10-18-2009
|
#1
|
b@ron
|
Yeşil Bursa
Yeşil Bursa
Çınarın saçlarında çoğalıyor serinlik,
Kanat çırpıyor rûhum, kumrularla fezâya
Âhırete açılan kubbelerde derinlik,
Âyet âyet nakışlar, kazınır hâfızaya
Gelinliğini erken giydi dilber Uludağ
Ferahlattı içimi ahûdudu şerbeti
Balıkçılar bıraktı hırçın Marmara’ya ağ
Ve martılar götürdü uzaklara gurbeti
Huzûru ağırlıyor geometrik avlular,
Güneşte öğle üstü kızarıyor şeftâli
Genç bir kızın konuldu çeyizine havlular;
Irgandı’da bekliyor yavuklusunu Ali
Bulutlar Nilüfer’de abdest alır her seher,
Ulucâmi’de bülbül gibi şakıyan kimdi?
Kim Somuncu Baba’nın sıcak ekmeğini yer,
Bir kenara oturmuş, yorgun işçiler şimdi  
Mübârek bir rüyâdan Murâdiye’de uyan;
Şiirlere kodlanan gizli şifreleri çöz!
Yeşil Türbe’de sabah, renk cümbüşüne boyan,
Seyretsin çinilerde seni, bir çift yeşil göz  
Heyecanlıdır Orhan, zaferin eşiğinde  
Kahpe surlarda fetih davulları bir vursa!
Uyuyor Fâtih, sedef kakmalı beşiğinde  
Pâdişahlar şehridir, bu yüzden mağrur Bursa
Yıldırım’la kol kola geliyor Emîr Sultan
Ve Mevlîd’i bitirdi bak Süleyman Çelebi!
Esîr almak istiyor ruhlarımızı şeytan;
Şefaat et bizlere, mahşer günü, yâ Nebî!
Yeter dargın durduğun, şanlı mâzinle barış!
Münzevî güvercinler gibi sen de ey gönlüm,
Mayası yeşil olan şen insanlara karış!
Nurlu türbelerde, ne kadar sevimli ölüm  
Mehmet Şensöz
|
|
|