07-13-2009
|
#1
|
yesimciwciw
|
Yanımda üşüyen İstanbul'du
Bu sabah morali bozuktu İstanbul'un 
Güneşi görmek istemeyecek kadar karanlıkta, gülmek istemeyecek kadar bulutlarda takılı kalmıştı Yerinde değildi
Galata'da herhangi bir camın arkasında usulca kendini izliyordu Cam ıslaktı İrkildi Ağladığını nasıl fark edememişti? Yukarıya kaldırdı istemeden gözlerini Unuttuğu balıkçılarına baktı uzunca Eminönü'nde ki kuşları karınlarını doyurabilmiş miydi bugün? Sızladı içi Kendisine hergün lanet okuyan binlerce insanını düşündü, üşüdü Sonsuz gülüşlere sahip insanlarını düşündü, bir de onları sonlu bir ölüme, acılı bir bekleyişe terk ettiren insanlarını, üşüdü
Elini götürdü kalbine, büyülü sandığı kalbine Eliyle kalbinin buluştuğu an duydu uzaktaki bir parça keman sesini, gözlerini kapatıp eşlik edecekken, üşüdü
Denizinin en derin rengine değdi gözleri, sandalları geçti, gemilerin arkasındaki köpükleri izledi bir süre, martılara simit attı insanlarıyla, tam çaprazında gözyaşlarıyla ona eşlik eden kıza takıldı gözleri, biraz uzağında minik bebeğin elindeki simitin kokusu geldi burnuna, üşüdü Yollarına baktı, yüzyıllarca ona eşlik eden yollarına, kimsenin göremediği yazılarına baktı, yoldaşlık ettiği binalarına, camilerine, ağaçlarına Hepsi de suskundu bugün, yapayalnız bırakmıştı onları ama susmalarını istememişti hiç, cam ıslandı, üşüdü
Yine de, kuşları aç kalmamalıydı, balıkçıları mutsuz olmamalıydı Umutlu olabilmeliydi, olmalıydı O, Umut olmalıydı
Camın buğusunu sildi bir hamlede, pencerenin kulpunu çevirdi, içini çekti yavaşça, yerine doğru giderken, üşüdü
Çok uzaklardan sisli bir cümle çaprazında ağlayan kızın kulaklarına değerken, duydu o da;
Umut ele geçirilmesi gereken bir kale değildir canım, arınmak, durulanmaktır belki de  
Üşüdü
__________________
|
|
|