Şengül Şirin
|
Namık Kemal-Türk Aydını
Namık Kemal-Türk Aydını
18401888), Tanzimat sonrası düşünce ve edebiyat alanında birçok yeniliğin öncüsü olmuş çok yönlü bir aydındır
Namık Kemal Tekirdağ'da doğdu Çocukluğunu büyük babası Abdüllatif Paşa ile birlikte Afyon, Lefkoşe, Rize, Kars ve Sofya'da geçirdi Bu yüzden düzenli olarak okula gidemedi, özel öğrenim gördü Büyükbabasıyla 1856'da İstanbul'a dönünce Babıâli Tercüme Odası'na girdi
Burada aydın bir çevreyle karşılaştı ve özellikle şiire ilgisi giderek arttı 1861'de Şinasi ile tanışması yaşamına yeni bir yön verdi 1862'de Şinasi'nin yönettiği Tasviri Efkâr gazetesinde ilk yazısı çıktıktan sonra siyasal ve toplumsal sorunlarla ilgilenmeye, şiir yanında düzyazısını da geliştirmeye başladı
Şinasi 1865'te Fransa'ya giderken Tasviri Efkâfm yönetimini Namık Kemal'e bıraktı Namık Kemal'in gazetede özellikle Sadrazam Âli Paşa'nın iç ve dış siyasetine karşı sert eleştiriler yöneltmesi yönetimin tepkisine yol açıyordu Hele bir de ülkede meşrutiyetin ilanını amaçlayan Yeni Osmanlılar Cemiyeti adlı gizli derneğe girmesi bardağı taşıran son damla oldu Âli Paşa 1867'de gizli derneğin varlığını öğrenince örgütün üyesi aydınlar birer birer Avrupa'ya kaçmaya başladılar Namık Kemal ise Erzurum vali yardımcılığına atandı
Ama o da daha görev yerine gitmeden Avrupa'daki Osmanlı aydınlarının koruyuculuğunu üstlenen Mısırlı Fazıl Mustafa Paşa' nın çağrısı üzerine Fransa'ya kaçtı Oradan da İngiltere'ye geçerek Ali Suavi ve Ziya Bey'le (Paşa) birlikte Londra'da Muhbir gazetesini çıkarmaya başladı Bir süre sonra düşünce ayrılıkları baş gösterince Namık Kemal 1868'de gene Londra'da Hürriyet gazetesini yayımlamaya girişti Bu gazete de düşünce ayrılıkları yüzünden uzun ömürlü olamadı ve Namık Kemal 1870'te İstanbul'a dönmek zorunda kaldı
Sadrazam Âli Paşa'nın 1871'de ölümü üzerine Avrupa'daki aydınların bir bölümü yurda dönünce Namık Kemal yeniden gazeteciliğe başladı Ama 1872'de çıkardıkları İbret gazetesi birkaç ay sonra kapatıldı, Namık Kemal de Gelibolu'ya sürüldü 1873 başında İstanbul'a dönünce İbrefte daha sert yazılar yazdı Bu arada Vatan yahut Silistre adlı oyununun sahnelendiği ilk gece izleyicilerin coşkuya kapılıp sokaklara taşan gösteriler yapmaları üzerine İbret, 6 Nisan 1873'te kapatılarak Namık Kemal Kıbrıs'ta Magosa'ya sürüldü Üç yıl süren sürgün Namık Kemal'in yazı yaşamı bakımından en verimli dönemi oldu
Birçok oyununu, edebiyat eleştirilerini ve tarihe ilişkin yapıtlarını burada kaleme aldı Abdülaziz'in tahttan indirilmesinden (3ü Mayıs 1876) sonra çıkarılan af üzerine İstanbul'a dönen Namık Kemal, Midhat Paşa'nın başkanlık ettiği Kanunı Esasi Encümeni'nde (anayasa komisyonu) görev aldı Bu kurulun hazırladığı anayasa 23 Aralık 1876'da yürürlüğe konuldu ve meşrutiyet ilan edildi
Ama Padişah II Abdülhamid içtenlikle benimsemediği meşrutiyet rejimini hazırlayanları birer birer İstanbul'dan uzaklaştırmaya başlayınca Namık Kemal de Temmuz 1877'de Midilli Adası'na sürüldü 1879'da Midilli'ye mutasarrıf (vali ile kaymakam arasında bir yöneticilik) oldu Aynı görevle 1884'te Rodos'a, 1887'de de Sakız'a gönderildi Sakız'da ölen Namık Kemal'in cenazesi Bolayır'a (Gelibolu'da) gömüldü
Edebiyata Divan tarzında şiirlerle başlayan Namık Kemal Şinasi ile tanıştıktan sonra biçim yönünden eskiye bağlı kalmakla birlikte öz bakımından yeni bir şiire yönelmiştir Türk şiirinde "vatan", "hürriyet" gibi kavramları ilk kez Namık Kemal kullanmış, şiire batılı tarzda toplumsal bir içerik kazandırmıştır Batı edebiyatının roman, tiyatro, eleştiri, deneme gibi türleri de Türk edebiyatında Namık Kemal ile kalıcılık kazanmıştır
Bu yapıtlarında da toplumsal konular, vatan sevgisi gibi duygular ön plandadır Tarihe ilişkin yapıtlarında da İslam ve Osmanlı tarihinden seçtiği olayları, kişileri hep vatanseverlik açısından değerlendirmeye çalışmıştır
Başlıca Yapıtları (Roman): İntibah, 1911; Cezmi, 1911 (Tiyatro): Vatan yahut Silistre, 1969; Zavallı Çocuk, 1969; Akif Bey, 1961; Gülnihal, 1969; Celaleddin Harezmşah, 1969; Kara Bela, 1910 (Tarih): Devri İstila, 1871; Evrakı Perişan, 1973; Silistre Muhasarası, 1946; Osmanlı Tarihi, 3 cilt, 197174; İslam Tarihi, 1975 (Eleştiri): Tahribi Harabat, 1885; Renan Müdafaanamesi, 1962; İrfan Paşa'ya Mektup, 1887; Mukaddimei Celal, 1888 Şiirleri ölümünden çok sonra Namık Kemal'in Şiirleri adıyla derlenmiştir (1933, 1941, 1971) Özel mektupları da Namık Kemal'in Mektupları (4 cilt, 19671986) adlı kitapta toplanmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|