Şengül Şirin
|
Litvanya-Tarihi-Ekonomisi
Litvanya-Tarihi-Ekonomisi
Litvanya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, SSCB'yi oluşturan 15 cumhuriyetin en küçüklerinden biridir 191840 arasında bağımsız bir devlet olan Litvanya'nın ulusal tarihi 13 yüzyıla dayanır
RESMİ ADI: Litvanya Cumhuriyeti
YÖNETİM BİÇİMİ: Çok partili, tek meclisli cumhuriyet
YÜZÖLÇÜMÜ: 65 301 km2
NÜFUS (1992): 3 802 000
BAŞKENT: Vilnius
COĞRAFİ ÖZELLİKLER: Yer yer bataklık ve turbalıklarla kaplı, sularını Nyemen Irmağı'nın topladığı düzlüklerden oluşur Buzulların oluşturduğu çok sayıda göl vardır
BAŞLICA ÜRÜNLER: Keten, şekerkamışı, patates ve yem bitkileri, hayvansal ürünler, metal ürünleri, gıda
BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1992): Vilnius (596 900), Kaunas (433 600), Klaipeda (208 300), Siauliai (149 000), Panevezys (132 300)
Baltık Denizi kıyısında yer alan Litvanya'nın kuzeyinde Letonya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, güneybatısında Polonya ve Rusya Federe Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti' nin bir bölümü, güney ve güneydoğusunda Beyaz Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bulunur Litvanya'nın yüzölçümü 65 200 knr'dir Ülke yer yer bataklık ve turbalıklarla kaplı düzlüklerden oluşur Batıya doğru akan Nyemen Irmağı'nın döküldüğü Baltık Denizi' nin kıyıları kumullarla kaplıdır Buzulların oluşturduğu çok sayıda küçük göl vardır Ülkenin büyük bölümünü, Nyemen Irmağı' nın suladığı alçak ve düz bir ova oluşturur Doğuda, göllerin yer aldığı engebeli bir bölge vardır Toprak verimsizdir; ülkenin yüzde 17'si daha çok köknar ve çamlardan oluşan ormanlarla, yüzde 25'i de çayır ve otlaklarla kaplıdır Yazlar serin, kışlar soğuk geçer Yılın dört ayında, sıcaklık donma noktasının altındadır
Halkın çoğu tarım ve ormancılıkla geçinir
Verimsiz topraklarda patates, çavdar, yulaf ve şekerpancarı yetiştirilir Hayvancılık da önemlidir Çok sayıda domuz, sığır, koyun ve kaz beslenir Kömürü, petrolü ve madenleri bulunmayan Litvanya'da fabrika sayısı da azdır Nyemen Irmağı'nın üzerinde, Kaunas yakınlarında bir hidroelektrik santral vardır Vilnius'a borularla doğal gaz sağlanır Nyemen'in 670 kilometrelik bölümü trafiğe açıktır Keresteler ırmakta salla taşınır Önemli kentler 582 000 (1989) nüfuslu başkent Vilnius, Kaunas ve bir liman kenti olan Klaipeda'dır
Halkın yüzde 80'i Litvanyalı'dır, geri kalan nüfus eşit oranda Polonyalılar ve Ruslar'dan oluşur Kendi özgün dilleri ve kültürleri olan Litvanyalılar, güzel halk öykülerini yüzyıllardır kuşaktan kuşağa aktarmışlardır Halkın büyük bölümü Katolik Kilisesi'ne bağlı olmakla birlikte az sayıda Protestan da vardır
Tarih
Litvanyalılar ilk kez 13 yüzyılda, ülkelerine saldıran Toton Şövalyeleri'ne karşı birleştiler Daha sonra topraklarını genişleterek 15 yüzyılda Ukrayna'nın büyük bir bölümü ile Beyaz Rusya'yı da kapsamak üzere, Baltık Denizi ile Karadeniz arasında kalan bölgeyi tümüyle egemenlikleri altına aldılar
13 ve 14 yüzyıllarda Litvanya daha çok Rusya'nın ve Ortodoks Kilisesi'nin etkisi altında kaldı 1386'da Litvanya Grandükü II Wladyslaw Jagiello'nun Polonya Kraliçesi Jadwiga ile evlenmesi sonucunda, iki ülke 1569'a kadar tek yönetim altında birleşti ve önemli bir güç durumuna geldi Polonya'nın ve Katolik Kilisesi'nin etkisi de ön plana geçti 15691795 arasında ise Polonya ile Litvanya tek bir devlet halinde birleşmek üzere bir antlaşma yaptılar
