10-20-2009
|
#4
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Einstein'ın Rölativite Kuramlarına Bir Bakış
Einstein’ın genel görelilik kuramı özetle aşağıdaki şekilde ifade edilebilir:
1 Genel görelilik, uzay-zamanın iç özelliklerini dört boyutlu uzay-zaman metriğiyle verir
1 Bu metrik her zaman düz olmak zorunda değildir, eğri bir metriktir
1 Uzay-zaman metriğinin “düzlükten” sapması, uzay-zamanın eğriliği ile orantılıdır Dolaysıyla düzlükten sapma, eğriliğin bir ölçeğidir Bu eğrilik ise gravitasyonun bir ölçeğidir, yani gravitasyonel olayların nedenidir
1 Uzay-zamanın eğriliği ve eğriliğindeki madde dağılımının özellikleri arasındaki bağıntı keyfi olmayıp, somut matematiksel denklemlerle ifade edilebilir
Özetle, Einstein, özel görelilik kuramında yalnız uzay-zaman metriğinin mutlak anlam taşıyabileceğini ama gravitasyonel alanda mutlak olamayacağını anlıyor ve böylece genel rölativite doğuyor
Genel görelilik, geometrik bir teoridir; çünkü o, uzay-zaman metriğine dinamik rol verir Bu geometrinin oluşturduğu eğrilik, kendini, evrende gravitasyonel alanlar olarak gösteriyor Genel görelilik denklemleri, uzay-zaman geometrisinin “ne kadar” ve “nasıl” eğrildiğini ifade eder Bu denklemler çözülerek, bütün cisimlerin etrafındaki uzay zaman geometrisi ve gravitasyon alanları bulunur Bu kurama göre; kuvvet kavramının yerini uzay-zaman eğriliği alır Maddenin bulunduğu ortam, uzay-zaman eğriliğini değiştirir
Genel rölativite, ışığın gravitasyon alanında bükülmesini, gravitasyonel kırmızıya kayma olayını, Newton teorisinin açılayamadığı Merkür’ün yörünge hareketini, gravitasyonel dalgaların var olabileceğini ve daha birçok gözlemsel olayı öngörür Görünüşte bu olaylar deneysel olarak ölçülmüştür ve genel göreliliğin öngörülerinden herhangi bir sapma görünmemektedir Yalnız gravitasyonel dalgalar henüz gözlenememiştir
Genel rölativite kuramı, bir başka devrimsel kavramı, karadelikler kavramını ortaya koydu Ayrıca, evren bilim (kozmoloji) alanına da büyük katkılar yaptı
Bununla birlikte, Einstein’ın klasik fizikte yaptığı bu düzeltmeler, klasik fiziğin atomlara uygulanmasından kaynaklanan güçlüklere bir çözüm getiremiyordu Bu tür güçlüklerin çözümü için yeni bir fizik kuramının gerekliliği ancak olayların zorlamasıyla anlaşıldı Bu kuramın adına “Kuantum Kuramı” denir Kuantum kuramı, kuantum mekaniğinin temellerini ifade eden kuramdır Bu kurama dayanılarak geliştirilen fiziğe de kuantum fiziği denir
Bilindiği gibi Einstein’ın başlattığı ve henüz çözümü bulunamayan, fiziğin en önemli problemlerinden biri, Genel Görelilik ve Kuantum Kuramının birleştirilmesidir Kuantum Alanlar kuramı, kütle çekim kuvveti dışındaki üç temel kuvvet olan kuvvetli ve zayıf çekirdek kuvvetleri ile elektromanyetik kuvveti içine almaktadır Bu birleştirme yapılabilirse dört temel etkileşme uzay-zamanın dinamik geometrisinin ortak kavramlarıyla betimlenebilecektir Einstein, bu sorunu çözebilmek için bütün ömrünü verdi fakat başaramadan arkasında bir yığın çalışma bırakarak 1955’te öldü
Kuantum mekaniğini yetersiz ve geçici sayan, çağımızın (belki de tüm çağların) en büyük bilim dehası, kendi yolunda “yalnız” bir yolcuydu; çocukluğa özgü saf ve yalın merakı, evren karşısında derin hayret ve tükenmez coşkusuyla ilerleyen bir yolcu!
Kaynak
Prof Dr Süleyman BOZDEMİR
(Çukurova Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü ),
M Serdar ÇAVUŞ
(Ç Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|