09-02-2009
|
#10
|
Şengül Şirin
|
Frigya Uygarlığı BÜYÜK TÜMÜLÜS
Frigya Uygarlığı
BÜYÜK TÜMÜLÜS
Gordion’daki büyük tümülüs, mezar odasının çukur içinde değil de zemin yüzeyinde yapılmış olmasıyla dikkat çeker Mezar odası (iç boyutlları 5 15×6 20, yüksekliği 3 25m), kireç taşından kaba bir duvarla çevrilmiştir Bu 53 metre boyundaki tümülüsün yapılış tekniğine gösterilen özen, tam mezarın Friglerin en güçlü döneminde yaşayan bir krala ait olduğunu düşündürmektedir Çeşitli iddialara göre mezar ya Midas’a ya da Midas’ın babası Gordias’a aittir
“Anadolu’nun piramitleri” denilen tümülüslerden biri olan Büyük Tümülüs’ün 53 metre altındaki mezar odasının bozulmadan ortaya çıkarılışı 20 yüzyılın ikinci yarısında ortaya konulan başarılı arkeolojik uygulamalardan biridir Kazı başkanı Roudney S Young eski tümülüsün 250 metre çapında ve 70-80 metre yüksekliğinde olabileceğini tespit etmiştir
GORDİON (YASSIHÖYÜK)
Frig Krallığı’nın başkenti Gordion’un kalıntıları Ankara-Eskişehir karayolu ve Sakarya ile Porsuk nehirlerinin birleştiği yerin yakınında Polatlı’nın kuzeybatısında bulunmaktadır Gordion’un geçmişi MÖ 8 yüzyıl ortalarına kadar gider Şehir en parlak dönemini MÖ 725 ve 675 yılları arasında yaşamıştır Midas bu kentte oturmuştur Gordion, MÖ 7 yüzyıl başlarında Kimmer saldırısına uğramıştır Şehir, Büyük İskender tarafından bağımsızlığına kavuşturuluncaya kadar 6 yy ortalarından başlayarak Pers istilası altında kalmıştır Ayrıca Büyük İskender çözenin Asya fatihi olacağına inanılan gördüğümü Gordion’da kılıcıyla kesmiştir (MÖ 334)
Kent Höyüğü:
350×500 metre ölçüsündeki yassı bir höyük durumundaki Frig kenti, Sakarya ırmağının hemen doğusunda yer almaktadır Arkeologlar, anıtsal bir kapı ile birlikte kral ailesine ait bir çok yapı ve evlere kent duvarlarına ilişkin kalıntılar ortaya çıkarmışlardır Bunların tümü Frig krallığına en parlak dönemine (MÖ 725-667) tarihlenmektedir
Kent Kapısı:
MÖ 8 yüzyılın sonunda yapılmıştır Yumuşak kireç taşından 9 metre yükseklikteki kısmı günümüze kadar korunmuş anıtsal bir yapıdır Kente asıl giriş 9 metre genişliğinde ve 23 metre uzunluğunda üstü açık bir koridorla sağlanıyordu Kapının iki yanında yer alan kulelerin kente açılan birer kapısı vardır Tamamı kazılan kuzey avlu depo olarak kullanılıyordu Güney avlusu ise Pers kapısının büyük güney duvarının korunması amacıyla kazılmadan bırakılmıştır
Kent Merkezi:
Höyüğün orta kısmı saraylara ayrılmıştır Kerpiçten bir duvar (B) dört yapıyı içeren sarayın birinci avlusunu kent kapısından ayırmaktadır Daha kalın bir duvar (E1, E2, E3) iç avluyu kuzey, batı ve güney yönlerinden çevirmektedir Olasılıkla bu duvarlar saray yapılarının doğu yönünce de uzanmakta ve böylelikle onları dışarıdan tümüyle ayırmaktadır
Saraylar:
Birinci avludaki iki yapı birer megarondur Megaron 2, geometrik desenli bir mozaik ile döşenmiştir Bu mozaik, bilinen en eski çakıl taşı mozaik örneğidir ve bugün bir kısmı Gordion Müzesi’nde sergilenmektedir
Megaron 3:
Bu, günümüze kadar Gordion’da çıkarılmışken önemli yapıdır İç avluda yer alan yap Frig akropolünün en büyük binasıdır Yapı, iki sıra ahşap direkle bir orta ve iki yan nefe ayrılmıştır Arkeologlara göre orta bölüm tek katlı ve yüksek bir salondu Yan kısımlar ise iki katlı ahşap galeriler şeklindeydi Megaron 3, MÖ 8 yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiş en eski yapılardan biri olmalıdır
Teras Yapısı:
Terasın batı kesiminde her biri 11×14 metre ölçülerinde yan yana sıralanmış 8 adet megaron yer alır Her birinde ortada bir ocak ve yanlarda direklerle desteklenen ahşap galeriler bulunmaktadır Büyük olasılıkla bunlar sarayın günlük işlerinin görüldüğü yapılardır Megaron 3′ün yanına yapılan bir merdivenle yeni oluşturulan terasa geçiş sağlanmıştır
PESSİNUS (BALLIHİSAR)
Pessinus ören yeri, Ankara-Eskişehir karayolu üzerinde Sivrihisar yakınlarındaki Ballıhisar’da bulunmaktadır Pessinus, tanrıların anası Kibele olarak anılan tanrıçanın ünlü kutsal yerleşmesiyle birlikte “Rahipler Devleti” şeklindeki antik bir Frig yerleşmesiydi Ana Tanrıça’nın şekilsiz taştan yapılmış kült heykelinin (Baitylas) gökten indiğine inanılıyordu
Kent, Bergamalılar’ın egemenliği altında kalmıştı, fakat Galatlar’ın saldırısına rağmen buradaki rahipler sınırlı bir özgürlüğe sahip olabilmişlerdi Kenti beş Frigyalı ve beş de Galat rahiple birlikte bir baş rahip yönetmişti MÖ 204 yılında Roma senatosunun Pessinus’a elçiler gönderip Kibele’nin kült heykelini Roma’ya getirtmesi ve orada inşa ettirilen bir tapınağa bu heykelin yerleştirilmesiyle kent çok büyük bir üne kavuştu MÖ 25 yılında Augustus, Galatia eyaletini kurunca, Pessinus Romalıların yönetimine geçmiştir
TAPINAK:
Yapı çok ilginç bir plana sahiptir Dar kenarlarında altı, uzun kenarlarında on bir sütun bulunan peristasis (antik tapınağın etrafını çeviren sütun dizisine verilen ad) Hellen tapınağının değişik bir uygulamasını göstermektedir Yapıyla ilişkisi olan ve bir theatron (Antik Yunan tiyatrosunda seyircilerin oturduğu kısma verilen ad) işlevi gören gösterişli bir basamak sırası ortaya çıkarılmıştır Bu nedenle Belçikalı araştırıcılar onu bir tiyatro-tapınak olarak tanımlamışlardır
Buna rağmen Ekrem Akurgal söz konusu basamakların Kibele kültü ile ilgili olduğunu düşünmektedir Çünkü tapınağın yeraltı bölümü Aizonai Tapınağı’nda olduğu gibi buna işaret etmektedir Mimari süslemelerine göre tapınak MS 1 yy’ın ilk yarısında yapılmıştır Açık bir alanı üç yandan çeviren portiko (çatısı sütunlarla taşınan hol) kalıntıları buranın bir agora olarak düzenlendiği görünümünü vermektedir Yapı, eski Anadolu kültürleriyle ilişkili Hellen tapınakları şeklinde batıya bakmaktadır
NEKROPOL:
Kentin nekropolünde yapılan kazılarda ön yüzleri kapı şeklinde olan Geç Roma mezarlarının güzel örnekleri bulunmuştur Nekropol seramiğini inceleyen İnci Bayburtoğlu’na göre halen Ballıhisar’daki yerel bir depoda korunan mezar taşları MS 3 ya da 4 yy’a tarihlenebilir Bunların içinde en önemlisi üzerinde bir aslan heykelinin yer aldığı steldir
Belçikalı arkeologlar Pessinus’un sığ vadisinde yapılmış geniş ve olasılıkla uzun bir kanalı da ortaya çıkarmışlardır Bu kanalın her iki yanı basamaklıdır ve söz konusu basamaklar yazın kanaldaki su düzeyi aşağı indiğinde vatandaşlara kolaylık sağlıyordu Bundan başka kanalın kuzey ucundan Roma çağında varolan derenin suyunu düzenleyen kapatma sistemini de Belçikalı arkeologlar bulmuşlardır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|