07-01-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Dilin Yayılması
Dilin Yayılması
Yeni dillerin ortaya çıkmasının birçok nedeni vardır Ortak bir dil konuşan insanlar göç yüzünden birbirinden ayrılınca, zamanla bu ayrı topluluklar değişik biçimlerde konuşmaya başlar Böylece, sözcüklerin seslerinde değişikliklere yol açan yeni söyleyiş biçimleri gelişir Gereksiz görülen bazı sözcükler kullanılmaz olur Yeni yaşantılar yeni sözcüklerin türetilmesine yol açar
Bu arada, cümle kurma yolları da değişebilir Göç eden topluluklar başka bir dil konuşan insanların oturdukları topraklara yerleşmişlerse, bu iki dilin karışmasından her iki dil de etkilenir Başlangıçta, göçmenlerin dili anadillerinden yalnızca küçük değişiklikler gösterir Uzun bir süreden sonra seslerde, sözcüklerde ve dilbilgisinde büyük değişiklikler olur ve ortaya tümüyle yeni bir dil çıkar İspanyolca, Fransızca ve Portekizce'nin Latince'den; İngilizce, Norveççe, İsveççe, Danca ve Hollandaca'nın da Eski Almanca'dan bu yolla türediğini biliyoruz
Dil sürekli olarak değişir Önemli toplumsal olaylarla dile yeni sözcükler girer II Dünya Savaşı sırasında radar ve cip sözcükleri her dilde kullanılmaya başladı Türkçe'ye de yaşanan toplumsal dönüşümler yüzünden pek çok yeni sözcük girmiş, daha önce özellikle Arapça ve Farsça'dan alınan birçok sözcük de kullanımdan çıkmıştır
1950'lerden sonra da yeni buluşlar ve teknolojik gelişmelerle dünyadaki hemen bütün dillere yeni sözcükler girdi Bunlardan televizyon, astronot, kozmonot, lazer, saik, sabin gibi sözcükler uluslararası kullanımı olan sözcüklerdir Ayrıca bazı sözcüklerin ilk haflerinden oluşan YÖK (Yüksek Öğretim Kurumu), GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) ve UNICEF (United Nationes Children's Fund; Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) gibi sözcükler de yaygın olarak kullanılır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|