09-08-2009
|
#1
|
bonsoir
|
Benim İçin Saklar MıSIN??
Canımdan Çektiğin Adını Benim İçin Saklar mısın?
Canımdan Çektiğin Adını Benim İçin Saklar mısın?
Yüreğim bir ayraç misali takıldı bakışlarının arasına
Günlerden hangi cumartesiydi veya pazardı inan hatırlamıyorum
Anlamsız olduğum, sıkıldığım,
boş boş etrafa bakındığım anlardan birinde avuç içlerimin arasına aldım sesini ve seni aradım
Yolculuklar neden daima alfabenin sonuna doğru başlar ki?
İşte benimkisi de böyle bir yolculuktu İlkin loş bir karanlıkta “merhaba” dediğim,
sonrasında da adresini bilmediğim bir kapı aralığında söylediğim bir merhaba…
Yüzünde küçücük çocukların kırılgan ifadesiyle aralık bir bakışta tutulmuştum gözlerine
Benim kadar derin bakıyordun Öyle zamana borcun yoktu diğerleri gibi
Göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettirene kadar, içime doğru bakıyordun
İçim ne de çok ezildi gözlerimi kaçırdığım,
başımı öne eğdiğim ve hatta ilk defa tenime dokunduğun zaman
Söylesem hangi izi taşırsın bedeninde benden kalan ve kim bilir hatırlar mısın
sırılsıklam bedenine dokunduğum anda sana söylediklerimi?
Canımdan çektiğin adını benim için saklar mısın?
Saçlarım darmadağınık…
Oysa daha bu sabah senin için hazırlanmıştı her şey
Telefon defterine baktım, bir daha ve bir daha ve son bir defa
Seni aramak için sebepler yaratmaktan yorulan beynim sonunda uykuya verdi kendini
Aklım ve sen uykuya daldık
On altıncı boyuttaydık seninle Buraya kadar gelmemize izin veren ikinci boyuttu
Sayende arada geçen zamanları algılama fırsatım bile olmamıştı
Çünkü her şey çok hızlı olmuştu
Oturdum… Elimdeki fincanda gittikçe soğuyan bir çayın ve vücuduna yavaş yavaş yayılan alkolün,
az sonra bitecek hüznü yerleşmişti bakışlarımızın arasına
Sanırım ben, bir tek seni alamadım o bakışların isimsiz randevularına
Yapamadım…
O resmin üzerime düşen gölgesinden sıyrılamadım
Hiç bilmeyecekti…
Duymayacaktı  
Yine kaldığı yerden alacaktı ellerini ellerine Ama ben yine de yapamadım
Mevsim sancıları yine her zamanki gibi gri şehrin sokaklarında içimi acıtıyor
Eksiliyorum senden içeri, sana doğru Hiç kendine boğulur mu insan?
Mahkemede hem sanık hem tanık olur mu? Erteler mi arzunun dolaştığı bakışları gözlerinden?
Terk eder mi o kırılgan titreyişi?
Anlaşılmayacak biliyorum Yine de seni satır aralarına gizliyorum,
kimse bilmeden, kimse duymadan
Doğanın çam kokulu düşlerine emanet ediyorum o akşamı da
Işığın yerini küçücük ışıltılar almıştı hani
Neredeyse sana (d)okunacaktım 
Dedim ya günlerden hangi cumartesiydi ve belki hangi pazar,
hatırlamıyorum Artık ne önemi var ki!?
Şimdi sana söyleyemediklerimi alıp yanıma gidiyorum
Arkamdan bakar mısın yoksa gelir misin düşünmek istemiyorum
ve yine her zamanki ve hiç bilmediğin gibi “sana” yalan söylüyorum
Canımdan çektiğin adını benim için saklar mısın?
alıntı 
DostÇa KalıN
|
|
|