Konu
:
Toplumsal Hikayeler
Yalnız Mesajı Göster
Cevap : Toplumsal Hikayeler
06-25-2009
#
10
TiFus
Cevap : Toplumsal Hikayeler
Sıcak Bir Çorba
0 gün ferahlık restoranına gitmeden önce neler olabileceği hakkında hiçbir şey düşünmüyordum
tek düşündüğüm sıcak bir çorba içip kemiklerimi ve bedenimi az da olsa ısıtabilmekti
o yüzden soğuktan titreyerek içeri girdiğimde oranın sıcaklığıyla öncelikle ani sıcaklık karşısında ürperme banak bana çok hoş gelmişti
garson bana oturacağım yeri gösterirken sıcaktan buharlaşan gözlüğümü cebimden çıkarttığım mendilimle siliyordum
oturur oturmaz garsonun menüyü getirmesine fırsat vermeden bir çorba istedim
sadece çorba
ne olduysa garson çorbamı getirmeye gittikten sonra oldu
ben çorba gelene kadar dışarıyı gözetleyip vakit geçirme düşüncesi içinde idim
yollar tamamen karlarla kaplanmıştı
arabalar zor bir şekilde ilerliyordu
hareketli bir ortamdı açıkçası
karların güzelliği ise ayrı bir hoşluktu
birden acı bir fren sesiyle irkildim
arabanın teki hızını alamamış ve duramamıştı
buzlar üzerinde delice kayıyordu
olan oldu
araba olanca hızıyla dükkana girmişti
dükkanın köşede olması arabanın içeriye rahatça girmesine etken olmuştu
araba içeriye girer girmez öncelikle girdiği yerdeki masayı ve masanın etrafındakileri birkaç metre fırlattı
ardından içeride bir arbede koptu
kaçışanlar , bağıranlar , ağlayanlar
en önemlisi yardım isteyenler
araba ilk masaya çarptıktan sonra durmamış ve birkaç masa ve insana daha zarar vermişti
durum korkunçtu
İlk şoku atlattığımda kime yardım edebilirim diye düşündüm
hemen önümde yatan kişiye yöneldim
yüzüstü yerdeydi
yüzünü göremediğim bu şahsın hemen boynuna parmaklarımı dayadım
hareket yoktu
Ölmüştü
genelde dükkanların en sessiz yerlerinde oturmayı sevdiğimden kazadan etkilenmeyen bir ben gibiydim
o yüzden benden başka hareketleneni görememiştim
demin kontrol ettiğim adamın ölümüne sanırım ilk ben şahit olmuştum
bir sesle irkildim
bir yardım sesiydi bu
nerden geldiğine bakınca arabadan geldiğini gördüm
arabayı sürenden geliyordu bu ses
bir çırpıda gitmeye çalıştım
lakin gittiğim yerler kırık masalar , sandalyeler ve bir dolu kırık eşyayla dolu olduğundan gitmem az da olsa uzadı
arabaya gittiğimde o bayanı gördüm
arabayı süren bayanı
ne de gençti
ahh neler olduğunu anlatamayacağım
gerçekten durumu vahimdi
vücudunda bulunan cam parçalarını söylesem durumu anlarsınız
“Çıkar onları !, “Çıkar onları!!” diye yalvarıyordu bana
Çıkartamazdım ki! vücuduna daha fazla zarar verme olasılığı vardı
ona beklemesini söyledim
ambulansın hemen oraya varacağını endişelenmemesini biraz aha dayanabilmesini söyledim
dinlemiyordu
“Çıkar onları!!” tek duyduğum buydu ve hıçkırıkları
hiçbir şey yapamıyordum
elimden hiçbir yardım gelmiyordu
arabaya da sıkışmış olması beni iyice zor durumda bırakıyordu
“Çıkar onları!!!” dedikçe ben daha da telaşlanıyordum
lanet olsun bir şey yapamıyordum!!! “Çıkar onları!!!” son kez duydum
nabzına baktım yoktu… maalesef yatıştıramamıştım bile onu hiçbir şey yapamamıştım
en azından son isteğini yerine getirebilir ve camları çıkartabilirdim
