Şengül Şirin
|
Semud Kavmi
SEMUD KAVMİ
Arab-ı Aribe Sam'ın iki oğlundan türemiştir Biri Lavez diğeri İrem'dir İrem'in oğullarından biri Casir'dir Casir'in oğlu Semud da Semud Kavmi'ni meydana getirmiştir Bunların merkezi Medine ile Şam arasında bulunan Vadi el Kura ve Hicr denilen yerdir Mamurdu,birçok köyleri vardı Ad'dan sonra Arap Yarımadasında kuvvet kazandılar Bunların meliklerinden Duyan bin Yemnu'un Aşağı Mısır'a hücum ettiği ve Vehb bin Mürre'nin bir çok kasabalar kurduğu tarihin rivayetlerindendir Küfür ve dalalete meyletmeleriyle bunlara Salih, peygamber olarak gönderilmiştir Semud Kavmi'nin helak edilmesinden sonra içlerinden az bir kısmı Ress denilen yerde yerleşmişler ve Ashab-ı Ress adını almışlar,sonra onlar da helak olmuşlardır
HİCR:Medine'nin Şam tarafında Devmet'ül Cebel'in güneyinde bir yerdir Semud Kavmi'ne mesken olmuştur Dağlarında taştan oyulmuş evler mevcuttur Burada Mescid-i Salih vardır ki yüksek taştan oyma bir eser olup Semud'dan kalmıştır
Kaynak:İslam Tarihi-Mahmut Esad
SEMUD KAVMİ'NİN YERİ
Semud Kavmi , Hicr denen bölgede, ikamet etmiştir Burası, Hicaz ile Suriye arasında, Vadi el Kura' ya kadar olan bölgedir Bugün bu bölge, Fajuun Naagah adıyla bilinir Semud Kavmi' nin şehirlerinin kalıntıları, Fajuun Naagah' da bulunur
Ünlü Arap tarihçisi Mesud, Semud Kavmi' nin şehir kalıntılarının, Suriye ile Hicaz arasındaki yol üzerinde bulunduğunu yazmıştır
Hicr-i Semud diye bilinen Hicr , Medyen 'in güneydoğusunda yer alır Ad 'a, Ad-ı İrem dendiği gibi, Semud 'a da Semud-u İrem denir Semud Kavmi' nin yaşadığı zaman belirsizdir Fakat, İbrahim peygamberden önce, yaşadığı açıktır Medain-i Salih' te yer alan mezar ve kuyuların yanında bulunan yazıtlar, Aramice 'dir ve Semud Kavmi' ne ait değildir Bu yazıtlar , Semud Kavmi' nden binlerce yıl sonra yaşayanlara aittir Ayrıca burada bulunan mezarlarda, Semud Kavmi' ne ait değildir
TARİHTE SEMUD KAVMİ
Semud kavmi de aynı Ad kavmi gibi Allah'ın uyarılarını göz ardı etmiş ve bunun sonucunda helak olmuştur Günümüzde arkeolojik ve tarihsel çalışmalar sonunda Semud kavminin yaşadığı yer, yaptığı evler, yaşama biçimi gibi birçok bilinmeyen, gün ışığına çıkartılmıştır Kuran'da bildirilen Semud kavmi, bugün, hakkında birçok arkeolojik bulguya sahip olunan bir tarihsel gerçektir
Semud Kavmi Nerede Yaşamıştır?
Kuran'da haber verilen Hicr Halkı ve Semud kavminin aslında aynı kavim oldukları tahmin edilmektedir; nitekim Semud kavminin bir başka ismi de Ashab-ı Hicr'dir Bu durumda "Semud" kelimesi bir halkın ismi, Hicr şehri ise bu halkın kurduğu şehirlerden biri olabilir Yunan coğrafyacı Pliny'nin tarifleri de bu yöndedir Pliny, Semud kavminin oturmakta olduğu yerlerin Domatha ve Hegra olduğunu yazmıştır ki, buralar günümüzdeki Hicr kentidir 2
Peygamber Olarak Hz Salih Gönderilmiştir
Semud (toplumuna da) kardeşleri Salih'i (gönderdik Salih:) "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka İlahınız yoktur Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir: Allah'ın bu dişi devesi size bir belgedir; onu salıverin de Allah'ın arzında otlasın, ona bir kötülükle dokunmayın, sonra sizi acı bir azab yakalar" dedi (Araf Suresi, 73)
Dişi Deveyi Öldürmeleri
Semud kavmi Hz Salihin tüm uyarılarına rağmen Allahın varlığı (Allahı tenzih ederiz ) ve Hz Salih'in peygamberliği hakkında kuşkulara kapılmaktaydı Hz Salih, Allah'ın vahyi üzerine, kavminin Allah'ın emirlerine uyup uymayacaklarını belirlemek için bir deneme olarak onlara dişi bir deve gösterdi Kendisine itaat edip etmeyeceklerini denemek için kavmine, sahip oldukları suyu bu dişi deve ile paylaşmalarını ve ona zarar vermemelerini söyledi Böylece kavim bir denemeden geçirildi Kavminin Hz Salih'e cevabı ise, bu deveyi öldürmek oldu Şuara Suresi'nde, bu olayların gelişimi şöyle haber verilmiştir:
Semud (kavmi) de, gönderilen (elçi)leri yalanladı Hani onlara kardeşleri Salih: "Sakınmaz mısınız? demişti "Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim Artık Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; Siz burada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız? Bahçelerin, pınarların içinde, ekinler ve yumuşak tomurcuklu göz alıcı hurmalıklar arasında? Dağlardan ustalıkla zevkli evler yontuyorsunuz Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin Ve ölçüsüzce davrananların emrine itaat etmeyin Ki onlar, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyor ve dirlik-düzenlik kurmuyorlar (ıslah etmiyorlar) " Dediler ki: "Sen ancak büyülenmişlerdensin Sen yalnızca bizim benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsin; eğer doğru sözlü isen, bu durumda bir ayet (mucize) getir-görelim " Dedi ki: "İşte, bu bir dişi devedir; su içme hakkı (bir gün) onun, belli bir günün su içme hakkı da sizindir Ona bir kötülükle dokunmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar " Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular (Şuara Suresi, 141-157)
Peygambere Karşı Mücadele Etmeleri
Semud (kavmi) de, gönderilen (elçi)leri yalanladı (Şuara Suresi, 141)
"Sen yalnızca bizim benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsin; eğer doğru sözlü isen, bu durumda bir ayet (mucize) getir-görelim " (Şuara Suresi, 154)
Allahın Varlığını Kabul Etmemeleri
Semud (halkı) azgınlığı dolayısıyla yalanladı (Şems Suresi, 11)
SEMUD KAVMİ NASIL HELAK OLDU?
Semud kavmi kendilerine deneme olarak gönderilen dişi deveyi öldürdükten sonra hemen azaba uğratılmamıştır Bu durum, azgınlıklarını daha da artırmış ve Hz Salihe çirkin ve pervasızca karşılık vermeye devam etmişlerdir:
Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih'e de şöyle) dediler: "Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir Peygamber) isen, vadettiğin şeyi getir, bakalım " (Araf Suresi, 77)
Ancak Yüce Allah, inkar edenlerin kurdukları hileli düzenleri boşa çıkartmış ve Hz Salih'i kötülük yapmak isteyenlerin ellerinden kurtarmıştır Kuranda bu olaydan sonra artık kavme her türlü tebliği yaptığını ve hiç kimsenin öğüt almadığını gören Hz Salihin, kavmine üç gün içinde helak olacaklarını haber verdiği bildirilmiştir:
  (Salih) Dedi ki: 'Yurdunuzda üç gün daha yararlanın Bu, yalanlanmayacak bir vaattir' " (Hud Suresi, 65)
Nitekim üç gün sonra Hz Salih'in uyarısı gerçekleşti ve Semud kavmi helak edildi:
O zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi Haberiniz olsun; Semud (Halkı) gerçekten Rablerine (karşı) inkâr etmişlerdi Haberiniz olsun; Semud (Halkına Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi ) (Hud Suresi, 67-68)
SONUÇ
Buraya kadar incelediğimiz ve bu konunun ikinci bölümünde gelecek ay anlatacağımız tüm kavimlerin Allah'a iman etmemek, O'na ortak koşmak, peygamberi yalanlamak, yeryüzünde haksız yere büyüklenmek, insanların mallarını haksızlıkla yemek, cinsel sapmalara ve azgınlığa yönelmek, yanlarındaki Müslümanlara karşı baskı ve zulüm uygulamak gibi ortak özellikleri bulunmaktadır Kuran'da, tüm bu bilgilerin insanlara birer ibret olması için verildiği bildirilir  Önceden helak olanlar, sonrakileri doğruya yöneltmelidir:
Kendilerinden önceki kuşaklardan nicelerini yıkıma uğratmamız, onları doğruya yöneltmedi mi? (Oysa bugün kendileri) onların kaldıkları yerlerde (tarihi kalıntıları üzerinde) gezinip durmaktadırlar Şüphesiz bunda sağduyu sahipleri için ayetler vardır (Taha Suresi, 128)
Kaynaklar:
1 Brian Doe, Southern Arabia, Thames and Hudson, 1971, s 21
2 "Hicr", İslam Ansiklopedisi: İslam Alemi, Tarihi, Coğrafya, Etnoğrafya ve Bibliyografya Lugati, Clit 5/1, s 475
KUR'AN DA SEMUD KAVMİ
Semud (Kavmi'ne) kardeşleri Salih'i (gönderdik)
(Salih dedi ki):
"Ey kavmim, Allah'a köle olun, sizin O'ndan başka İlahınız yoktur Size, Rabbinizden apaçık bir delil (belge) gelmiştir: Allah'ın bu 'dişi devesi', sizin için bir ayet (mucize)dir Onu salıverin de, Allah'ın Arz'ında otlasın Ona kötülükle dokunmayın, sonra sizi elim (acı) bir azap yakalar (Allah'ın), Ad (Kavmi'nden) sonra, sizi halifeler kıldığını ve sizi yeryüzünde yerleştirdiğini hatırlayın! Ki, onun düzlüklerinde, köşkler kuruyor ve dağlardan evler yontuyordunuz (Şu halde), Allah'ın nimetlerini, hatırlayın ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın "
(Salih) Kavmi'nin önde gelenlerinden, büyüklük taslayanlar (müstekbirler), içlerinden iman eden ve zayıf bırakılanlara dediler ki:
"Salih'in, gerçekten Rabbi'nden gönderildiğini, biliyor musunuz?"
Onlar:
"Biz gerçekten, (Salih'le) gönderilene iman edenleriz" dediler
Büyüklük taslayanlar ise dedi ki:
"Biz de, gerçekten sizin o iman ettiğiniz şeyi, örtenler (tanımayanlarız) "
Böylelikle 'dişi deveyi' öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp, dediler ki:
"Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir elçi) isen, vadettiğin şeyi getir "
(Arkasından) onları, bir sarsıntı yakaladı Yurtlarında diz çökmüş olarak sabahladılar (Salih), onlardan yüz çevirdi ve dedi ki:
"Ey kavmim, andolsun size Rabbimin Risaleti'ni tebliğ ettim ve size öğüt verdim Ancak siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz
[ARAF (7)/ 73-79] Semud (Kavmi'ne), kardeşleri Salih'i (gönderdik)
Dedi ki:
"Ey kavmim, Allah'a köle olun, sizin O'ndan başka İlahınız yoktur (Allah), sizi Arz'dan (topraktan) inşa etti ve sizi orada yaşattı O'ndan bağışlanma dileyin, sonra O'na tövbe edin Şüphesiz benim Rabbim, yakın olandır, icabet edendir "
Dediler ki:
"Ey Salih, bundan önce, sen aramızda (iyilikleri) umulan biriydin Atalarımızın köle olduğu kimselere, köle olmamızı mı yasaklıyorsun! Muhakkak biz, senin çağırdığın o şeyden şüphe içindeyiz ve ondan tereddüt (etmekteyiz) "
(Salih) dedi ki:
"Ey kavmim, Şayet ben Rabbimden, apaçık bir delil (belge) üzerindeysem, bana Kendisi'nden bir rahmet vermişse, ve eğer ben O'na isyan edecek olursam, Allah'a karşı bana kim yardım edecektir? (Bunu) görmüyor musunuz? (Bu tutumunuzla) benim hüsranımdan başkasını artırmıyorsunuz Ey kavmim, şu sizin için bir ayet (mucize) olan;'Allah'ın dişi devesi'; onu bırakın, Allah'ın arzında yesin Ona kötülükle dokunmayın Sonra sizi yakın bir azap yakalar "
Ancak onu öldürdüler
(Salih) Dedi ki:
"Yurdunuzdan, üç gün daha yararlanın Bu, yalanlanmayacak bir vaattir "
Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle, o gün Salih'i ve Onunla birlikte iman edenleri, aşağılayıcı azabdan kurtardık Şüphesiz senin Rabbin, Kavi (güçlü) ve Aziz (şerefli) olandır O zalimleri, dayanılmaz bir 'sayha (ses)' yakaladı ve onlar yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar Sanki orada, hiç refah içinde yaşamamışlar gibi Dikkat et! Muhakkak Semud (Kavmi), Rablerini örttüler Dikkat et ! Semud Kavmi,(Allah'ın Rahmeti'inden) uzak oldu!
[HUD (11) / 61-68] Muhakkak Hicr Halkı (Semud), elçilerini yalanladı Onlara, Ayetlerimizi (mucizelerimizi) verdik de, onlar ondan yüz çevirdiler Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı (Derken) sabahladıklarında, 'sayha (ses)', onları yakaladı Kazandıkları şeyler,onlara yarar sağlamadı
[HİCR (15)/ 80-83] Bizim ayetler(mucizeler) göndermemize, mani(engel) olmadı, ancak öncekilerin onu yalanlaması engel oldu Biz Semud'a, bir basiret(mucize) olarak 'dişi deveyi' verdik ve ona(deveye) zulmettiler (Halbuki) Biz, ayetlerimizi(mucizelerimizi), ancak korkutmak için göndeririz
[İSRA (17)/ 59] Semud (Kavmi), elçileri yalanladı
Onlara, kardeşleri Salih dediği zaman:
"Sakınmıyor musunuz? Muhakkak ben, sizin için emin bir elçiyim Allah'tan korkup (sakının) ve bana itaat edin! Bu (uyarıya) karşılık, ben sizden bir ücret istemiyorum Muhakkak benim ücretim, Alemlerin Rabbi'ne aittir Siz burada (yurdunuzda), emniyet içinde bırakılacağınızı mı (sanıyorsunuz)? Bahçelerde ve pınarlarda,ziraatler ve yumuşak tomurcuklu hurmalıklarda? Dağlardan ustalıkla, evler yontuyorsunuz Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin! Ve müsriflerin (ölçüyü aşanların) emrine itaat etmeyin! Onlar ki, yeryüzünde, bozgunculuk çıkarıyor ve ıslah etmiyorlar "
Dediler ki:
"Sen ancak büyülenmişlerdensin Sen, bizim bir benzerimiz olan beşerden başkası değilsin Şayet doğru sözlü isen, bir ayet (mucize) getir (görelim) "
Dedi ki (Salih):
"İşte, bir 'dişi deve', su içme hakkı (bir gün) onun, belli bir günde de sizindir Ona, bir kötülükle dokunmayın, sonra büyük bir günün azabı, sizi yakalar "
Arkasından (deveyi) kestiler ve pişman olarak sabahladılar Böylece, azap onları yakaladı Şüphesiz,bunda bir ayet (mucize) vardır, ancak onların çoğu iman etmediler Ve şüphesiz, senin Rabbin, Aziz (şerefli),Rahim (acıyan)dır
[ŞUARA (26)/141-159] Muhakkak Biz, Semud (Kavmi'ne )de, kardeşleri Salih'i:
"Sadece Allah'a köle olun" diye gönderdik
O zaman onlar, hasım (düşman) iki fırka olmuş (tartışıyorlardı)
(Salih) dedi ki:
"Ey kavmim, neden iyilikten önce, kötülükte acele ediyorsunuz? Keşke Allah'tan bağışlanma dileseydiniz Umulur ki, merhamet olunurdunuz "
Dediler ki:
"Sen ve seninle birlikte olanlar yüzünden, uğursuzluğa uğradık "
(Salih) dedi ki:
"Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelenler) Allah Katı'nda (yazılı)dır Bilakiz siz, sınanan bir kavimsiniz "
Şehirde, 'dokuzlu bir çete' vardı Arz'da (yurtta), fesat (bozgun) çıkarıyorlar ve ıslah edici (düzeltici) olmuyorlardı
Allah'a and içerek, dediler ki:
"Geceleyin, mutlaka (Salih'e) ve ailesine bir baskın düzenleyelim Sonra (Salih'in) velisine:'Ailesinin helakına biz şahit olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz' diyelim "
Onlar, bir plan (tuzak) kurdular Biz de (onların tuzaklarına karşı),farkında olmadıkları bir plan kurduk (Sen bir) bak! O tuzak kuranların,akıbeti (sonu) nasılmış? Muhakkak Biz, onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik İşte, zalimlerin boş-ıssız evleri! Şüphesiz anlayan bir kavim için, bunda bir ayet (ibret) vardır İman edenleri kurtardık ki; onlar sakınanlardı
[NEML (27) / 45-53] Ad'ı ve Semud'u (yıkıma uğrattık) Onların meskenleri, sizin için ortaya çıktı Şeytan, onların amellerini süsledi (çekici kıldı) ve böylece onları yoldan (islamdan) alıkoydu Ancak onlar, (helak olurken) kavrayanlar oldular
[ANKEBUT (29) / 38] O zaman, Semud (Kavmi'ne) denildi ki:
" Bir vakte kadar yararlanın "
Ancak, Rablerinin emrine baş kaldırdılar ve onlar, bakıp-dururlarken onları, 'Saika' (yere seren kuyruklu yıldız) yakaladı Böylece, ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler
[ZARİYAT ( 51) / 43-45] Şüphesiz, 'Şi'ra (kuyruklu yıldızı)nın' Rabbi O'dur Muhakkak, önce Ad (Kavmi'ni), O yıkıma uğrattı Ve Semud'u da, bırakmadı
[NECM (53)/ 49-51] Semud (Kavmi) de uyarıları yalanladı
Dediler ki:
"Bizden olan bir beşere mi uyacağız? Bu takdirde, gerçekten bir sapıklık ve delilik içinde kalırız Zikir (vahiy), aramızdan ona mı verildi? Bilakis (Salih), çokça yalanlayan ve aşırı giden (birisidir) "
(Allah dedi ki):
"Onlar, yarın, kimin çokça yalanlayan ve aşırı gidenler olduğunu bilecekler Gerçek şu ki, Biz, bir fitne (deneme) olmak üzere, 'dişi deveyi' gönderenleriz Onları gözetleyip-bekle ve sabret! Ve onlara, muhakkak suyun aralarında pay edildiğini haber ver Her bir su alış (sırası kiminse, o) hazır bulunsun "
Derken onlar, arkadaşlarını çağırdılar O(elebaşı)da, ileri atıldı, onu (deveyi) kesti (Bunun üzerine), Benim azabım ve uyarım nasılmış? Muhakkak Biz, onların üzerine tek bir 'sayha (çığlık)' gönderdik Böylece onlar, bir araya toplanmış 'kuru ot gibi, çer-çöp' oldular
[KAMER (54)/ 23-31] Semud ve Ad (Kavimleri), helakı (yakıp-kavuran rüzgarı) yalanladılar (Böylece) Semud (Kavmi), azgınlıkları sebebiyle helak oldu
[HAKKA (69)/ 4-5 ] Orduların haberi, sana geldi mi? Firavun ve Semud (ordularının)? Hayır; o kimseler ki örtüyorlar, (onlar) yalanlayanlardır
[BURUC (85)/ 17-19] Ve Semud (Kavmi) ki, onlar, vadilerde kayaları oyuyorlardı
[FECR (89)/ 9] Semud (Kavmi), azgınlıkla yalanladı (O) en şakileri (azgıları) ayaklandığında, Allah'ın elçisi, onlara dedi ki:
"O Allah'ın 'dişi devesi'dir,onu sulayın!"
(Ancak Salih'i), yalanladılar ve arkasından deveyi, öldürdüler Rableri de, suçları sebebiyle, onlara gazaplandı ve onları yerle bir etti (Allah, hiçbir zaman, bu işin) akıbetinden (sonucundan) çekinmez!
[ŞEMS (91)/ 11-15]
SEMUD KAVMİ VE SALİH PEYGAMBER
Semud, Ad 'dan sonra idi Onların yurtları, Hicaz ile Şam arasındaki, Vadi el-Kura ve çevresinde meşhur olup, Allah Rasulü (s a ), hicretin 9 senesi Tebük 'e giderken,onların yurtlarına uğramıştı
İmam Ahmed'in İbn Ömer'den rivayetine göre:' Allah Rasulü (s a ),insanları Tebük 'e indirdiğinde;onları, Semud'un evleri yanındaki Hicr'e götürmüştü İnsanlar, Semud'un,su içmiş olduğu kuyulardan içtiler,onlardan hamur yaptılar ve kazanlarına onlardan su doldurdular Allah Rasulü,onlara emretti de, kazanları döktüler ve hamurları develere yem yaptılar Sonra Allah Rasulü,onları oradan kaldırıp,Salih'in Devesi'nin su içmiş olduğu kuyunun yanında konaklattı Ve azap olunmuş kavmin yurduna girmelerini yasaklayarak:"Şu azab edilenlerin yanına,ancak ağlayarak giriniz Onların başına gelenlerin bir benzerinin sizin başınıza gelmemesi için, eğer ağlayarak girmemişseniz,oralara girmeyiniz" buyurmuştur (Hadisin aslı ,Buhari ve Müslim 'in Sahihlerinde,başka bir şekli ile tahric edilmiştir )
İmam Ahmed'in Cabir ibni Abdullah'a başka bir rivayetine göre:Allah Rasulü(s a ),Hicr'e uğradığında:"Mucizeler istemeyiniz Salih'in Kavmi, mucize istemiş ve deve şu dağ yolundan gelmiş,şu dağ yolundan çıkmıştır Rableri'nin emrine isyan etmiş ve onu boğazlamışlardı Bir gün deve onların suyunu içiyor,bir gün de onlar devenin sütünü içiyorlardı Onu boğazladılar da,Allah 'ın Haremi 'nde(Mekke) olan bir kişi dışında herkesi helak eden bir sayha onları yakalayıverdi"buyurdu (Bu hadis, Kütüb-ü Sitte'de olmamakla birlikte Müslim 'in şartlarına uygundur )
Hz Salih (a s )'den bir mucize getirmesini kavmi istedi Gösterdikleri bir kayadan kendilerine bir devenin çıkarılmasını,teklif etmişlerdi Bu kaya, Hicr taraflarında, tek başına duran ve el-Katibe denilen bir kaya idi Bu kayadan,kendileri için,on aylık gebe ve karnı aç bir deve çıkarılmasını istemişlerdi Eğer Allah'u Teala, onların bu isteklerine icabet ederse; kendisine iman edip uyacaklarına dair, Hz Salih(a s ),kendilerinden söz ve yeminler aldı Bu hususta yemin edip, Hz Salih(a s )'e söz verdiklerinde; Salih(a s ),namaza kalkıp Allah 'a dua etti Kaya hareket edip yarıldı ve içinden onların istediği gibi, iki yanında cenini hareket eden,tüylü,karnı boş bir deve çıktı
İşte o sırada, kavmin başkanı Cünda İbn Amr ve onun emri ile yanındakiler, iman etti Semud Kavmi 'nin eşrafından olanlar,iman etmek istediklerinde;Züab İbn Amr,putlarının sahibi Hubab ve Sam'ar İbn Celhes,onları engellemişti Cünda İbn Amr'ın,Şihab İbn Halife adında amcaoğlu vardı Semud Kavmi' nin eşrafından ve seçkinlerinden biriydi O da iman etmek istemiş ve bu grup kendisini men'edince, o da kendilerine itaat etmişti
Deve ile doğurmuş olduğu Yavrusu;onların arasında bir müddet kaldı Bir gün kuyularının suyunu içiyor,bir günde onlara bırakıyordu Deve'nin sularını içtiği gün,onlar onun sütünü sağıp içiyorlardı
Deve o vadilerde dolaşıyor,bir dağ yolundan giriyor ve rahatlamak için bir diğerinden çıkıyordu Çünkü o,suya doymuş oluyordu Anlatıldığına göre, korkunç bir yaratılışı ve göz alıcı bir görünüşü varmış Onların hayvanlarına uğradığı zaman, hayvanları ondan kaçarmış Böylece onların üzerine zaman uzayıp, peygamber Hz Salih (a s )'i yalanlamaları şiddetlenince;su her gün kendilerine kalsın diye, onu öldürmeye karar vermişler Öldürmek üzere hepsinin ittifak ettikleri de söylenir
Katade der ki:Bana ulaştığına göre;deveyi öldüren, razı olup olmadıklarını öğrenmek üzere; hepsini dolaşmıştı Hatta evlerinde bulunan kadınları ve çocukları dahi dolaşmıştı
Kavimleri içinde reis durumunda olan kafirler, kabileyi tam anlamıyla saptırmışlar ve onlar da kendilerine uymuştu Gidip Deve 'nin sudan dönmesi zamanında, onu gözetlemeye başladılar Kudar,onun yolu üzerindeki bir kayanın altına gizlendi Deve önce Masda'a uğradı Masda, ona ok atıp bacağının etli yerine isabet ettirdi Kudar, devenin üzerine kılıçla atılıp dizini kırdı ve deve yere yıkıldı Deve, Yavrusu 'nu sakındırmak üzere bir kere böğürdü Sonra Kudar,onun göğsüne vurup onu boğazladı Yavrusu kaçıp yüksek bir dağa vardı Oradaki en yüksek kayaya tırmanıp böğürdü Abdürrezzak'ın,Hasan el-Basri'den rivayetine göre;o,"ey Rabbim,nerede annem?"demiş Onun üç kere böğürdüğü ve sonra bir kayaya girip içinde kaybolduğu söylenir En doğrusunu Allah bilir
Maksadlarını gerçekleştirip deveyi boğazlayınca, Hz Salih (a s ),durumdan haberdar olmuş,toplu halde bulunurken yanlarına gelmişti (Salih),deve 'yi görünce ağlamış ve :
Yurdunuzdan,üç gün daha yararlanın Bu,yalanlanmayacak bir vaattir [HUD (11) / 65]
demişti Deve 'yi öldürmeleri,çarşamba günü olmuştu O günün akşamında, bu dokuz kişi, Hz Salih'i öldürmeyi kararlaştırmışlar ve şöyle demişlerdi:Şayet Salih doğru sözlü ise; biz ondan önce davranalım Eğer yalancıysa, onu da devesinin yanına gönderelim
Onlar kararlaştırıp sözleşerek, Allah'ın Rasulü Salih' i öldürmek üzere, geceleyin geldiklerinde: AllahTeala,onların üzerine bir taş gönderdi,bu taş onların başlarını ezdi
Bekleme günlerinden ilki olan Perşembe günü; Semud 'un yüzleri, Salih (a s )'in kendilerine va'dettiği gibi sapsarı oldu İkinci gün olan Cum'a günü;yüzleri kıpkırmızı oldu Faydalanma günleri olan üçüncü gün Cumartesi idi,yüzleri karardı Pazar gününe çıktıklarında,hareketsiz kaldılar ve Allah 'ın intikamını ve azabını bekleyerek, oturdular Kendilerine ne yapılacağını, azabın nasıl geleceğini bilmiyorlardı Güneş doğdu ve gökten üzerlerine bir sayha , altlarından da şiddetli bir sarsıntı geldi Canları çıktı ve bir saat içinde hepsi helak oldu
Söylediklerine göre;ismi Kelbe bint es selk olan bir cariye müstesna,onlardan ne küçük, ne büyük,ne erkek,ne de dişi hiç kimse kurtulamadı O,Hz Salih(a s )e şiddetle düşman olan bir kafir idi Azabın vuku bulduğunu görür görmez, ayakkabılarını çıkararak, süratle koşmaya başlamış,bir kabileye varıp gördüklerini ve kavminin başına gelenleri, onlara haber vermiş Sonra onlardan su istemiş ve içtiğinde de ölmüş
Salih (a s ) ve ona tabi olanlar dışında, Semud zürriyetinden, Ebu Rigal denilen adam dışında hiç kimse kalmamış Azab geldiğinde O,Mekke'de ikamet etmekteymiş ve ona bu musibetten hiçbir şey isabet etmemiş Günlerden birinde, Harem 'den çıktığında, gökten bir taş düşüp onu öldürmüş Bu husustaki Cabir ibn Abdullah hadisi, kıssanın başında geçmişti Taif 'de oturan Sakif'in babasının, işte bu Ebu Rigal olduğunu söylerler
Hz Peygamber (s a )Ebu Rigal'in kabrine uğramış ve;"bu kimdir biliyor musunuz?" diye sormuş "Allah ve Rasulü en iyi bilendir"demişler Bu,"Ebu Rigal'in kabridir Semud' dan birisidir Allah'ın Harem'inde idi Allah'ın Haremi,O'nu Allah 'ın azabıdan korumuştu Oradan çıkınca, kavminin başına gelen onun da başına geldi ve burada defnolundu Onunla birlikte altın bir dal da gömülmüştü, buyurdu Halk onun kabrini kılıçlarıyla çabucak kazarak altını aramaya koyuldular ve dalı çıkardılar
İbn Ömer'den rivayete göre;o, şöyle demiştir:"Allah Rasulü (s a ) ile beraber Taif 'e çıkıp, bir kabre uğradığımızda, O'nun şöyle buyurduğunu işittim: "Bu, Ebu Rigal'in kabridir O, Sakif'in babasıdır Semud 'dan idi Harem'i Şerif' te idi de, azabdan kurtulmuştu Harem' den çıktığında, kavmine isabet eden azab, ona da isabet etti ve buraya gömüldü Onun alameti, onunla birlikte altın bir dalın gömülmüş olmasıdır Eğer kazarsanız onu bulacaksınız İnsanlar, acele ile orayı kazdılar ve dalı çıkardılar Hadisi, Ebu Davud da, Yahya İbn Main kanalıyla İbn İshak'dan rivayet etmiştir
Müfessirlerden bazısının zikrettiğine göre; ümmeti helak olan her peygamber, Mekke' nin Haremi' ne gider ve orada ikamet edermiş En doğrusunu Allah bilir
Kaynak: İbn-i Kesir, Kur'an-ı Kerim Tefsiri, C 6, Çev Dr B Karlığa, Dr B Çetiner, Çağrı Yy, İst 1984
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|