| 
Şengül Şirin  | 
				  Kent-İlk Ve Ortaçağda 
 
            Kent-İlk Ve Ortaçağda
 
 
 
 Eskiçağlarda insanlar yaşamlarını avcılık,  toplayıcılık ve göçebelikle sürdürürlerdi
  Tarımsal üretime geçişle birlikte toplu ve örgütlü bir biçimde yaşamaya, kerpiçten ya da pişmiş tuğladan yapılmış evlerde oturmaya başladılar  Tarihte bilinen ilk yerleşmeler tarımsal üretimin gelişmeye başladığı Cilalı Taş Devri'nin (İÖ 80005500) sonlarına doğru, toprağın verimli olduğu dere, ırmak, göl ve deniz kıyılarında kuruldu  Kent niteliği taşıdığı bilinen en eski yerleşmeler  Mezopotamya'da kurulan Ur, Uruk, Eridu gibi kentlerdir  İÖ 2000 yıllarında Mısır'da kurulan kentler,  köleler ve soylular için ayrı ayrı alanları,
 
 
 
  
 
 pazaryerleri ve tapınaklanyla, belirli bir plana göre düzenleniyordu
  Hindistan'da yapılan kazılar İndus Irmağı vadisinde kuzeygüney ve doğubatı doğrultusunda birbirini kesen yollarıyla, planlı Mohencodaro ve Harappa kentlerini ortaya çıkardı  Bu kentlerdeki evlerde merkezi ısıtma ve kanalizasyon sistemleri bulunuyordu  Aynı dönemde Çin'de Huang He (Sarı Irmak) vadisinde planlı, küçük köyler; Mezopotamya'da Babil ve Asur uygarlıkları döneminde de ünlü Babil ve Ninova kentleri kuruldu  Bu kentler aynı zamanda dönemin en önemli bilim, sanat ve kültür merkezleriydi  
 
 
 
 
 Tarihin en ünlü kentleri, günümüzden 30002000 yıl önce
  Eski Yunanlılar'ca Girit' te, Makedonya'da ve Doğu Akdeniz kıyılarında kuruldu  Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında yer alan Efes (Ephesos), Bergama (Pergamon), Milet (Miletos) ve Priene gibi kentler o dönemden kalmadır  Bu kentler gelişen deniz ticareti için büyük önem taşıyordu   
 
 Eski Yunan kentlerinden Atina ve Sparta gibi daha güçlü olanları, aynı zamanda bağımsız kent devletleri olarak, öteki kentler üzerinde üstünlük kurdular
  Yapılan arkeolojik kazılardan anlaşıldığına göre, bu kentlerin sokak ve caddeleri, pazaryerleri, saray ve tapınakları, avlu ve bahçeleri planlı bir biçimde, özenle düzenlenmişti  İÖ 7  yüzyılda Yunanlılar'ca kurulan Byzantion (Bizans) kenti Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesinden sonra Konstantinopolis (bugün İstanbul) adını alarak Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti ve aynı zamanda yönetsel, kültürel ve ekonomik merkezi oldu  
 Birkaç bin yıl önce Avrupa, Asya ve Afrika'da gelişen kasaba ve kentlerin çoğu iz bırakmadan kayboldu
  Orta ve Güney Amerika'daki Aztek, İnka ve Maya kentleri İspanyol istilacılarca yok edildi  Birçoğu da yanardağ patlamaları ya da depremlerle yok oldu  
 
 Ortaçağda kentlerin çoğu savunma ve güvenlik amacıyla yüksek surlarla çevrilirdi
  Savaş zamanlarında çevredeki topraklarda yaşayan insanlar kent surları içinde toplanırdı  Ortaçağ başlarında kentler dağınık ve önemsiz yerleşmeler olarak kaldı  11  ve 12  yüzyıllardan sonra tarımda verimliliğin artması ve özellikle Haçlı Seferleri'nden sonra doğu ülkelerinden getirilen değerli mallar ticaretin canlanmasına yol açtı  Ticaret yaparak zenginleşen tüccarlar, derebeyler karşısında bağımsız, güçlü yeni bir sınıf olarak ortaya çıktı  Gelişen ticaret, sağlanan sermaye birikimi ve tüccarların kent surları dışında kurdukları yeni yerleşmeler, kentlerin büyük bir hızla büyüyüp gelişmesini sağladı  Akdeniz çevresinde kurulan Venedik, Cenova, Pisa ve Floransa gibi İtalyan kent devletleri, doğu ülkeleriyle yapılan ticaretin başlıca merkezleriydi  Kuzey Avrupa'da ticari bir örgütlenme olarak 13  yüzyılda ortaya çıkan ve Belçika' dan Litvanya'ya kadar 90 kenti kapsayan Hansa Birliği, bu kentlerin gelişmesinde önemli bir rol oynadı  
 Bu dönemde yeni yollar yapıldı, tarım ve sanayi büyük ölçüde gelişti (bak
  Hansa Bİrlîğİ)  Ortaçağ kentlerinin en belirgin özellikleri gotik üslupla yapılmış yüksek ve sivri kuleli yapılar, insanların ticaret ve eğlence amacıyla bir araya geldikleri geniş alanlar, pazaryerleri, kıvrımlı ve dar sokaklardı
  Ne var ki, su ve kanalizasyon gibi altyapı sistemleri yetersiz, yollar ulaşıma elverişsiz, evler karanlık ve soğuk, çalışma ve yaşam koşulları sağlıksızdı  Bu yüzden salgın hastalıklar, yangın ve kazalar çok sık rastlanan olaylardı  
 Kent planlamasına ilişkin ilk kuramsal  çalışmalar Rönesans döneminde (bak
  RÖNESANS) yapıldı  Özellikle İtalya'da varlıklı ve soyluların koruması altında çalışan ünlü mimarlar, geniş cadde ve alanlardan oluşan kent tasarımlan çizdiler  Ne var ki, ortaçağın karmaşık ve plansız kentlerini yıkmadan bu tasarımları gerçekleştirmek olanaksızdı
  Bu  yüzden "ideal kent" tasarımı güzel bir düş olarak kaldı   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   |