Şengül Şirin
|
Birinci Uzlaşma/ İkinci Uzlaşma
Birinci uzlaşma [
Magistra olarak tasvie edilmiş Augustus; Heykelin mermer başı M Ö 30–20 yılı civarında, vücudu ise M S 2 Yüzyılda yapılmıştır
M Ö 27 yılında, Octavianus Roma Senatosu'nun demokratik haklarını resmi olarak geri verdi ve Roma eyaletleri ve orduları üzerindeki kontrolünden feragat etti [101] Her halukarda Octavianus'un konsüllüğü sırasında, Senato'nun, kanun tekliflerini Senato'da tartışmaya açtırabilme mevzuatı gibi kısıtlı bir gücü vardı [101] Octavianus'un Roma eyaletleri ve orduları üzerinde artık doğrudan bir kontrolü kalmadıysa da görevli askerlerin olduğu kadar emekli askerlerin de sadakatine sahipti [101] Roma cumhuriyetinde mali olarak herhangi bir rakibinin olmaması nedeniyle, taraftarları ve ona bağımlı kişilerin kariyeri onun yönetimine bağlıydı [101] Werner Eck, Augustus'u şöyle tarif eder:
“Gücünün kaynağı; öncelikle Senato ve halk tarafından tevdi edilmiş olan çeşitli resmi görevler, ikinci olarak oldukça büyük şahsi talihi ve üçüncü olarak imparatorluğun tamamında kişisel ya da grup olarak özel ilişkiler geliştirdiği etkili güç odaklarıdır Bunların hepsi bir araya toplandığında, politik eylemlerinin kuruluşunda ısrarla vurguladığı auctoritas ın oluşumunun temelini şekillendirir [103]”
Halk, Augustus'un yönetimindeki çok geniş finansal kaynakların farkındaydı Augustus, İtalya'daki ulaşım ağına yeni yollar eklenmesi ve mevcut yolların iyileştirilmesinin finansmanıyla ilgili olarak yeterince senatörü cesaretlendirmekte başarısız olunca, M Ö 20 yılında bu işlemlerin sorumluluğunu kendi üzerine aldı [104] Yolların yapımı için gerekli finansmanın, Augustus tarafından Aerarium Saturni ye yani kamu hazinesine bağışlandığı ve M Ö 16 yılında çıkarılan Roma paralarıyla sağlandığına dair reklam yapıldı [104]
Scullard'a göre, Augustus'un gücünün kaynağı "her ne kadar tartışmalı da olsa hakim bir askeri güç ve gücün otoritesinin nihai müeyyidesi olmasıydı "[105]
Senato, Roma iç savaşının sevgiyle anılan galibi Octavianus'a, bir kez daha eyaletlerin yönetimini üslenmesini teklif etti Senato önerisi, Octavianus'un ekstra anayasal gücünün bir tür tasdiğiydi Senato, Octavianus'un halâ yürürlükte olan Roma Cumhuriyeti Anayasası'nı devam ettirebileceğini düşünüyordu Biraz isteksiz gibi görünse de, kaos içinde olduğu düşünülen eyaletlerin sorumluluğunu on yıllığına üstlenmeye razı oldu [106][107] Huzuru sağlaması için gelecek on yıl boyunca kendisine bağlanan eyaletler, aralarında Hispania ve Galya, Suriye, Kilikya, Kıbrıs ve Mısır'ın da bulunduğu Roma'nın fethedilmiş eyaletleriydi [106][108] Üstelik bu eyaletlerin yönetiminin Octavianus'a bağlanması onun Roma Lejyonları'nın büyük bir bölümünün kontrolünü ele geçirmesi anlamına geliyordu [108][109] Octavianus Roma'da bir Konsül gibi hareket ederken, senatörleri, emrindeki eyaletlerde işlerin yürütülmesi ve emirlerinin uygulanıp uygulanmadığının kontrolü için temsilcisi sıfatıyla bu eyaletlere gönderiyordu [10
9] Diğer taraftan, Octavianus'un emrinde olmayan eyaletlerin valileri ise Roma Senatosu tarafından atanıyordu [109] Octavianus, her ne kadar tek başına henüz politik ve askeri bir güç olmasa da, Roma kentinde ve birçok Roma eyaletinde en önemli politik kişilik haline gelmişti [110] Senato halâ önemli bir tahıl üreticisi olan Kuzey Afrika ve bunun yanında askeri olarak stratejik eyaletler olan İllirya, Makedonya ve bu bölgedeki birkaç Lejyonun kontrolünü elinde tutuyordu [110] Her halûkarda, üç senatoryal Prokonsül'ün idaresine verilmiş beş ya da altı lejyon ile Augustus'un kontrolündeki yirmi lejyonun gücü karşılaştırılamazdı Ayrıca Senato'nun bu bölgelerdeki kontrolü Augustus'a karşı politik ya da askeri bir meydan okuma için yeterli değildi [99][111] Senato'nun bazı Roma eyaletlerindeki kontrolü, otokratik bir hakimiyete karşı aldatıcı bir cumhuriyetçi görünüm sağlamakla birlikte[99]Octavianus'un bu eyaletlerin tamamındaki kontrolü, Cumhuriyet döneminin ardından barışın korunması ve istikrarın muhafazasını sağlıyordu [99]
Meşe yapraklarından Yurttaşlık Tacı takmış Augustus büstü Glyptothek, Münih
M Ö 27 Ocak'ta, Senato Octavianus'a Augustus ve Princeps ünvanlarını verdi [112] Augustus, Latince Augere (artmak, çoğalmak), "şanlı olan" olarak çevirilebilir [97] Politik bir yetkiden ziyade dini bir unvandır [97] Roma dini inanışlarına göre bu unvan insanlık üzerindeki otoritenin alametini sembolize ediyordu ve —doğal olarak— statüsünün anayasal tanımlamasının ötesine geçiyordu Kontrolü sağlamlaştırmak için baş vurduğu sert yöntemlerden sonra yapılacak bir isim değişikliği aynı zamanda Augustus'un yumuşak saltanatının Octavianus'un şiddet dolu saltanatından farkını ortaya koymaya
hizmet edecekti Yeni unvanı olan Augustus aynı zamanda Romulus tan daha uygundu çünkü birincisini kendisi için Romulus ve Remus (Roma'nın kurucuları) hikâyesine vurgu yaparak Roma'nın ikinci kurucusu olarak sembolize edilmek için uydurmuştu [97] Ayrıca, Romulus unvanının, Octavianus'un kaçınmak istediği bir imaj olan monarşi ve kraliyet fikriyle oldukça güçlü bir ilişkisi vardı [97] Princeps, Latince primum caput yani "İlk baş" anlamına gelmektedir ve aslında senatörler listesinde adı ilk görülecek olan en yaşlı ya da en seçkin senatörü tanımlar; Augustus içinse emir verme sırasından birinci olan lider olarak neredeyse bir kraliyet unvanı haline gelmiştir [113][2] Princeps aynı zamanda Cumhuriyet döneminde devlete iyi hizmette bulunlar için kullanılan bir unvandı; örneğin Pompey bu unvanı almıştır Augustus, yine kendisi için Imperator Caesar Divi Filius yani "Tanrılaştırılmış olanın oğlu Komutan Sezar" unvanını oluşturmuştur [112] Bu unvanla yalnız tanrılaştırılmış Julius Caesar'la ailesel bir bağ kurmakla kalmamış, ayrıca Imperator unvanını kullanarak Roma zafer geleneğini kalıcı bir hale getirmiştir [112] Caesar kelimesi başlangıçta sadece Julius Ailesinin bir koluna ait bir cognomen iken, artık, Augustus tarafından onunla başlayan aile çizgisi haline dönüştürülmüştür [112]
Augustus'a kapısının üzerine meşe yapraklarından yapılmış Corona Civica, "yurttaş tacı" asma hakkı ve kapı dikilerini defne dalından çelenkle kaplama hakkı verildi [110] Bu taç genellikle bir zafer alayı sırasında Roma'lı generalin başınının üstünde durur, tacı taşıyan ve zaferiyle övünen general durmaksızın "memento mori" ya da "Hatırla, sen de ölümlüsün," sözcüklerini tekrar etmekle yükümlü olurdu İlaveten, defne dalından çelenk birkaç devlet seramonisi için önemliydi ve ayrıca bu çelenk atletizm ve tiyatro yarışmalarının galipleri için ödül niteliğindeydi Dolayısıyla, hem çelenk hem de meşe, Roma dini ve devlet idaresi için önemli, sembolik bir anlama sahipti; bunları Augustus'un kapı dikilerine yerleştirmek evini önemli ilan etmekle eşdeğerdi Bununla birlikte Augustus asa, diadem veya altın taç takmak ya da selefi Julius Caesar'ın toga'sını giymek gibi gösterişli nişanlardan vazgeçti [114] Her ne kadar bu tür şeyleri taşımak ya da takmaktan kaçındıysa da, Senato her şeye rağmen ona Curia toplantı salonunda sergilenen ve üzerinde virtus, pietas, clementia, iustitia yani sırasıyla "yiğitlik, dindarlık, merhamet ve adalet" yazan altın kalkanı hediye etti [110][2]
İkinci uzlaşma
Üç katmanlı sardonyx üzerine gorgoneion giymiş Augustus portresi, M S 14–20
M Ö 23'de, Augustus'a karşı düzenlenen tertibin içinde yer alan Terentius Varro Murena'nın neden olduğu politik bir kriz ortaya çıktı Tertibin kesin nedeni bilinmemekle birlikte Murena, Calpurnius Piso onun yerine seçilene kadar konsüllük görevini tam olarak yerine getiremedi [115][116] Piso, Cumhuriyetçilerin iyi tanınan bir üyesi ve ortak konsül olarak, Augustus'un tüm siyasi partilerle uzlaşma ve işbirliği yapma isteğini göstermesi açısından iyi bir fırsattı [117] Bahar aylarının sonlarına doğru Augustus ağır bir
hastalığa yakalandı ve öleceği düşünülürken hasta yatağında yaptığı düzenlemeler senatörleri onun şüphe uyandırmayan anti-cumhuriyetçiliği konusunda şüpheye düşürdü [115][118] Augustus, mühür yüzüğü'nü en sevdiği generali olan Agrippa'ya vermeye hazırlandı [115][118] Ayrıca Augustus, müşterek konsül Piso'ya sahip olduğu tüm resmi evrakları, kamu maliyesi hesaplarını ve eyaletlerdeki birlik listelerini verirken en sevdiği yeğeni olduğu düşünülen Marcus Claudius Marcellus eli boş ayrılmak durumunda kaldı [115][118] Bu durum, Augustus'un resmi olmayan bir İmparator olarak yerine bir varis atayacağını düşünenler için tam bir sürprizdi [119] Augustus'un sahip olduğu mal ve mülkü kurumlaşmış imparatorluk miras sistemine uygun olarak belirlenmiş mirasçılarına bağışlaması, monarşi korkusu nedeniyle cumhuriyetçi düşünceye sahip Romalılar arasında muhalefete ve düşmanlığa yol açtı [100]
Bir süre sonra hastalık nöbetleri azalmaya başladı ve Augustus sürekli Konsüllükten vazgeçti [118] Augustus'un sonradan Konsül olarak görev yaptığı yıl sayısı ikidir ve bunlar M S 5 ve M Ö 2 yıllarıdır [118][120] Konsüllük görevinden istifa ettiği halde, "İkinci Uzlaşma" olarak da bilinen ve Senato ve Augustus arasında yapılan bir anlaşma sonucu Konsülar gücünü muhafaza etti [121] Bu Augustus için zekice bir hamleydi; iki konsülden biri olarak geri adım atmasıyla hevesli senatörlerin bu pozisyona ulaşabilmesinin önünü açmış ve bu sayede de "senatoryal sınıfı daha geniş biçimde himaye etme pratiği" yapma şansı bulmuştu [122] Her ne kadar, Augustus'un eyaletler üzerindeki hakim etkisi prokonsül olduğu için devam etse de artık devletin yönetim kademesinde herhangi bir resmi göreve sahip değildi [118][123] Eski bir Konsül olarak ihtiyaç olduğunda Senato tarafından atanan eyalet prokonsülleri arasında arabulucu olabiliyordu [124] Bir prokonsül olarak Augustus, diğer eyalet prokonsülleri üzerindeki otoritesinin çiğnenmesine izin veremezdi ve bu sebeple kendisine Senato tarafından imperium proconsulare maius, yani "bütün prokonsüllerin üzerindeki güç" payesi verildi [121]
Augustus, resmi olarak bir tribün unvanı almasa da ömür boyu tribün (tribunicia potestas) yetkisiyle ödüllendirildi [121] Yasal olarak yıllar önce Julius Caesar tarafından evlat edinilmesiyle dahil olduğu bir statü olan patrici statüsüne yakındı [122] Bu ona, istediği zaman Senato ve insanları toplama, Senato ya da toplantı kararlarını veto etme, seçimlere başkanlık etme ve herhangi bir toplantıda ilk konuşan olma hakkı veriyordu [120][125] Augustus'un tribünik otoritesi genellikle Roma censor'u için öngörülen güce eş değerdi; bu da halkın moralini denetleme ve kanunların halkın ihtiyaçlarına uygun olup olmadığını inceleme hakkıyla birlikte nüfus sayımı ve Senato üyeliklerine karar verme yetkilerini içeriyordu [126] Censor
gücünün yardımıyla Augustus, Roma Forumu'na klasik toga'dan başka elbiseyle girilmesini yasaklayarak Roma vatanseverliğinin erdemine cazibe kazandırdı [127] Roma idari sisteminde, Augustus'un durumunda olduğu gibi censor bile seçilmeden tribün ve censor gücüne sahip olarak her iki unvanında bir kişi üzerinde toplandığı başka bir emsal yoktu [128] Julius Caesar'da benzer şekilde halkın moralini denetleme görevi üstlenmişti ama bu pozisyon ona hiçbir zaman nüfus sayımı yapma ya da senatör listesine karar verme yetkisi vermemişti Tribune plebis dairesi Augustus'un tribunal güçleri üzerinde toplaması sonucu prestij kaybetmeye başlayınca, praetor'luk hevesinde olan plebsler için zorunlu bir atama haline getirilerek eski önemine yeniden kavuşturulmuştur [129]
Via Labicana Augustus - , Pontifex maximus (en büyük rahip) olarak Augustus
Tribünik otoritesine ilaveten, Augustus Roma kenti için tek başına imperium olarak onurlandırılmış ve böylece daha önce prefect'lerin ve Konsüllerin kontrolünde olan şehirdeki tüm silahlı güçler Augustus'un otoritesi altına girmiştir [130] Taşıdığı Maius imperium proconsulare unvanıyla Augustus tüm Roma ordularının fahri komutanı olarak zafer alayı düzenlemeye yetkili tek kişiydi [131]M Ö 19'da Afrika eyaleti valisi olan ve Garamantlar'ı yenen Lucius Cornelius Balbus, bu ödülü alan ilk ve de son kişi olmuştur [131] Roma'nın ordularının eyalette görevli ve princeps'in yardımcısı olan bir legatus tarafından komuta ediliyor olması gerçeğinden hareketle her Roma zaferi Augustus'a daha fazla itibar kazandırıyordu [131] Augustus'un Livia ile evliliğinden olan üvey oğlu Tiberius, M Ö yılında Germen zaferi anısına elde ettiği zafer alayı ile tek istisnadır [132] M Ö 13'de maius imperium proconsulare unvanını yenileyerek garanti altına almaya çalışan Augustus yenileme işlemleri sırasında Roma'da kaldı ve bolca hediyeler vermek suretiyle terhis edilmiş askerlerin desteğini elde etmeye çalıştı [120]
İkinci uzlaşmanın içerdiği politik kurnazlıkları Plebs sınıfının kavramaktan uzak olduğu görülür Augustus'un M Ö 22 yılında konsül seçimlerinde başarısız olması, bir kez daha Aristokrat senato'yu baskı altına alacağı korkularının artmasına neden oldu M Ö 22, 21 ve 19 yıllarında iktidardaki insanların tepkisi sonucu bu yıllar için tek bir Konsül seçildi ve görünüşe göre diğer Konsüllük Augustus için açık bırakıldı [133] M Ö 22'de Roma'da baş gösteren bir kıtlık paniğe neden olunca Plebsler Augustus'a bu krizle ilgilenmesi için diktatörlüğü ele alma çağrısı yaptılar [120] Ret cevabı sonrası Senato önünde yapılan teatral gösteri üzerine Augustus nihayet Roma'nın gıda tedariği üzerindeki yönetimi devraldı ve sahip olduğu "prokonsular imperium" yardımıyla krizi kısa bir süre içerisinde çözdü [120] Augustus tarafından oluşturulan praefectus annonae yani Roma'nın gıda tedariğiyle ilgilenen kalıcı bir prefect'lik sayesinden Roma M S 8 yılına kadar gıda tedariğinde herhangi bir krizle karşılaşmadı [134] M Ö 19'da Senato, Augustus'un hem halk içinde ve senato önünde Konsüllük nişanlarını takmasını[130] hem de iki konsül arasındaki sembolik bir sandalyede oturmasını ve konsülar otoriteyi simgeleyen bir fasces taşımasına izin verilmesini oyladı [135] Bu tribün otoritesi gibi, konsular yetkilerin de üzerine yüklenmesi aslında resmi olarak üstlenmediği halde görevin tevdi edildiği durumların başka bir örneğiydi [135] 6 Mart M Ö 12'de Lepidus'un ölümü üzerine, ek olarak Roma dininin en önemli mevkisi olan ve rahiplerin başı olan pontifex maximus görevini de üstlendi [136][137] Ayrıca 5 Şubat M Ö 2 tarihinde Augustus'a Pater Patriae yani "vatanın babası" unvanı verildi [138][139]
Sonraki Roma İmparatorlarının gücü ve unvanları Augustus'a tevdi edilenlere göre daha sınırlıydı ve alçak gönüllü olduğunu göstermek için yeni atanan imparator Augustus'a verilmiş olan unvanların bir ya da daha fazlasını reddeder ve sıklıkla saltanatının ilerleyen zamanlarına doğru unvanların senato tarafından verilip verilmediğine bakmaksızın hepsini kullanırdı Sonraki imparatorların giydiği yurttaşlık tacı, konsular nişanlar ve muzaffer generalin elbisesi olan toga picta zaman içerisinde Bizans döneminde imparatorluk alametleri haline geldi
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|