Konu: Bektaşilik
Yalnız Mesajı Göster

Bektaşilik

Eski 06-26-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Bektaşilik



Bektaşilik



Bektaşilik, adını 13 yüzyılın ilk yarısında Anadolu'ya gelip yerleştiği sanılan Hacı Bektaş Veli'den alan bir tarikattır Kurucusu Hacı Bektaş Veli olmakla birlikte tarikatı biçimlendiren ve tam anlamıyla bir tarikat niteliği kazanmasını sağlayan Balım Sultan'dır Anadolu toprağında doğan bu tarikat sunduğu yeni yaşama tarzıyla, Türkçe'yi en yalın biçimiyle kulların, canlı kalmasını ve yaygınlaşmasını sağlayan halk şairleriyle, dini bağnazca benimseyenleri eleştirerek alaya alan fıkralanyla, değişik ve çarpıcı müziğiyle toplum yaşamında kendine özgü bir yer edinmiştir Hacı Bektaş Veli, Horasan'dan Anadolu'ya geldiğinde Anadolu, Moğol saldırilannın,


kanlı bir biçimde bastırilan Babai Ayaklanmasının, yoksulluğun ve inanç çatışmalannın etkisiyle tam bir karmaşa içindeydi {bak Anadolu Selçuklu Devletî; Babai AyaklanmaSl) Hacı Bektaş Veli, bugün Nevşehir'e bağlı Hacıbektaş ilçesi olan Sulucakarahöyük köyüne yerleşerek orada bir tekke kurdu Önderleri ve ileri gelenleri öldürülen Babailer'den bir bölümü kaçarak ya da gizlenerek yaşamlarını sürdürdüler


Bunlar Baba İshak halifelerinden Hacı Bektaş'ın çevresinde toplandılar Hacı Bektaş o yıllarda Kalenderi, Haydari, Edhemi, Cami, Şemsi dervişlerini de kendisine bağlayarak Anadolu'da yeni bir dinsel örgütlenmenin temellerini attı Düşünceleri önce çevre köylerde, daha sonra Anadolu' nun her yerinde ve daha sonraki yüzyıllarda Osmanlı Devleti'nin genişlemesiyle Balkanlar'da, Mısır'da yandaş buldu ve hızla yayıldı Bir tarikat olarak kuruluşu ve yaygınlık kazanması Balım Sultan zamanına rastlar Bektaşiler, Balım Sultan'ı Hacı Bektaş Veli'den sonra tarikatın kuruluşuna önderlik eden "ikinci pir" olarak kabul ederler


Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarından başlayarak Yeniçeri Ocağı ile Bektaşiler arasında bir yakınlık olmuştur Bu nedenle yeniçerilere "Taifei Bektaşiyan" (Bektaşi bölüğü) ya da "Hacı Bektaş Ocağı" da denirdi Padişah II Mahmud 1826'da Yeniçeri Ocağı' nı kaldırırken aradaki yakın ilişkiyi düşünerek Bektaşilik'i yasakladı Birçok Bektaşi babası ya öldürüldü ya da sürgüne yollarıdı Baskılara karşın varlığını koruyan Bektaşilik, Padişah Abdülaziz döneminde yeniden serbest bırakıldı 1925'te tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla varlığı resmen son bulmuş oldu


Bektaşilik, Ali'ye ve onun soyundan gelenlere bağlılığıyla Alevilik'e benzer {bak Alevîlik) Ama, Alevilik doğduğu ortama, Arap kültürüne daha çok bağlıdır Bektaşilik ise, tümüyle Anadolu'nun gelenek ve göreneklerine bağlı ve kendine özgü yanları olan bir inanç sistemidir Bektaşilik inançları içinde, eski Türk inançları (toprağın, yağmurun ve kimi hayvanların kutsallığı gibi); Anadolu'nun eski uygarlıklarından kaynakların inançlar (ekinin, şarabın kutsallığı gibi) ile Doğu dünyasının birçok inancı kaynaşmıştır


Bektaşi inancına göre bu yola giren kişi dört ayrı kapıdan geçerek gerçeğe, Tanrı gerçeğine ulaşır Birinci kapı "şeriat kapısıdır Bu aşamada İslam'ın kurallarına uymak, ehli beyte (Hz Muhammed'in ev halkına) bağlarımak gerekir İkincisi "tarikat kapısıdır Bu aşamada tarikata ve onun öndeanne bağlılık şarttır Tarikatın bütün kural ve uygulamalan bu aşamada öğrenilir Üçüncü kapı "hakikat kapısı"dır Evrenin sırlarını Öğrenerek Tanrı'yı tanımak, bireysellikten kurtulmak bu aşamada gerçekleşir Dördüncü kapı "marifet kapısı"dır Bu aşamaya ulaşan kişi evreni ve ona bağlı olarak Tanrı'yı kavrama gücünü kazanmıştır


Bektaşilik'in inanç sistemi "ayin" adı verilen dinsel törenlerinde en açık biçimde görülür İki büyük ayin vardır: İkrar ayini ve cem ayini İkrar ayini, Bektaşilik'e girmek isteyen ve adına "muhib" (dost) ya da "talip" (istekli) denen kimseler için düzenlenen törenlerdir Bektaşi olan herkes bu törenlerden geçer Talip, kendisine daha önce Bektaşi olmuş birini "rehber" (yol gösterici) olarak seçer Rehber, talibin dileğini tekkenin önderi olan "baba"ya bildirir ve talibi önerir Talip, babanın görevlendirdiği "musahip"ten (arkadaş) tarikatın yollarını öğrenir, ilk bilgileri alır Talip abdest alıp iki rekât namaz kıldıktan


sonra, beyaz bir kefene sarılır Birçoğu Türkçe olan çeşitli dualann okunduğu ayinden sonra, tekkeye kabul edilir İkrar (kabul etme) ayini gizli yapılır Talip, tekkeye girdikten sonra daha büyük sorumluluk alarak dervişliğe, babalığa, ve halifeliğe kadar yükselebilir
Cem ayini genellikle kış aylarında baba önderliğinde düzenlenir Olgunluk kazanmayı ve gönül zenginliği edinmeyi sağlayan bu törenlerde içkinin, müziğin ve semahın önemli bir yeri vardır ve Bektaşi ayinleri bunlarsız düşünülemez Cem ayini, uygulanış bakımından Alevilik'teki ayinlere benzer Bu toplarıtılarda saz eşliğinde deyişler (nefesler) söylenir, dem çekilir (içki içilir), insanları birliğe çağıran şiirler okunur, semah denen ve belli


kuralları, biçimleri olan törensel nitelikteki oyunlar oynanır Böylesi toplarıtılarda coşku içinde kendinden geçmek bir ibadet biçimidir Ayrıca, Abdal Musa, Geyikli Baba gibi, Bektaşiler'ce benimsenen ve ermiş olduklarına inanılan önderlere ilişkin efsanelerde, onların yırtıcı hayvanlarla konuşup söyleştiği, bir arada yaşayamayacak hayvanları bile bir araya getirdiği anlatılır İşte bu yönleriyle eski Anadolu inançlarını anımsatan Bektaşilik, değişik inanç sistemleriyle Kuran'ı temel kitap sayan İslam inançlarını birleştirmiş ve böylece yeni, kendine özgü bir tarikat ortaya çıkmıştır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla