|  07-11-2009 | #1 | 
	| 
Şengül Şirin  | 
				  İkinci Yeni-1950'lerin Ortalarında Oluşan şiir Anlayışı 
 
            İkinci Yeni-1950'lerin Ortalarında Oluşan şiir Anlayışı
 
 
 Ülkemizde 1950'lerin ortalarında oluşan bir şiir anlayışıdır
  Zamanla bir akıma dönüşen bu anlayışın öncüleri Oktay Rifat, İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever  Cemal Süreya, Sezai Karakoç, Ece Ayhan, Ülkü Tamer, Tevfik Akdağ gibi şairlerdir  Bu akımı ilk kez eleştirmen Muzaffer Erdost "İkinci Yeni" diye adlandırdı  Garip Akımı'na '"Birinci Yeni" adı da verildiği için, Garip Akımı'nın getirdiği şiir anlayışına bir tepki olan bu yeni akıma "İkinci Yeni" adı uygun görüldü  
 
 Garip Akımı, kendinden önce gelen şiirin alışılmış kalıp ve anlayışlarına karşıt bir şiir oluşturdu
  Bu şiir, herkesin kullandığı sıradan sözcüklerle yazılan yalın bir şiirdi  Sözcüklerin anlamlarını zorlayan ya da bozan oyunlara başvurmuyor, böylece anlamla ilgili edebiyat sanatlarından uzak duruyorlardı  Konuları ise gündelik yaşam, çalışan insanların serüveni, sokaktaki insanın dünyasıydı  Garip Akımı' nın öncüleri bu doğrultuda ürün verirlerken dilde yeni olanaklar yaratma kaygısına düşmediler (bak  GARİP)  
 İkinci Yeni şairleri, Garip'ten önceki şiiri benimsemediler
  Öte yandan yarattıkları yeni şiir anlayışının karşıtı olan Garip şiirini önemseyip değerlendirdiler  Getirdikleri yeni şiir anlayışıyla, kendi dönemlerine kadar gelen şiir dilinin alışılmış kalıplarına karşı çıktılar  Sözdizimini bozarak, değiştirerek, dilbilgisi kuralları karşısında şairi özgür bıraktılar  Özneyi, yüklemi, tümleci istedikleri yerde, istedikleri gibi kullandılar  İkinci Yeni anlayışına bağlı şairlerin ortak özellikleri şunlardır: Şiirde imgeye, hayal gücüne sonsuz yer vermek; edebiyatta anlam ve sözle ilgili sanatların şiire yeni biçimlerle girmesini sağlamak; alışılmış dil kalıplarının dışına çıkmak, gündelik dili önemsememek; şiirin anlaşılır olması kaygısını taşımamak; şiirde belirli bir öykü ya da tip anlatmamak
  
 
 İkinci Yeni şairleri sözcüklere çok önem verdiler
  Sözcüklere yeni anlamlar yüklediler, yan anlamlarını öne çıkardılar, kimi zaman yeni sözcükler türettiler  Sözcüklerin ses benzerliklerinden yararlanarak yeni çağrışımlar sağladılar  Dilin kurallarını bozarak çarpıcı, şaşırtıcı bir söyleyiş buldular  Anlamı ve belirgin bir konuyu önemsemediler, bunları düzyazıya bıraktılar  Şaşırtıcı imgelerini söze dökerek çok zengin bir şiir dili oluşturdular  Ama bu özellikleriyle, eski şiir biçimlerine alışmış okurun İkinci Yeni şiirini anlaması oldukça zordu  İkinci Yeni şairlerinin şiiri geniş okur kitlesine ulaştırmak gibi bir amaçları da yoktu  Onlar daha çok şiire yakın ilgi gösteren okura seslenmek istiyorlardı  
 
 İkinci Yeni şairleri şiirlerinde çoğunlukla bireyin toplum içindeki yalnızlığını, iç sıkıntısını, çevreyle uyumsuzluğunu, çocukluğa duyulan özlemi ve cinselliği işlediler
  Ama bu şairler kendilerini bir akımın üyesi olarak görmüyorlardı  Ne ortak çıkardıkları dergileri, ne de imzaladıkları bir bildirgeleri vardı  Her biri kendi şiir dünyasını kurmaya çalışıyordu  Bu tutumlarını hiç bırakmadan şiiri sürdürdüler  Çabaları Türk şiirine yeni olanaklar kazandırdı  Türk şiirini, şiir dilini ve alanını zenginleştirdi  (Ayrıca bak  TÜRK EDEBİYATI  ) 
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
	|  |   |