Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Çivi Yazısı

Eski 08-16-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Çivi Yazısı





ÇİVİ YAZISI, Öğeleri çivi biçiminde olan yazı
—Yaş kil üzerine ucu yontulmuş bir kamışla çizilen çivi yazısı, İ Ö 3500'e doğru, aşağı Mezopotamya'daki tapınakların yöneticileri tarafından hesap tutmak için icat edildi Başlangıçta, bu yazı bir canlıyı ya da nesneyi doğrudan gösteren daha sonra da bu nesneleri karşılayan terimleri gösteren ideogramlar biçimindeydi: IV binyıl sonlarına doğru çivi yazısında, dilbilgisi biçimlerini göstermek için sesbilgisi işaretleri olarak ideogramlar kullanılmaya başlandı: bu aşamada bu yazıyı icat ettikleri sanılan Sümerler'in dili anlaşılabildi


Mısır hiyeroglifinden farklı olarak, aşağı Mezopotamya yazısının gelişmesi durmadı Gitgide şemaya dönüşen bu işaretler sonunda kendi ayırt edici işaretleri olan "çivi" biçimine dönüştü XXIII yy'dan sonra yazıcılar daha çok tek heceli bir dil olan sümercenin yanı sıra bükünler sistemi olan ve ancak fonetik işaretlerle hakkıyla aktarılabilecek olan sami dillerinden akkadcayı da yazıyorlardı; ne var ki, aşağı Mezopotamya'da birçok ideogramın kullanılmasından hiçbir zaman vazgeçilmedi ve bunun sonucunda da karmaşık bir işaret sistemi ortaya çıktı Bu işaretlerin çoğu birkaç anlama geliyordu ve yerine göre ideogram, fonetik işareti ya da tamlayıcı (kategorisini göstermek için kimi terimlerin önüne konan ideogram) görevi yapıyordu
Bin beş yüz yıl boyunca çivi yazısı, henüz yazıları olmayan (ya da daha az gelişmiş bir yazısı olan) ve aşağı Mezopotamya metinlerindeki kültür hazinesine hayranlık duyan Doğu halkları tarafından kullanıldı; fakat her halk bu çivi yazısını kendi fonetiğine uyarlamak zorundaydı ve bunu başarabilmek için de ideogramları bırakıp onların yerine fonetik işaretleri yeğliyordu


Diller arasında ilk aktarımlar III binyılda oldu Ebla halkı (Kuzey Suriye) yalnızca sümerceyi değil, kendi dillerini de yazmada çivi yazısını kullandılar (XXIV-XXIII yy) Aşağı Mezopotamya Samileri de Asur'a kadar yayılan ve çağımızın başına kadar Mezopotamya'da etkisini koruyan bu karma kültürü oluşturmak için Sümer-ler'e katılıncaya kadar kendi dilleri akkadcayı çivi yazısıyla yazıyorlardı (XXIII yy), Suslular ve Elamlılar kendi yazılarını terk ederek elamca (XXIV-VI yy), akkadca (XXIII-VI yy) ya da sümerce (XXI yy) yazmak için çivi yazısını benimsediler Hurri-ler'in dili de çivi yazısıyla yazılıyordu (XXI -XIII yy)

Çivi yazısı en parlak dönemini II binyılda yaşadı Orta Anadolu halkları XIX yy'dan XII yy'a kadar çivi yazısını kullandılar; bu yazıyla önce asurlu tüccarların getirdiği asurcayı çevriyazısına dönüştürdüler (XIX-XVIII yy); daha sonra XVII yy'dan başlayarak, Orta Anadolu'ya hâkim olan Hititler hem kendi dillerini, hem de tanrılarına saygı gösterdikleri halkların (III binyılın Hattileri, Luvi halkı, Pala halkı, Hurriler, Sümer-Akkadlar) dillerini yazmak için çivi yazısını seçtiler Tel el -Amarna'da bulunan firavun arşivlerinden de anlaşıldığı gibi, XIV ve XIII yy'larda krallıklar arasındaki yazışmalar, çoğu zaman kenan dilinden etkilenmiş akkadcayla ve çivi yazısıyla yapılıyordu; öte yandan, ugaritli yazıcılar kendi dillerini çevriyazısına dönüştüren abecelerde çivi yazısı benzeri işaretler yarattılar


I binyılda Urartu krallığı, önce asur dili, daha sonra urartu dili yazmak için çivi yazısını benimsedi (IX-VII yy); Elamlılar, Ahemeni krallarının persçe yazıtları için çivi yazısı benzeri işaretlerden oluşan hece yazısını icat ettiler (VII-IV yy) Ancak abecenin ve aramcanın gelişmesi karşısında bu kez akkadca kendi ülkesinde ölü bir dil durumuna düştü; bu nedenle, Babil' in son yerli krallığının düşmesinden sonra (i Ö 539) çivi yazısı yalnızca aşağı Mezopotamya'nın kutsal kentlerinden bazılarında tutunabildi;burada da iS Iyy'a kadar kaideli rahipler ve kâhinler, bu yazıyı kullandılar Çivi yazısı uzun bir süre unutuldu, XVIII yy ve XIX yy bilginlerinin bu yazıları çözebilmesi için dehalarını ortaya koymaları gerekti

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla