Yalnız Mesajı Göster

Büyük Selçuklu Devleti

Eski 06-28-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Büyük Selçuklu Devleti



Büyük Selçuklu Devleti





Büyük Selçuklu Devleti
, 11 ve 12yüzyıllarda Harezm, Horasan, İran, Irak, Suriye, Arabistan Yarımadası ve Doğu Anadolu'da egemenlik kurmuş Türk devletidir Oğuz Türkleri'nin kurduğu bu devlet Ortadoğu'da Türk egemenliğini başlatmış, Anadolu' nun Türk yurdu olmasına da öncülük etmiştir "Büyük" sıfatı bu devleti öbür Selçuklu devletlerinden, özellikle de Anadolu Selçuklu Devleti'nden ayırt etmek için sonradan tarihçilerce verilmiştir

Devlete adını veren Selçuk Bey'in başkanı olduğu Kınık boyu 10 yüzyılda öbür Oğuz boylarıyla birlikte Hazar Denizi'nin doğusunda Üst Yurt denen bölgede, Mangışlak (Mancışlak) Yarımadası'nda, Aral Gölü'nün kuzeyindeki geniş bozkırlarda ve Maveraünnehir diye adlandırılan Seyhun (Sir Derya) ile Ceyhun (Amu Derya) ırmaklarının arasında göçebe topluluklar biçiminde yaşıyordu Ayrıntılı tarihi bilinmemekle birlikte aralarında zayıf bir siyasal birlik de vardı Selçuk Bey, tarihçilerin Oğuz Yabgu Devleti olarak adlan

dırdıkları bu devletin üst düzeydeki komutanlarından biriydi Selçuk Bey Oğuz Devleti'nin başındaki yabgu (hükümdar) ile anlaşmazlığa düşünce başkanı olduğu Kınık boyunu toplayarak 10 yüzyılın ikinci yarısında Aral Gölü'nün doğusuna doğru göç etti Selçuklular buraları yurt edindikten sonra komşu oldukları Karahanlılar'a ve zaman zaman da Samaniler'e askeri bakımdan yardımcı olarak, karşılığında geniş otlaklar elde ettiler Selçuk Bey'in 1009'da ölümünden sonra daha güneye yönelen Selçuklular başka Oğuz boylarının da katılmasıyla bölgede etkili bir güç durumuna geldiler Selçuk Bey'in oğlu Arslan Bey'in (İsrail) yönetimindeki Selçuklular'ın güçlenmesi Karahanlılar'ı ve Gazneliler'i ürküttü Arslan Bey'in Gazneliler'ce bir hileyle yakalanması ve hapisteyken 1032'de ölmesinden sonra Selçuklular dağılma tehlikesiyle karşılaştılar Bu tehlikeyi Selçuk Bey'in torunları Tuğrul ve Çağrı beyler uzun uğraşlardan sonra önlemeyi başardılar 1035'te büyük bir Gazneli ordusunu yenerek Horasan'a doğru yayılmalarını sürdüren Selçuklular 1037'de Merv kentini aldılar 1038'de Gazneliler'iikinci kez bozguna uğratan Tuğrul ve Çağrı beyler Nişabur'a girerek bağımsız bir devlet kurduklarını ilan ettiler Tuğrul Bey hükümdar seçildi ve sultan sanını aldı

Dandanakan Savaşı ve Sonrası

Selçuklular'ın bağımsızlıklarını ilan etmeleri karşısında Gazneliler büyük bir ordu hazırlayarak 1040'ta Selçuklu topraklarına girdiler Yıpratma savaşları vererek Horasan'ın kuzeyine doğru çekilen Selçuklu ordusu, Dandanakan denen yerde kesin saldırıya geçti ve Gazneli ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı Bu savaştan sonra Selçuklular Harezm ve Horasan'da tek güç durumuna geldiler Hızla batıya yönelen Tuğrul Bey bütün İran'ı ele geçirdi Selçuklular artık batıda Bizans İmparatorluğu, güneybatıda Büveyhiler, kuzeybatıda Gürcü Krallığı ile sınır komşusu olmuşlardı 1048'de Erzurum yakınlarındaki Pasinler Ovası'nda birleşik BizansGürcü ordusunu yenen Selçuklular bundan sonra da Doğu Anadolu'ya birçok akın düzenlediler İslam dünyasının dinsel önderi durumundaki Abbasi halifeleri bu dönemde Bağdat'ı ele geçirmiş olan Büveyhiler'in siyasal baskısı altındaydı Tuğrul Bey, Halife Kâim'in çağrısı üzerine 1055'te Bağdat'a girdi ve onu Büveyhiler'in elinden kurtardı Bu olay Selçuklular'ın İslam dünyası içindeki konumunu daha da güçlendirdi

Alp Arslan ve Melik
şah Dönemleri


Tuğrul Bey'in 1063'te ölümü üzerine yerine kardeşi Çağrı Bey'in oğlu Alp Arslan geçti {bak ALPARSLAN) Onun döneminde Selçuklular doğuda ve batıda genişlemelerini sürdürdüler Ama asıl önemlisi, Alp Arslan 1071'de Malazgirt Savaşı'nda Bizans İmparatoru Romen Diyojen'i büyük bir yenilgiye uğratarak Anadolu'yu Türkler'e açtı {bak Anadolu Selçuklu Devletî; Malazgirt Savaşi) Alp Arslan 1072'de ölünce tahta oğlu Melikşah geçti Melikşah'ın hüküm sürdüğü yıllar (107292) Selçuklular'ın en parlak dönemi oldu Suriye, Filistin, Hicaz, Yemen ve Arabistan Yarımadası'nın doğu kıyıları bu dönemde Selçuklu topraklarına katıldı Doğuda da Karahanlılar ve Gazneliler geriletildi

Gerileme ve Da
ğılma


Melikşah'tan sonra başa geçen Mahmud (109294), Berkyaruk (10941105), II Melikşah (11051105) ve Muhammed Tapar (110518) dönemlerinde devlet iç karışıklıklarla sarsıldı Hanedan üyelerinin yönetimindeki eyaletler birer birer bağımsızlıklarını ilan ettiler Sonuçta Irak Selçukluları, Suriye Selçukluları, Kirman Selçuklulan gibi beylikler ortaya çıktı Ayrıca, büyük topluluklar halinde Selçuklu ülkesine gelen göçebe Oğuzlar da iç düzeni sarsıcı birçok olay yaratıyorlardı 1118'de başa geçen Sencer önceleri ülkeyi bir ölçüde birleştirmeyi başardı Ama giderek ağırlaşan iç ve dış sorunlar karşısında fazla etkili olamadı Göçebe Oğuzlar'ın 1153'teki ayaklanmaları sırasında tutsak düştü ve 1157' de öldü Ölümünden sonra Selçuklu topraklan büyük ölçüde Harezmşahlar'ın denetimine girdi Yalnızca Anadolu Selçuklulan varlıklannı bir yüzyıl daha parlak biçimde sürdürdüler

Devlet Yap
ısı


Büyük Selçuklular devlet örgütlenmesinde daha önceki İslam devletlerini örnek aldılar Ama bu örgütlenmede Hintİran devlet geleneğinin yanı sıra, eski Türk devlet anlayışının da belirgin etkisi vardır Örneğin eski Türk devlet anlayışına göre ülke hanedan ailesinin ortak malıdır Selçuklular da buna uyarak ülke topraklarını eyaletlere ayırdılar Eyaletlerin başına da "melik" sanıyla hanedan ailesinden bir üyeyi getirdiler Tuğrul Bey'e kadar hükümdara Oğuz töresine göre "yabgu" denirken daha sonra İslam geleneğine uyularak "sultan" unvanı kullanılmaya başlandı Başkentte oturan sultan devlet gücünün tek hâkimiydi Bütün önemli görevlere atanma ve toprak dağıtımı onun buyruğuyla olurdu Aynca yüksek yargı kurullanna da başkanlık ederdi Yanında "danışman" denen yardımcılar bulunurdu Alp Arslan döneminde bu göreve getirilen Nizamülmülk bu unvanı "vezir" olarak değiştirdiği gibi devletin yapısında da köklü yenilikler yaptı Önemli devlet işlerinin "Saltanat Divanı" adı verilen bir kurulda görüşülmesi ilkesini getirdi Aynca maliye, askerlik ve adalet işleriyle uğraşan başka divanlar oluşturdu Eyaletler de bu örneğe göre örgütlendi

Toprak Yönetimi ve Ordu


Selçuklular'da tarım yapılan topraklar "ikta" denen bölümlere ayrılmıştı İktalar da has, ikta ve haracı olarak üçe ayrılırdı Has toprakların geliri sultan ailesine aitti İkta sahipleri elde ettikleri gelir karşılığında belli sayıda atlı asker yetiştirmek zorundaydılar Haraci toprakların geliri ise doğrudan devlet hazinesine giderdi
Alp Arslan dönemine kadar beylere bağlı göçebe Türkmen birliklerinden oluşan ordu Nizamülmülk'ün getirdiği değişikliklerle yeniden örgütlendi Nizamülmülk önce aylıklı askerlerden oluşan sürekli bir ordu kurdu "Gulam" adı verilen bu askerlerin temel görevi hükümdarı korumaktı Asıl ordu ise ikta sahiplerinin savaş sırasında göndermek zorunda oldukları atlı askerlerden oluşuyordu Ayrıca bağlı devletlerden de yardımcı kuwetler gelirdi Melikşah döneminde ordudaki atlı asker sayısı 50 bine yaklaşmıştı

Toplumsal ve Ekonomik Yaşam


Büyük Selçuklu Devleti'nde Oğuzlar ve başka bazı kavimler göçebe bir yaşam sürerlerdi Başlarındaki bey ailesine bağlı olan göçebe topluluklar hayvan sürüleri beslerler ve otlak bulmak için mevsimlere göre konar göçerlerdi Göçebeler devlete otlak vergisi verirlerdi Köy ve kentlerde yaşayanlar çiftçilik, zanaatçılık ve ticaretle geçimlerini sağlıyorlardı Kentlerdeki tüccar ve esnaf iskollanna göre loncalar biçiminde örgütlenmişlerdi Ayrıca devletten maaş alan asker ve sivil memurlar vardı
Büyük Selçuklular ticaretin gelişmesi için kervan yollarının güvenliğini sağlamaya çok önem verdiler Bunun sonucunda Uzakdoğu' dan Avrupa'ya kadar uzanan İpek ve Baharat yollan bu dönemde çok işlek duruma geldi Tanmın gelişmesi için sulama kanallan açıldı Yün, pamuk, ipek dokumacılığı çok gelişti
Öğrencilerin, yolcuların ve yoksul halkın doyurulduğu sosyal yardım kurumu olan imarethaneler açıldı Devletin yöneticimemur kadrolannı yetiştirmek için Nizamiye medreseleri kuruldu


Bilim ve Sanat

Büyük Selçuklular kendilerinden önce var olan medrese öğretimini belli bir programa
bağladılar İlk Selçuklu medresesi Tuğrul Bey zamanında Nişabur'da kuruldu Nizamülmülk'ün Bağdat'ta yaptırdığı ünlü Nizamiye Medresesi 1067'de açıldı Daha sonra Isfahan, Rey, Merv, Belh, Herat, Basra, Musul ve başka birçok kentte medreseler kuruldu Bağdat'taki Nizamiye Medresesi'ni örnek alan bu medresele

re Nizamiye medreseleri dendi Din konularının yanı sıra matematik, felsefe, dil ve edebiyat gibi derslerin de verildiği medreselerde zengin kitaplıklar bulunurdu Ülkede medreseler dışında da birçok kitaplık kurulmuştu Kervansaraylarda bile kitaplıklar vardı Melikşah döneminde önce İsfahan'da, sonra Bağdat'ta birer gözlemevi kuruldu
Büyük Selçuklular döneminde yeni kentler kuruldu, eskileri onarıldı, geliştirildi Ülkede büyük bir bayındırlık çalışmasına girişildi Cami, medrese, kervansaray, hastane, köprü, çeşme, imaret, han, hamam, türbe ve kümbet gibi mimari yapılar ülkenin her yanına yayıldı Bu yapıların pek çoğu özellikle Moğol istilası sırasında yok olmuştur

Büyük Selçuklular camilerde yüksek ve ince minare yaparak İslam sanatına yeni bir anlayış getirdiler Bunlardan en eski örnek İsfahan'daki Mescidi Cuma'dır Büyük Selçukluların anıtmezarları olan kümbetler içten kubbe, dıştan ise piramit ya da konik bir çatı ile örtülen yapılardır Duvarları dört köşeli, çok köşeli ya da yuvarlak olan kümbetler genellikle iki katlıdır Alt kat mezar, üst kat ise mescittir
Büyük Selçuklu sanatında mimari gelişme ile birlikte hat (yazı), minyatür, ahşap ve taş oymacılığı, çinicilik, maden işleme, cilt ve çeşitli süsleme sanatlan da gelişmişti,
Büyük Selçuklular Arapça'yı din ve bilim, Farsça'yı edebiyat ve devlet kurumlarındaki yazışmalarda, Türkçe'yi ise saray ve orduda günlük konuşma dili olarak kullandılar Bu dönemde Fars dili ve edebiyatı çok gelişti

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla