Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Atatürk Köşkleri

Eski 06-19-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Atatürk Köşkleri





YALOVA'DA ATATÜRK KÖŞKLERİ

Kaplıcaları ile ün yapan Yalova'ya Atatürk, ilk olarak 1927 yılında gelmiş bundan sonra hemen her yıl özellikle Temmuz - Ağustos aylarında gelerek kısa ve uzun süreler dinlenmiştir 15 defa Yalova'ya gelen ve bu gelişlerinde 3 aydan fazla süre Yalova'da kalan Atatürk son olarak geldiği 22 Ocak 1938 tarihinde Termal otelinde iken kendisini ölüme götüren hastalığı teşhis edilmiştir Atatürk'ün Yalova'ya sık sık gelişleri, günlerce haftalarca Yalova kaplıcalarında banyo almaları dinlenmeleri üzerine ayrı ayrı yerlerde Köşkler yaptırılmış yada mevcut köşklerin birinde misafir edilmiştir Bu köşkleri şöyledir



1 Millet Çiftliği Köşkü: Atatürk adına kurulan sonradan millete mal edilen yalova Millet çiftliğinde 1929 yılında Atatürk için yaptırılmıştır 4 gen planlı iki katlı kagir küçük bir yapı olan köşkün ilk yapıldığı yeri Atatürk beğenmemiş Köşk şimdiki yerine çekilmiştir Bu yüzden halk arasında yürüyen köşk adıyla anılmaktadır Atatürk köşkünün alt katında geniş bir salon üst katında Atatürk'e ait yatak odası vardır Atatürk'ün kullandığı eşyalarla birlikte köşe bugün müze olarak düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır

2 Baltacı Çiftliği Köşkü :Yalova kaplıcaları üzerinde bugün Devlet üretme çiftliği olan eski Baltacı çiftliğinde iki katlı ahşap çatılı bir köşktür XIX yy sonlarında yaptırılmış Atatürk Yalova gezileri sonlarında bu köşke sık sık misafir olmuştur Bugün devlet üretme çiftliği idare binası olarak kullanılan köşkün bir odası (Atatürk odası) tanzim edilmiştir Oda da Atatürk'ün hatıralarını taşıyan eşyalar korunmakta ve ziyaret edilmektedir



3 Atatürk Köşkü: Yalova'nın 12 km neyindeki tarihi Yalova kaplıcalarının bulunduğu yerde yüksekçe bir tepenin eteklerindedir 1928 yılında Deniz Yolları İdaresince Cumhurbaşkanlığı köşkü olarak yaptırılmış ve Atatürk kaplıcalarda banyo aldığı ve dinlendiği günlerde çok defa bu köşkte kalmıştır Köşk iki katlıdır Alt katta geniş bir salon ve çalışma odaları üst katta yatak odaları, dinlenme ve banyo daireleri vardır Atatürk'ün yatak odası ve banyosu tüm eşyaları ve mobilyası ile muhafaza olunmaktadır



4 Yalova Termalde Atatürk Odası: Atatürk'ün emirleriyle 1934 yılında inşasına başlanılan Termal oteli ancak 1938 yılı Ocak ayında tamamlanabilmiş 22 Ocak 1938 tarihinde özel treni ile Derince istasyonuna gelen Atatürk oradan Yalova'ya gelmiş otelin açılışında bulunarak ilk konusu olmuştur burada özel dairelerinde 1 Şubat 1938 tarihine kadar 10 gün dinlenen Atatürk banyo almış banyodan sonra özel doktoru Prof Dr Nihat Reşat Belger tarafından muayene ve hastalığı teşhis edilmiştir Yalova Termal otelinin üst katlarındaki Atatürk'ün özel dairesine yine özel bir asansörle çıkılmaktadır

Bugün ( Atatürk'ün yatak odası) adı altında korunan dairenin bir holü bir odası birde banyosu bulunmaktadır Yatak odasına Atatürk'ün ceviz bir karyolası vardır Üzerinde bej renk bir yorgan örtülüdür Oda da üç koltuk bir kanepe birkaç sandalye bir de masa, masa üzerinde kristal bir sürahi ve iki bardağı yer almaktadır Özel asansörle inilen Atatürk'e ait banyo dairesinin ise bir dinlenme salonu bir banyo havuzu ve masaj odaları ve mermer küvet bulunmaktadır



İSTANBUL FLORYA ATATÜRK DENİZ KÖŞKÜ

28 Haziran 1935 günü özel treniyle İstanbul'a gelen Atatürk o gün Haydarpaşa dan Dolmabahçe'ye oradan da Florya'ya geçerek İstanbullun bu güzel plajında kendisi için İstanbul belediyesi tarafından yaptırılmakta olan Deniz köşkü inşaatını gezmiş ve beğenmişti 1/7 Temmuz 1935 tarihleri arasında İstanbul'da 1 hafta kalan Atatürk moda deniz yarışlarını takip etmiş ve Florya'dan halkın arasında birkaç kere denize girmiştir Kısa bir süre sonra tamamlanan Florya deniz köşkü İstanbul belediyesince Atatürk'e armağan edilmiştir

Atatürk 16 Haziran 1936 günü motorla Dolmabahçe sarayından Florya'ya giderek 28 Temmuz 1936 tarihine kadar 42 gün çalışmalarını bu köşkte sürdürmüştür 29 Temmuz 1936'da birkaç günlüğüne Ankara'ya gelen Atatürk TBMM'de (Montreux Antlaşması ) nın görüşmelerinde bulunduktan sonra 3 Ağustos 1936 günü tekrar İstanbul'a gelmiş birkaç gün daha dinlenmiştir Atatürk ayrıca 13 Haziran 1937'de 6 gün 28 Haziran - 25 Temmuz 1937 tarihleri arasında da 28 gün daha Florya deniz köşkünde çalışarak dinlenmiş gerektikçe denize girmiştir Onun Florya'yı son ziyareti 28 Mayıs 1938 tarihine rastlamaktadır Florya Atatürk Deniz Köşkü sahilden 70 metre ileride kazıklar üzerindedir

Köşk bir iskele yolu ile kıyıya bağlanmaktadır Projeler Y Mimar Seyfi Arıkan tarafından hazırlanmıştır Bugün Milli Saraylar İdaresinin elinde Cumhurbaşkanlığı köşkü olarak kullanılan Florya deniz köşkünün geniş bir salonu kütüphanesi dinlenme ve yatak odaları, banyosu vardır Florya'da ayrıca eski Ayastafonos Manastırına ait kalıntıların bulunduğu geniş alanda Atatürk'ün emriyle bir koruluk meydana getirilmiş, çamların süslediği bir koruluğa (Atatürk korusu) adı verilmiştir Florya bahçesi de halka açık park olarak düzenlenmiştir



ATATÜRK'ÜN ANKARA ORMAN ÇİFTLİĞİNDE VE ÇUBUK BARAJINDAKİ KÖŞKLERİ

Atatürk başkent Ankara'nın 7 km batısındaki çorak topraklarda örnek bir çiftlik kurmayı düşünmüştür Türk çitçisine toprak ve tabiat şartları uygun olmasa dahi bilgiyle, kararlılıkla çalışıldığı takdirde başarı sağlanabileceğini göstermek istiyordu Atatürk 5 Mayıs 1925'teb kurduğu Orman Çiftliğinde çiftliğin her türlü faaliyetiyle uğraşmış bütün masraflarını kendi ödemiş

Yaptırdığı köşklerde günlerce haftalarca kaldığı olmuştur bu köşkler şunlardır;
1Marmara Köşkü : Atatürk Orman Çiftliğinin güneyindeki tepeler üzerindedir Marmara Köşkü iki katlı olarak yaptırılmıştır Alt katında kemerle süslü bir revak vardır Üst katta Atatürk'ün yatak odası banyo dairesi dinlenme ve çalışma salonları vardır Atatürk'ün kullandığı eşyalar, mobilyası ve yatak takımları köşkte bir odada bulunmaktadır




2 Orman Çiftliği Atatürk Köşkü : Bu köşk tek katlı ve kiremit çatılıdır Çatının ortasında bir saat kulesi yükselmektedir Atatürk'ün ölümünden sonra köşk ek yapılarla genişletilmiş Orman Çiftliği İdare binası yapılmıştır Köşkte Atatürk'ün kullandığı eşyalar, Cumhurbaşkanlığı Çankaya köşküne devir edilmiş burada yalnız Atatürk'e ait çekmeli bir masa bırakılmıştır

Atatürk sağlığında 11 Mayıs 1937 günü Marmara köşkünde iken Orman Çiftliğine, Silifke ve Yalova'daki çiftliklerini içerisindeki köşklerle birlikte Milletine armağan ettiğini duyurmuş bu bağışa ait belgeyi o gün imza etmiştir
3Çubuk Barajında Atatürk Köşkü : Çubuk barajı, Ankara'nın 11 km kuzeyinde Çubuk çayı üzerindedir Baraj Atatürk'ün direktifleriyle 1929 yılında yapılmaya başlanmış 1936 yılında tamamlanarak 3 kasım 1936 yılında yapılan bir törenle Atatürk'ün eliyle hizmete girmiştir


Devlet parası ile, Türk mühendisleri ve işçilerinin emeği ile yapılan baraj Ankara şehrinin içme suyu ihtiyacını karşıladığı gibi Çubuk çayının taşmasını önlemekte ve Ankara ovasının sulanmasını da temin etmektedir Ayrıca Ankara'nın en güzel mesire yerlerinden biridir Baraj kapısının sağına şu kitabe okunur: ( Bu Çubuk Bendi Türk Ulusunun İlk Cumhur Reisi Kemal Atatürk Devrinde Devlet Merkezi Ankara'nın su ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuştur 1929-1936 )

Çubuk barajı sırtları üzerine Atatürk'ün zaman zaman dinlenmesi için küçük bir köşk yaptırılmış Atatürk Baraja geldiği zaman bu köşkte dinlenmişlerdir Atatürk'ün ölümünden sonra köşk bazı ek yapılarla genişletilmiş ve baraj binası müdürlüğü binası olarak kullanılmaya başlanmıştır bugün köşkte Atatürk'ün baraj gezilerinde bindiği bir deniz motorundan başka devrine ait hatıra eşya kalmamıştır



ANKARA'DA SÖĞÜTÖZÜ ATATÜRK DİNLENME EVİ

Atatürk'ün dinlenme evi Ankara Orman Çiftliğinin doğusunda Söğütözü koruluğundadır 1926 yıllarında Atatürk orman Çiftliğini kurarken birgün atla gezintiye çıkmış bu yeri beğenerek zaman zaman gelip dinlenmek üzere, kendisi için bir kulübe yaptırılmasını istemiştir İki gün içerisinde yaptırılan bu kulübeye sık sık uğramış, burada dinlenmiş, çevresine, eliyle söğüt ve çamlar dikmiştir

Atatürk Dinlenme Evi, tek katlı tek odalı küçük bir kulübeden ibarettir Batıya açılan ancak bir kişinin girebileceği bir kapısı , bir kahve ocağı , iki penceresi ve bir sediri vardır Atatürk'ün ölümünden sonra , buradaki eşya olduğu gibi korunmuş ve ziyarete açılmıştır Ortada üzeri beyaz örtülü bir hasır masa, üç hasır koltuk, bir sehpa, minder döşeli iki küçük sedir ve yastıklar , bir petrol lambası , evin tüm dekorunu teşkil etmektedir Ocakta, Atatürk'e ait kahve takımı , birkaç porselen tabak , çatal kaşık ve bardaklar yer almaktadır Sediri örten ladik halı seccadenin, Atatürk'e annesi Zübeyde hanımın hediyesi olduğu söylenir

Duvarda Atatürk'ü bu evde , buradaki hasır koltukların birinde dinlenirken gösteren bir fotoğraf asılıdır Evin ön cephesinde ahşap çatılı bir çardak vardır Bahçede büyük bir havuz bulunmaktadır
Tarım- Orman Bakanlığı İşletmeler müdürlüğünce bakımı sağlanan Atatürk dinlenme evi , ziyaretçilerine açık bulundurulmaktadır



ALANYA - ATATÜRK EVİ VE MÜZESİ

Alanya Atatürk evi ve müzesi Alanya'nın Şekerhane mahallesi Azaklar Sokağındadır Atatürk 1935 yılı şubat ayında Ege vapuru ile çıktığı Akdeniz gezintisinde , 18 Şubat 1935 günü sabahı Alanya İskelesine gelmiş, Alanya'nın köklü ailelerinden Tevfik Azakoğlunun iki katlı evinde birkaç saat dinlenmiştir Evin son sahibi Rıza Azakoğlu evi Kültür ve turizm bakanlığına bağışlamış Bakanlık 1984 yılında, Atatürk Evi ve Müzesi olarak onarmaya ve düzenlemeye başlamıştır Ev 30 Nisan 1987 günü cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından törenle ziyarete açılmıştır

Atatürk Evi Ve Müzesi, Alanya'daki tarihi sivil mimarlık örneklerinden biridir Evin ilk katında Kurtuluş savaşı ve cumhuriyetin ilk yıllarına ait Atatürk'le ilgili fotoğraflar, Atatürk'ün bazı fotoğrafları sergilenmektedir İdare bölümü, kütüphane ve mutfak bu kattadır Evin üst katı oturma, çalışma, yatak odaları olarak eski bir Alanya evini yaşatmaktadır




DENİZLİ - ATATÜRK VE ETNOĞRAFYA MÜZESİ

Denizli Atatürk ve Etnoğrafya Müzesi, Denizli'nin Uçancıbaşı Mahallesinde, eski Dispanser binasında düzenlenmiş ve 1984 yılında ziyarete açılmıştır

27 Ocak 1931 günü Aydın-Nazilli üzerinden Denizliye gelmiştir Saat 13'te Denizli istasyonunda coşkun gösterilerle karşılanmış, doğruca geceyi geçireceği "Fırka binası" olarak kullanılan iki katlı köşke konut olmuştur Köşkte kısa bir süre dinlenen Atatürk, daha sonar Denizli'nin mesire yeri olan Çamlık'ta öğle yemeğini yemiştir O gün, öğleden sonra bazı okulları ve Memleket Hastanesini ziyaret eden Atatürk, akşam Denizli Belediyesini verdiği yemekte bulunmuş, daha sonra köşke gelerek geceyi geçirmiş, ertesi gün sabah saat 6, 30 Da İzmir'e dönmüştür
Atatürk'ün bir gece konuk olduğu Köşk, daha sonra kamulaştırılmış, 1950 yılından itibaren Verem Dispanseri olarak kullanılmıştır 1977 yılında Köşk, Atatürk ve Etnografya Müzesi yapılmak üzere Kültür Bakanlığına devredilmiştir 1983 yılına kadar onarım süren Köşk, 1984 yılında Müze olarak ziyarete açılmıştır Müzenin zemin katındaki iki oda büro için ayrılmış, büyük oda "Denizli Evi" olarak döşenmiştir Odanın ortasında geniş sinili sofra, mangal, pencere kenarlarında sedirler, yüklük ve ocak, duvarlarda halılar bulunmaktadır Üst kat, divan, gardırop, çalışma masası ve karyolası ile Atatürk'ün Yatak Odası olarak düzenlenmiştir Bu katta ayrıca Milli Mücadele yallarında Bayram yerindeki coşkun mitinge açılan Denizli Sancağı sergilenmektedir Denizli ve bu yöredeki Babadağ el dokumaları ve tezgahları ile birlikte halı, kilim örnekleri, yazma kitaplar, vitrinler ve duvarlarda yer almıştır Atatürk köşesinde de Atatürk fotoğrafları sergilenmiştir



MALATYA - ATATÜRK EVİ
Malatya Atatürk Evi, eski Halkevi binasında 1981 yılında düzenlenerek ziyarete açılmıştır

Atatürk, Malatya'ya iki kez gelmiştir İlkin; Malatya'yı Adana'ya bağlayan Demiryolunun 1931 yılı başlarında tamamlanması üzerine Atatürk, 13 Şubat 1931 günü trenle Adana'dan Malatya'ya gelmiş, Malatya'da bir gece kalmıştır 1937 yılında Sivas Malatya Demiryolunun tamamlanması ile de 14 Kasım 1937 günü Sivas'tan Malatya'ya gelmiş, incelemelerde bulunarak aynı gün Diyarbakır'a hareket etmiştir Atatürk'ün Malatya'ya ilk geldiği zaman bir gece kaldığı eski Türk Ocağı, daha sonra Halkevi Binası'nın giriş katındaki iki oda, 1981 yılında Atatürk Evi olarak düzenlenmiştir Girişte, sağdaki ilk oda Atatürk'ün Halkevini ziyaret ettiği sarada kullandığı masa ve koltukla döşenmiş, işlemeli bir sehpa konulmuştur Girişin solundaki odada, Atatürk kitapları sergilenmiştir



RİZE - ATATÜRK MÜZESİ

Rize - Atatürk Müzesi, Osman Mataracı'ya ait tarihi evde, 1984 yılında düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır

Atatürk, 1924 yılı Eylül ayında "Atatürk'ün Sonbahar Gezisi" olarak bilinen birkaç ay süreli bir geziye çıkmış, bu gezi sırasında Karadeniz illerini ziyaret etmiştir İşte bu gezi günlerinde Atatürk, beraberinde eşe Latife Hanım, birkaç milletvekili olduğu halde 17 Eylül 1924 gürü Trabzon'dan Hamidiye Vapuru ile Rize'ye gelmiş, Rize de coşkun gösterilerle karşılanmıştır O geceyi Rize'de Mataracı Mehmet Bey'in evinde geçiren Atatürk, ertesi günü şehirde bazı ziyaretlerde bulunmuş, incelemeler yapmış, saat 1630'da ayni vapurla Giresun'a hareket etmiştir
Rize'de Atatürk'ün bir gece konuk olduğu ev, daha sonra sahibi Mehmet Mataracı'Dan yeğeni Osman Mataracı'ya geçmiştir Atatürk'ün 100 Ölüm yıldönümü dolayı sile Atatürk Müzesi yapılmak üzere, Osman Mataracı evini Rize Özel İdaresine bağışlamıştır 1984 yılında Kültür Bakanlığına devredilen ev, onarılarak Atatürk Müzesi halinde düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır Evin bir bölümü de Kültür Merkezidir Çatısı ile birlikte 3 katlı olan ev 1902 yılında Mataracı ailesi tarafından yaptırılmıştır Bu günkü düzenlemeye göre evin üst katı Atatürk Müzesi'dir Atatürk'ün Rize gezileri, kullandığı eşyalar, Atatürk fotoğrafları, Milli Mücadele yallarında Rize'de Kuvay-ı Milliye iler gelenlerinin fotoğrafları bu bölümde sergilenmektedir Müzenin alt bölümü idare odaları ve Kültür Merkezine ayrılmıştır



ANKARA - ÇİFTLİK ATATÜRK EVİ

Atatürk'ün 100 Doğum Yıldönümü dolayısıyla, Selanik'teki Atatürk Evi'nin aynı plan ve ölçüler içersinde bir örneğinin Ankara'da Atatürk çiftliği sanırları içersinde yaptırılması düşünülmüş, ev Ankara Ticaret Odası'nın girişimi ile Çarmıklı Kardeşler tarafından yaptırılarak 1981 yılı 10 Kasım günü törenle ziyarete açılmıştır

Çiftlik- Atatürk Evi, bodrum katla birlikte üç katlıdır Bodrum kat girişinde sağdaki oda hizmetlilere, soldaki kütüphaneye ayrılmıştır Evin asıl girişi arka yönündeki merdivenli kapıdır Selanik Atatürk Evi'nde olduğu gibi, binci kattaki sofanı ortamında ahşap masa, pencerelerin önünde de duvar boyuca sedir yer almaktadır Sofanın solunda misafir odası vardır
Bu odadan sandık odasına geçilmektedir Misafir odasının karşısındaki oda Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'a ayrılmıştır Atatürk, Selanik'te bu odada doğmuştur Sedir, karyola, mangal, sandık, rahle bu odanın başlıca eşyaları sayılır Yatak odasının yanındaki bölümde mutfak yer alır Burası bakır kaplarla donatılmış ve ortaya bir masa konmuştur Mutfağın karşısındaki kapıdan ikici katın sofasına çıkan merdiven boşluğunda tuvalet vardır İkinci kat sağ tarafında Selanik-Atatürk Evi'nde olduğu gibi, Atatürk'ün çalışma odası bulunmaktadır Bu oda sedir, çalışma masası, mangal gibi eşyalarla sergilenmiştir Çalışma odasının karşısındaki yatak odasında Atatürk'e ait giyim eşyaları ile diploma örnekleri bulunmaktadır Binanın geniş bir balkonu, karşısında da banyosu vardır Çiftlik-Atatürk Evi, Kültür Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünce yönetilmektedir



ECEABAT- ÇAMYAYLA ATATÜRK KARARGAHI

Çanakkale Savaşlarını başlangıç yallarıydı Sofya'da Ateşemiliter olan Yarbay Mustafa Kemal (Atatürk), Osmanlı Devleti'nin hızla birinci Dünya Savaşı'na girmekte olduğunu görmüş, Başkomutanlıktan, memlekette faal bir görev verilmesini ısrarla istemişti Bu ısrar karşısında onu 20 Ocak 1915'te, Tekirdağ bölgesinde yeni kurulmakta olan 19 Tümen Komutanlığına tayin ettiler Atatürk, kısa sürede bu tümeni kurmuş, 25 Şubat 1915'te, Çanakkale Savaşlarına katılmak üzere Eceabat'a gelmiş, burada ikmal yaptıktan sonra, 18 Nisan 1915'te Çamyayla (Bigali) köyüne gelerek, bir köy evini Karargah yapmıştı Bir hafta sonra savaş başlamış, Atatürk Conkbayırı ve Arıburun'da üstün düşman kuvvetlerine karşı, taarruz ve savunma savaşları yaparak, kahramanlığı, cesareti ve kazandığı zaferlerle bütün dünyanın dikkatlerini üzerine toplamış, 1 Haziran 1915'te albaylığa yükseltilmiştir Atatürk bu günlerde Çamyayla'daki karargahında oturuyor, taarruz planlarını bu karargahta hazırlıyor, buradan cephenin en ön saflarına gidiyordu

Çanakkale Zaferi'nden sonra, bir kahraman olarak 10 Aralık 1915'te İstanbul'a döndü
Çanakkale savaşlarından sonra, Atatürk'ün Çamyayla'daki Karargahı yine eski sahiplerini elinde ev olarak uzun yıllar kullanıldı Bu evde Atatürk'ün günlerce en uzun gecelerin geçirdiğini, petrol lambalarını sabahlara dek yandığını herkes biliyordu O gün kullanılan eşyalardan tek bir masa kalmıştı Atatürk bu masaya dirseklerini dayayarak, kim bilir kaç gece düşünmüş, haritaları işaretlemişti Sonunda, (Çamyayla Atatürk Müzesi Kurma Komitesi) adıyla bir komite kuruldu Bu komite ilk iş olarak, 1969 yılında evin dış kapısı üzerine (M Kemal Atatürk'ün 1915 tarihindeki 19cu Tümen Karargahı) ibaresini taşıyan bir levha yerleştirdi Evin sahiplerinden satın alınarak müze haline getirilmesi isteniyordu Sonunda bu işte oldu
Atatürk'ün Çamyayla Karargahı, Kültür Bakanlığına devredildi Bakanlık, evi onartarak 1973 yılında ziyarete açtı Atatürk'ün Çamyayla Karargahı iki katlı ve bağdadî olarak yaptırılmıştır Dış kapısından küçük bir avluya girilmektedir Alt katta biri büyük, öteki küçük iki odası vardır Buradaki tahta bir merdivenle üst kattaki salona çıkılır Salona açılan üç kapıdan ortadaki en büyük oda, Atatürk'ün çalışma odası sağdaki yatak odasıdır Diğer oda yaverine ayrılmıştır Odaların tavan ve döşemeleri tahtadır Atatürk'ün masası, çalışma odasındadır Karargah Müzesi, Atatürk'ün resimleriyle ve sonradan buraya getirilen eşyalarla sergilenmiştir



ATATÜRK'ÜN ANKARA'DA İLK KARARGAHLARI

Sivas Kongresinden sonra kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsileye'si 3 Ekim 1919'da Ankara'ya gitmek kararını vermişse de bazı olaylar bu hareketi geciktirmişti Ancak 18 Aralık 1919'da Sivas'tan yola çıkılabildi Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa kemal (Atatürk), yanında arkadaşları olduğu halde, 19 Aralık 1919 gecesi Kayseri'ye, 14 Aralık'ta Kırşehir'e gelmişler, yol üzerindeki köy ve kasabalar halkı ile görüştükten sonra, 27 Aralık 1919 Cumartesi günü saat 15 30'da Ankara'ya ulaşmışlardı

Ankara, günlerdir karşılama hazırlıkları yapıyordu Milli giyimleri içinde atlı ve yaya bir seğmen alayı, Kızılyokuş ve Dikmen sırtlarında Atatürk'ü bekliyordu Halk, davul ve zurnalarla Atatürk'ün geçeceği yollara dökülmüştü Ankara'daki 20 Kolordu Komutanı Ali Fuat (Cebesoy) ve maiyeti, Ankara vali vekili ve arkadaşlarını eymir gölü yakınlarında karşılamışlardı Konvoy Dikmen Sırtlarından şimdiki Genel Kurmay Başkanlığının önüne gelince ortalık karıştı Seymenler, zeybekler, esnaf temsilcileri, öğrenciler ve binlerce Ankara'lı, tek ses, tek yürek olmuş, Atatürk'ü karşılıyor, alkışlıyor, (yaşa, varol) diye bağırıyorlardı Yollarda kurbanlar kesiliyor, milli oyunlar oynanıyordu Ankara'nın bayramıydı o gün
Kafile, şimdiki Kızılay'dan şehre yönelmiş, bugün Türk Hava Kurumunun bulunduğu kavşaktan istasyona sapmıştı Gösteriler devam ediyordu İstasyondan doğruca Ulus meydanına, buradan da Hükümet Konağına gelmişlerdi Yahya Galip'in (Hoş geldiniz) konuşmasından sonra, Hükümet Konağında kısa bir süre dinlenen Atatürk, buradan Kolordu'yu ziyaret etmiş, daha sonra Heyet-i Temsiliye için hazırlanan, Keçiöerentepesi yamacındaki "Ziraat Mektebi"ne yerleşmişti
Atatürk artık Ankara'daydı ve ilk karargah olarak şu binalarda oturmuştu


I-Eski Ziraat Okulu : Keçiören tepelerini yamacında Çubuk çayına bakan iki katlı taş bir yapıydı Heyet-i Temsiliye'nin çalışmalarını Ankara'da sürdüreceği haberi üzerine, Ankara Vali vekili Defterdar Yahya Galip bey, en uygun çalışma yeri olarak burayı seçmişti Üst kata çıkınca karşıya gelen büyük oda ve bitişiğindeki oda Atatürk'e, sağdaki odalar Heyet-i Temsiliyenin üyelerine, soldakiler de bürolara, bir süre sonra Halide Edip (Adıvar)ın yönetiminde çalışmalar başlayan Anadolu Ajansına yarılmıştı Alt katta, yemek salonu, şifre ve telgraf odaları, yaverler bürosu ve muhafız birliği yatakhanesi vardı İlk T B M M 'nin hazırlıklarının yapıldığı, pek çok tarihi kararların verildiği bu karargah, Atatürk'ün önce İstasyondaki karargaha sonra Çankaya köşkü'ne taşınmasıyla, Kurtuluş savaşı yıllarında bir süre Genel Kurmay Başkanlığı Karargahı olarak kullanılmıştı
Bugün, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü burada çalışmakta, Atatürk Odası, eşyaları ile birlikte korunmaktadır
II-Ankara Garındaki Atatürk Karargahı : İlk karargah binası olarak kullanılan Ziraat Okulu, şehrin merkezine uzak olduğu için, ilk Büyük Millet Meclisi'nin açılışından kısa bir süre önce, Atatürk, Karargahını, Ankara Garındaki eski istasyon binasını üst katkına nakletmiş, çalışmalarını burada sürdürmüştür Üst katta Atatürk'ün yatak odası, çalışma odası, bir toplantı salonu ve bir de yazıhane vardır Atatürk, Çankaya'daki eski Köşke geçinceye kadar burada kalmış, birçok tarihi kararları bu binada almıştır Bina bugün, Atatürk Konutu adı ile müzedir
III- Çankaya'da Eski Köşk : Çankaya'daki Bulgurzade Tevfik Efendi'nin Bağevi, Ankara'lılarca satın alınarak (Ordu Köşkü) adıyla Milli savunma Bakanlığına devredilmişti Gar'daki Atatürk Karargahı yetersiz olduğu için Atatürk bu köşke taşınmış, 1932 yılında Yeni Köşk yapılıncaya kadar bu köşkte oturmuştu
Çankaya eski köşkü, iki katlıydı Girişinde havuzlu bir holü vardı Atatürk, 1923 yılı Ocak ayında Latife Hadım'la evlendikten sonra, bu elverişsiz evi daha kullanışlı bir duruma getirmişti Havuzlu hol kaldırılarak burası altlı üstlü salon olmuş, kuleli bölüm eklenerek yeni odalar yapılmış, şöminelere konmuştu Böylece Eski Köşk, 1932 yılına kadar Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılmıştı Eski Köşk, bugün Atatürk Müzesi olarak düzenlenmiştir

Alıntı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla