08-14-2009
|
#3
|
Şengül Şirin
|
Çingeneler-Çingenece Konuşan Topluluklar
Çingeneler-Çingenece Konuşan Topluluklar
ÇİNGENELER, çingenece konuşan topluluklar bütünü, dünyadaki sayılarının 5 ile 10 milyon kişi arasında olduğu sanılır Çingeneler'in ilk dağılım yeri Hindistan'ın kuzeyidir, daha sonra (XV yy ) da Macaristan ve Moldavya topraklarından çeşitli bölgelere göç ettiler Başlıca üç halka ayrılırlar:
Kanada'dan Güney Afrika' ya, Avustralya'dan Japonya'ya dek geniş bir alanda yaşayan ve özellikle Batı Avrupa'ya yerleşen Romlar; asıl yerleşim yerleri italya olan, ama bunun yanı sıra Fransa, Almanya, SSCB ve Kanada'da da yaşayan Sinteler ya da Manuşlar; özellikle ispanya'ya Portekiz'e, Fransa'ya Kuzey Afrika'ya, Almanya'ya ve Güney Amerika'ya yerleşen Kaleler Çingene toplulukları, ilk grupların içinde meydana gelen bir bölünme sistemine göre bölünürler ve kendileri de küçük çeşitli ailelere ayrılan birçok alt grup oluştururlar Meclislerine (kris) çok önem verirler
Genellikle soy şefleri (adalet) tarafından yönetilen bu meclisler, Çingeneler'in birliğini ve yerleşik toplumlar tarafından defalarca tehdit edilen ve hakarete uğrayan kültürel kimliklerini (örn nazilerin imha siyaseti) korumaktadır Çingeneler, konakladıkları ülkelerin ideolojik çevrelerinin baskısıyla yeni savunma kurumları (uluslararası Rom komitesi'nin kurulması) oluşturmak zorunda kaldılar
• Türkiye'de yaşayan Çingeneler konar göçer ve yerleşik olmak üzere ikiye ayrılmıştır Konar göçer olanlar küçük gruplar halinde dolaşır, kent dışına kurdukları çadırlarda yaşarlar Kadınlar kente inip fal bakar, kendi ördükleri sepetleri satar, çoğu kez de dilencilik yaparlar Erkekler ızgara, maşa, ateş küreği yaparak satarlar Kalaycılık da uğraşları arasındadır Yerleşik Çingeneler'in yaşam koşulları daha iyidir En çok Trakya ve Marmara bölgesinde bulunurlar
Özellikle istanbul yakınında mahalleler oluşturmuşlardır Daha çok Surdibi, Sulukule, Lonca, Ayvansaray, Büyükdere'deki Çayırbaşı, Üsküdar' da Selamsız, Beyoğlu'nda Sazlıdere ve Dolapdere semtlerine yerleşmişlerdir Derme çatma evlerde oturur, çiçekçilik, falcılık, kalaycılık, çengilik ve çalgıcılıkla geçimlerini sağlarlar Sepet, maşa elek ızgara gibi şeyler yapıp satanlar ya da ayı oynatanlar da vardır Bir bölümü de ayakkabı boyacılığı ve dilencilikle geçinir
Kendi içlerinde oldukça katı geleneklere uymak zorundadırlar Bunlara uymayanları kendi yöntemleriyle cezalandırırlar, istanbul türkçesine yakın bir dille konuşmakla birlikte sözcükleri özel bir söyleyiş biçimleri vardır Kendi aralarında çingenece konuşurlar
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|