Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Otuz Yıl Savaşları

Eski 09-16-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Otuz Yıl Savaşları



Otuz Yıl Savaşları



Otuz Yıl Savaşları


Taraflar

İsveç İmparatorluğu
Bohemya
Danimarka-Norveç
Hollanda Cumhuriyeti
Fransa
İngiltere
Saksonya

Kutsal Roma İmparatorluğu
İspanya
Portekiz
Avusturya
Bavyera
İrlanda

Kumandanlar

Frederick V, Elector Palatine
II Gustaf Adolf †
Johan Baner
Cardinal Richelieu
Cardinal Mazarin
Louis II de Bourbon, Prince de Condé
Henri de la Tour d'Auvergne, Vicomte de Turenne
Christian IV of Denmark
Bernhard of Saxe-Weimar
John George I of Saxony
Johann Tzerclaes, count of Tilly †
Albrecht von Wallenstein
Ferdinand II, Kutsal Roma İmparatoru
Ferdinand III, Kutsal Roma İmparatoru
Count-Duke Olivares
Maximilian I, Elector of Bavaria



Carl Wahlbom'un, Lützen Savaşı (1632) sırasında İsveç Kralı II Gustavus Adolphus'un ölümünü tasviri


Otuz Yıl Savaşları, 1618 ile 1648 yılları arasında yapılan ve Avrupa devletlerinin çoğunun katıldığı savaşlar dizisidir Temelinde, bir Protestan-Katolik mücadelesi olsa da, savaşan devletlerin çoğu dinsel değil siyasi amaçlar için savaşmıştır Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'na bağlı prensliklerin farklı taraflarda savaşması sebebiyle bir iç savaş niteliği de taşır

Savaş, 1648 yılında Protestanların zaferiyle bitmiş ve Westphalia Barışı ile savaş sonucunda Almanya’yı oluşturan Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu herbiri hükümran olan birçok küçük devlete ayrılmıştır, İmparatorluk makamının yetkileri ise çok kısıtlanmıştır

Savaşın Kökeni



1555 yılında imzalanan Augsburg Barışı ile Martin Luther taraftarları ile Katolikler arasındaki savaş sona ermişti Bu antlaşmaya göre sayıları 200’ün üstünde olan Alman prensleri, Katoliklik ve Protestanlık (Luther) arasında istediği tercihi yapabilecekti

Fakat anlaşmanın bu hükmü yetersiz kaldı ve uygulanamadı Almanya’da hızla yayılan Calvinizm gibi diğer Protestan mezhepleri bu antlaşmaya göre haklara sahip değillerdi Ayrıca İspanya’daki Katolik Habsburg Kralları, Doğu ve Orta Avrupa’da Katolikliği tekrar güçlendirmek istiyorladı Baltık’ta egemen olan Protestan İsveç ve Danimarka kralları ise “Protestanlığın savunucuları” olarak Roma-Germen İmparatorluğu’ndaki nufuzlarını arttırmak istiyorlardı
Augsburg Barışı’nın yetersiz kalması üzerine Kutsal Roma-Germen İmaparatorluğu’ndaki Protestan prensler 1608 yılında bir birlik kurdular 1609’da ise Katolik Devletler İmparator’un desteği ve Bavyera’nın önderliğinde birleştiler Böylece Almanya parçalanıyor ve din ekseninde iki kampa bölünüyordu

Bu arada, her iki birlikte diğer devletlerden destek bulmaya çalıştı Katolik Birliği, aynı Roma-Germen İmparatorluğu gibi Hapsburg Hanedanı tarafından yönetilen ve çok sert Katolik olan İspanya’nın desteğine güveniyordu Protestanlar ise Hollanda, İngiltere ve Fransa gibi Avrupa’da Habsburg egemenliğini istemeyen devletlerle görüşmeye başladı

Savaş


1618 yılında, İmparator’un gücünün artmasını istemeyenlerin ve Protestanlar’ın Bohemya’da başlattığı ayaklanma, uzun sürecek savaşlar dizisini başlatan kıvılcım oldu İspanya Kralı 4 Philip’in yardımını alan İmparator ve Katolik Birliği Bohemia ve onu destekleyen Protestan Birliği yenilgiye uğrattı (1618-1625)

Danimarka'nın savaşa dahil olması ve çekilmesi

Kendisi de bir Protestan olan Danimarka kralı 4 Christian, Roma-Germen İmparatorluğu’ndaki Protestanların yenilgiye uğramasından rahatsız olmuştu İngiltere, Fransa ve Hollanda’dan aldığı destekle birlikte kendisini Protestanlığın savunucusu ilan etti ve İmparator’a ve Katoliklere karşı savaşa katıldı Ama kendisini destekleyen devletlerin iç sorunlar yüzünden zayıf olması sebebiyle yenildi ve İmparatorla barış yapmak zorunda kalarak savaştan çekildi (1625-1629)

İsveç'in savaş'a dahil olması

Danimarka’nın çekilmesi, savaşı bitirmedi Bu sefer, İsveç Kralı II Gustaf Adolf (Gustavus Adolphus), Protestanları destekledi ve İmparatorluğa saldırdı Danimarka kralı 4 Christian gibi kendisi de Fransa ve Hollanda tarafından destekleniyordu Savaşın başında zaferler kazanmasına rağmen, 1632’de Lützen Savaşı sırasında öldü 1634’te ise Protestan güçler yenilgiye uğradı
İsveç ile Roma-German İmparatorluğu (ve Katolikler) arasında yapılan barışa göre (1635, Prag Düzenlemesi) Alman prensliklerinin dış devletlerle ittifak yapması engelleniyor ve Alman prensiliklerinin ayrı ayrı olan orduları, İmparator’un liderliği altında birleştiriliyordu Yani, siyasi gücü çok zayıflamış olan Kutsal-Roma Germen İmparatorluru tekrar güçleniyordu

Fransa'nın savaşa dahil olması


Prag Düzenlemesi’nden en çok Fransa rahatsız olmuştu Fransa’da iktidarı elinde tutan 13 Louis’un bakanı Kardinal Richelau’a göre bu düzenleme, kıta Avrupa’sındaki Hapsburg etkisini çok arttırıyordu Bu nedenle 1636 yılında Fransa, katolik bir devlet olması ve katolik bir din adamı tarafından yönetilmesine rağmen Protestanlar’ın yanında savaşa girdi
Fransa, İsveç ve Hollanda ile ittifak kurdu İspanya ise, Roma-Germen İmparatoru'nu desteklemek amacıyla İspanya Hollandası’ndan (bugünkü Belçika) güneye doğru Fransa’yı işgale başladı Hatta, geri püskürtülmeden önce Paris yakınlarına kadar gelmeyi başardı
Ama savaş, Protestanlar’dan (ve onları destekleyenlerden) yana döndü Hollanda’nın büyük zenginliği ve denizaşırı yerlerde Habsburglara karşı başarıyla savaşması, durumu İspanya için çok zorlaştırdı Karada fazla güçlü olmayan, ancak denizlerde çok güçlü olan Hollanda, İspanya donanmasını iki kere yenilgiye uğrattı

Westphalia Barışı

Otuz Yıl Savaşlarını bitiren Westphalia Barışı, tek bir anlaşma değil, devletlerin birbirleri ile yaptığı bir dizi antlaşmadır Westphalia Barışı ile Augsburg Barışı hükümleri yenilenmiş ve Calvinizm Roma-Germen İmparatorluğu’nda kabul edilen mezheplerden biri olmuştur
Westphalia ile Kutsal Roma-Germen Imparatorluğu içindeki prenslikler, hemen hemen hükümran siyasal birimler oldular Üye devletlerin rızası olmadan İmparator’un vergi ve asker toplayamayacak, kanun koyamayacak ve savaş ilan edemeyecek olması, İmparator’un siyasal otoritesinin kalmadığını ilan ediyordu Daha sonra Fransız yazar Voltaire’in de söyleyeceği gibi Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu artık “ne kutsal, ne Romalı, nede imparatorluktu”
Westphalia Barışı ile Hollanda’nın bağımsızlığı resmen tanınarak Hollanda ile İspanya arasındaki Seksen Yıl Savaşları sona ermiş oldu Aynı zamanda İsviçre'nin bağımsızlığı tüm taraflarca tanındı
Westphalia Barışı sonucunda Fransa Metz, Toul ve Verdun'u alarak Almanya'ya doğru genişledi Benzer şekilde İsveç'te Pomerania'ı aldı

Savaşın Sonuçları


Westphalia Barışı (1648) sonrasında Avrupa haritası Gri bölgeler, haritaya sığmayacak kadar küçük Alman devletlerinin olduğu bölgeyi gösteriyor


Savaşlarda ve savaşla beraber gelen kıtlık ve salgın hastalıklardan yüzbinlerce insan öldü Burada, savaşan devletlerin kiraladığı paralı askerlerin yaptığı yağmanın ve yol açtıkları yıkımın büyük rolü vardır Savaşta en çok zararı Almanya gördü, 1500lerde Avrupa’nın gelişmiş bir bölgesi olan Almanya’da gerileme ve yerellik başladı
Otuz Yıl Savaşları’nın en önemli siyasal sonucu, Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun birlikten uzak feodal bir karmaşaya sürüklenmesiyle Fransa’nın kıta Avrupa’sında en güçlü devlet olarak çıkmasıdır 19 Yüzyılda Almanya İmparatorluğu kuruluncaya kadar Avrupa siyasetin Almanya’nın bölünmüşlüğü ve Fransa’nın üstünlüğü çevresinde dönecektir

Roma-Germen İmparatorluğu’ndan başka İspanya Habsburgları’da gerileme sürecine girmişti 60 yıldır İspanya egemenliğinde olan Portekiz 1640’ta İspanya’dan bağımsız oldu Benzer bir başarısızlık kolonilerde Hollanda’ya karşı görüldü

Westphalia, Avrupa’nın gördüğü son büyük “din savaşı”dır Habsburglar’a karşı Protestanları destekleyen Katolik Fransa örneğinde olduğu gibi artık devletlerin çıkarları, dinsel bağlılıkların önüne geçmiştir Bu açıdan Westphalia ile modern diplomasi ve uluslararası ilişkiler esaslarının temelleri atılmıştır
Artık Avrupa, kendi yasalarına göre davaranan, kendi ekonomik ve siyasal çıkarlarını izleyen, istediği tarafta yeralan, ittifaklar kuran ve bozan modern bağımsız devletlerden oluşacaktır Bugün anladığımız anlamda devletlerin oluşturulduğu uluslararası sistem, Westphalia Barışı ile kurulmuştur


__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla