Yalnız Mesajı Göster

John Dalton, Daltonizm, Kimyacı, Meteorolog

Eski 07-06-2009   #1
[KAPLAN]
Varsayılan

John Dalton, Daltonizm, Kimyacı, Meteorolog



DALTON, JOHN (1766-1844)

Hem bir kimyacı, hem de bir meteorolog olan John Dalton, bilim dünyasında atom kuramıyla ve basınç altındaki gazların özelliklerini açıklayan gaz kuramlarıyla tanınır (Bk GAZ YASALARI) Birbirinden tümüyle ayrı gibi görünen hu iki bilim dalma, Dalton METEOROLOJİ tutkusu yüzünden ilgi duymuştur

Dalton 6 Eylül 1766'da doğdu Babası Cumberland yakınlarındaki Eaglesfield kasabasında yün dokumacılığı yapmaktaydı On iki yaşma kadar okula giden Dalton, sonra kendi açtığı okulda öğretmenlik yapmaya başladı ve öğretmenliği Kendal'daki bir okulda sürdürdü

Dalton'a ilk meteroloji sevgisini, Elihu Robinson adlı bir öğretmen aşılamıştır 1787'den ölünceye kadar bir meteoroloji günlüğü tutan Dalton, 1793'te Kendal'dan ayrıldıktan kısa bir süre sonra, bir meteroloji kitabı yayımladı Aynı yıl Manchester'daki New College'e öğretim görevlisi olarak atandı ve orada 6 yıl kaldı Manchester'a yerLeştikten hemen sonra, günümüzde «daltonizm» ya da «renkkörlüğü» adı verilen görme kusurunu anlatan bir yazı yayımladı
Bu, söz konusu görme bozukluğuna ilişkin ilk geniş kapsamlı yapıttı ve büyük ilgi topladı Dalton'un kendinde de renkkörlüğü vardı Yeşil yaprakları kırmızı, mavi gökyüzünü ise pembe olarak algılıyordu

1800 yılında New College'deki görevinden ayrılıp kendisini araştırmalarına verdi Geçimini ise özel derslerden sağlıyordu Meteorolojiye olan ilgisi onu, su ve gaz üstüne deneyler yapmağa yöneltti 1801'de, sonraları başkanı olduğu (1817) Manchester Edebiyat ve Felsefe Derneği'nde çeşitli konferanslar verdi Bunlardan birinde kısmi basınçlar yasasını açıkladı: Bir karışımı oluşturan gazlardan birinin basıncı, o gazın aynı sıcaklıkta, aynı hacmi doldurduğunda oluşturacağı basınç değerine eşittir Bu kısmi basınçların toplamı da, karışımın basıncını verir Dalton, havadaki nem miktarını ölçen bir NEMOLÇER (higrometre) yaptı Havanın bir tek bileşenden oluşmadığını, su buharı ve benzerlerinden oluşan çeşitli gaz karışımları içerdiğini öne sürdü

1803'te, tuttuğu notlar arasına, atom ağırlıklarını sıralayan bir listeyi ekledi Bunun ardından atom kuramını açıkladı (Dalton'un bu sonuçlara nasıl vardığı, sonradan uzun tartışmalara konu olmuştur; atomsal kurama ulaşmasını gazların çözülebilme özelliğinin sağladığı sanılır Dalton'un notları ve öteki yazıları, İkinci Dünya savaşı sırasında bütünüyle yok olmuş, ama o zamana kadar çok iyi incelenmiştir ) Kuramını doğrudan yayımlamadı, önce kimyacı Thomas Thomson'a açıkladı Thomson bir kitabında bu konudan söz etti Ertesi yıl Dalton, atom kuramını, kendi bulduğu kimyasal simgeleri kullanarak A New System of Chemical Philosophy (Kimya Felsefesinde Yeni Bir Sistem [18081) adlı kitabında tanımladı Bu kuramın başlıca önermeleri şunlardır: Madde, bölünmeyen atomlardan yapılmıştır; bilinen bir elementin bütün atomlarının ağırlığı ve özelliği aynıdır; farklı elementlerin atom ağırlıkları da farklıdır; atomlar yok edilemez, ancak kimyasal tepkimelerle yeni düzenlemelere geçerler

Bu kuram Dalton'u üne kavuşturduTanınmış pek çok bilim merkezine konferansçı olarak, çağrıldı Paris'e gittiğinde ünlü bilim adamlarınca karşılandı ve kendisine elektromagnetik olayı gösteren AMPERE'in aygıtı tanıtıldı 1822'de Krallık Akademisi'ne üye seçildi Daha sonra da akademinin ilk altın madalyasını kazandı 1830'da Fransız Bilim Akademisi, Dalton'u fahri üyeliğe seçti

Üne kavuşmasına karşın Dalton'un günlük yaşamı değişmedi Kimya ve meteoroloji konularındaki çalışmalarının yanı sıra, meteoroloji kitabını yeniden yayımladı Yaşamının ilk ciddi hastalığını 1837' de geçirdi ve felç oldu 1844 Mayısında beyin kanaması geçirdi ve 27 Temmuz günü yatağında ölü bu lundu O gün bile, defterine günlük hava durumuna ilişkin birkaç satır yazmıştı

Dalton, parlak bir zekası olmadığını, başarılarını inatçılığına borçlu olduğunu ileri sürerdi Okuldaki durumuna bakılırsa bu doğru olabilir 140 makale yayımladı,ancak bunlardan çok azı bugün anımsanmaktadır; bunlar arasında atom kuramı, tam bir başarıdır: 1800'lerde kimyasal tepkimelerle ilgili sayısız kural vardı Oysa atom kuramı, çok yakın ilkelerle bunların tümünü açıklığa kavuşturmuş ve yenilerinin bulunmasını sağlamıştır

Alıntı Yaparak Cevapla