Yalnız Mesajı Göster

Çin Sanatı ve Sanat Tarihi

Eski 08-14-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Çin Sanatı ve Sanat Tarihi



Çin Sanatı ve Sanat tarihi




SANAT giriş


Çin köylüsünün daha ilkçağlardan başlayarak, yaşamını ustaca bir uyumla doğanın düzenine göre ayarlaması, sanat alanına da yansır ve çin sanatının kimi ayırtedici özelliklerini açıklar Çin sanatı, bütün karmaşıklığıyla, dengeli ve ölçülü bir bütün, bir hümanizmin ifadesidir İnsanın doğayla bütünleşme gereğini duyduğu mimari düzenlemede bile doğanın yasalarına ve düzenine boyun eğdiği bahçe sanatı bunun en parlak örneğidir Buna karşılık, sanatın bir de yapıcı işlevi vardır: bir hiçten dipdiri bir dünya yaratır Sanatçının bu yaratması, Göğün yaratması gibidir: varlığının bütün gücünü ortaya koyarak salt gerçeği yakalar Yeryüzü kabuğunun temel öğeleri olan dağların ve suların bu yaratmada belirleyici bir işlevi vardır Dünyanın iskeleti olan dağ, değişmezlik, denge demektir; Göğe yakın olduğu için de doğaüstüyle aramızdaki bağdır

Akışkanlığıyla her biçime uyabilen su, toprağın damarlarında akar; Yol'un gerçek özü odur Dağ ve su bilgenin evrenle bütünleşmesini sağlar Bitki ve hayvan gibi insan da, kendi çapında katıldığı bu "doğal" dünyanın görünümlerinden ancak biridir; ama, dünyaya katılırken, bütün duyumsal yetilerini harekete geçirdiği için, güzel bir sanat eserinden de bunu bekler, onu görmek, duymak, ellemek ister

Tüm çin sanatının belirleyicisi olan bu ölçü, denge ve duyarlık anlayışının en önemli öğesi çizgidir Gerçekliğe çok erken bir dönemde, özün ortaya çıkarılmasını temel alan bireşimsel bir anlayışla yaklaşılmış, bu da resim yazısından (piktog-ram) düşünce yazısına (ideogram) varan bir geçiş süreci sonucunda yazının doğmasına ön ayak olmuştur Hat sanatı ile ondan kaynaklanan resmin, sanatsal yaratının en seçkin biçimleri olarak kalmasının nedeni budur Plastik sanatlarla uğraşanlarda da bir biçimi bütün ayırtedici özelliklerini canlandıracak bir hacme dönüştürmek için kıvrak bir çizgiyle çevreleyen bu "özü doğrudan yakalama" yetisi egemendir Örneğin, vazoların yüzeyindeki eğriler ve karşı eğriler hiçbir zaman durağanlığa düşmeyen ustaca çizgi ve hacim oyunlarıyla birbirini bütünler

Buddhacıhğın çin sanatına katkısı çok büyüktür: daha V yy'da üç yüzyıl boyunca tüm sanatsal etkinliklere egemen olan ve kısa sürede hint kaynaklarından uzaklaşarak mükemmel bir özümseme gücünün örneğini oluşturan ve biçim bakımından ulusal nitelikli bir heykel sanatının doğmasına yol açan, odur Çin'de, yaşam ve düşünce biçimleri, dinler ve sanatlar birbirleriyle iç içe geçerek özgün bir bütün oluşturur Bu bütün bileşenlerinden farklı, ama bunlarsız da var olamayacak bir bütündür Bu nedenle, Çin'de üsluplar, Batı'da olduğu gibi bir tekniğin gelişmesiyle değil, altın çağındaki bir düşünce ya da dinin genellikle yaşama, özel olarak da sanata egemen olmasıyla tanımlanır Çin tarihinin her önemli döneminde ötekilerden dana ağır basan bir sanat biçiminin ortaya çıktığı görülür: eski dönemlerde bronz, buddhacılık ile heykel, sonunda da, seramikle birlikte ön sırayı alan resim

Tarihöncesi


• 1920-1937 arasında sürdürülen Coukoudien kazılarında, bilinen en eski insan kalıntıları bulundu Sinanthropus Pekinensis diye adlandırılan bu kalıntılar, ateşten yararlanabilen, kuvars ve kumtaşından chopper ve chopping-tool yapabilen bir archanthropus'a aitti 1949'da kazıların yeniden başladığı Coukoudien'de hâlâ birçok belge ele geçirilmektedir

Erken Yontmataş devrinin ilk evrelerine ilişkin birçok kalıntının ele geçtiği Anhı da (Şanşi) dahil olmak üzere birçok başka kazı yapılmıştır Guangdong'daki Mapa insanı, Şaanşi'deki Dingtsun insanı gibi Orta Yontmataş devrine bağlanır 1964'te, Lantien'de (Şaanşi) en arkaik homo erectus tipi bulundu Bunun 600 000 yıl öncesine, Orta Pleyistosen'e kadar uzanan en eski archanthropus olduğu sanılır

• 1923'te Scaraosogd
(iç Moğolistan) kıyılarında yapılan kazılarla ortaya çıkarılan Geç Yontmataş devri, chopping-tool sanayisi (litik endüstrinin en ilkel biçimi) ile bir sonraki dönem olan Gobi mikrolitik kültürü arasında bir geçiş dönemidir 1958'de Şansi'de ve 1960'ta Hınan'da yapılan kazılarda mikrolitik döneme ilişkin araç ve gereçler bulunmuştur Bu endüstriyi bilmeyen Çin,4tarla açıcı ormancılar kültürüne aittir ve anlaşıldığına göre sivri uçlu taş geleneğine bağlı kalmıştır

• Yenitaş çağının
başlangıcında, Kuzey Çin, Baykal'da doğup, bütün Doğu Sibirya ve Doğu Orta Asya'ya yayılan geniş bir uygarlığın etkisine girdi Bu değişik bölgeler, binişik şeritler halinde hem batıya hem doğuya doğru yayılan farklı kültürlerin doğmasına yol açtı: kuzeyde bir orman kültürü (Baykal yoluyla Ob, Ural ve iskandinavya ile ilişkili Mançurya ve Kore); Orta Asya, Moğolistan, Ördos ve Batı Mançurya'da mikrolitik kültür; Çin'in lös-lü yaylalarında tarım kültürü; Güneydoğu Asya takımadalarından Sibirya ve Japonya kıyılarına kadar uzanan kıyı kültürü Tüm bu kültürlerin çin uygarlığının oluşmasında katkıları vardır

IV, III binyıllarda ve II binyılın başında, Kuzey Çin'in löslü yaylalarının bulunduğu bölgede teknik açıdan Ortadoğu kökenli boyalı çömlek işleriyle belirginleşen Yangşao kültürü (1920'de profesör Andersson tarafından gün ışığına çıkarıldığı yörenin adından) ortaya çıktı Bu çömleklerin çöl yenitaş evresi aracılığıyla yayıldığı ve Baykal yenitaş çağınınkilere benzer biçimlere de uygulandığı sanılır Bu kültürde, temelde çöl yenitaş evresine bağlı ve Şaanşi ara merkezlerini az ya da çok etkileyen başlıca iki grup ayırt edilir: Hınan'da, üzerleri beyaz astarla, içleri kırmızı ve siyah çizgilerle süslenmiş kırmızı topraktan kâselerin yanı sıra, elle yapılmış dibi sivri çömlekler, cilalıtaştan ve kemikten araç ve gereçler bulundu; Gansu'da İÖ I binyıl ortalarına kadar gelişmesini sürdürdüğü sanılan bu kültür dört evreye ayrılır:

1 Banşan evresi:
bu evrede görülen şiş karınlı küpler elle yapılmış ve uzun boyunları da çarkta çekilmiştir; üst bölümü kulpun yarısına kadar, saat hareketinin tersine çizilmiş sarmalların hâkim olduğu kırmızı ve siyah renkli geniş süslemelerle bezenmiştir Çoğu zaman aynı tonda bir astarla örtülen pembe toprak çok ince ve ustaca çalışılmıştır; vazoların yanında ye-şimtaşından birkaç süs eşyası da bulunmuştur;

2 Maçang evresi: armut biçimli, yayvan ağızlı, kısa boyunlu küpler; kırmızı ve siyah boyalı eşkenar dörtgenler, damalar ve "aşıkyollarıyla" süslenmiştir;

3 Şindien evresi:
geniş ağızlı uzun boyunlu yüksek küpler; bunlar daha kaba sarı topraktan yapılmış, üzerleri koyu kahverengi ya da siyah, üçgen ve çift kıvrımlı (sarmal kalıntıları) süslerle bezenmiştir

4 Ciacing evresi: yozlaşmış boyalı çömlekler ve bronzdan gereçler
Kuzey Hınan'daki Şiaotun sitinde (Anyang yakınında) boyalı çömlekçilik, yerini kara çömlekçilik kültürüne bıraktı Kıyı kültürünü temsil eden bu çömlekler ilk kez Şandong sitindeki Longşan'da bulunduğu için "Longşan" kültürü adıyla anılır Tornada çekilen, yüzeyi perdahlı bu çömlekler bazı biçimsel özellikleriyle, Hınan' da hemen bunları izleyen ve Çin'in tarih dönemine ait bronzların habercisidir
Hınan'da boyalı ve kara çömlekçiliğin yanı sıra bir de gri çömlek işi vardır; eski Sibirya kültürüyle ilişkisi bulunan bu sanat, tarih döneminde de sürer II binyıl ortalarında ise, Hınan'da çin uygarlığının başlangıcını belirleyen bronz ortaya çıktığı sırada, kuzeyin sınır bölgelerinde (Ça-har, Jı Hı) göçebe çobanlara ve tarımcılara ait araç gereçlerin bir arada bulunduğu karma bir kültür doğdu; kıyı boyunca da Liaodongdan Cıciang'a kadar, benzer bir kültür temeli üzerinde siyah ve gri çömlekçilik yaygınlaştı



tunç çağı

İlk çin uygarlığı olan tunç uygarlığının, II binyıl'da Longşan ve Yangşao kültürlerinin ilişki kurduğu Hınan eyaletinde doğduğu sanılır Bugün, Çin'de bronz sanatını Şang hanedanlığı döneminde (İÖ 1770'e doğr - İÖ 1050'ye doğr) ya da biraz önce ortaya çıktığı ve Hınan'da, Şang hanedanının ilk merkezi Cıngcou'daki kazıların gösterdiği gibi, Cou döneminde (İÖ 1050 - İÖ 22'ye doğr) geliştiği bilinmektedir Bu kentte ikinci Şang başkenti Anyang'da da parlak bir gelişme göste-ıen bir sanatın hazırlandığı bronz dökümhaneleri, kemik işleme atölyeleri ve çömlek fırınları vardır 1927'den beri kazıların yapıldığı Anyang Sarı nehrin aşağı ve orta havzalarında yaygınlaşan, aynı zamanda yakın eyaletleri de etkisine alan parlak bir uygarlığın temsilcisidir Bulunan mezarlardan, hükümdarların öteki dünya yaşamlarına çok büyük önem verildiği anlaşılır Hükümdar çoğu zaman koşumlu atlar ve savaş arabalarıyla, hatta kimi zaman erkek ve kadın hizmetçilerle birlikte gömülü bulunmuştur Buradaki en güzel parçalar teknik ustalığı, biçirn hâkimiyeti ve de-koruyla dikkati çeken bronzdandır Zamanla zümrüt yeşili şahane bir pasla örtülen bu bronzlar atalar kültüne ait ayin kaplarıdır Bu kaplar, biçimleriyle uyum gösteren, çizilerek, kabartma ve hatta tamoyma yoluyla elde edilen sarmallarla (leivın) kaplı bir fonun üzerine yerleştirilmiş ve içerdikleri temalarla sonsuzluk duygusu yaratan süslerle bezelidir

Dört parçalı çiçeklerin, ağustosböceklerinin, ipek-böceklerinin, sığırların, tekayaklı ejderlerin (guei) bir araya geldiği hayvan motifleriyle (taotie) olağanüstü bir fauna oluşturulmuştur Tamoyma işlemeciliği, yeşim-taşı ve mermer üzerine de uygulanmıştır Bu yapıtların kimi çok küçüktür, kimiyse anıt boyuna ulaşır; biçimlerinin genişliği, desenlerinin kesinliğiyle göze çarparlar Mezarlarda bulunan kemik ya da kaplum bağa kabuğu üzerindeki kehanet yazıtlarında, yazının geçirdiği evrimin aşamaları izlenebilir; yazıtlar Cou hanedanının ilk yazılı geleneklerinin kökenidir





Gerçekten de Şanglar, İÖ IX yy'da Coular'a yenildi; bunlar, Şaanşi'den gelen, at yetiştiren, savaş arabası kullanan savaşçılardı Atları ve savaş arabaları sayesinde Coular, tunç uygarlığını 1000 yılına doğru güneyde Yangzi Ciang ovasına, kuzeyde de Moğolistan'a doğru yaydılar

Başkentleri Fınghao'da (bugünkü Şien) daha sonra da Luoyi'de (bugünkü Luo-yang) önceki sanatsal geleneği kesintisiz biçimde sürdürdüler Bununla birlikte, bazı biçimler kayboldu ya da değişti, yoksullaşan ve yassılaşan dekor yoğunluğunu kaybeder gibi oldu Daha az köşeli profiller çıplak bir fon üzerine yüksek kabartma olarak işlendi, vazoların siluetlerinde derin girinti çıkıntılar belirdi, zarafet ve dengenin yerini kütlesel bir görünüm aldı Öte yandan, kökene ve tarihlendirme konusunda bugün yararlı bilgiler veren ithaf yazıları uzadı

İÖ VIII ve VII yy'larda bu eğilimler daha da belirginleşti ama her eyalette değişik bir üretim ortaya çıkarken, yeni demir ve cam teknikleri de gelişti Coular 770'ten başlayarak gerileme aşamasına girdiler Kısa bir süre sonra, ilkbaharlar ve Sonbaharlar dönemi (Çunçiu) başladı Bu dönemdeki iç savaşlar ve çekişmeler, Savaşan krallıklar döneminin (Canguo) [481-221] habercisidir Bütün bu olaylar gibi dini ayinler, ilk ilahiler ve saray şiirleri de (şicing) bir bir yazıldı ya da bronz üzerine işlendi Savaşçı ve diplomatik rekabet, hareketli bir entelektüel ortam için çok elverişliydi Çeşitli sanat ustaları, filozoflar ve gezgin bilgeler, çin dünyasının ortak kültürünü saraydan saraya yayıyorlardı; buna koşut olarak bir lüks ve zenginlik yarışı da başladı Bu dönem bronz ya da zümrüt gibi değerli eşyalarda somutlaşan, dini olmaktan çok dindışı bir süs ve takı modasının egemen olduğu bir dönemdir

Çeşitli teknikler günden güne yenileniyor, sanatçılar dış dünyayı daha yakından gözlemlemeyi öğreniyorlardı: altın, gümüş, firuze ve malakit kakmalarla daha da bir esneklik kazanan eşsiz dökmeler ve oymalar, ilk bakışta gelişigüzel gibi görünen, ama birtakım karşılıklı eğrilerin ustaca ritmiyle oluştuğu kısa zamanda anlaşılan dalgalı ve hareketli bir dekor içinde birbirine sarılıp birbirini çekiştiren gerçekçi hayvan ve ejder motif ve biçimleriyle be lirginleşen yepyeni bir anlayış Vazolarda yer alan av ve hasat sahneleri insan çizimine duyulan ilgiyi gösteriyordu Hunan' daki Çangşa mezarlarında bronz, zümrüt, seramikler ve tahta heykelciklerin yanı sıra olağanüstü bir incelikle işlenmiş değerli lake örneklerine (kutular, çeşitli kaplar, çokrenkli heykelcikler vb) ve en eski ipek üzerine yapılmış çin resmine de (1949'da bulunmuştur) rastlandı 1972'de de içindekilerle insanı şaşkına çeviren markiz Ta-i'nin (öl İÖ 140'a doğr) mezarı bulundu Çin sanatında yer alan bütün bu yeni katkılarda Kuzey Asya ve step sanatının (kılıçlar, aynalar, süs iğneleri),

Orta Çin ve Çin odağına yakın zamanlarda giren Güney Çin sanatının etkisi görülür Zaten kuzey krallıkları da, İÖ 221'de tahta çıkan ilk imparator Çin Şi Huangdi tarafından Çin Şeddi'ne dönüştürülen ilk surları, bu göçebe kavimlerin ülkeye sızmalarını önlemek için kurmuşlardı Bu hükümdarın, 1974'ün en önemli arkeoloji keşfi sayılan, Şien yakınlarındaki mezarı doğal büyüklükte 6 400 asker heykeli tarafından korunuyordu

Han İmparatorluğu (İÖ 206 — İS 220)


Savaşan krallıklar döneminden sonra ortaya çıkan han sanatının iki ayrı işlevi vardır: geçmişin mirasını geleceğe taşımış ve daha sonraki gelişmeler için sağlam temeller oluşturmuştur Konfuçiusçu, öğretici ve ahlakçı bir hümanizmle, lirik, şiirsel ve gizemci bir taoculuğun çifte burgacı içinde tarihin ve zamanın bir çeşit ansiklopedisi olarak görebileceğimiz han sanatı, simgelerini gerçeklikten alır; insan artık hayvanın yanında değil, canlının yanındadır Tarihin aynası olarak antik kahramanları örnek göstererek erdemi yüceltir "ve onların cinayetlerini gözler önüne sererek kötülükten caydırır Doğanın aynası olarak da halkın simgelerinden ve taocu efsanelerden esinlenir
Bu ilk imparatorluk sanatı temelde bir mezar sanatıdır; ölünün dünyadaki evine benzetilen mezarlarda, tahta, pişmiş toprak (mingçj) ya da metal heykelcikler, insanların yerini alır: bol miktarda ve genellikle renkli, genç kadınları, oyuncuları, hokkabazları, atları, koşumları, minyatür çiftlik ve tekneleri gösteren bu kimi zaman renkli ve son derece canlı heykelciklerin yanı sıra daha zengin mezarlarda değerli yeşimtaşlarına, çokrenkli lake eşyalara, firuze, lacivert taşı ya da gümüş kakmalı yaldızlı bronzdan aynalara, süs iğnelerine ve kemer tokalarına da rastlanır 1968'de soylu Liu Sıngın (öl İÖ 113) ve karısı Dou Van'ın, Hıbei'de Mançıng'daki mezarlarının bulunmasıyla bu sanatsal etkinliğin en belirgin örnekleri ortaya çıkmış oldu

Mezardan, 2 800 altın, gümüş, zümrüt, bronz ve lake mezar eşyasından başka, yeşimtaşından (yüyi) iki kefen çıkarıldı Bunlar altınla tutturulmuş binlerce ye-şimtaşı plakasından meydana getirilen gerçek birer örtüydü Gerçi bunların varlığı eski metinlerden öğrenilmişti ama o güne kadar hiçbir örneğine rastlanmamıştı Daha sonra bulunan başka örneklerle bu kefenlerin sayısı 1980'de 11'e ulaştı


Çömlekçilik bir zamanlar yerini kaptırdığı bronz işçiliğine özgü biçim ve dekorları benimseyerek bu dönemde yeniden ortaya çıktı Bunlar kurşunlu yeşil sırla kaplı iri karınlı küplerdir Bunun yanı sıra yeni bir teknik de gelişti: yüksek ateşte pişirilmiş, zeytin rengi ya da sarımsı, kahverengi greden kapların yapıldığı protoporselen tekniği (bundan sonra porselene geçildi)

Bir süre sonra, tamoyma tekniğiyle yapılan büyük hayvan heykeljeri mezarların girişini süslemeye başladı Özellikle Hınan ve Şandong'daki mezarların oymalı kapak taşlarında, gerçeğin çok yakından gözlemlendiğini gösteren, saraylara özgü duvar resimlerinin işlendiği görülür Han sanatı ticaret yollarıyla (Orta Asya'yı geçen ipek yolları) ve fetih yoluyla (Kore'de, Luo-lang tarikat toprakları ve Kuzey Vietnam' da Thanh hoa mezarı) imparatorluk sınırlarının ötelerine taştı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla