07-01-2009
|
#2
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Abidin Dino (Ressamlar)
İstanbul'da doğan ve çağdaş Türk resim sanatının öncülerinden olan Abidin Dino'nun yaşamı çoğunlukla yurtdışında geçmiştir Daha doğduğu yıl ailesi İstanbul'dan ayrılarak İsviçre'nin Cenevre kentine yerleşmişti Sanatsever bir ailenin ve çevrenin içinde büyüyen Abidin Dino' nun resme olan ilgisi erken yaşlarda başlamıştı Bir süre de Fransa'da kaldıktan sonra 1925'te ailesiyle birlikte İstanbul'a dönen Dino, Robert Kolej'e girdi Ama, ders çalışmaktan çok resim ve karikatür yapmayı seviyordu Sonunda okulu bıraktı Bu alanda kendi kendini yetiştirmeye çalışıyor; karikatürler, resimler yapıyor ve bu arada edebiyatla da ilgileniyordu Dino'nun edebiyata olan ilgisi, ressamlığının yanı sıra daha sonra da sürdü 1931'de Artist adlı dergide ilk çizgileri ve yazıları
yayımlanmaya başladığında 18 yaşındaydı Bu arada Nâzım Hikmet'in şiir ve oyun kitaplarına kapak desenleri çizdi Çizgileri belirli bir olgunluğa ulaşmış, ressam olarak kendini kabul ettirmişti ama henüz hiçbir resim akımına bağlı değildi Ağabeyi şair Arif Dino'nun yenilikçi düşüncelerinden etkileniyor, resim çalışmalarını yenilik arayışları içinde sürdürüyordu 1933'te ressam arkadaşları Nurullah Berk, Cemal Tollu, Zeki Faik İzer, Elif Naci ve heykelci Zühtü Müridoğlu ile birlikte "D Grubu" adıyla anılacak olan topluluğun kurucuları arasında yer aldı {bak Türk Resim ve Heykel Sanati) Bu topluluğun başlangıçta ortak bir resim anlayışı
yoktu Ama düşünce yanı ağır basan resimler yapmak amacındaydılar Batıda gelişen çağdaş akımlarla boy ölçüşecek bir yenilik peşindeydiler Bu doğrultuda yaptıkları resimlerle birçok sergi açtılar
1933'te SSCB'li yönetmen Sergey Yutkeviç, Türkiye'nin Kalbi, Ankara adlı filmi çekmek için Türkiye'ye geldiğinde Abidin Dino'nun resimlerini görerek ilgilendi Dino'nun SSCB' de dekoratör ve ressam olarak kendi çalışmalarına katılmasını istedi Dino bu çağrıya uyarak SSCB'ye gitti ve üç yıl orada kaldı 1937'de Paris'e yerleşen Dino, bir süre burada da resim çalışmaları yaptıktan sonra 1939'da yurda döndü O yıllarda ressamlar arasında, İstanbul'da yaşamını güç koşullar içinde kazanan yoksul insanlara, özellikle de ekmeğini denizden çıkaran balıkçılara karşı büyük bir ilgi başlamıştı Abidin Dino'nun da içinde bulunduğu "Liman Grubu" diye de anılan "Yeniler" adında bir topluluk 1941'de liman çevresindeki balıkçıları konu alan ve yankı uyandıran bir sergi açtı Abidin Dino
aynı yıl siyasal nedenlerle önce Mecitözü'ne, sonra da Adana'ya sürgüne gönderildi Sürgündeyken Adana'da Türk Sözü gazetesini yönetti, Kel adlı bir oyun yazdı Bu dönem resimlerinde Çukurova'nın pamuk işçilerini konu aldı Daha sonra İstanbul'a dönen ve 1951'den sonra Paris'te yaşamını sürdüren Dino, zaman zaman Türkiye'ye gelerek kişisel sergiler açtı "Esrarkeşler" (193132), "Parmak İstifleri" (193132), "İkinci Dünya Savaşı" (1952) adlı dizileri gerçekleştirdi Tek bir konu çevresinde yaptığı
resimlere de belli bir ad vererek İşkence (1955), Atom Korkusu (1955), Uzun Yürüyüş (1955), Uzay (1959), Adalar (196465), Savaş ve Barış (1966), Çıplaklar (1976) diye sergiledi Yaşar Kemal' in Deniz Küstü (1978) adlı romanını, İlhami Bekir'in Unuttum (1979) ve Melih Cevdet Anday'ın Tanıdık Dünya (1984) adlı şiir kitaplarını resimledi Sanatçı ayrıca Çingeneler (1950) adlı bir filmin senaryosunu yazmış ve yönettiği Gol adlı belgesel bir filmle yurtdışında Flaherty Ödülü'nü almıştır (1966)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|