Şengül Şirin
|
Cevap : Atilla İlhan ( 1925-2005 )
Attilâ İlhan (d 15 Haziran 1925 ö 11 Ekim 2005) Şair, romancı, eleştirmen, senaryo yazarı ve gazeteci olarak Attilâ İlhan edebiyatımızın çok yönlü sanatçılarından biridir Şiire çok erken yaşlarda, ilkokul döneminde başlayan Attilâ İlhan Menemen'de doğdu Edebiyat sevgisini şiire meraklı babasından ve edebiyat tutkunu annesinden küçük yaşlarda aldı İlköğrenimini İzmir'de, lise eğitimini İstanbul'da işık Lisesi'nde tamamladı Lise yıllarında siyasal düşüncelerinden dolayı yargılandı, okuldan uzaklaştınldıysa da Danıştay kararıyla yeniden okula dönüp ortaöğrenimini tamamladı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde bir süre okudu ama öğrenimini yarıda bırakıp Paris'e gitti 194962 arasında üç kez gittiği ve toplam altı yıl kaldığı Paris'te şiir, düşünce akımları, siyaset, sanat konularında bilgisini derinleştirdi
İstanbul'da çeşitli dergi ve gazetelerde eleştiri ve sinema yazıları yazan Attilâ İlhan, bu arada "Ali Kaptanoğlu" imzasıyla film senaryoları da kaleme alıyordu 197379 yılları arasında Ankara'da bir yayınevinin danışmanlığını da üstlenen Attilâ İlhan şiirleriyle, romanlarıyla, gazete ve dergilerde tartışmalara yol açan yazılarıyla, çıkardığı dergilerle okurun ilgisini çekmeyi başardı
İlk şiirini 1941'de takma adla yayımlayan Attilâ İlhan, asıl ününü 1946'da Cumhuriyet Halk Partisi Şiir Yarışması'nda aldığı ikincilik ödülüyle kazandı Ödül kazanan şiiri "Cebbaroğlu Mehemmed" adını taşıyor ve şair, destan dilinden yararlanarak güçlü bir şiir yaratıyordu Attilâ İlhan 1948'de ilk şiir kitabı Duvarı yayımladığında artık şiir anlayışı iyice belirginleşmişti Duvar'da yer alan şiirler, bireyin ve toplumun sorunlarını özgürlük ve mutluluk arayışıyla, geleceğe duyduğu güvenle işleyen şiirlerdi
Attilâ İlhan toplumcu gerçekçi anlayışı benimseyen bir şair olarak tanındı (bak GERÇEKÇİLİK) Halk ve Divan şiirinin özelliklerinden de yararlandı, ama bunları çağdaş şiir anlayışı içinde ustaca kullandı Attilâ İlhan'ın en çok sevilen şiirleri, serüvenci bir bireyin yalnızlık, avarelik, yolculuk, ayrılık, aşk ve ölüm konusundaki duygularını coşkulu bir dille işlediği şiirleridir Sisler Bulvarı (1954), Yağmur Kaçağı (1955), Ben Sana Mecburum (1960), Bela Çiçeği (1962) adlı kitaplarında ağırlık bu tür şiirlerindedir
Dili açık, yalın ve çarpıcıdır İmge gücünün zengin çağrışımlarını oldukça abartılı bir biçimde; ama akıcı bir dille işler Şiirleri bir coşku havası ve güçlü bir gerilim taşır Şair, daha sonra da bireyin duygularını, cinsel sorunlarını, toplumsal kurallarla çatışmalarını konu edinen şiirler yazmayı sürdürdü Yasak Sevişmek (1968), Tutuklunun Günlüğü(1973), Böyle Bir Sevmek (1977) ve Elde Var Hüzün (1982) bu tür şiirlerinin yer aldığı yapıtlardandır Attilâ İlhan'ın kitaplarının bir özelliği de sonunda "Meraklısı İçin Notlar" bölümünün bulunmasıdır Şair, bu notlarda şiiri ya da yazıyı hangi durumda, nasıl bir etki altında yazdığını anlatır; okuruna ürünüyle ilgili ipuçları verir
Attilâ İlhan şairliğinin yanı sıra romancılığı ile de tanınır İlk romanı 1953'te yayımlanan Sokaktaki A dam'di Bu romanda anlayışlı, duyarlı ama ne istediğini bilmeyen bir genci anlatır Zenciler Birbirine Benzemez (1957) adlı ikinci romanı Paris yaşantısının izlerini taşır Daha sonraki romanlarında ise Türkiye' nin yakın tarihindeki toplumsal olayları konu eder Aynanın İçindekiler genel başlığı altında yayımlanan; Bıçağın Ucu (1973), Sırtlan Payı (1974), Yaraya Tuz Basmak (1978) adlı romanlarında toplumsal olaylar içinde çeşitli sınıf ve kesimlerden insanların yaşama biçimleri ile davranışları sergilenir Dersaadette Sabah Ezanları (1981), O Karanlıkta Biz (1987) adlı romanlarında ise Türkiye'nin siyasal olayları içindeki sol hareketlere katılanların yaşamlarını işler Attilâ İlhan'ın cinsel sapkınlıkları konu aldığı romanları ise Fena Halde Leman (1980), Haco Hanım Vay (1984) adlarıyla yayımlandı
Attilâ İlhan, eleştiri ve deneme yazılarında sorgulayan, tartışan, kalıplaşmış düşünceyi eleştiren bir yazar kimliğini hep sürdürdü Bu tür yazıları Hangi Sol (1970), Hangi Batı (1977), Hangi Seks (1976), Hangi Sağ(1980), Gerçekçilik Savaşı (1980) gibi yapıtlarında topladı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|