06-23-2009
|
#24
|
Gözyaşı
|
Cevap : Çok Güzel Hareketler Bunlar En İyi Oyuncusu
İşte •• Yılmaz Erdoğan •• Gerçeği !! >
--------------------------------------------------------------------------------
Bir mektup yazdım Yılmaz Erdoğan'a Zarfa koymadan önce sizlere de yüksek sesle okumak istedim? A Asuman ÖZDEMİR
------------------------------
Yılmaz Erdoğan
BKM/İstanbul
Bir mektubu okuduktan sonra beğenmeyip, zarfa tekrar koyup göndericisine
iade etmenin hoş olmadığını bilmediğimi sanma Ama bu sefer böyle oldu ve
ben yazdığın mektubu, bu mektubumun ekinde sana iade ediyorum?
Benim hiçbir zaman senin gibi romantik bir dilim olamadı Edebi lafları arka
arkaya dizip şiir yazmasını ise hiç bilmem? Ama bu benim hassas olmadığım
veya duygusuz olduğum demek değildir
Seni anladım Hem de çok iyi anladım
Aman!
Sakın! Mütareke basının anladığı enteller gibi seni anladığımı sanma! Allah
beni o durumlara düşürmekten saklasın!
Eğer bir gün görseydim seni bir şehidimizin cenaze töreninde, elinde al
bayrakla en önde yürürken, *"Bu Vatan Bölünmez"* diye bağırken, yazdığın
mektubun içindeki maddi hataların hepsini görmezden gelir, sana iade
etmezdim Derdim ki en nihayetinde; *" Sanatçı kafasıdır, karışmış biraz?"
Ama;
Gönderdiğin kanamalı güvercindi silâhı eline alıp ilk dağa çıkan Terörü
başlatan ve devam ettiren de o oldu Hatta terörden ekmek dahi yedi Senin
savaş dediğinin adı terördür Savaş iki devlet arasında olur Topraklarımız
içinde ayrı bir devlet kuruldu da bizim mi haberimiz olmadı?
Senin kanamalı güvercininin elindeki keleşten çıkan mermi ile kıpkırmızı bir
gül yaprağı olup düşerken Mehmetçik sahi sen ve mektupların nerdeydiniz?
Biliyor musun; öz be öz Türkçe olarak kaç ana, kaç eş, kaç evlât
bağırdı; *"Söyleyin
Güneşe Bu Sabah Doğmasın!"* diye? Sen, sahi o zamanlarda da nerelerdeydin?
O Mehmetçik'lerin yüzlerine bakmaya kıyamazdın Bahar kadar güzeldiler? Ay
kadar güzeldiler? Ecelleri senin mektubunda siyasallaşmasını resmen
istediğin PKK'nın ta kendisi oldu
Bak sen bir mektup yazdın Herkes sesini duydu Peki; sen geçen hafta Gül
Hanımın sesini duydun mu? Gül Hanım bir şehit eşi? Senin bahsettiğin o
mayınlarda geçtiğimiz günlerde şehit olan binbaşının ardından annesinin
*"Artık
vatan sağ olsun demeyeceğim"* demesi üzerine *"Hiç kimsenin bu anayı
kınamaya hakkı yoktur"* başlıklı bir yazı yazdı
Tabii Gül Hanım senin gibi ince zanaatkâr olmadığından, sesini ancak bizler
duyabildik Ne mütareke basının başköşelerine çıktı, ne de dantel misali
entellerden destek alabildi?
*"Zemheri soğuğunda ateşler içinde yandım"* dediğinde, biz onu çok iyi
anladık Yazdıkları öz Türkçe idi? Sade Türkçe idi? *"Elimde kelimeler
var"*deyip alt alta dizerek şiirimsi havalar katarak, senin gibi satır
arası
mesajlar iletmeye çalışmadan, açıkça, mertçe yazdı? Gerçek bir Türk kadını
idi yazarken? Kaçak güreşmedi senin gibi?
Ağırbaşlı, vakur, efendi, sözünün ardında duran cesur bir Türk kadını Gül
Hanım
Ateşin düştüğü yer Gül Hanım
Yani senin anlayacağın, şehit eşine lâyık bir Türk kadını Gül Hanım?
Sahi, senin bahsettiğin şu kürtçe ağıtlardan birini, birebir tercüme edip
yollasana bana? Yayınlayalım! Gül Hanımın feryadını okuduğumuz gibi onları
da okuyalım! Birkaç tanesinin çevirisi bana denk geldi, biliyorum?
Onlardan olsun ama? Sakın kıvırtma! Çok iyi kürtçe bildiğinin dersini de
vermişsin mektubunda?
Uzun uzun mektubunda yer ayırdığın mayınlardan sadece son bir ayda kaç
asker, kaç subay şehit oldu bilir misin? Dağın tepesine helikopterle indirme
yaparken aşağıya atlayan asker, mayının üstüne bastığında, ölüm nasıl gelir
bilir misin? Her şeyi hayal eden beyin gücün, onu da hayal etsin bir kere?
Dağın tepesine o mayınları kim döşedi? Ya da asfalta? Veyahut kuş uçmaz
kervan geçmez patikalara kimler döşedi o mayınları? Mektubunda mayınları
döşeyenlerin adını koymayarak, mayınlarla gelen ölümlerde orduyu da ne kadar
net suçlamışsın!
*"Dağa çıkmak yazgı"* dediğin an mektubunda, sen de onlardan olmadın mı? Ya
da yazgının mı tarifini bilmezsin? Aynı cümle içine *"kışlada olmak yazgısı"
* kelimelerini de katarak, kelimelerinle yaptığın oyunu görmedik mi?
Kanlı terör örgütünün eşkıyaları ile bu ülkenin şerefli askerini aynı kefeye
koymak seni *"aydın ?sanatçı"* yapıyorsa ve mütareke entellerinden de destek
alıyorsan eğer; senin de, entellerinin de boynunadır bu işin vebali?
Masumiyetten bahseden güya masum(!) mektuplar yazarak bu vebale de bizi
ortak etmeye kalkma?
Edebiyatçılardan(!) çok büyük destek alan bu mektubu, açık olarak Türk
milletine yazana kadar neden dağdaki kızlarınıza bir mektup yazmadın? Senin
aşk ve sevgi dilinin çok iyi olduğunu söylerler Yazsaydın ya o kızlara;
-*" Yakışır mı size âşıktaşlık etmek! Bir erkek
evleneceği kadının yapısında asalet arar! Nezaket arar! Namus arar! Hangi
erkek, soğuk dağ gecelerinde eşkıya yatağı ısıtmış, yorgun yosmayı alır?
Bakın bana, evlenmek için sizler gibi dağdan bir kızı mı seçiyorum?" *
Cesaretin varsa Yılmaz Erdoğan bu mealde bir mektup yaz? Senin
kahramanlığını ben o zaman göreyim
Önceden gerekli mihraklara haber verilerek desteği sağlanmış, kendi kendine
sipariş ettirilmiş mektuplar yazarak, Türk Milletini ve Türk Ordusunu
suçlayarak kaybeden sen oldun? Tarih senin gibi kaybedenlerle dolu?
Velhasıl Yılmaz Erdoğan? Yıktın perdeyi, eyledin viran?
ALINTI
__________________
|
|
|