07-14-2009
|
#1
|
GöKKuŞaĞı
|
Sit-com Gazeteciliği Ayşe Arman’ı Gururla Sunar
Tam da “Başörtülü kızlarla kim evlenecek” tartışmalarının alevlendiği bir dönemde nasıl bir komplonun içindeyiz diye düşünmeye başladım
Önce soyun sonra örtün
Ayşe, gazetesinin “Aç Kapa Artema”sı olmuş bunu öğrendik
Ey empati yoksunları: hele bir kapanın, örtülü olmanın zorluklarını bir yaşayın, bakalım koca aşkına, baba sevdasına çekilecek şey midir örtünmek
Bir Allah’ın kulu da çıkıp doğru düzgün tesettüre uygun kıyafetler yapmaz
Sonra da çıkıp birileri “örtünmek kadını çirkinleştiriyor” , “bir kadın nasıl örtünmeyi ister, bunu olsa olsa kocalarından dolayı istiyorlardır” diyerek güya örtülü kadınlara üzülürlerken onların gerçekten inançları için örtündüklerini yok sayarak “nanik” yapıyorlar
Bana bakmayın, karşımda böylesi tipleri gördüğüm zaman onlar “ayyy” demeden “bööö” yaparak püskürtüyorum…
Dolayısıyla azizim örtünmek her babayiğidin kârı değil
Dün “Ayşe tesettürde” sit-com’unda yıllardır şu örtülülerin onca ikna odalarına rağmen bir türlü YÖK’ü neden anlamadıklarını da öğrenmiş olduk: Duymuyor yahu bunlar!!!
Başlarındaki örtü, saçlarını terletiyor, başlarını oraya buraya çeviremiyorlar, hepsinden önemlisi ses yalıtımlı örtü kullanıyormuş bu muzurlar
O yüzden iflah olmaz laikler avazları çıktığı kadar ‘laik düzene aykırı bir yaşam” diye bağırdıkları halde bunların laftan anlamaması meğer bu sebeptenmiş!
Haydi Ayşe marş marş, kulaklara ses geçirecek örtüyü bul da memlekete bir katkın olsun
//
Millet zaten derin dekolte Ayşe’mizi sanki hiç bilmiyorlarmış gibi “Ayşe soyundu” diye ortalığa feveran ettiler… İşte özgürlüğün simgesi, işte modernizm budur diye kendi gazetesinin dört köşe yazarları kendi aralarında köşe kapmaca oynadılar
Bir aklı başında Hıncal Uluç çıktı sağolsun…
Bilmediğiniz bir yeri mi var ki ne şaşırıyorsunuz minvalinde şeyler söyledi
Bir de Murat Sabuncu 'Kadının soyunma özgürlüğü olur ama örtünme özgürlüğü olmaz' diyerek tartışmayı doğru bir zemine taşıdı
*
Ayşe’nin maceraları serisinde bu hafta “Ayşe örtünüyor” konusu işleniyor
Sevgili Ayşe…
Sıcak mıcak demeyip örtünmüşsün!
Fakat heyhat…
Meğer bütün numaran jölelerinde, saçlarına çektirdiğin fönlerinde ve makyajındaymış
Harbi makyaj güzeliymişsin sen
Hayallerimi yıktın, beni hüsrana uğrattın, bu mu şimdi dedirttin
Ve Ayşe…
Örtününce acayip zevksiz klasik bir “Tekbir giyim kadını” olmuşsun (Cumartesi günü fotoğrafına bakarak yaptığım tahmindi )
Beğenmedim seni
“Lütfen sen örtünme Ayşe” sözleri döküldü ağzımdan
Akıl hocan kimse, o da iyi “koç”luk yapamamış
“Giyinmek güzeldir” bilboartlarından bundan daha iyi intikam alınamazdı “Örtü kadını çirkinleştirir”in resmi oldun
Komplocusun Ayşe
Bir hafta önce soyunup “nasıl seksi, kırklı yaşlarda dahi arzulanan bir kadın” olduğunu gösterip sonrasında da bu kadar garabet giyinerek örtülülere haksızlık yaptın
Hayır Hayır Sana hem örtün hem de seksi görün filan demiyorum
Şimdi bütün bu sözlerden bunu anlarsın
Bak bizim dindar erkeklerin canını da sıktın (Zaman’da “Kurşunkalem”i yazan arkadaşımız ‘kayınpederinin dahi tanımadığı Ayşe’yi” tanıyarak, her halinle güzelsin türküsü söylemiş ama o istisna )
Kimse seni alıp “hidayete” filan erdirmek istemeyecek
“Allah’ım, Ayşe kulunu alıp ismiyle müsemma hale getirdik, bunun sevabı daha katmerli olur” diye “kârlı alışveriş” hesapları yapmayacak
*
Madalyonun öteki yüzüne gelelim
Ayşe’nin yaptığı “geçici örtünmek” olamaz mı?
Elbette olabilir güzel de olur
Samimi olmak ve toplumsal sorunlara çözüm üretmek amacıyla “anlık ölçümler” yapılabilir
Nitekim Psikolog Adem Güneş’in verdiği bilgilere göre Amerika ve Avrupa ülkelerinde sosyoloji öğrencileri, daha sağlıklı sosyolojik tahliller ortaya koyabilmek amacıyla bu tür çalışmalar yapıyorlar
Ancak bu daha çok “çözüm noktasında ben hangi katkıyı sağlarım” düşüncesiyle yapılmış çözüm odaklı araştırmalar
Bu çalışmalara pozitif niyetlerle başlanmış, mutlak surette negatif sonuçlar ortaya çıkartmak maksatlı değil
Ve bazı meseleler vardır ki bu konularda “anlık empati” “anlık ölçüm” yapamazsanız, yaparsanız sonuç mutlak surette kaosa çıkar Örneğin görme engellileri anlamaya kalkışamazsınız Gözlerinizi “anlık kapatırsanız” hayatın bir kaos olduğunu söylersiniz
Anlık empatiden çıkan sonuç genellikle hayatın çekilmez olduğudur
Oysa görme engelliler yaşamını dokunarak, hayatını ilmek ilmek dokuyarak, içselleştirerek inşa ederler Ve o hayata alışırlar Siz onların görme engelli olduğunu söylemezseniz çoğu kez farkında dahi olmazlar
Bir kadın inançlarından dolayı örtünmüşse kendisine bir hayat inşa eder, sokağa çıktığı zaman başında örtü var mı yok mu bunu hesaplamaz, o hayatını böyle kurmuştur
Taa ki karşıdan bir reaksiyon görünceye kadar…
Ve bu ülke maalesef örtülü insanlarına, Kürtlerine, Alevilerine her gün parmak sallayarak “ötekileştirme” reaksiyonları gösteriyor
Dolayısıyla bazen empati kuracağım derken “ortalık karıştıran” olursunuz
Daha doğru bir deyimle “fitne” çıkartırsınız?
Bu açıdan bakıldığında Ayşe “empati” kurmak yerine “ortalık karıştırmak” için düşmüş yollara
Bu macerasında Ayşe’nin aklı tatil meselelerine ermiş sadece
Senin eğlence konuların değil bunlar Ayşe
Elif Çakır - Taraf
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|