|  07-12-2009 | #1 | 
	| 
Şengül Şirin  | 
				  Isı-Nemlendirme Ve Nem Giderme 
 
            Isı-Nemlendirme Ve Nem Giderme
 
 
 
 
 Hava, belirli bir sıcaklıkta ancak belirli miktarda su buharı tutabilir
  Daha fazla nem tutamayacak duruma gelen doymuş havanın bağıl nemi yüzde 100'dür  Havanın sıcaklığı yükseldikçe tutabileceği su buharı miktarı artar, sıcaklığı düştükçe bu miktar azalır  Çünkü hava soğudukça taşıdığı buharın bir bölümü yoğunlaşarak suya dönüşecektir  Demek ki, doymamış hava belirli bir dereceye kadar soğutulduğunda doyma noktasına ulaşır; daha da soğutulduğunda içindeki nem su damlacıkları halinde havadan ayrılır  Bu sıcaklığa "çiy noktası" denir  
 
 Görüldüğü gibi, havadaki fazla nemi gidermenin bir yolu havayı çiy noktasının altına düşecek kadar soğutmaktır
  Havayı kolayca nem tutan maddelerin üzerinden geçirmek de ikinci bir yöntemdir  Bildiğiniz gibi yazın mutfaktaki tuz nemlenir ve tuzluktan akması güçleşir  Çünkü sofra tuzu (sodyum klorür) çok kolay nem tutan bir maddedir  Ama metalleri aşındırdığı için nem giderici olarak kullanmaya elverişli değildir; bu amaçla en çok silis jeli (silikajel) ve lityum klorür kullanılır  Böyle bir madde, örneğin silis jeli bir tepsiye yayılıp üzerinden nemli hava geçirildiğinde, doyma noktasına gelinceye kadar havanın bütün nemini soğurur  Daha sonra bu tepsi otomatik olarak dışarı sürülür ve yerine kuru jel dolu yeni bir tepsi geçer; bu arada nemli jel de ısıtılarak kuruduğunda yeniden devreye girer  
 
 
 Çok kuru havayı nemlendirmek için de havayı bir su haznesinin üzerinden geçirmek ya da duşa benzeyen incecik deliklerden üzerine su püskürtmek gibi birkaç yöntem uygulanabilir
  Havadaki nem oranının denetlenmesi öncelikle insanların rahatı açısından önem taşır
  Bunun dışında bazı fabrikalarda üretilen ürünlerin niteliği de büyük ölçüde havanın nemlilik derecesine bağlıdır  Yazın sıcak ve nemli havalarda bazı yiyecek maddeleri öylesine nemlenir ve yapış yapış duruma gelir ki ürünü paketlemek bile güçleşir  Özellikle şekerleme, makarna, ilaç, fotoğraf filmi ve kâğıt fabrikalarında nem ve sıcaklık koşullarının denetlenmesi çok önemlidir  Bazı klima sistemleri yalnızca havayı ısıtmak, nemlendirmek ve temizlemek için tasarlanmıştır; dolayısıyla yalnız kış mevsiminde ya da soğuk havalarda kullanılabilir
  Buna karşılık havayı soğutmak, nemini gidermek ve temizlemek için tasarlanmış bir klima sistemi de yalnızca yazın ya da sıcak havalarda kulla nılabilir
  Ama hemen hemen bütün klima sistemlerinde havadaki toz, kül, kıl, çiçektozu gibi yabancı maddeleri tutan bir hava filtresi vardır  Evin içinde dolaşıp gelen hava önce bu filtreden geçer, sonra ısıtılarak ya da soğutularak yeniden odalara gönderilir  Havadaki tozlar ya da öbür yabancı maddeler, genellikle yapışkan olan filtre kâğıdına yapışıp kaldığı için filtrelerin zaman zaman temizlenmesi ya da yenilenmesi gerekir  Bazı klimalar tütün dumanındaki en küçük parçacıkları bile tutabilen elektrostatik filtrelerle donatılmıştır  Bu aygıtlar toz parçacığına bir elektrik yükü verir; sonra, karşıt elektrik yüklü bir levha bu parçacıkları kendine çekerek havadan ayırır  Bu levhalar yıkanarak temizlenebilir  
 
 Her klima sisteminde ya da aygıtında, havayı ısıtma ve soğutma borularının üzerinden, filtrelerden ve odalara giden kanallardan geçirmek için bir ya da daha çok sayıda vantilatör vardır
  Bu vantilatörler elektrik motorlarıyla çalıştırılır  Isıtılmış ya da soğutulmuş, temizlenmiş ve nemlendirilmiş ya da kurutulmuş havayı odalara taşıyan kanallar hafif metal levhalardan ya da borulardan yapılır  Kanalın odaya açılan ağzında genellikle bir panjur ya da ızgaralı bir çerçeve bulunur  İlk kez Willis H
  Carrier'in (18761950) tasarladığı klima sistemi birçok araştırmacının katkısıyla gelişerek bugünkü biçimine ulaşmıştır  Yüzyıllık bir geçmişi olan bu aygıt bugün günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır  Özellikle sıcak ülkelerde yaşayanların geceleri rahat uyuyarak yeni bir güne dinlenmiş başlamalarını, işyerlerinin boğucu ve nemli havasından rahatsız olmadan çalışabilmelerini sağlayan klima sistemleri hastane, otel, lokanta, sinema, tiyatro gibi kalabalık yerleri yaşanabilir birer ortama dönüştürmüştür   
			
			
			
			 
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
	|  |   |