Konu: Düzyazı
Yalnız Mesajı Göster

Düzyazı

Eski 07-01-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Düzyazı



Düzyazı



Koşuk biçiminde yazılmamış bütün yazı ve konuşmalarda kullanılan dil düzyazıdır Mektup, ev ödevi, öykü gibi, yazdığımız şeylerin nerdeyse tümüne düzyazı deniyor Kitaplarda, gazetelerde, dergilerde okuduğumuz yazılar, konuşurken kullandığımız dil de düzyazı özelliği taşır Anımsayacak olursak, Moliere'in Kibarlık Budalası adlı oyununun kahramanı Bay Jourdain'i de bu durum çok şaşırtmıştı:


Ayrıca, şiir özelliği taşıyan ama düzyazı biçiminde yazılan edebiyat ürünleri de vardır Bu türden düzyazı örneklerini yüzyıllar boyunca her yaşta insan severek okumuştur Romanlar düzyazıyla yazılır {bak Roman) Romancıların dışında da birçok önemli yazarın ürünlerini düzyazıyla yazmayı seçtiklerini biliyoruz Şiir genellikle belli bir konuda bizi duygulandırırken düzyazı bilgi edinmemizi sağlar Düzyazı en çok öykülerin anlaşılabilir bir biçimde anlatılmasına, belirli konuların açıklanmasına, tartışma yoluyla insanların birbirlerini etkilemelerine yarar


Bundan düzyazının sıkıcı olduğu anlamı çıkarılmamalıdır Düzyazı da şiir gibi yazarın üslubu ve yeteneği doğrultusunda yalın ya da süslü, dokunaklı ya da alaycı, ciddi ya da gülünç olabilir Fransa'da Montaigne, İtalya'da Machiavelli, İspanya'da Cervantes, İngiltere' de Bacon düzyazının gelişmesini ve saygınlık kazanmasını hızlandırmışlardır
Shakespeare'den sonra en ünlü İngiliz şairi olan John Milton düşünce özgürlüğünün önemini Areopagitica adlı yapıtında özenli bir düzyazıyla dile getirmiştir
Edebiyatın çeşitli türlerinde özellikle Rönesans'tan sonra gelişen düzyazı 17 yüzyıldan sonra tiyatro yapıtlarında daha yaygın bir biçimde kullanıldı; önceleri komedilerde benimsenen bir anlatım biçimiyken, zamanla orta sınıfın yaşantısını daha kolay yansıtan bir oyun dili olarak kullanıldı


Düzyazının gelişmesinde bir başka etken de 18 yüzyıldan sonra gazeteciliğin yaygınlaşması ve haftalık dergilerin yayımlanmasıyla okur sayısının artmasıdır
Türkçe'de de düzyazı 1277'de Karamanoğlu Mehmed Bey'in Türkçe'yi devletin resmi dili ilan etmesinden sonra gelişmeye başlamış; 17 yüzyılda ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin Seyahatnamemi, Naima'nın Tarihi Vekayî adlı yapıtı bu alanda seçkin düzyazı örnekleri olarak ortaya çıkmıştır 19 yüzyılda, özellikle Tanzimat'tan sonra Şinasi ile başlayan düzyazı geleneği, roman ve tiyatro türlerinin gelişmesi ve gazeteciliğin yaygınlaşmasıyla giderek geniş halk yığınları arasında yaygın bir iletişim aracı olmuştur

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla