Yalnız Mesajı Göster

Elveda Yıkıntılarımın Mimarı

Eski 08-13-2009   #1
peri
Varsayılan

Elveda Yıkıntılarımın Mimarı





Artık kabullenmişliğin yorgun havasını çalıyorum şimdisenden bana kalan ezgiler,dinlediklerim hep seni hatırlatıyor banaVurgun yemiş satırlarım son yıkıntıların altında çırpınırkenkac kez okudum sayısını bende bilmiyorumo mutlu günlerde yazılanlarıhepsi ezberimde şimdi yokluğundayokluğunda onlar bana yoldaş arkadaş onlar avuntum
Ben derinden bir türkü tutturmuşum akıp giden zamana
hani o ençok senin sevdiğinsaatlerce dinlediğin dinlediğim
bana hep seni anlatanHislerim yanıyor!yokluğunda körelmiş hislerim,kalemim kırık tanımaz senden başka bir hecene zaman kalemi alsam elime adın oluyor yazdığım ilk hece sen oluyorsun seni yazıyorum
Dumanını çekiyorum içime efkar sigarasıdır diyesensizliğin o içimi yakan parçalayanbeni yavaş yavaş ölüme götüren dumanını bu kara sevdamın bir hiç uğruna bitişinin verdiği sızıyı çekiyorum içime sensizliğinde
Ve ben artık,kaybetmişliğin ardından ağlayan çocukları elinden o çok sevdiği alınan çocukları oynuyorum Neydi bizi bu karanlığın girdabında rotasız bırakan hangi gururdu hangi sözdü hangi limandı sevdamızı elimizden alan Neydi hislerimizin dumanını savuran?
sessiz bizi içten içe ateşsiz yakan Yok olmuşluğun keyifsizliğini mi sürmeliyim şimdilerde Yoksa senin yok oluşunun acısını mı sindirmeliyim
asla alışamayacak olsamda içime? Yoksun! Bir hayal kadar duman,
bir duman kadar bulanık hayalin Tutunacak gibi oluyor ümitlerim
tutunduğum dallar elimde kalıyor birer birer Bir adım veriyorum sana karşı önümde gecilmez bir uçurum yokluğun tut tut tut ellerimden neolur ben düşüyorum Bulanıklığı da kalmıyor dumanının içime çekiyorum aldığım son nefes gibi Yoksun! işte az önce verdiğim nefes kadar anlıktı varlığın Az önce hayat verdin bana, ama şimdi; yoksun! alıyorsun elimden hayatımı bana kalan bir boşluk bir uçurum Karşımda bulanık dumanın, içimde hislerin alevi yakıyor beni derinden yanıyorum
Ve elimde kalemim Son demlerini döküyorum satırlara teslim olmuşluğun bak yine yine seni yazıyorum Son nağmelerini mırıldıyorum titrek dudaklarımdan dinlediğimiz ezgilerin Ve üşüyen ellerimle enkazını oluşturuyorum karaya oturan rotasız aşkın Ardında yıkıntısını bıraktığın satırların Sen, tutulan el kadar sıcak bir gerçekken sen aşk sen kara sevdamken Verilecek bir nefes kadar da gidicisin Tutsam içimde öldürecek, bıraksam uçup gideceksin yine beni terk edeceksin Sen, efkar sigaramdaki duman kadar hayal Enkazından kurtulamayacağım
sensiz yaşayamayacağım kadar Yıkıntı bıraktın ardında bir enkaz Bıraktın bana senden sonra Ve ben kabul ettim Yenildim, yok edildim
Bir ruh kadar sessizim şimdi odalarda gezinen tek avuntum ara sıra beni yoklayan bak geldim işte seninleyim seninim artık gitmeyeceğim diyen hayalin Gözdeki fer kadar gidiciyim ben de gercekle hayali ayırt edemeyen Elveda hayallerin kahramanı, elveda aşkı dumanı Ve elveda yıkıntılarımın mimarı


Yak!


Yık!


Estir dumanını! Gözlerimden feri de çek! Öyle git! Nasıl olsa gidişine
bağlamıştım ipimi Mezar taşıma da adını çiz, öyle git!

__________________
Yüreğin varsa karşılıksız da seversinBeklentisiz
Korkun ne olabilir ki? Kaybetmek mi?
Hep yalnız değilmiydik zaten

Seviyorum demek önce onsuz olmayı kabullenmektir
Varlığı armağansa yokluğu ceza deği
Varlığının değerini bilmektir
Alıntı Yaparak Cevapla