1795'te Litvanya, Rus Çarlığı'na bağlandı Rusya'ya karşı iki ayaklanma başarısızlıkla sonuçlandı Çarlar Litvanya'daki ulusal direnişi sert yasalar ve sınırlamalarla yok etmeye, Katolik dininin yerine Ortodoksluk'u kabul ettirmeye çalıştılar Litvanya dili unutturulmaya çalışıldı ve zaman zaman yasaklandı I Dünya Savaşı süresince bazen Alman, bazen de Rus ordularının işgali altında kalan Litvanya, 1918'de bağımsızlığını ilan etti
İki dünya savaşı arasında tarım ürünlerinin devletçe desteklendiği kooperatifler kuruldu Büyük toprak sahiplerinin topraklarına dokunulmadıysa da, topraksız köylülere bazı olanaklar sağlandı İlköğretim zorunlu oldu ve ulusal bir üniversite kuruldu Demokratik bir anayasa hazırlandıysa da yürürlüğe konmadı Cumhuriyet, kısa ömrünün büyük bölümünde bir diktatörlük olarak kaldı
1939'da AlmanSovyet Saldırmazlık Paktı' nın imzalanmasından sonra SSCB, Litvanya' da askeri üsler kurdu 1940'ta SSCB yanlısı Litvanya hükümetinin kararıyla Litvanya SSCB cumhuriyetleri arasına girdi II Dünya Savaşı sırasında 194144 arasında ülke Alman işgali altında kaldı
Savaş sonunda, 1945'te Litvanya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, limanı Klaipeda ile başkenti Vilnius'u yeniden ele geçirdi Siyasal ve ekonomik açıdan SSCB'ye bağlı olan Litvanya'da okullarda anadil Litvanca'nın yanı sıra Rusça zorunlu ders olarak okutulur
Litvanya Yüksek Sovyeti'nde 11 Mart 1990'da, tek yanlı bağımsızlık kararı alınarak, milliyetçi SAJUDIS'in (Halk Cephesi Örgütü) önderi olan Vitautas Landsbergis devlet başkanı seçildi
Litvanya kültürel geleneği yazı, şiir ve mimari yanında seramik, ağaç oymacılığı ve dokuma gibi el sanatlarıyla sürmektedir
1980'lerin sonlarında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği'nde (SSCB) yürürlüğe konan reformlarla birlikte Litvanya'da milliyetçi eğilimler güç kazandı 1990'da yapılan ilk serbest seçimlerde Sajudis adlı milliyetçi hareketin desteklediği adaylar parlamentoda çoğunluğu elde ettiler Sajudis'in önderi Vytatus Landbergis cumhurbaşkanlığına seçildi Litvanya 11 Mart 1990'da bağımsızlığını ilan ettiyse de, SSCB'nin ekonomik ambargo uygulaması nedeniyle bağımsızlık kararını askıya almak zorunda kaldı SSCB'de Ağustos 1991'de Gorbaçov yönetimini devirmeyi amaçlayan başarısız darbe girişiminin ardından, Sovyet hükümeti 6 Eylül'de Litvanya'nın bağımsızlığını tanıdı Litvanya birkaç gün sonra Birleşmiş Milletler'e (BM) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı'na (AGİK) kabul edildi
1992'nin ilk 9 ayında sanayi üretiminde yüzde 47,5'lik bir düşüş görüldü Yılın bütününde ulusal gelirin yüzde 20 düşeceği tahmin ediliyordu Bu kötü ekonomik durumun da etkisiyle, Ekim 1992'de yapılan seçimlerde, eski Komünist Parti önderi Algirdas Brazauskas başkanlığındaki Litvanya Demokratik İşçi Partisi (LDİP) 78 üyelik kazanarak parlamentoda çoğunluğu elde etti Sajudis ise yalnızca 28 üyelik kazanabildi Pazar ekonomisine geçiş konusunda daha ihtiyatlı bir politika izlenmesinden yana olan LDİP, Moskova ile ilişkilerde pragmatik bir yaklaşım benimseneceğini açıkladı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|