Konu: Almanya
Yalnız Mesajı Göster

Almanya

Eski 06-25-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Almanya



Almanya



Almanlar tarih sahnesine ilk kez İÖ 58 dolaylarında, Ren Irmağı'nı aşarak Fransa'ya giren ve Romalı komutan Jül Sezar tarafından yenilgiye uğratılan kabileler olarak çıktılar Daha sonra Roma İmparatorluğu' nun zayıflaması üzerine Kuzey Avrupa'daki Alman kabilelerinin saldırıları yeniden arttı Bazı Alman kabileleri İtalya'ya ve İspanya'ya kadar ulaştı Angıllar ve Saksonlar (bak Anglosaksonlar) İngiltere'yi ele geçirdiler


Franklar ise Fransa'ya yerleşerek Fransız ulusunun çekirdeğini oluşturdular Bu sırada Avrupa'da, Almanya olarak bilinen ülkenin kuzeyine Saksonlar ve Frizyalılar, batısına Franklar, ortasına Thüringenliler, güneyine ise Almanlar ve Bavyeralılar yerleşmişti 8 yüzyılda bu kabileler Hıristiyan oldular

Dinsel Reform Hareketi

Britanya Adaları dışında bütün batı Hıristiyan toplumlarının yöneticisi olan Frank Kralı Şarlman'a (742814) 800'de Papa III Leo Kutsal Roma İmparatoru olarak taç giydirdi Bu tarihten sonra imparatorluğun adı Kutsal RomaGermen İmparatorluğu oldu Şarlman zamanında doğuya doğru genişleyen imparatorluk onun ölümünden sonra oğullan arasında bölüşüldü Fransa ile Almanya'nın ayrılması da o döneme rastlar İmparatorluk özünde Alman'dı ve imparator, elektör (seçmen) sıfatını taşıyan önde gelen Alman prenslerince seçiliyordu Ama imparatorların hiçbi
ri güçlü bir merkezi yönetim kuramadı (bak Kutsal RomaGermen İmparatorluğu) Güçlerini iç savaşlarda ve İtalya'ya karşı düzenledikleri seferlerde büyük ölçüde yitirdiler Bu
BBC Hulıon Picture Library
Prusya Kralı Büyük Friedrich (171286)
sırada Hıristiyan toplumların dinsel önderi papa ile imparatorlar arasında zaman zaman ciddi gerginlikler oldu

Güçlü ve akıllı bir önder olan Friedrich Barbarossa (11231190) döneminde Almanya bir süre dirliğe kavuştu Torunu II Friedrich (11941250) çok bilgili ve kültürlüydü Onun döneminde ozanlar, ressamlar ve bilim adamları sarayda büyük saygı gördü 1273'te Habsburglar'dan Rudolf tahta geçti ve 1805'te imparatorluk çökünceye kadar Habsburg hanedanı ülkeyi yönetti


Bu dönemde Frankfurt, Mainz ve Köln gibi kentler büyük ticaret merkezleri haline gelerek imparatorluk içinde oldukça geniş bir özerkliğe ve ayrıcalığa sahip oldular Kuzeyde ise Hamburg, Bremen ve Lübeck liman kentleri çok gelişti Daha sonra özerk cumhuriyetler olan bu kentler bir araya gelerek bir ticaret ortaklığı olan Hansa Birliği'ni kurdular (bak Hansa BİrlİGİ) Gene bu dönemde Alman mimarlar ve yapı ustaları Köln, Strasbourg ve daha birçok yerde Avrupa'nın en güzel katedrallerini yaptılar


15 yüzyıla gelindiğinde dünyada Hıristiyan dinini benimsemiş bütün insanlar üstünde Roma Katolik Kilisesi'nin önderi papanın ve ona bağlı kiliselerin büyük bir gücü vardı Ne var ki, Roma Kilisesi'nin lükse ve dünya nimetlerine düşkünlüğünün artması İngiltere' de olduğu gibi Almanya'da da giderek büyüyen bir hoşnutsuzluk yaratmaktaydı Prag'da, Hıristiyanlık dininde reform yapılması gerektiğini öğütleyen Johannes Huss'u Almanya'da da kitleler destekledi

1415'te Johannes Huss kiliseye karşı çıktığı için kazığa bağlanarak yakıldı Bu olay üzerine Almanya'da dinde reform isteyenler ile istemeyenler arasında iç savaş çıktı Hıristiyanlık dininde ve onun kurumları olan kiliselerde yeni bir düzen arayışı anlamına gelen Reform hareketi, bilgin bir papaz olan Martin Luther'in de Katolik Kilisesi'ne karşı olduğunu açıklamasıyla Almanya'da güç kazandı Luther, Katolik Kilisesi'nin insanların günahlarını bağışlamak için aldığı paralara ve bağışlanma belgelerinin para karşılığı satılmasına karşı çıktı 1517'de Wittenberg Kilisesi'nin kapısına bir protesto bildirisi astı Bunun üzerine papa, Luther'in artık Katolik Kilisesi'nin bir üyesi olmadığını (aforoz ettiğini) açıkladı

Luther'in düşünceleri daha sonra Protestan mezhebinin doğmasında etkili oldu Gene bu olay Katolikler ile Protestanlar arasında yıllar yılı sürecek mücadelenin başlangıcı oldu (bak Luther, Martin, Reform)


Yaklaşık 100 yıl sonra bu mücadele, nedenleri artık yalnızca dinsel olmayan Otuz Yıl Savaşları'nda (161848) sürdürüldü (bak Otuz YIL SAVAŞLARI) Bu savaşta Alman prensleri bazen imparatora karşı, bazen onun yanında yer alarak, daha fazla toprak ve bağımsızlık için birbirleriyle kıyasıya dövüştüler İsveçliler ülkeyi yağmaladılar Fransızlar ise Alsace bölgesini topraklanna kattılar Almanya bu savaşların sonunda büyük bir yıkıma uğradı

Prusya'nın Yükselişi

1648'de Vestfalya Barış Antlaşmasından sonra Katolik Avusturya ile Protestan Prusya arasında yaklaşık 200 yıl boyunca Almanya'ya egemen olma mücadelesi başladı
Prusya, 1701'de krallık ilan edilinceye kadar Hohenzollern hanedanının yönetimi altında doğuya ve batıya doğru yayılmıştı

Büyük Friedrich döneminde (174086) Prusya Krallığı, Avusturya'dan sonra en güçlü Alman devleti oldu Friedrich büyük bir beceriyle kumanda ettiği güçlü ordusuyla Silezya'yı ve Polonya'nın büyük bir bölümünü topraklarına kattı 1789'da Fransız Devrimi başladığı sırada Almanya 360 devlete bölünmüş durumdaydı Napolyon Prusya'yı Jena'da büyük bir yenilgiye uğrattı ve Almanya'yı işgal etti 1805 Petersburg Antlaşması'yla Kutsal RomaGermen İmparatorluğu son buldu Ama Prusyalılar kısa zamanda toparlanmayı başardılar Mareşal Gebhard von Blücher yönetimindeki Prusya ordusu ile Wellington yönetimindeki İngiliz ordusu Napolyon'u 1815'te Waterloo'da yenilgiye uğrattılar




1789 Fransız Devrimi Alman halkını çok etkilemişti Onlar da Fransızlar gibi daha fazla özgürlük istiyorlardı Halkın ülke yönetiminde söz sahibi olması için güçlü bir hareket vardı Buna karşılık kral ve soylular ayrıcalıklarım korumak için direniyorlardı 1848'de Berlin'de "başlayan büyük halk gösterileri öbür kentlere de yayıldı 1848'de Frankfurt'ta, anayasa hazırlamak için bir meclis toplandı Ne var ki Prusya kralı anayasayı destekleyen halk hareketlerini kanlı bir biçimde ezdi; meclisi de kapattı
186188 arasındaki I Wilhelm döneminde Almanya'da birliği sağlayan Prusya Başbakanı Otto von Bismarck oldu Sert karakterli ve sıkı disiplinli bir yönetici olması yüzünden ona "Demir Başbakan" denirdi (bak Bısmarck, Otto Von)


1866'da Avusturya Sadova'da yenilgiye uğratıldı ve Prusya önderliğinde Kuzey Almanya Birliği gerçekleşti 1870'teki FransaPrusya Savaşı'nda ise Fransızlar birleşik Alman ordusu karşısında yenildiler 1871'de VersaiUes'da Almanya'nın imparatorluk olduğu ilan edildi ve I Wilhelm ilk Alman imparatoru olarak taç giydi Berlin'i başkent yaptı 1648'den beri Fransa'nın olan Alsace bölgesini Almanya topraklarına kattı


Bu dönemde Almanya'nın ticareti ve sanayisi hızla gelişti II Wilhelm Almanya'nın denizaşırı ülkelerde de gücünü kanıtlamasını istiyordu (II Wilhelm Almanca'da imparator anlamına gelen "Kayzer" sıfatıyla anılır) Avrupa'nın en üstün ordusuna sahip olmanın yanı sıra, İngiliz donanmasıyla yarışacak güçte bir donanma oluşturdu Bu dönemde Almanya ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki siyasal, ekonomik ve askeri ilişkiler hızla gelişti Osmanlı İmparatorluğu I Dünya Savaşı'nda Almanya'nın yanında yer aldı


I Dünya Savaşı 1914'te, Almanya'nın Belçika ve Fransa'ya saldırması üzerine başladı İngiltere saldırıya uğrayan ülkelerin yardımına koştu Her iki tarafta da büyük kayıplara yol açan savaş dört yıl sürdü ve Almanya'nın yenilgisiyle sonuçlandı {bak BİRİNCİ Dünya Savaşi) Hollanda'ya kaçan Kayzer, 1941'de ölünceye kadar orada kaldı 1918'de Weimar Cumhuriyeti adı altında yeni bir Almanya doğdu


1919'da imzalanan Versailles Antlaşması' na göre Almanya denizaşırı sömürgelerinin hepsini yitirdi Polonya'dan almış olduğu toprakları Polonya'ya, Alsace'ı Fransa'ya, Kuzey Schleswig'i de Danimarka'ya vermek zorunda kaldı Alman ordusu 100 bin askerle sınırlandırıldı Almanya'nın Ren Irmağı'nın batısında kalan kesimi Müttefikler tarafından işgal edildi Almanya, savaşı başlatmış olmaktan dolayı, ağır savaş zararlarını ödemek zorunda bırakıldı



Fransa 1923'te borcunu ödemediği gerekçesiyle Almanya'nın Ruhr bölgesini topraklarına kattı Bu olay zaten savaştan zararla çıkmış olan Alman ekonomisinin daha da kötüleşmesine yol açtı Alman parası değerini yitirdi; ülke yoksulluk ve kargaşaya sürüklendi Bunun üzerine ABD ve İngiltere Almanya'ya büyük miktarlarda borç para verdiler Ekonomide bir süre işler yoluna girmiş gibi göründü

Ama cumhuriyet güçlü değildi Bu sırada ülkedeki ekonomik bunalım, farklı çözümler öneren siyasal partiler arasında gerginliğin artmasına yol açıyordu 1921'de Nasyonal Sosyalist adlı siyasi bir hareketi başlatan Hitler, 1923'te Münih'te hükümet darbesi girişiminde bulundu Ama ordunun işe karışması sonucu yenilgiye uğradı ve 13 ay hapse mah
kûm oldu Hapisten çıktıktan sonra partisi güçlenmeye başladı Nazi olarak adlandırılan Nasyonal Sosyalistlerin {bak HlTLER, ADOLF; NAZİZM) silahlı çeteleri sokaklarda kendilerinden olmayanlara karşı kıyasıya saldırıya geçtiler




Bu sırada 1925'te cumhurbaşkanı seçilen Mareşal Paul von Hindenburg, ordunun güçlendirilmesine önem vermeye başladı 1929'da dünyanın neredeyse tümünü etkisi altına alan işsizlik ve ekonomik bunalıma, zaten zayıf durumda olan Almanya da karşı duramadı Halk içinde bulunduğu zor durumdan bir an önce kurtulmak istiyordu Milyonlarca işsizin işe, esnafın yardıma gereksinimi vardı Gençler kendilerine geçim olanağı tanıyacak bir gelecek düşlüyorlardı Hitler girdiği seçim kampanyalarını aşırı milliyetçilik, ırkçılık, saldırganlık ve savaş üzerine oturttu Almanya' yi yeniden güçlendirmeyi, Versailles Antlaşması'nı yırtıp atmayı, Yahudiler'i ezmeyi, komünistleri yok etmeyi, her Alman'a iş ve ekmek sağlamayı vaat ediyordu

Durumundan memnun olmayan milyonlarca insan Naziler'i umut olarak gördü Hitler bir yandan görkemli propaganda gösterileriyle halkı etkilemeye, öte yandan siyasi karşıtlarını sindirmeye çalışıyordu Naziler'in oluşturduğu baskın birlikleri (SA) ve muhafız müfrezeleri (SS) sendikaları, demokratik örgütleri basıyor, öbür parti üyelerine karşı kanlı terör hareketleri düzenliyordu Bu koşullar altında yapılan seçimlerde Naziler 1928'de 810 bin oy alırken 1930'da oylarını 6409600'e çıkardılar Seçim sonuçları Almanya'nın büyük sanayicilerinin de Naziler'i desteklemesini sağladı 1932 Temmuz'unda yapılan genel seçimlerde Hitler'in partisi 13745000 oy alarak en güçlü parti durumuna geldi Mecliste, Sosyal Demokratlar ikinci, Komünistler üçüncü parti oldular Ocak 1933'te Cumhurbaşkanı von Hindenburg, Hitler'i başbakanlığa getirdi

Nazi Yönetimi



Yönetime geçer geçmez Naziler'in ilk işi demokrasinin tüm izlerini yok etmek oldu Mart 1933'te Almanya'nın son seçimleri yapıldı Naziler iktidarda olmanın sağladığı olanaklann yanı sıra hile ve baskıyla parlamentoda çoğunluğa sahip oldular Gerçi oyların ancak yüzde 44'ünü almışlardı, ama bu onların ülkeyi tek başına yönetmelerine yetiyordu

Temmuz 1934'te bir yasa çıkartarak ülkenin tek partisinin Nasyonal Sosyalist Parti olduğunu, öteki partilerin kapatıldığını ilan ettiler Artık Reichstag, yani parlamento, kırk yılda bir, o da Hitler'in konuşma yapacağı ya da yeni bir karar açıklayacağı zaman toplanıyordu Seçimlerde Propaganda Bakanı Joseph Goebbels demokratik düşüncelere ve demokratik ülkelere karşı saldırıya geçti Naziler gibi düşünmeyen memurlar, öğretmenler ve profesörler işlerinden oldular Okullarda Alman ırkının güçlülüğü, üstünlüğü ve bir gün dünyaya egemen olacağı öğretiliyordu Almanya'nın düşmanı oldukları ilan edilen Yahudiler üzerinde kanlı baskılar başladı (II Dünya Savaşı sırasında Orta ve Doğu Avrupa'da Naziler 5 milyondan fazla Yahudi'yi öldürdüler)


Hitler silahlanmaya büyük önem verdi 1936'da genel seferberlik ilan edildi Ülke adım adım savaşa hazırlanıyordu Besin ve hammadde stoku yapmak amacıyla Balkan
ülkeleriyle olan ticaret artırıldı Bu arada Türkiye'nin dış ticareti de hızla Alman ekonomisine bağlandı 1938'e gelindiğinde Türkiye'nin ithalatının yüzde 47'si, ihracatının yüzde 63'ü Almanya ile yapılıyordu


Almanya'da her şey Hitler'in çıkarmayı planladığı büyük savaşa göre düzenleniyordu Devlet gizli polisi Gestapo, emirlere uymayanları anında ezmeye yetkiliydi II Dünya Savaşı sırasında Almanlar'ın işgal ettiği Avrupa ülkelerinde Gestapo'nun acımasızlığı, bu ülkelerin halklarının Almanlar'dan nefret etmelerine yol açtı


Hitler'in dış siyaseti de iç siyasetiyle aynı doğrultudaydı Almanya 1933'te, barış için ülkelerin birlikte çalışmaları ilkesini benimsemiş olan Birleşmiş Milletler örgütünden ayrıldı Bundan üç yıl sonra Ren yöresini ele geçirdi 1938'de Alman ordusu Avusturya'yı Almanya'nın bir eyaleti durumuna getirdi Aynı yıl öteki Avrupa ülkelerini sindirerek Çekoslovakya'nın, halkın çoğunluğu Alman kökenli olan Südet bölgesini işgal etti Bir yıl sonra ise Çekoslovakya'nın tümünü egemenliği altına aldı Hitler bu yayılmacı siyasetini 1 Eylül 1939'da Polonya'ya girerek sürdürdü




İngiltere ve Fransa, Polonya saldırıya uğradığında yardım edeceklerine söz vermişlerdi Nitekim Hitler'in Polonya'ya girmesi üzerine Almanya'ya savaş ilan ettiler Daha sonra öbür ülkeler de savaşa katıldı (bak İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI)

1944 Haziran'ında, nerdeyse beş yıl savaşıldıktan sonra, Amerikan, İngiliz ve öteki müttefik güçler Fransa'nın Normandiya kıyılarına çıktılar Fransa düşmandan kurtarıldıktan sonra Müttefikler'in öncü birlikleri Almanya' ya girdiler Yüksek rütbeli bazı Alman subayları Hitler'e bir komplo düzenleyerek onu öldürmek ve demokratik bir hükümet kurarak Müttefikler ile barış yapmak istediler Ancak bu girişim başarısızlığa uğradı ve olaya adı karışanların çoğu idam edildi 1945'in ilk aylarında İngilizler, Kanadalılar, Amerikalılar ve Fransızlar Ren'i geçerek Batı ve Güney Almanya'yı işgal ettiler SSCB ordusu ise Polonya, Macaristan ve Çekoslovakya üzerinden Berlin'e girdi On gün süren çetin bir savaştan sonra Berlin düştü Bu sırada Hitler intihar etti Bundan birkaç gün sonra, 7 Mayıs 1945'te, Fransa'daki Alman ordusu General Dwight Eisenhovver'a teslim oldu


Almanya'nın tümü Müttefikler'ce işgal edilmişti İngilizler Ren bölgesini, Hannover, SchleswigHolstein ve Hamburg'u; Amerikalılar Orta ve Güney Almanya ile Bremen'i; Fransızlar Saar ve Yukarı Ren'i; SSCB kuvvetleri Elbe'nin doğusunu ve Königsberg'i (bugün Kaliningrad); Polonyalılar, Doğu Prusya'nın geri kalan bölümünü, Pomeranya'yı, Brandenburg'u ve Öder ile Neisse ırmaklarının doğusunda kalan eyaletleri işgal ettiler ABD, İngiltere ve SSCB'nin 17 Temmuz2 Ağustos 1945 tarihleri arasındaki Potsdam Konferansı'nda aldıkları karara göre Almanya tek bir ülke gibi yönetilecekti Ama bu karar hiçbir zaman uygulamaya geçmedi ve Müttefikler'in her biri işgali altındaki bölgeyi kendi kurallarınca yönetti

İngiltere, ABD ve Fransa ile SSCB arasındaki görüş farklılıkları giderek keskinleşmeye başladı Sonunda birlikte çalışma olanağı ortadan kalktı Almanya doğu ve batı olmak üzere ikiye bölündü Berlin'in bir bölümü SSCB bölgesinde kaldı

İki Alman Cumhuriyeti


II Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya büyük bir yıkıma uğramıştı Milyonlarca insan açlıktan kınlıyor ve evsiz kalan milyonlarca Alman derme çatma yerlerde, yıkıntılar arasında yaşamaya çalışıyordu Fabrikaların çoğu yerle bir olmuştu Ayakta kalanlar da yakıtsızlıktan ya da hammadde yokluğundan çalışamıyordu Bunları dışardan satın almak için para da yoktu Pek çok köprü, lokomotif, kamyon yok edilmiş, demiryolları kullanılmaz duruma gelmişti Sonuç ise yoğun işsizlikti Müttefikler bu sorunlarla uğraşırken Haziran 1948'de aralarında yeni bir bunalım çıktı SSCB, Berlin ile Batı Almanya arasındaki ulaşımı kesti Bunun üzerine İngiltere ve ABD, Berlin kentinin yiyecek ve öteki gereksinimlerini dokuz ay boyunca havayoluyla karşıladılar
Bu sırada ABD, İngiltere ve Fransa yeni bir Alman hükümeti oluşturma çalışmalarına başladılar Batı Almanya'nın federal bir cumhuriyet olması kararlaştırıldı Ağustos 1949 seçimlerinin ardından yeni parlamento


Bonn kentinde çalışmaya başladı Konrad Adenauer Almanya Federal Cumhuriyeti'nin ilk başbakanı oldu {bak ADENAUER, KONRAD; ALMANYA FEDERAL CUMHURİYETİ) SSCB de Alman Demokratik Cumhuriyeti'nin kurulmasına ön ayak oldu {bak Alman Demokratik CUMHURİYETİ) 1954'te ABD, İngiltere ve Fransa, Almanya Federal Cumhuriyeti'nin işgaline bir yıl içinde son verilmesini ve ülkenin bir savunma işbirliği antlaşması olan Kuzey Atlantik Antlaşması Orgütü'ne (NATO) üye olmasını kararlaştırdılar Aynı yıl SSCB de Alman Demokratik Cumhuriyeti'nin bağımsız olduğunu açıkladı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla