Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Augustus Caesar (iö 63 - is 14)-roma Imparatoru

Eski 06-21-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Augustus Caesar (iö 63 - is 14)-roma Imparatoru



Jül Sezar







Jül SezarRoma Cumhuriyeti Diktatörü
Jül Sezar büstüHüküm süresiEkim, MÖ 4915 Mart MÖ 44Tam adıGaius Julius CaesarDoğumu12 Temmuz MÖ 100 - MÖ 102Ölümü15 Mart MÖ 44 (56 yaşında)RomaÖnce gelenLucius Cornelius Sulla (Roma Cumhuriyeti diktatörü olarak )Sonra gelenAugustus (Roma İmparatoru olarak)Eş/eşlerCornelia Cinna minor MÖ 84MÖ 68Pompeia MÖ 68MÖ 63Calpurnia Pisonis MÖ 59MÖ 44ÇocuklarıJulia CaesarisHanedanJulio-Claudian HanedanıBabasıGaius Julius CaesarAnnesiAurelia Cotta

Jül Sezar (Latince: Gaius Julius Caesar), 13 Temmuz MÖ 100[1]15 Mart MÖ 44), Romalı askerî ve politik lider Aynı zamanda iyi bir hatip ve güçlü bir yazar olan Sezar, dünya tarihinin en etkili insanlarından birisi olarak kabul edilir Eylemleriyle Roma Cumhuriyeti'nin Roma İmparatorluğu'na dönüşmesinde kritik bir rol oynamıştır


Roma Senatosundaki optimates kliğine mensup muhalifleri Marcus Porcius Cato ve Marcus Calpurnius Bibulus'a karşı, populares kliğine mensup bir politikacı kimliğiyle, Marcus Licinius Crassus ve Gnaeus Pompeius Magnus'la birlikte gayri resmi olarak Roma politik yaşamına bir kaç yıllığına yön verecek olan birinci üçlü yönetimi kurdu Galya'yı fethederek Roma topraklarını Atlas Okyanusu'na kadar genişletti ve aynı zamanda MÖ 55 yılında Britanya'nın Romalılarca ilk işgalini gerçekleştirdi Triumvirliğin yıkılmasıyla birlikte Pompey ve Senato ile arası açıldı MÖ 49 yılında Lejyonlarının başında Rubicon nehrini geçmesiyle başlayan iç savaş sonucu Roma dünyasının tartışmasız hâkimi haline geldi


Hükümetin kontrolünü ele almasının ardından, Roma toplumu ve yönetimini kapsayan geniş bir reform hamlesi başlattı Hayat boyu diktatör (dictator perpetuus) ilan edildi ve Cumhuriyet bürokrasisini ağır biçimde merkezîleştirdi Ancak Sezar'ın eski arkadaşlarından Marcus Junius Brutus'un önderliğindeki, Cumhuriyeti eski işleyişine kavuşturmayı hayal eden bir grup senatör tarafından 15 Mart MÖ 44 tarihinde öldürüldü Suikastın ardından başlayan yeni bir iç savaş, vârisi Gaius Octavianus'un Roma dünyası üzerinde baskın bir otokratik güç haline gelmesine yol açtı Sezar, suikastten iki yıl sonra, MÖ 42 yılında Senato tarafından resmen kutsanarak Roma tanrılarından biri ilan edildi


Sezar'ın hayatı hakkındaki bilgilerin çoğu, askerî seferlerini anlattığı, kendisi tarafından yazılmış olan "Yorumlar" (Commentarii) adlı hatıralarından ve Cicero gibi politik rakiplerinin mektup ve söylevlerinden, Sallustius'un tarihsel yazılarından ve Catullus'un şiirleri gibi çağdaşı kaynaklardan elde edilmiştir Hayatına dair pek çok ayrıntılı bilgi sonraki yüzyıllarda yaşamış olan Appian, Suetonius, Plutarch, Cassius Dio ve Strabo gibi tarihçiler tarafından aktarılmıştır

Hayatı


Erken dönem hayatı


Jül Sezar


Sezar, soylarının tanrıça Venüs'ün sözde oğlu Troyalı prens Aeneas'ın oğlu Iulus'tan geldiğini iddia eden ve patrici sınıfından bir aile olan Julia gens'ine mensuptur[2][3] "Sezar" cognomen'i, Yaşlı Plinius'a göre sezaryenle doğmuş bir atasından gelir (Latince "kesmek" anlamına gelen caedo, caedere, cecidi, caesum fiillerinden türemiştir)[4] Historia Augusta'nın bu konu hakkındaki diğer üç iddiası ise sırasıyla şöyledir: İlki Sezar'ın saçının çok sık olması (Latince caesaries); diğeri gözlerinin parlak gri olması (Latince oculis caesiis); ya da savaşta bir fil öldürmüş olması (mağribi dilinde caesai ) nedeniyle bu unvanı almıştır[5] Sezar'ın bastırdığı sikkeler üzerinde fil bulunması adı geçen son iddiayı destekler niteliktedir [6]


Antik şecerelerine rağmen Julii Caesare'ler politik olarak etkili bir aile değildi ve mensuplarından sadece üçü konsül seçilebilmişti Sezar'ın aynı adı taşıyan babası Cumhuriyetin seçimle iş başına gelen üst düzey magistraları arasında ikinci sırada yer alan praetorluk makamına kadar yükselme başarısı göstermiş, belki de ünlü kayınbiraderi Gaius Marius sayesinde Asya eyaleti valiliği yapmıştır[7] Annesi Aurelia Cotta bir kaç konsül çıkarmış etkili bir aileden geliyordu Sezar'ın vasisi olarak iyi bir hatip ve dil bilimci olan Galya kökenli Marcus Antonius


Gnipho'nun atandığı bilinir[8] Sezar'ın her ikisinin de adı Julia olan iki kız kardeşi vardı Sezar'ın çocukluğu ile ilgili kayıtlar çok azdır Suetonius ve Plutarch'ın biyografilerinde Sezar'ın hikâyesi birden bire gençliğinden başlar ve her iki eserde de açılış paragrafları kayıptır[9]
Sezar'ın gelişim yıllarına tam bir kargaşa hâkimdi Roma'nın


müttefiklerine verilen Roma Yurttaşlığı hakkının geri alınmasının neden olduğu kargaşa, Roma ve İtalyan müttefikleri arasında Sosyal Savaş olarak adlandırılan bir savaşa neden olurken Pontuslu VI Mithridates Roma'nın doğu eyaletlerini tehdit eder hale gelmişti Roma siyaseti ana olarak iki hizip olarak bölünmüş, optimates adındaki birinci hizip Senato içerisinde aristokratik yönetimi savunurken, populares hizbi doğrudan seçimleri tercih etmekteydi Sezar'ın amcası Marius, popularis hizbine mensupken rakibi Lucius Cornelius Sulla bir optimas idi Hem Marius hem de Sulla Sosyal Savaş sırasında sivrilmişler, her ikisinin de Mithridates'e karşı yapılan seferi komuta etmek istemesine rağmen şans başlangıçta Sulla'ya gülmüştü Ancak Sulla ordunun komutasını ele almak için şehir dışına çıktığında bir tribün tarafından geçirilen yasa ile komuta Marius'a tevdi edildi Sulla'nın tepkisi ordusuyla Roma'ya dönmek ve komutanlığını ilan ederek Marius'u sürgüne göndermeyi denemek oldu ancak o sefere çıktığında Marius çoktan geçici bir ordunun başına geçmişti Marius ve müttefiki Lucius Cornelius Cinna şehri ele geçirdi, Sulla "halk düşmanı" ilan edildi ve Marius'un birliklerinin Sulla'nın destekçilerinden intikamı kanlı oldu Marius MÖ 86 yılının başlarında öldü ancak hizip etkin bir güç olarak kaldı[10]


MÖ 85 yılında, Sezar'ın babası bir sabah ayakkabılarını giyerken görünürde herhangi bir neden olmaksızın aniden ölünce [11] henüz on altı yaşında olan Sezar ailenin başına geçti Ertesi yıl Marius'un tasfiyesi sırasında ölen eski Jüpiter yüksek rahibi Merula'nın yerine yeni Flamen Dialis olarak atandı[12] Ardından bu göreve seçilen kişilerin patrici olması zorunluluğuna ilaveten bu kişinin bir patrici ile evli olması gerektiği şeklindeki geleneği, çocukluğundan beri nişanlı olduğu varsıl bir Equestrian aileden gelen Cossutia adındaki kızdan ayrılarak Cinna'nın kızı Cornelia ile evlenmek suretiyle yıktı[13]
Mithridates ile barış yapan Sulla artık geri dönerek Marius'un destekçilerine karşı iç savaşa devam edebilirdi Tüm İtalya boyunca süren çarpışmaların ardından MÖ 82 Kasımında yapılan Colline Geçidi Savaşını kazanarak Roma'yı ele geçirdi ve kendisini diktatör olarak atadı; her ne kadar bu makama atanan kişi geleneksel olarak sadece altı ay görev yapabilse de Sulla için bir limit belirlenmemişti Marius'un heykelleri yıkıldı ve mezarı açılarak cesedi Tiber nehri'ne atıldı Diğer rakibi Cinna ise askerlerinin isyanı sonucu zat
öldürülmüştü[14] Sulla'nın yasaklamalarının ardından politik düşmanlarının yüzlercesi öldürüldü ya da sürgüne gönderildi Sezar, Marius'un yeğeni ve Cinna'nın damadı olarak artık hedefteydi Önce amcasının kalan mirasından, ardından karısının çeyizinden ve son olarak rahiplik görevinden mahrum bırakıldı ancak karısından boşanmayı reddedince saklanmak için kaçmak zorunda kaldı Kendisine yönelen tehditlerden, aralarında Sulla'nın destekçilerinin ve Vesta bakirelerinin de bulunduğu aile üyelerinin arabuluculuğu sayesinde, Sulla'nın isteksizce de olsa geri adım atmasıyla kurtulabildi Sulla'nın "Sezar'da çok sayıda Macrius gördüğünü" söylediği iddia edilir[9]

Erken dönem kariyeri

Sezar Roma'ya dönmek yerine orduya katıldı ve Asya'da Marcus Minucius Thermus ve Kilikya'da Servilius Sauricus'un emrinde görev yaptı Midilli kuşatmasında gösterdiği üstün hizmetlerinden dolayı Corona Civica ile ödüllendirildi Kral IV Nikomedes'in donanmasına eşlik ederek güvenliğini sağlamak için gittiği Bithynia'da Kralın sarayında uzun süre kalınca tüm hayatı boyunca peşini bırakmayacak olan Nikomedes'le bir ilişki yaşadığı söylentileri ortaya çıktı[15] Rahiplik görevinden alınması ironik biçimde ona askerî bir kariyer yapmanın yolunu açmıştı, çünkü geleneklere göre bir Flamen Dialis'in atlara dokunması, kendi yatağından başka bir yatakta üç günden fazla ya da Roma dışında bir günden fazla uyuması ya da bir orduya doğru bakması yasaktı [16]


İki yıl diktatör olarak görev yapan Sulla MÖ 80 yılında istifa etti ve yeniden konsülar bir hükümet kurup bir yıl konsül olarak görev yaptıktan sonra emekliye ayrıldı[17] Sezar sonradan Sulla'nın diktatörlük görevinden ayrılmasıyla alay edecek ve "Sulla politikanın abecesini bilmiyor" diyecekti[18] Sulla iki yıl sonra MÖ 78'de öldü ve cenazesi devlet töreniyle kaldırıldı[19] Sulla'nın öldüğünü duyan Sezar, kendisi için yeterince güvenli hale geldiğine inandığı Roma'ya geri döndü Tüm mallarına el konulduğundan, Roma'nın dışında alt sınıftan insanların yaşadığı Subura'da mütevazı bir eve yerleşti[20] Sezar'ın geri dönüşü Marcus Aemilius Lepidus tarafından Sulla karşıtı bir darbe girişimi olarak değerlendirildi ancak Sezar Lepidus'un liderliğine güvenmediğinden bu plana katılmaktan kaçındı ve[21] bunun yerine yeniden avukatlık yapmaya başladı Olağanüstü hitabetine eşlik eden heyecanlı jestleri, ince sesi, irtikâp ve yolsuzluk'tan adı çıkmış eski valilerin ceza davalarındaki insafsızlığı sayesinde tanınan biri haline geldi Retoriğini mükemmelleştirmek amacıyla MÖ 75 yılında Cicero'yu da eğitmiş olan Apollonius Molon'un yanına, Rodos'a gitti[22]


Sezar Ege Denizi'ni geçerken[23] Kilikyalı korsanlar tarafından kaçırıldı ve Oniki Ada'lardan biri olan küçük Farmakos adasında tutsak edildi[24] Esareti boyunca gururlu bir tavır sergiledi Korsanlar fidye olarak yirmi talent altın istemeye karar verince, Sezar elli talent altın istemeleri konusunda ısrar etti Fidyenin ödenmesinden sonra serbest bırakılan Sezar bir donanma topladı ve korsanları kovalayarak yakaladıktan sonra Bergama'ya hapsetti Asya eyaleti valisi korsanları idam etmeyi reddederek onları köle olarak satmayı tercih etti ancak Sezar kıyıya geri döndü ve tutsak olduğu zaman söz verdiği gibi korsanları çarmıha gerdirdi Ardından Rodos'a doğru yelken açtı ancak bir süre sonra Pontus'tan gelen işgal tehdidine karşı koymak için orduya geri çağrıldı

Roma'ya dönüşünde, Roma politik yaşamında cursus honorum'un ilk basamağı olan tribün görevine seçildi Spartaküs'e karşı yapılan savaş (MÖ 73 - 71) bu dönemde yapılmıştır ancak Sezar'ın bu savaşta herhangi bir rol oynayıp oynamadığına dair kayıt yoktur MÖ 69 yılında quaestor seçildi ve aynı yıl teyzesi ve Marius'un dul eşi Julia'nın cenaze töreninde bir konuşma yaptı Kendi karısı Cornelia da aynı yıl ölecekti Sezar cenazenin ardından Antistius Vetus'un emrinde quaestorluk görevini yerine getirmek üzere Hispania'ya gitti Orada bulunduğu sırada Büyük İskender'in heykeliyle karşılaştığı ve şimdi İskender'in dünyayı ayakları altına aldığı yaşta olduğunu ve onunla karşılaştırıldığında çok az şey başardığı gerçeğini hoşnutsuzlukla fark ettiği söylenir Görevinden erkenden ayrılma talebi kabul edilince Roma politik yaşamına geri döndü Geri döndüğünde Sulla'nın torunu Pompeia ile evlendi[25] Ardından aedile seçilen Sezar, hâlâ yönetimde olan Sulla yanlısı rejimle çelişen bir hareket olarak Marius'ın zaferleri anısına yapılan zafer anıtlarını restore ettirdi Ayrıca Sulla'nın yasaklarından fayda sağlayanlara karşı ceza davaları açtı ve meslektaşı Marcus Calpurnius Bibulus'u gölgede bırakacak biçimde ödünç para ile kamu işleri ve oyunları için büyük miktarlarda para harcadı Ayrıca iki başarısız darbe girişimi ile de karşı karşıya kaldı[26]

Sezar'ın yükselişi


Viyana "Sanat Tarihi Müzesinde" bulunan büstü


MÖ 63, Sezar için hareketli bir yıldı Tribün Titus Labienus'u, 37 yıl önce politik bir cinayete kurban giden tribün Lucius Appuleius Saturninus'un ölümüyle ilgili senatör Gaius Rabirius'a dava açmaya ve bu davaya müdahil iki hâkimden birisi olarak kendisini atamaya ikna etti Rabirius, Cicero ve Quintus Hortensius tarafından savunuldu ancak vatana ihanetten mahkûm olmaktan kurtulamadı Temyiz etmek için halka gitmeye hazırlandığı sırada praetor Quintus Caecilius Metellus Celer, askerî bayrağı Janiculum tepesinden sökerek toplantının ertelenmesini sağladı Labienus kovuşturmayı başka bir duruşmayla yeniden başlatabileceği halde bunu yapmadı ve Sezar'ın istediği şekilde davranarak davayı düşürdü[27] Labienus, gelecek on yıl boyunca Sezar'ın önemli bir müttefiki olacaktı


Aynı yıl, Sulla tarafından atanan Pontifex Maximus Quintus Caecilius Metellus Pius'un ölmesi üzerine Sezar bu göreve talip oldu Rakipleri optimates kliğinden eski konsüller Quintus Lutatius Catulus ve Publius Servilius Vatia Isauricus idi Her iki taraf hakkında da rüşvetçilik suçlamaları ortaya atılmıştı Sezar seçim sabahı annesine, geriye ya bir Pontifex Maximus ya da bir hiç olarak döneceğini, çünkü seçilememesi durumunda kampanyası için aldığı muazzam borç yüzünden sürgüne gönderilebileceğini söylemişti Sonuçta Sezar rakiplerinin tüm tecrübe ve mevkilerine rağmen, diğer iki adayın oylarının bölünmesi sayesinde rahatça kazandı[28] Görevine, Via Sacra'da resmi bir ikametgâh tahsisi ile başladı[20]


Aynı yıl konsül olarak görev yapmakta olan Cicero, cumhuriyetin kontrolünü ele geçirmek için bir tertip hazırlayan Catilina'nın planlarını açığa çıkarınca Catulus ve diğerleri Sezar'ın da bu planın bir parçası olduğunu iddia ettiler[29] Ertesi yıl praetor seçilecek olan Sezar, tertibi düzenleyenlerle nasıl pazarlık yapılacağı hakkında Senato'da yapılan tartışmalara katıldı Tartışma sırasında Sezar'a bir not ulaştırıldı İleride onun en acımasız politik rakibi haline gelecek olan Marcus Porcius Cato, Sezar'ı tertipçilerle işbirliği yapmakla suçladı ve kendisine verilen mesajı yüksek sesle okumasını talep etti


Sezar notu ona gönderince, Cato için oldukça utanç verici bir durum olarak, bu mektubun Cato'nun üvey kız kardeşi Servilia tarafından Sezar'a yazılmış bir aşk mektubu olduğu ortaya çıktı Sezar, tertibi düzenleyenlerin öldürülmesi yerine ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasının daha iyi olacağı fikrini ikna edici biçimde savundu ancak Cato tarafından yapılan bir konuşma sonrası Senato fikrini değiştirdi ve darbeciler idam edildi[30] Ertesi yıl tertibi araştırmak üzere bir komisyon kuruldu ve Sezar bir kez daha komplo ile suçlandı Cicero'nun ispat etmesi üzerine, plan hakkında bildiklerini kendi isteğiyle anlattı ve suçsuzluğu anlaşılınca onu suçlayan komisyon üyelerinden biri hapse atıldı[31]



MÖ 62 yılında praetor olarak görev yaparken tartışmalı kanun teklifleri konusunda tribün Metellus Celer'i desteklemiş ve ikilinin inatçı tutumları yüzünden Senato onları bir süreliğine görevden uzaklaştırmak zorunda kalmıştı Sezar, görevlerini yerine getirmeye devam etmeyi denemiş ve sadece şiddet tehlikesi baş gösterdiğinde geri çekilmişti Senato, Sezar'ı destekleyen sokak gösterileri artmaya başlayınca onu görevine iade etme konusunda ikna olmuştu[32]
Aynı yıl Bona Dea ("iyi tanrıçalar") festivali Sezar'ın himayesinde ve onun evinde yapılmıştı Erkeklerin festivale katılmasına izin verilmediği halde genç bir patrici olan Publius Clodius Pulcher kadın kılığında içeri girmeyi başarmış, Sezar'ın karısı Pompeia'yı açıkça ayartmaya çalışmış, yakayı ele verince de dinsel saygısızlıktan mahkûm edilmişti Sezar, Roma'nın en güçlü patrici ailelerinden birisini gücendirmemek adına Clodius'un duruşmasında ona karşı tanıklık vermemiş ve Clodius rüşvet ve gözdağı sayesinde beraat etmişti Bununla beraber Sezar, "karım hakkında hiçbir şüphe olmamalı" diyerek Pompeia'dan boşanmıştı[33]


Praetorluğunun bitmesinin ardından Sezar Hispania Ulterior eyaletine yönetici olarak atanmış olsa da hâlâ çok borçluydu ve ayrılmadan önce kendisine borç verenleri tatmin etmek durumundaydı Bu sebeple Roma'nın en zengin adamlarından olan Marcus Licinius Crassus'a başvurdu Crassus, Pompey'in menfaatlerine karşı olan muhalefetinde kendisine destek olması karşılığında Sezar'ın borçlarının bir kısmını ödedi ve geri kalanlarına da garantör oldu Yine de praetorluğu sona erince dokunulmazlığı kalkacağı için alacaklıları tarafından dava edilebileceğini bilen Sezar, henüz görevi sona ermeden, eyaletine gitmek üzere Roma'dan ayrıldı Hispania'da Callaici ve Lusitanilerin topraklarını fethetti ve birlikleri tarafından imparator olarak selamlandı Borçlarla ilgili kanunu reforme etti ve valilik görevini yüksek bir itibarla tamamladı[34]


Sezar imparator olarak selamlandığı için bir Roma Zafer Alayı ile ödüllendirildi Ancak Sezar'ın gözü cumhuriyetin en yüksek magistralığı olan Konsüllük görevindeydi Ortada bir sorun vardı ve Sezar eğer zafer alayına katılırsa bir asker olarak kalmalı ve Roma şehir surlarının gerisinde beklemeliydi ancak konsüllük seçimlerine katılmak istiyorsa komutayı bırakmalı ve şehre sıradan bir yurttaş gibi girmeliydi Aynı anda iki seçeneğin de gerçekleşmesi olanaksızdı Senato'dan seçimlere in absentia (gıyabında) olarak katılmak için izin istedi ancak bu talep Cato tarafından bloke edildi Zafer alayı ve Konsüllük arasında bir seçim yapmak durumunda kalan Sezar, Konsüllüğü seçti [35]

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla