06-28-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Bakırcılık
Bakırcılık
Anadolu'da bakırcılığın tarihi İÖ 9 yüzyıla kadar uzanır Çatalhöyük, Çayönü ve Suberde kazılarında İÖ 7 yüzyıldan kalma bakır süs ve kullanım eşyaları bulunmuştur Hitit, Urartu, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde Anadolu'da, bakır cevherini eriterek külçe haline getiren ve bu külçeleri çeşitli tekniklerle işleyen birçok atölye vardı
Selçuklular döneminde Konya, Mardin, Diyarbakır, Cizre, Harput, Erzincan ve Erzurum bakırcılığın geliştiği önemli merkezler oldu Osmanlılar döneminde ise bu sınırların ötesine taşan bakır işçiliği doruk noktasına ulaştı
Bakırı işlemek için, arıtılan metal önce yuvarlak ya da dikdörtgen kalıplara dökülür, sonra bu külçeler genellikle sekizer kişiden oluşan ve kol denen bakır dövücüler tarafından bir örs üzerinde düzenli aralıklarla dövülerek inceltilirdi Böylece elde edilen levhalara çekiçle biçim verilerek kazan, tencere, sahan, tas, sini, bakraç, mangal, ibrik gibi bakır ev eşyalan yapılır ve üstleri çeşitli bezeme yöntemleriyle süslenirdi Ayrıca bakır üzerine altın yaldız çekilerek değerli eşyalar üretilirdi Cıva kullanarak özel bir yöntemle yapılan bu ürünlere tombak denirdi
Ülkemizde bakır eşya yakın zamana kadar önemini korumuştur Yeni evlenenlere düğün armağanı olarak bakır götürmek bir gelenek haline gelmişti Yemek pişirmek için kalaylanmış bakır kaplar kullanılır, kızıl bakır takımlar ise süs eşyası olarak raflara dizilirdi
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|