GöKKuŞaĞı
|
B'alık...
Geçenlerde
Ankara'dayım
Arkadaşlarla
restorandayız
Balık yiyorum
*
(Diyeceksiniz ki, denizi olmayan şehirde balık mı yenir? Kardeşim, ben size soruyor muyum, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı niye Ankara'da? Sahil Güvenlik bile orda )
*
Neyse  
Yan masada bıyıklı bir Bakanımız var
4-5 kişiyle oturuyor
Barbun yiyor
Kulak kabartmıyoruz ama, yüksek perdeden konuştuğu için duyuyoruz Mevzuları, ekonomi  Zırt pırt dile getirilen o klişeden bahsediyor, "Vatandaşa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmeliyiz" filan diyor
*
Halbuki  
O yediği barbun
Senegal'den!
*
Çin'den geleni de var
Bakan'ınki Senegalli
Garson söyledi
*
Kalamar yiyor
bir yandan  
Hindistan'dan
Üstüne "deniz
levreği" getirdiler
Çiftlik aslında
*
(Soracaksınız tabii, ne malum, onu da mı dedikoducu garson söyledi? Hayır  Bir sürü teknik ipucu vardır ama, uzun uzun yormayayım  Özetle, sen birine baktığında, Avrupalı mı, Ortadoğulu mu, anlamaz mısın? Onun gibi  Sahil çocuğuysan, levreğin tipine bakman yeterli )
*
Ahtapot, İspanya'dan geliyor Ama, ahtapot değil o; dev kalamarın bacakları  Karides, Çin'den İran'dan Kalkan, Romanya'dan Gürcistan'dan Lagos, Senegal'den Mısır'dan
*
Ahali "yerli" diye "ithal" yerken; bazen de, "ithal" diye "yerli" yiyor  Çünkü, Norveç somonu diye servis edilen arkadaş, aslında, Karadeniz'de çiftlikte yetiştirilen deniz alası!
*
Norveç'ten gelen seyit balığını da, mezgit diye kakalıyorlar  Biz İzmirlilerin yakından tanıdığı 'bakalyaro'ya benzer  Ama, bu işportası, çok daha ucuz
*
Mercanımsı var bir de  Mısır'dan Senegal'den getirip, bize, bizim mercan diye sokuşturuyorlar Fangri olanı fena değil aslında  Trançayı andırır Tabii, yaşı 30'dan küçük olanlar "Trança ne?" diyecek şimdi  10 yıldır filan yok çünkü  Kökünü kuruttuk maalesef
*
Bakın, mercan dedim, aklıma geldi  Çipuradan, levrekten voliyi vurdular ya, bu mercanı da çiftlikte yapmaya kalktı bizimkiler  Oldu sana, sinarit-kayabalığı karışımı acayip bir yaratık  Genetiği şaştı, boynunda halka var Ne yaptılar? "Çizgili mercan" diye isim uydurdular, sosyeteye öyle pazarlıyorlar
*
(Çiftliklere karşı değilim  Ama, üç tarafımız denizlerle çevriliyken, "Türk havuzu" denilen sadece bize ait denizimiz varken, ithalata başvurulması, üstüne, denizde yer kalmamış gibi "karaya çiftlik" kurulması, sonra da "yerli deniz balığı" diye vatandaşa keriz muamelesi yapılması, hakikaten "Oha be arkadaş" dedirtiyor insana )
*
Bu arada 
Bakan tatlıya geçti
*
Anlatmaya devam ediyor hálá, "Olta vermeliyiz" falan
Yılmaz Özdil
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|