Yalnız Mesajı Göster

Başarmayı Değil, Yakınmayı Seviyoruz

Eski 09-04-2009   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Başarmayı Değil, Yakınmayı Seviyoruz





Bin türlü mazeret, yüz türlü yakınma Ve başkalarını suçlama
Başkalarını suçlamak, en iyi yaptığımız işlerden biridir Çocuklarımızın iyi yetiştirememenin suçunu bile ya Milli Eğitim sistemine, ya okula, ya öğretmenlere, ya komşuların yaramaz çocuklarına, ya da tümüyle devlete atıp işin içinden sıyrılıyoruz
Biz tatlı su mücahitleriyiz, vesselam!
Çabalamayı, oldurmayı değil yakınmayı seviyoruz
Ayrıca da çok çabuk vaz geçiyor, kolay taviz veriyoruz
Anlattım mıydı bilmiyorum: Bir zamanlar sakallı genç bir komşum vardı Sakalsız olduğum için neredeyse beni Müslümandan saymazdı Bu yüzden zaman zaman tartışırdık Bir gün baktım sakalını kesmiş
Bilmem hangi belediyede işe başlayacakmış da sakalını kesmesini şart koşmuşlarmış Asıl suçlu sakalı kesen değil kestirenmiş Bu düzen değişmeliymiş Dindarlara baskı yapılıyormuş vesaire
Bilmiyor ki, çok önemsediği, neredeyse inançlarının temeli saydığı konulardan bir iş karşılığı taviz veren Müslümanlar olduğu müddetçe, taviz isteyenler de olacak
"Rızkı veren ancak Allah’dır” hükmünü döndüre döndüre söylediğimiz halde, bunu başkalarını irşad, ya da ilzam için kullandığımız halde, demek ki yeterince bu hükme inanmamışız Yoksa bir iş karşılığı niçin inançlarımızı rüşvet verelim
Taviz verdikten sonra suçluyu neden kendi dışımızda arayalım? Asıl suçlu biz değil miyiz? Günah bizim günahımız değil mi? Sorun bizim korkularımızdan kaynaklanmıyor mu?
Komşumun sakal hikâyesi, o gün de bana dürüst ve mantıklı gelmemişti, bugün de gelmiyor Davranışını mazur göstermek için onca nefes tüketeceğine, sadece “İnancıma ve ilkelerime bağlılığım bir dilim ekmekliktir” deseydi, bana göre, daha dürüst olurdu

Peygamberlerimizin hayatlarını okuyor musunuz? Şimdiye kadar okumuş olsanız dahi yeniden okuyun Evinizde, elinizde yoksa hemen bir tane edinin
Bakın bakalım, aralarında, “ekmek derdine” kapılıp taviz verenler var mı? Ölüm gelmeden ölmeye yatanlar var mı?
“Köprüyü geçene kadar ayıya dayı” diyen oldu mu?
“İtle dalaşmaktansa çalıyı dolaş”mayı tercih eden bir peygambere rastladınız mı?
“Bana dokunmayan yılan” tekerlemesine sığınanı gördünüz mü?
“Maslahat icabı” inançlarından, ilkelerinden taviz veren bir peygamber olduğunu duydunuz mu?
Hayır! Nasıl inanmışlarsa öyle yaşamışlar!
Baskıysa baskı, zulümse zulüm, ölümse ölüm!
Şiddet karşısında bile itidalden uzaklaşmamışlar, suhulet ve sükünetle tebliğlerini yapmışlar
Hatırlayın: Hazret-i İbrahim’in karşısında Nemrut vardı
Hazret-i Musa’nın karşısında Firavun vardı
Hazret-i İsa’nın karşısında Roma despotları vardı
Hazret-i Âlişan Efendimiz’in karşısında ise başta Ebu Cehil olmak üzere Mekke’nin tüm müşrikleri: Tüm kuvvet ve kudret sahipleri vardı
Nemrud, Hazret-i İbrahim’i ateşe attı: Ateş gülistana döndü
Firavun, Hazret-i Musa’yı Nil Nehrinde boğmaya kalktı, ordusuyla birlikte kendisi boğuldu
Roma despotları Hazret-i İsa’yı öldürdüklerini zannettiler, Hazret-i İsa semaya alındı
Ebucehil, Hazret-i Âlişan Efendimizi doğduğu şehirden kovdu, ama kısa bir süre sonra muzaffer olarak aynı şehre dönmesini engelleyemedi
Onlar başkalarına değil, Allah’a teslimdiler Allah’a teslim oldukları için zahiren kaybettikleri zamanlarda bile mânen kazanıyorlardı
Baskılar şiddetlendikçe inançlarına sarılıyor, inançlarında diriliyorlardı
Samimiydiler Dürüsttüler Yüreklerinin en derin yerlerine kadar imanlıydılar ve inançlarında sebat etmeye kararlıydılar
Tarih onların yaşama biçiminin haklılığını tescil etti
Tarih bizim tabansızlığımızı da tescil ediyor Bakalım gelecek nesiller nezdinde beraat edebilecek miyiz?

Rahmetin tecellisini hak etmeye çalışmak için korkularımızdan kurtulmamız lâzım
Korkularımızdan kurtulmak demek, prangalardan kurtulmak demektir!
Çünkü korkularımız, ruhumuzu ve beynimizi kilitleyen prangalardır

Yavuz Bahadıroğlu - Vakit

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla