06-30-2009
|
#2
|
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : Lezzet Durakları
TRABZON
Sümer Restoran
Kuymak
Trabzon'un Maçka ilçesinden Sümela Manastın'na giderken, sağ kolda kalan Sümer Restaurant bölgenin önemli lezzet duraklarından biri Önünden Karakaban Dağı'ndan kopup gelen bir dere akıyor Hava uygunsa masalar bu derenin kıyısına kuruluyor Gürül gürül akan suyu seyrederek ve cıvıl cıvıl öten kuşları dinleyerek yenen yemeğin tadına doyum olmaz Buranın en ünlü yemeği ise kuymaktır Restaurantda diğer yerel tatları da bulmak mümkün
Mutfağın hakimi Mürsel Usta yörenin en meşhur kuymağın yapılışını şöyle anlatıyor:
"Önce yağını koyuyoruz ve bu eriyen yağın içinde mısır ununu bir süre kavuruyoruz Sonra suyunu, peynirini, tuzunu ilave ediyoruz Karışım katıla-şıp, yağ peynirin üstüne çıkıncaya kadar bekliyoruz ve servise sunuyoruz " Kuymak için çeşitli yörelerde çeşitli adlar kullanılıyor Örneğin, hoşmeli, kazkaldıran, mıhlama  Mürsel Ustaya göre bu yemeğe Sürmene'nin batısında kalan yerlerde kuymak doğusunda ise mıhlama diyorlar Bölgeler arasında isim farklılıkları olsa da yapılma şekli genel olarak aynı Ana maddeler her yerde aynı: Mısır unu, imansız peynir, tereyağı, su ve tuz Hoşmelide ise tereyağı yerine kaymak kullanıyorlar Kuymakta kullanılan tereyağı, bölgedeki yaylalardan tedarik ediliyor
Mürsel Usta şunları da eklemeyi ihmal etmiyor:
"Kuymağın yapımında bazı yörelerde mısır yerine buğday unu da kullanıyorlar Arnavutlar ise bunu zeytinyağı ile yapıyorlar Dibi tutmuş kuymağın tadı daha da lezzetli olur Herkes bunu evinde yapabilir ama burada yemenin keyfibir başkadır Kuymak günün her saati yenebilir ve tok tutucu özelliğe sahiptir "
Kara Dağ'ın yamacına tutunmuş muhteşem Sümela Manastırı'nı görmeye giderseniz yolunuz Sümer Restaurant'ın önünden geçecektir Aman bu kadar yolu gelmişken, bir yemek molası verip, kuymağı sündüre sündüre yemeği ihmal etmeyiniz  Huzur veren bir ortamda damağınızı çatlatacak kadar lezzetli bir yemek yiyeceğinizden emin olabilirsiniz
Adres : Maçka – Sumela yolu 2 km / TRABZON
Nihat Usta Köfte Salonu
Akçaabat Köftesi
Trabzon’un meşhur yemeklerini bilmeyen yoktur Hepsi de birbirinden lezzetlidir Ancak bir tanesi var ki, onun şöhreti neredeyse tüm dünyaya nam salmıştır; Akçaabat köftesi… Önce şöyle bir Vakfıkebir’e uzanıyoruz Bir yandan kocaman mayalı ekmeğini iki elimizle sarıyor, bir yandan da ucundan kopardığımız “guduğunu” ağzımıza atıyoruz Aslında amacımız katık yapmak köfteye…
Köfte denilince ilk Trakya gelir Türk insanının aklına Tekirdağ ve Edirne köfteleri gerçekten de çok lezzetlidir Ancak Akçaabat köftesinin tarihçesi de neredeyse Trakya köftesi kadar eskilere uzanır 1930’lardan bu yana Eşref usta, Harakali, Samancılar, Abdullah Kolotoğlu, Çolakoğulları ve Pirali altın Akçaabat köftesinin öncüleridir
Günümüzde Akçaabat köftesi denilince akla ilk köfteci Nihat usta gelir Hem yakın illerden gelenler hem de yolu Trabzon’a düşen herkes köfteci Nihat usta’ya uğramadan gitmezler…
Burada sözü Nihat usta’ya bırakıyoruz;
“Köftede kullandığımız malzemeler; dana eti, bayat ekmek, taze içyağı, sarımsak ve tuz… Bu karışımı kıyma makinesinden geçirip, iki saat kadar dinlendiriyoruz Sonra tekrar yoğuruyoruz Köftelerimizi yassı olarak hazırlarız Daha sonra ızgarada pişiririz Pişirmede kıvam çok önemlidir Köftenin kurumaması lazım Akçaabat köftesi kilo ile satılır İlk etapta müşterilerimize porsiyon olarak 200 gram veriyoruz Yetmezse isteğe göre yarım porsiyon ya da bir porsiyon daha ekliyoruz”
Bizden söylemesi: Nihat usta’nın köfteleri gerçekten de çok lezzetli Ancak mekandaki temizlik ve Nihat usta’nın bu konudaki titizliği övmeye değer doğrusu… Köfteseverlere duyurulur… Hadi bakalım Afiyet olsun…
Irmak sıra kum sıra
Gitti yarim mısıra
Koyun olsam yayılsam
Gülümün ardı sıra 
Şeker olsam erisem
Yavrum içtiğin suya
O fidan boylarına
Bakayım doya doya…
Adres : Liman Mevkisi AKÇAABAT / TRABZON
Tarihi Kalkanoğlu Pilavcısı Kalkanoğlu Pilavı
Karadeniz'in en önemli büyük ve hareketli şehri olan Trabzon lezzetli yemekleriyle de ünlü Bütün Karadeniz'de olduğu gibi burada da mısır unu, karalahana ve hamsi mutfağın baş köşesinde yer alıyorlar Ama bir yemek var ki tam 150 yıldan beri damaklara bayram yaptırıyor Bu yemek Tophane Sokağı'ndaki Kalkanoğlu Pilavcı'da pişiyor Burası sadece Trabzon'un değil, Türkiye'nin de en dirençli lokantalarından birisiydi Çünkü 1856 yılından beri pilav kazanı ocağın üstünden hiç inmemiş, işi, "Pilavcı başı" Süleyman Ağa başlatmış Dükkan ilk açıldığında 15 metre kare büyüklüğündeymiş ve 12 kişilik tek bir mermer masa varmış Bu tek masalı küçük dükkanda tam 140 yıl Trabzonlulara pilav satmış Müşteri sayısı artınca dördüncü kuşak Taner Kalkanoğlu dükkanı büyütmeye, masa sayısını artırmaya karar vermiş
Taner Karlakoğlu, birbuçuk asırlık lezzet yolculuğunun öyküsünü şöyle özetliyor:
"Et ve kemik suyunda pişen pilavın pirincini Samsun'un Terme ilçesinden getiriyoruz Üstüne dökülen tereyağını ise Tonya yaylalarındaki üreticilerden alıyoruz Etleri ve kemikleri ta ki ilikleri su gibi oluncaya kadar uzun uzun kaynatıyoruz Daha önceden 1-2 saat suya bastığımız pirinci et suyunun içine döküyoruz Ondan sonrası el becerisine giriyor
Pilav suyunu çektikten sonra başka bir yerde kızarttığımız has tereyağını, pilavın üstüne döküyoruz Biz pilavımızı kilo ile satıyoruz Bu atalarımızdan miras bir gelenektir Dedem derdi ki "Terazinin adaleti, kepçenin hilesi vardır" Kimsenin hakkı kimseye geçmesin diye böyle yapıyoruz Eskiden bir oturuşta bir kilo pilav yiyenlerin sayısı giderek azaldı Bu nedenle müşterilerimize yarım kilo veriyoruz Son zamanlarda pilavın yanına, kendi yaptığımız kavurma ve ispir'in şeker fasulyesiyle pişirdiğimiz kuru fasulyeyi de vermeye başladık "
Çatalımızı tabağımıza daldırırken, arkasında 150 yıllık bir geçmiş olan bu pilavın, kusursuz ve damak çatlatan türden bir tadı olacağını zaten biliyorduk ve bizi yanıltmadı Gerçekten muhteşem Eğer siz de bizim gibi bir pilav düşkünüyseniz, Trabzon'a gittiğinizde Kalkanoğlu Pilav'a uğramanızı öneririz Sanırım yarım kilo pilav yemeden masadan kalkmazsınız
Adres : Pazarkapı Mah Tophane Hamam Sok No:2 / TRABZON
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|