evet bu ona daha da acı verecek ve onu ölüme daha da yaklaştıracaktı ama öyle bir durumdaydım ki daha başka bir şey düşünemiyordum
tek düşündüğüm birilerini kurtarmaktı
başaramamıştım
dükkana gelenler vardı
yaralıları kurtarmak için toplanmışlardı
bazıları sadece seyrediyorlardı
sadece izliyorlardı
burada adamlar can çekişirken , ölürken onlar sadece izliyorlar ve bir şey yokmuş gibi de hemen çekip gidiyorlardı
aşağılıklar!! allah’tan içeriye yardım amaçlı gelenler vardı
en azından bir işe yaramaya çalışıyorlardı
bari işleri düzgün yapsalar da ambulans gelene kadar durumu idare etselerdi ve etseydim
bir ses daha duydum
daha doğrusu o sesi ancak fark edebildim
olaylar beni bazı sesleri ayırt etmememde zorlaştırmıştı
duyduğum sese yöneldim
yerde birisi daha yatıyordu
hafif hafif soluk alış verişini duyabiliyordum
daha doğrusu göğsünün aşağı yukarı hafifçe iniş çıkışından görebiliyordum
oranın gürültüsünden bazı seslerin duyulmasına imkan yoktu
yanına doğru eğildim
“yardım edin!!” diyordu
ayağı kırılmıştı
kanıyordu
böyle giderse kanamadan ölebilirdi
bir sopa lazımdı öncelikle kırık bacağın olduğu yere o sopayı kullanarak kırık kemiğin ayrık durmasını engellemeliydim
eşyalar parçalandığından kırık tahta bulmam zor olmadı
hemen onu alarak kırık bacağa yanaştırıp gömleğimin kolundan yırttığım bir parçayla onu bacağına bağladım
bacağını bağladığım bayana haber vermediğimden birdenbire bacağında duyduğu acıyla bağırmaya başladı
sessiz olması gerektiğini ona yardım etmeye çalıştığımı söyleyerek sakinleştirmeye çalıştım
bir nebze de olsa başarılı oldum
sesi kısıldı , kısıldı ve en sonunda durdu
bu duruma sevinmiştim aslında
kadından bir süre daha ses alamayınca onu dürttüm
hareket etmiyordu
bir daha dürttüm
gene hareket etmedi
nabzına baktım , atmıyordu
aman allah’ım ben ne yaptım böyle!!!? hemen suni teneffüs yapmaya başladım ve kalp masajı
İşe yaramadı
nefes almıyordu
kahretsin almıyordu
“nefes al be kadın , nefes al!!” diye bağırmaya çalıştım
ben bağırdıkça etraftakilerin dikkatini çektim
bir kısmı gelip beni ondan uzak tutmaya çalıştı
“o öldü geri getiremezsin artık” diyerek hollywudvari bir şekilde beni sakinleştirmeye çalıştılar
İşe yaradı mı? yaramadı tabi
ambulansın sesini duyunca sevindim
belki birkaç kişiyi kurtarırlar diye
ambulanstan inen doktorlardan birisi içeri girdikten sonra bacağı kırık olan ve ölen bayanın yanından geçerken “kardeşim biz gelmeden neden yaparlar şu işlemleri! yanlış bağlamış tahtayı kim bağlamışsa
yazık olmuş kadına” ve benzeri laflarını söylerken benim kulağımda “yanlış bağlamış! , yanlış bağlamış!” sözleri çınlamaya başladı
onu ben öldürmüştüm! o kadını ben öldürmüştüm
kendime sinirlenince beni sakinleştirmeye çalışanlardan kurtulmaya çalıştım
İşe yaramadı
bu sefer de sinirden ağladım
oturduğum yere çöktüm ve ağlamaya devam ettim
İlk ikisini kurtarma ihtimalim belki çok azdı ama üçüncüsünü resmen kendi ellerimle öldürmüştüm
sadece bacağı kırılmıştı ve ben onu kurtaracakken yanlış bir hareketle öldürmüştüm
ben bir katilim!!! katilll
TiFus