Şengül Şirin
|
Cevap : Enerji Nedir, Enerjinin Yapısı, Enerji ve Kütle, Yeryüzündeki Enerji,Enerji Birimleri
Enerjinin yapısı:
Temel kavramlarla enerji tanımı yapmak olanaksızdır; çünkü enerji de, tıpkı «zaman İsaac Newton, hareket yasalarını ortaya koyduğu zaman, enerjiden hiç söz etmemişti Enerji terimi (yunanca «iş Kinetik ve potansiyel enerji, mekanik fiziğe girer Bunların ısıl enerji (ISI) ile olan ilişkilerini ise, joule (1818-1889), iki ilginç deney sonucu ortaya koymuştur Joule, bir telden geçen akımın oluşturduğu ısının, akımın karesine bağlı olduğunu gösterdi ve ayrıca mekanik iş sonucu ısı üretilebileceğini kanıtladı 1847'de, düşen bir kütlenin bir pervaneyi döndürmesi sonucu su içindeki sıcaklık yükselmesini ölçerek, ısının mekanik eşdeğerini buldu Joule'dan sonra, enerji dönüşüm ilkeleri, buna bağlı olarak da enerji korunumu kavramı, hızla gelişti
Enerji ve kütle:
Einstein'm (1879-1955), görecelik kuramını açıklamasına kadar, enerjinin korunumu kavramı tartışmasız kabul edildi Bu kavramla birlikte, maddenin korunumu ilkesi de gelişti: Madde, başka bir yapıya dönüştürülebilir, ama yok edilemez Einstein'm kuramı, bu iki temel kavramda değişiklik yapılmasına yolaçtı Einstein, ne tür olursa olsun, bütün fiziksel oluşumların tam olarak belirtile-bilmesi için, mutlaka bulundukları yerin ve zamanın bilinmesi gerektiğini gösterdi Fiziksel olaylar artık yalnızca üç boyutlu uzamda değil, dördüncü boyutta, yani «zaman Burada sınırlayıcı bir etmen vardır: Hiç bir kütle, ışık hızından daha hızlı hareket edemez Bu hıza yaklaşıldığında, gözlenen kütle ve enerji, sonsuz büyüklüğe ulaşır Buna dayanarak Einstein, hareketsiz bir cismin m kütlesinin, m x c2 (c = ışık hızı) formülüyle verilen enerji niceliğine eşdeğer olduğunu göstermiştir Hareket halinde ise, etkin kütle (dolayısıyle etkin enerji), ışık hızına bağlı olarak, cismin hızı arttıkça fazlalaşmaktadır
Böylece ortaya konan kütle enerji denklemi, çeşitli biçimlerde doğrulanmaktadır: RADYOAKTİFLİK olayı; ATOM BOMBASI'nın patlatılması; fizyon enerjisinin üretilmesi Söz konusu tepkimelerde, toplam kütlenin azalmasına karşılık, korkunç bir enerji açığa çıkmaktadır Yıldızlardan yayılan çok büyük enerjinin nedeni, kütlelerinden çok küçük bir niceliğin ışınıma dönüşmesidir
Yeryüzündeki enerji:
Enerji, yok edilememe özelliğine karşılık, genellikle kullanılmaz halde bulunur Kullanılabilmesi, yani iş görebilmesi için, bir yerden ötekine iletilebilmesi, akabilmesi gerekir Bu iletim işlemi durduğunda, enerji kullanılmaz olur
Bütün sıcak kütlelerin soğuması ve bütün soğuk kütlelerin ısınması sonucunda, giderek ortak bir sıcaklığa ulaşılır Bir ısı makinası, ancak sıcaklık farkları olduğu zaman çalışır; çünkü, ancak o zaman ısı enerjisi akabilmektedir Zamanla evrendeki bütün enerjinin düşük dereceli ısıya dönüşeceğinden ve insanların bundan yararlanma olanağını yitireceğinden korkulmaktadır -
Dünya ilk oluştuğu zaman, atomlarının potansiyel enerjisi, dönmesinin yarattığı kinetik enerji ve içindeki ısı enerjisi dolayısıyle, çok büyük bir enerji deposu durumundaydı Ayrıca, oluşumundan günümüze kadar güneşten sürekli enerji almaktadır ve bunun bir bölümü, geçmişte kömür, petrol, doğal gaz yataklarında, daha yakın zamanda ise orman ve bitki örtülerinde depolanmıştır Tarihöncesi'nden kalma büyük kaynaklar, düşük dereceli ısıya dönüştürülüp tükenene kadar kullanılabilir Yeni kaynaklar ise güneşe bağlıdır ve tümünün kullanılması bile, günümüzün gereksinimlerinin karşılanmasına yetmez
Enerji birimleri: Tarihsel gelişimle birlikte çeşitli fizik dallarının ortaya çıkışı, çeşitli bilimsel ve yasal enerji birimlerinin kullanılmasına yolaçmıştır: Sözgelimi, ısı birimi için kalori, elektrik enerjisi için watt-saat, mekanik enerji için kilogram-metre, mıknatıs endüstrisinde ise gauss-oersted birimleri kullanılmaktadır Çağdaş enerji birimi anlayışı ve bir takım sayısal dönüşüm faktörlerinden kurtulma isteği, yalın bir temel birimin kabul edilmesine yolaçmıştır: «frul (XIX yüzyıl ortalarında enerji eşdeğerliğini gösteren Joule'un adından)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|