06-25-2009
|
#2
|
TiFus
|
Cevap : Hızır Hikayeleri
Hızıra Söyle
Bediüzzaman Saidi Nursi Emirdağ veya Afyon hapishanesi de yatarken, bir gece Konya ın Ladik kasabasına Ahmed Ağa ın yanına geldi Ahmed Ağa ın yanında o anda sadece oğlu Zekeriya vardı Bediüzzaman tayy-i mekan ederek gelmişti Ahmed Ağa ın odasının eşiğinde, ellerindeki kelepçeyi ve ayaklarındaki zincirleri çözdü, içeri girdi: -Bu çıksın, dedi, Zekeriyadan ötürü, konuşacaklarım var  Ahmed Ağa: -Mahzuru yok kardeşim, yabancımız değildir, oda duysun  , dedi Bediüzzaman: -Ahmed Ağa, üstada Hızıra söyle, tahammülüm kalmadı, dedi Ahmed Ağa: -Olur, söyleyelim kardeşim Said, dedi Bediüzzaman tekrar anında kelepçeyi ellerine zincirleri ayaklarına takarak geri döndü Bir müddet sonra aynı şekilde Bediüzzaman yine geldi ve: -Söyledin mi Ahmed Ağa?  Ne oldu netice? diye sordu Ahmed Ağa: - Söyledim kardeşim Said, söyledim, dedi Bediüzzaman: -Ne dedi Üstad? diye sordu Ahmed Ağa: -Sabretmeni söyledi, dedi Bediüzzaman bu cevabı alınca, bu defa kapıdan değil, pencereden çıkıp gitti Yine elleri kelepçeli, ayakları zincirli idi Şimdi söyle bir sorulsa, hem tayy-i mekan edebiliyor, hapishaneye girip çıkabiliyor, kelepçelerini çözüp takıyor Hemde hapishaneden çıkmak için Hazreti Hızırdan yardım istiyor  Bu nasıl oluyor diye bir soru akla gelebilir Evliyalar bu güce sahiptirler o kuvvet ve o tasarruf ellerinde var ama, izin almadan kullanamazlar İşte Bediüzzamanda o tasarruf kendisinde olduğu halde üstadı Hızırdan izin almadan kullanamamıştır
|
|
|