Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Türk Hikayecelilerden ...

Eski 06-25-2009   #8
TiFus
Varsayılan

Cevap : Türk Hikayecelilerden ...



Malazgirt Savaşı

Malazgirt Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde,Büyük Selçuklu Hükümdarı Alp Arslan ile Bizans İmparatoru IV Romen Diyojen arasında gerçekleşen savaş Alp Arslanın zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Muharebesi, Türklere Anadolu un kapılarını açan savaş" olarak bilinir 1060lar süresince Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan Türk müttefiklerinin Ermenistan ve Anadoluya doğru göç etmesine izin verdi ve Türkler buralarda şehirlere ve tarım alanlarına yerleştiler 1068 yılında Romen Diyojen Türklere karşı bir sefer düzenledi, fakat Koçhisar şehrini geri almasına rağmen Türk atlılarına yetişemedi 1070 yılında TürklerAlp Arslan komutanlığında, günümüzde Muşun bir ilçesi olan Malazgirt e ManzikertBizans dilinde Malazgirt ve Erciş kalelerini ele geçirdi Daha sonra Türk ordusu DiyarbakırıAmid aldı ve bizans yönetimindeki Urfayı kuşattıAncak alamadıTürk Beylerinden Afşin Beyide güçleri arasına katıp Halepi aldıAlparslan Halepde konaklarken Türk atlı birliklerinin bir kısmına ve Akıncı Beylere bizans şehirlerine akınlar düzenlemesine izin verdiBu sıradada Türk akınlarından ve son gelen Türk ordusundan çok rahatsız olan bizanslılar tahta ünlü komutan Romen Diyojeni çıkardılarRomen Diyojende büyük bir ordu kurup Constantinopleden İstanbul ayrıldı13 mart 1071Ordunun mevcudu 40000 ile 50000 arası tahmin edilir Bizans ordusu düzenli Rum ve Ermeni birlikleri dışında ücretli Slav, Got, Frank, Gürcü, Uz, Peçenek, Kıpçak askerlerinden oluşuyordu Ordu ilk olarak Sivas a dinlendiBurda halkın çoşkuyla karşıladığı imparator halkın dertlerini dinledi Şikayetler üzerinede şehrin ermeni mahallesini yıktırıp,bir kısmını öldürüp önderlerini şehirden sürdü Haziran 1071de Erzuruma vardı Orada, Diyojenin generallerinden bazıları Selçuklu bölgesine ilerlemeyi sürdürmeyi ve Alp Arslanı hazırlıksız yakalamayı teklif etti Nikeforos Bryennius da dahil diğer generallerin bazıları da bulundukları yerde bekleyip pozisyonlarını güçlendirmeyi önerdi Sonuç olarak ilerlemeye devam etme kararı verildi[kaynak belirtilmeli] Diyojen, Alp Arslanın çok uzakta olduğunu veya hiç gelmeyeceğini düşünerek, ve Malazgirti ve hatta Malazgirt yakınındaki Ahlat kalesini hızlıca geri ele geçirebileceğini ümit ederek Van Gölü e doğru ilerlediÖncü kuvvetlerini Malazgirte gönderen imparator ana kuvvetleriyle yola çıktıBu sıradada Halep e bulunan sultana elçiler göndererek kaleleri geri istediElçileri Halepte karşılayan Sultan teklifi reddettiMısıra hazırladığı seferden vazgeçip Malazgirte doğru 50000 kişilik ordusuyla yola çıktıCasuslarının verdiği bilgiyle Bizans ordusunun büyüklüğünü bilen Alp Arslan Bizans İmparatorunun gerçek hedefinin İsfahana Bugünkü İran girmek ve Büyük Selçuklu Devletini yıkmak olduğunu sezdi Ordusundaki yaşlı askerilerin yolda kalmasına neden olan cebri yürüyüşüyle Erzen ve Bitlis yolundan Malazgirte varan Alparslan komutanlarıyla savaş taktiklerini görüşmek için Savaş Meclisini topladıRomen Diyojen ise savaş planını hazırlamıştıİlk saldırı Türklerden gelecek ve bu saldırıyı kırmaları durumundada karşı saldırıya geçeceklerdiAlp Arslan ise Hilal Taktiği konusunda komutanlarıyla uzlaşmıştı26 Ağustus Cuma sabahı çadırından kalkan Alp Arslan Malazgirtle Ahlat arasındaki malazgirt ovasında, kendi ordugahının 7-8 km uzağında, ovaya yayılmış durumdaki düşman birliklerini gördü Savaşı önlemek için imparatora elçiler göndererek Sultan barış önerisinde bulundu İmparator, Sultanın bu önerisini ordusunun büyüklüğü karşısında bir korkaklık olarak yorumladı ve öneriyi reddetti Gelen elçileride kovdu Düşman ordusunun büyüklüğünün kendi ordusunun 3-4 katı büyüklüğünde olduğunu gören Sultan Alp Arslan savaştan sağ çıkma ihtimalinin düşük olduğunu sezdi Askerlerininde hasımlarının sayı fazlalığı karşısında tedirginliğe düştüğünü farkeden Sultan eski bir Türk töresi uyarınca kefene benzeyen beyaz kıyafetler giydi Atının da kuyruğunu bağlattı Yanındakilere Şehit olduğu taktirde vurulduğu yere gömülmesini vasiyet etti Komutanlarının savaş alanından kaçmayacağını anlayan askerlerin maneviyatı arttı Askerlerinin Cuma namazına İmamlık eden Sultan atına binip ordusunun önüne çıkıp moral yükseltici ve maneviyat artırıcı kısa ve etkili bir konuşma yaptı Allahın Kuranda zafer vaadettiği ayetleri okudu Şehitlik ve Gazilik makamlarına erişileneceğini söyledi Tamamı Müslüman olan ve büyük çoğunluğu Türklerden oluşan Selçuklu ordusu savaş pozisyonuna geçti Bu sırada da Bizans ordusunda dinsel ayinler yapılmakta ve Papazlar askerleri kutsamaktaydı Romen Diyojende eğer bu savaşı kazanması durumundaki buna inancı tamdı ününün ve saygınlığının artacağından emindiBizansın eski ihtişamlı günlerine döneceğini hayal ediyordu En ihtişamlı zırhını giydi ve inci beyazı atına bindi Ordusuna zafer durumunda büyük vaatlerde bulundu Tanrı tarafından şeref, şan,onur ve kutsal savaş sevapları verileceğini duyurdu Alp Arslan savaşı kaybetmesi durumunda her şeyini ve atalarından miras kalan Selçuklu devletini de kaybedeceğini çok iyi biliyordu Romen Diyojende savaşı kaybetmesi halinde devletinin çok büyük güç, prestij ve toprak kaybedeceğini biliyordu Her iki komutan da kaybetmeleri durumunda öleceklerinden emindi Romen Diyojen ordusunu geleneksel Bizans askerî kaidelerine göre düzenlemişti Ortada birkaç sıra derinlikte be çoğu zırhlı, piyade birlikleri ve bunların sağ ve sol kollarında atlı süvari birlikleri yerleştirilmişti Romen Diyojen merkeze; general Bryennius sol kanata ve Kapodokyayalı general Alyattes ise sağ kanata komuta ediyordu Bizans ordusunun gerisinda büyük bir rezerv bulunuyordu ve bu özellikle taşra eyaletlerinde nüfuzlu kişilerin özel ordularının mensuplarından oluşuyordu Geri rezerv ordusunun komutanı olarak genç Andronikas Dukas seçilmişdi Romen Diyojenin bu tercihi biraz şaşırtıcı idi; çünkü bu genç komutan eski imparatorun yeğeni ve Yannis Dukasin oğlu olup, bu kişiler açıkca Romen Diyojenin imparator olmasının aleyhindeydiler [4] Savaş öğle saatlerinde Türk atlılarının toplu ok saldırısına geçmesiyle başladı Türk ordusunun çok büyük bir çoğunluğu atlı birliklerden oluştuğundan ve nerdeyse hepsindede ok olduğundan bu saldırı Bizanslılarda önemli miktarda asker kaybına neden olmuştu Ama yine de Bizans Ordusu saflarını bozmaksızın korudu Bunun üzerine ordusuna yanıltıcı bir çekilme buyruğu veren Alp Arslan gerilerde gizlediği küçük birliklerinin tarafına doğru çekilmeye başladı Bu gizlediği birlikler az miktarda organize olmuş askerlerden oluşuyordu Türk ordusunun arka saflarında bir Hilal biçiminde yayılmışlardı Türklerin hızlıca çekildiğini gören Romen Diyojen Türklerin saldırı gücünü yitirdiğini ve sayıca fazla olan Bizans ordusundan korktukları için kaçtıklarını düşündü En baştan beri Türkleri yeneceğine inanmış imparator bu bozkır taktiğine kanıp kaçan Türkleri yakalamak için ordusuna Saldır buyruğu verdi Çok az zırhları olduğu için hızlıca geri çekilebilen Türkler, zırh yığınına dönmüş Bizans süvarileri tarafından yakalanamıyacak kadar hızlıydı Ancak buna rağmen Bizans ordusu Türkleri kovalamaya başladı Yan geçitlerde pusu kurmuş Türk okçuları tarafından ustaca vurulan ama buna aldırmayan Bizans ordusu saldırıya devam etti Türkleri iyice kovalayıp yakalayamayan üstüne bir de çok yorulan üstlerindeki ağır zırhların etkisi büyüktü bizans ordusunun hızı durma noktasına geldi Türkleri büyük bir hırsla kovalayan ve ordusunun yorulduğunu anlayamayan Romen Diyojen yine de takip etmeye çalıştı Ancak bulundukları mevziden çok ileri gittiklerini ve çevreden saldıran Türk okçularını görüp kuşatıldığını çok geç zamanda anlayan Diyojen geri çekilme buyruğu verme ikilimindeydi Tam da bu ikilimdeyken geri çekilen Türk süvarilerinin yönlerini tam Bizans ordusu üzerine geçip hücuma kalkmaları ve geri çekilme yollarının da Türkler tarafından kapatıldığını gören Diyojen paniğe kapılarak Çekil buyruğu verdi Ancak ordusu çevrelerindeki Türk hatlarını yarıncaya kadar yetişen Türk ordusunun ana kuvvetleri Bizans ordusunda tam bir panik başlattı Kaçmaya kalkan generalleri görüp daha da paniğe kapılan Bizans askerleri en büyük savunma güçleri olan zırhlarını da atıp kaçmaya çalıştı Bu sefer de ustaca kılıç kullanan Türk kuvvetleriyle eşit duruma düşüp büyük çoğunluğu yok oldu Türk Soyundan gelen Uzlar, Peçenekler ve Kıpçaklar; Afşin Bey, Artuk Bey,Kutalmışoğlu Süleyman Şah gibi Selçuklu komutanları tarafından verilen Türkçe emirlerden etkilenen bu süvari birlikleride soydaşlarının yanına katılınca Bizans ordusu süvari gücününde önemli bir kısmını kaybetti Sivas a soydaşlarına yaptıklarının acısını çıkartmak isteyen Ermeni askerleri herşeylerini bırakıp savaş alanından kaçınca Bizans ordusu için durumun vahameti arttı Ordusunun dağıldığını ve komuta etme olanağının kalmadığını gören Romen Diyojen yakın birlikleriyle kaçmaya kalktıysa da artık bunun imkânsız olduğunu gördü Sonuçta tam bir bozgun havasına giren Bizans ordusunun büyük bölümü akşam hava kararıncaya kadar yok edildi Kaçamayıp sağ kalanlar teslim oldular En sonuna kadar mertçe savaşan imparator omzundan yaralı olarak ele geçirildi Tüm dünya tarihi için büyük bir dönüm noktası niteliğinde olan bu savaş zafer kazanan komutan Alp Arslanın yenik İmparator IV Romen Diyojenle antlaşma yapmasıyla son buldu İmparatoru bğışlayan ve ona iyi davranan Sultan antlaşmaya göre İmparatoru serbest bıraktı Antlaşmaya göre imparator kendi fidyesi için 100000 dinar, vergi olarak da her yıl 360000 dinar ödeyecek ayrıca Antakya, Urfa, Ahlat ve Malazgirtide Selçukluya bırakacaktı Tokata kadar kendisine verilen Türk birliği eşliğinde Konstantinopolise İstanbul doğru yola çıkan imparator Tokat a toplayabilidiği 200000 kadar dinarı kendisiyle birlikte gelen Türk birliğine verip Sultana doğru yola çıkardı Tahta kendi yerine VII Mikhail Dukasın çıktığını öğrendi Bir Ermeni prensi tarafından gözlerine mil çekilerek öldürüldü Sonuç [değiştir]Michael Dukas,Romenes Diyojenin imzaladığı antlaşmanın geçersiz olduğunu ilan ettiBunu haber alan Alparslanda ordusuna ve Türk Beylerine anadolunun fethi emrini verdiBu emir doğrultusunda Türkler anadoluyu fethe başladılarBu saldırılarda sonu Haçlı Seferleri ve Osmanlı İmparatorluğuna varacak bir tarihi süreci başlatacaktı Bu savaş, Anadolu un Türklerin eline geçmesi durumunu doğurdu Bu da İslam savaşçısı olan Türklerin, eski Cihad Akınlarını tekrar başlatacağını gösteriyordu Abbasiler döneminde biten bu akınlar, Avrupayı İslam tehdidinden kurtarmıştı Ancak Anadoluyu ele geçiren ve Hıristiyan Avrupa ile Müslüman Ortadoğu arasında tampon bölge oluşturan Bizans devletinin çok büyük bir güç ve toprak kaybı sağlayan Türkler, aradaki bu bölgeyi ele geçirerek Avrupaya başlayacak yeni akınların habercisi oluyordu Ayrıca İslam dünyasında büyük bir birlik sağlamış olan Türkler bu birlikteliği Hıristiyan Avrupaya karşı kullanacaktı Bütün İslam dünyasının Türklerin önderliğinde Avrupaya akın başlatmalarını önceden gören Papa, önlem olarak Haçlı seferlerini başlatacak ve bu da kısmi olarak işe yarayacaktı Ancak yine de İslam Dünyasının Avrupaya yaptığı akınları durduramayacaktı

Alıntı Yaparak Cevapla