Şengül Şirin
|
Cevap : Kore Savaşı
Kore Savaşı
1945 Mayısında Amerika ile Sovyet Rusya arasında yapılan bir anlaşmaya göre, savaş bittikten sonra Kore, Birleşik Amerika, Sovyet Rusya, İngiltere ve Çin'in ortak vesayeti altına konacaktı 1945 Temmuzundaki Potsdam Konferansında da Sovyet Rusya Uzak Doğu savaşına katılmaya karar verince, askeri harekat bakımından Kore toprakları 38'inci enlem çizgisi ile ikiye ayrıldı ve bu çizginin kuzeyi Sovyet, güneyi de Amerikan askeri harekat sahası olarak kabul edildi Fakat Sovyetler hemen Japonyaya savaş ilan edip Uzak Doğu savaşına girmediler Lakin ne zaman Amerika Hiroshima ve Nagasaki'ye atom bombalarını attı, o zaman Sovyetler hemen Japonyaya savaş ilan edip, askerlerini Kuzey Kore'ye soktular ve 38'inci enlem çizgisine kadar ilerlediler
Böylece Kore, savaşın sonunda, kuzeyi Sovyet, güneyi Amerikan işgali altında olmak üzere fiilen ikiye bölünmüş oluyordu Bir yandan Amerikan-Sovyet müzakereleri, öte yandan Birleşmiş Milletlerin çabaları, bu iki Kore'nin birleşmesini sağlayamadı Bunun üzerine Amerika, 10 Mayıs 1948 de güney Kore'de seçimler düzenledi ve bunun neticesinde de Syngman Rhee'nin başkanlığında Güney Kore Cumhuriyeti kuruldu
Sovyetler de Kuzey Kore'de 1948 Ağustosunda kendilerine göre bir seçim düzenlediler ve onlar da kuzeyde, 9 Eylül 1948 de Kore Halk Cumhuriyeti'ni kurdular
Kore Asyanın stratejik bir bölgesiydi Asyaya ayak basmak için gayet avantajlı bir tramplen durumundaydı Güney Kore'de ve Japonya'da Amerikan Kuvvetlerinin bulunduğu gözönüne alınınca, Amerika'nın stratejik bakımdan kuvvetli bir durumda olduğu açıktı Sovyetler, komünistler Çin'de duruma hakim oluncaya kadar bu duruma tahammül gösterdiler Fakat Çin 1949 sonunda komünist rejimin idaresi altına girince, Sovyetlerin Asyadaki kuvvet pozisyonları iyice güçlenmiş oluyordu Sovyetlere göre, Amerikayı Asya kıtasından atmak zamanı gelmişti Hem bu yapıldığı takdirde, Amerikanın Japonyadan da atılması kolaylaşabilirdi
İşte bu sebeplerden dolayı, Moskova'nın talimatı ile Kuzey Kore kuvvetleri 25 Haziran 1950 sabahından itibaren Güney Kore'ye karşı saldırıya geçti Saldırının bütün sınır boyunca yapılması her şeyin önceden planlandığın
ı gösteriyordu
Bu açık saldırganlık karşısında Amerika Birleşmiş Milletleri harekete geçirdi Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Antlaşması hükümleri gereğince, Güney Kore'nin yardımına gönderilmek üzere, çeşitli milletlerin askerlerinden meydana gelen, fakat esas yükü Amerika'nın sırtlandığı bir Birleşmiş Milletler Kuvveti teşkil etti Bu kuvvetin komutanlığına Amerikalı general MacArthur getirildi
Türkiye Birleşmiş Milletler Kuvveti'ne bir tugaylık bir kuvvetle katıldı Milli Mücadeleden beri muharebe alanlarına girmemiş olan Türk askeri, Kore Savaşında, gerçekten destan denebilecek kahramanlık örnekleri vermiştir Kore'de akan Türk kanı ve Türk kahramanlığı, Türkiyenin 1951 yılında NATO'ya alınmasında çok mühim bir rol oynamıştır
1950 Haziranında başlayan Kore savaşı, 1953 Temmuzunda Panmunjom mütarekesinin imzası ile neticelenmiştir Bu üç yıllık süre içinde taraflardan hiç biri kesin bir üstünlük gösterip zafere gidememiştir Çünkü, 1950 Ekiminden itibaren Komünist Çin, gönüllü adı altında gönderdiği silahlı kuvvetleri ile Kore Savaşına dahil olmuştur Bununla beraber, ne Sovyet Rusya ve Çin, ve ne de Amerika, bu savaşı Kore'nin sınırlarının dışına taşırmamaya dikkat etmişlerdir Zira yanlış bir hareket bir genel savaşa gidebilirdi
Kore Savaşını sona erdirecek mütareke görüşmeleri, 1951 yılı Temmuzunda başladı Mütareke teklifi Kuzey Kore'den geldi Mütareke görüşmeleri iki yıl sürdü ve bu görüşmeler sırasında da çarpışmalar devam etti Nihayet, Sovyet lideri Stalin'in 1953 Martında ölmesi ve içerdeki iktidar mücadelesi dolayısile, Sovyet Rusya mütarekeye razı oldu ve mütareke anlaşması 27 Temmuz 1953 de Panmunjom'da imzalandı Gerek mütareke görüşmelerine, gerek mütarekenin imzasına, "gönüllüler" adına Çin Halk Cumhuriyeti de katılmıştır
Panmunjom mütarekesi ile Kuzey ve Güney Kore arasındaki sınır yine 38'inci enlem çizgisi oluyordu Değişen bir şey yoktu Fakat Sovyetler de Amerikayı Kore'den çıkaramıyacaklarını anlamışlardı
Kaynak : Fahir ARMAĞANOĞLU - 20 Yüzyılın Siyasi Tarihi
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|