Şengül Şirin
|
Niğde-Tarihi-Ekonomisi-Doğal Yapısı-Toplum ve Kültürü
Niğde-Tarihi-Ekonomisi-Doğal Yapısı-Toplum ve Kültürü
Niğde ilinin büyük bölümü İç Anadolu Bölgesi'nin, güney ve güneydoğu bölümleri ise Akdeniz Bölgesi'nin sınırları içindedir Çok eski bir yerleşim alanı olan Niğde yöresindeki Ihlara vadisi, zengin doğal ve arkeolojik değerleriyle ünlüdür
Niğde ili son yıllarda yönetsel açıdan bazı değişikliklere uğradı Niğde'nin kuzeybatı kesiminde kalan topraklar, 15 Haziran 1989'da yeni kurulan Aksaray iline bağlandı Daha önce Niğde'ye bağlı bir ilçe olan bu yeni ilin sınırları içine giren yönetsel birimler Aksaray, Ortaköy, Ağaçören, Güzelyurt, Sarıyahşi ile 1990'da kurulan Eskil ve Gülağaç ilçeleridir Aksaray ili yakın bir tarihte kurulduğundan, Niğde ili içinde anlatılmış, konumu ise Niğde il haritasında gösterilmiştir, bu değişiklikten sonra günümüzde Niğde ilinin yüzölçümü 7 312 km2'dir
Doğal Yapı
Büyük bölümü orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerden oluşan il topraklarının kuzey, orta, güney ve güneydoğu kesimleri dağlıktır Güney ve güneydoğu kesimini Orta Toroslar'a bağlı Bolkar Dağları ve Aladağlar; orta kesimini, sönmüş yanardağ dizisi oluşturan MelendizHasan Dağları, kuzey kesimini de Ekecek Dağı engebelendirir İlin en yüksek noktası, Aladağlar'da 3 756 metreye ulaşan Demirkazık Doruğu'dur Aladağlar'daki Lorut Dağı (3 588 metre) ile Hasan Dağı (3 268 metre) ilde yer alan öteki önemli yükseltilerdir
NİĞDE İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER
YÜZÖLÇÜMÜ: 7 312 km2
NÜFUSU (1990): 305 861
İL MERKEZİ: Niğde
İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Merkez ilçe (142 785), Altunhisar (22 732), Bor (53 133), Çamardı (21 432), Çiftlik (36 345), Ulukışla (29 434)
BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1990): Niğde (55 035), Bor (24 556)
BAŞLICA YÜKSELTİLER: Demirkazık Tepesi (3 756 metre), Kol Tepesi (3 588 metre), Hurç Tepesi (3 333 metre), Melendiz Dağı (2 898 metre)
SICAKLIK: Niğde kentinde en düşük 27°C (5 1 1942), en yüksek 38°C (19 7 1962), ortalama 10,9°C
YAĞIŞ MİKTARI: Niğde kentinde yıllık ortalama 347
İL TRAFİK NO: 51
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Ihlara vadisi, Güzelyurt; Çiftehan ve Ziga kaplıcaları; Ihlara İçmesi; Gökbez kaya kabartması; Konaklı yeraltı kenti; Andaval Kilisesi; Gümüşler Manastırı; Niğde Kalesi; Aksaray ve Bor ulucamileri; Ak Medrese, Zinciriye Medresesi; Alaeddin, Sungur Bey, Hanım, Paşa ve Şeyh İlyas camileri; Dışcami, Sarıcami; Şah Mescidi; Niğde Bedesteni; Alay, Sultan, Ağzı Kara ve Öküz Mehmed Paşa hanları; Hüdavend Hatun Kümbeti; Gündoğdu Türbesi; Niğde Müzesi
Geniş alanlar kaplayan düzlüklerden başlıcalan Aksaray Ovası ile Konya Ovası'nın doğu kesimini oluşturan Ereğli Ovası'nın Bor kenti yakınlarına kadar sokulan kuzeydoğu bölümüdür Aksaray ve Ereğli ovalarını birbirinden ayıran Obruk Yaylası hayvancılık açısından önem taşıyan bir alandır İlin orta kesimindeki topraklar, eski bir yanardağ olan Melendiz Dağı'nın püskürttüğü tüflerden oluşur Ihlara vadisi, kalınlığı yer yer 100 metreyi bulan bu tüflü arazinin Melendiz Çayı tarafından yanlması sonucunda oluşmuştur
Niğde ili topraklarından kaynaklanan sular çeşitli havzalara doğru akar Ekecek Dağı'nın kuzey yamaçlarından doğan sular, il sınırları dışından geçen Kızılırmak aracılığıyla Karadeniz'e, güney ve güneydoğu kesimlerden çıkan sular ise Seyhan Irmağı aracılığıyla Akdeniz'e ulaşır
Melendiz Dağı'nın kuzey yamaçlarından kaynaklanan Melendiz Çayı ile başlangıç kollarını Ekecek Dağı'nın batı ve kuzeybatı yamaçlarından alan Peçeneközü Deresi, Tuz Gölü'ne dökülür Aladağlar'ın kuzeybatı yamaçlarından çıkan bazı küçük dereler Sultansazlığı'na ulaşırken, Bolkar Dağları'nın kuzey yamaçlarından doğan bazı küçük akarsular da Konya Kapalı Havzasındaki sığ su birikintileri ile bataklıklarda sona erer Tuz Gölü'nün güney ve güneydoğu kesimleri ile Hirfanlı baraj gölünün güneydoğu kesimi il sınırları içindedir Niğde ilinde çukur yerleşim ya da mağaraların suyla dolmasıyla oluşan birçok küçük obruk gölünün yanı sıra bazı yapay göller de vardır
Başlıca yapay göller Mamasın (Mamasun), Gebere, Gümüşler ve Akkaya baraj gölleridir
Güneydoğudaki yüksek Orta Toroslar'ın Akdeniz etkilerine kapattığı Niğde ili kara ikliminin etkisi altında kalır Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve kar yağışlı geçer Yıllık ortalama yağış miktarı 400 milimetreyi aşmayan ile, en çok ilkbaharda yağış düşer
Genel olarak orman açısından yoksul olan ilin güneydoğu kesimindeki dağlık alanlarda kızıl çam ve kara çam topluluklarına rastlanır Bazı kesimleri yan çöl niteliği taşıyan ilin doğal bitki örtüsü bozkır (step) görünümündedir
Tarih
Yapılan araştırmalar günümüzden 100 bin yıl önce bu yörede insanların yaşadığını göstermektedir İlk yerleşim yerlerinin Cilalı Taş Devri'nde kurulduğu anlaşılan yöredeki Acemhöyük, Asurlular'ın oluşturduğu bir ticaret kolonisiydi İÖ 17 yüzyılda Hititler'in egemenliğindeki topraklar arasında yer alan Niğde yöresi, daha sonra Tabal Krallığı'na bağlandı İÖ 8 yüzyılda Asurlular'ın, İÖ 7 yüzyılda Kilikya Krallığı'nın, İÖ 6 yüzyılda Persler'in, İÖ 332'de de Kapadokya Krallığı' nın yönetimine giren yöre, İS 17'de Roma İmparatorluğu'nun sınırları içine katıldı Hıristiyanlık 4 yüzyılda Niğde yöresinde de yaygınlaştı
Bizans döneminde Sasaniler'in, 7 10 yüzyıl arasında da Müslüman Araplar'ın saldırısına uğradı Daha sonra gene Bizanslılar tarafından alınan yöre, 11 yüzyıl sonlarında kısa bir süre Anadolu Selçukluları' nın eline geçti Daha sonra Haçlılar tarafından yağmalanan Aksaray ve Niğde yöresi, sırasıyla Danişmendliler, Anadolu Selçukluları, İlhanlılar, Eretna Beyliği ve Karamanlılar tarafından yönetildi
1398'de Osmanlılar'a bağlanan yöre 1402'de Timur tarafından gene Karamanlılar'a verildi 1466'da Osmanlı topraklarına katılan yöre, 20 yüzyıl başlarında Aksaray ve Niğde sancaklarının sınırları içindeydi Cumhuriyetin ilanından sonra bu topraklarda Niğde ve Aksaray illeri kuruldu 1933'te ilçe yapılan Aksaray, Niğde iline bağlandı Eskiden beri Niğde'nin ilçesi olan Nevşehir 1954'te, Aksaray ise 1989'da yeniden il haline getirilince Niğde ilinin bugünkü sınırları ortaya çıktı
Ekonomi
1985'te halkının yüzde 70'e yakını köylerde yaşayan Niğde ilinde ekonomi tarıma dayalıdır Patates, şekerpancarı, buğday, arpa, çavdar, soğan, ayçiçeği ve nohut en çok yetiştirilen tarla ürünleridir Elma, üzüm, kavun, karpuz, domates ve lahana ise yetiştirilen meyve ve sebzelerin başlıcalarıdır İlde çok sayıda koyun yetiştirilir
Tarıma katkıda bulunan başlıca kuruluş Aksaray Ovası'ndaki Koçaş Tarım İşletmesi'dir
Sanayi fazla gelişmemiş durumdadır Şeker, un, şarap, süt ürünleri, yün ipliği, halı, yem, çimento, yedek parça, tuğla ve kiremit fabrikaları ildeki başlıca sanayi kuruluşlarıdır
Yeraltı kaynaklan açısından oldukça zengin sayılan il topraklarında altıngümüş, kurşunçinko, demir ve cıva yatakları vardır Aksaray yöresinde tuz üretimi yapılır
Niğde ilinin ülke ulaşımında önemli bir yeri vardır E5 Karayolu ile Kayseri, Konya ve Karaman gibi merkezleri Akdeniz kıyısına bağlayan demiryolları il topraklarından geçer Ihlara vadisi ile Güzelyurt ilin başlıca turistik yörelerindendir
Toplum ve Kültür
Bizans döneminde bu yörede yaşayan Hıristiyanlar, doğal güzelliğiyle çevreden ayrılan Ihlara vadisinde bir yerleşme alanı kurdular Vadinin dik yamaçlarında, eskiden burada yaşayanların yaptığı manastır, kilise ve konutlar vardır Tüflü arazinin oyulmasıyla yapılmış olan bu tarihsel yapıların 9 , 10 ve 11 yüzyıllardan kaldığı sanılmaktadır Bu yapıların tavan ve duvarları Kutsal Kitap'tan ve doğadan kaynaklanan konuların betimlendiği fresk ve motiflerle süslenmiştir İlginç doğal görünümler sunan ve tarihsel değerler açısından çok zengin olan Ihlara vadisi, her yıl birçok yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilir
Yöreye özgü başlıca geleneksel el sanatı halı dokumacılığıdır Genellikle koyu mavi ve kırmızı renklerin egemen olduğu bu halılar balık, çift başlı kartal ve çiçek motifleriyle süslenir Doğal boyaların kullanımı azaldıkça Niğde halıları eski niteliğini yitirmektedir
Anadolu'nun çeşitli yörelerinde olduğu gibi Niğde ilinde de birçok söylence anlatılır Bunlardan birine göre, eskiden uzak bir ilkede, halkı tarafından çok sevilen güzel prenses hastalığa yakalanır
Hekimlerin hastalığına çare bulamadığı ve gün geçtikçe eriyip zayıflayan prenses için tüm ülke halkı yas tutar Prensesin hastalandığını duyan yaşlı bir gezgin saraya gelir Bu gezgin, bozkır ve çöllerin ortasında, meyve bahçeleriyle kaplı, havası ve suyu şifalı olan Bor adlı bir yöre olduğunu, prensesi oraya götürmeleri halinde iyileşeceğini söyler Hemen Bor'a götürülen prenses, üç gün içinde eski sağlığına kavuşur
Bunun duyulması üzerine çeşitli ülkelerdeki birçok hasta Bor yöresine akın eder Kısa sürede çok kalabalıklaşan Bor, giderek şifa verici özelliklerini de yitirince buradan sıkılan prenses Niğde'ye gider Anadolu'da halk arasında söylenen "Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye" deyişinin bu söylenceden kaynaklandığı ileri sürülür
Niğde yöresinde yapılan çeşitli kazı ve araştırmalarda elde edilen arkeolojik buluntular ile gene bu yöreden derlenen etnografik yapıtlar Niğde Müzesi'nde sergilenmektedir Bu müzede sergilenen en ilginç kalıntılardan biri de, İhlara vadisinde bulunmuş olan ve 9 ya da 10 yüzyıldan kaldığı sanılan bir rahibe mumyasıdır 1988'de ildeki başlıca eğitim ve kültür kurumlan Selçuk Üniversitesi'ne bağlı Niğde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Niğde Eğitim Yüksekokulu, Niğde Meslek Yüksekokulu ve Aksaray Meslek Yüksekokulu'ydu
İl Merkezi: Niğde
Niğde, Karamanlılar döneminde ticaret ve kültür merkezi olarak önem taşıyordu Osmanlı döneminde Kayseri ve Konya'nın gelişmesiyle eski önemini yitirdi 19 yüzyıla kadar kent halkının büyük bölümü Rumlar'dan oluşuyordu
Eski kaynaklarda adı Nahida, Nakida, Nekide ve Nikde olarak geçen kente Cumhuriyet döneminde Niğde denmeye başlandı UlukışlaKayseri Demiryolu'nun 1933'te açılmasından sonra bir ulaşım merkezi olarak önem kazanan Niğde, daha sonra E5 Karayolu kenarında gelişen Aksaray kentinin gölgesinde kaldı Kent, en eski mahallelerin yer aldığı kale çevresinden yamaçlara doğru gelişmiştir Gene de en eski mahallelerin yer aldığı kesim kent merkezi durumundadır Kayseri'yi Ulukışla yakınında E5 Karayolu' na bağlayan yol Niğde kentinden geçer Kentin nüfusu 49 068'dir (1985)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|