Şengül Şirin
|
Cevap : Atatürk Köşkleri
İZMİR- ATATÜRK EVİ ve MÜZESİ
İzmir- Atatürk Evi ve Müzesi, Kordon boyundadır 1978 yılında yeniden düzenlenerek ziyarete açılmıştır
Büyük Zaferden hemen sonra Türk orduları yıldırım hızıyla Ege'ye doğru süzülürken Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa'da onlarla birlikte, Ege'nin yakılmış ve yıkılmış şehirlerine uğrayarak İzmir'e doğru ilerliyordu Atatürk, Türk ordularının İzmir'e girişinden bir gün sonra 10 Eylül 1922'de İzmir'e gelmiş, coşkun törenlerle karşılınmış 2 gün sonra, Göztepe'deki Muammer (Uşaklıgil) köşküne konuk olmuştu Bu Köşk'te 29 Eylül 1922 akşamına kadar 19 gün kalan Atatürk, İzmir'e ikinci gelişi olan 27 ocak 1923 te yine bu Köşk'te kalmış, Köşk sahibi Muammer (Uşakgil) in kızı Latife Hanımla bu Köşk'te evlenmişti
Atatürk 27 Temmuz ve 1 Ocak 1924 tarihlerindeki İzmir gezilerinde de yine Göztepe Köşkünde kaldı Latife Hanım'dan boşandıktan sonra, İzmir'e gelişlerinde, İzmirliler onu Gündoğdu semtinde, deniz kıyısındaki Naim Palas'ta misafir etmeğe başladılar Bu ev 1860/1862 yıllarında yaptırılmış bir ara otel olarak kullanılmıştı 1927 yılında İzmir Belediyesi, evi hazineden satın olarak Atatürk'e hediye etmiş dayayıp döşemişti Atatürk 11 Ekim 1925 ten sonra 7 defa İzmir'de hep bu evde kaldı, bir çok tarihi kararları bu evde verdi
Atatürk 22 Haziran 1934'te son olarak İzmir'e geldiği zaman yine bu evde kaldı Yanında İran Şahı Rıza Şah Pehlevi de vardı İki geceyi birlikte bu evde geçirerek, 24 Haziran 1934 günü Balıkesir'e gitmek üzere İzmir'den ayrıldılar O günden sonra İzmir'e bir daha gelmemişti
Atatürk'ün ölümünden sonra, İzmir Belediyesi, Atatürk Evi'ni eşyaları ile birlikte olduğu gibi korumuştu Ev, iki katlı bir yapıydı Ön yüzeyi mermer silmeler ve alınlıklarla süslüdür Kemerli kapısından girildikten sonra, derinlemesine uzanan bir salona girildikten sonra, derinlemesine uzanan bir salonu geçilir Yanlarda odalar sıralanmıştır Üst kata iki taraflı mermer bir merdivenle çıkılır Üst katta da geniş bir salon, denize bakan bir balkonu ve balkon odası, iki yanda iki geniş oda bulunmaktadır Güneydeki oda, Atatürk'ün yatak odasıdır
Kuzeydeki ikinci odada İran Şahı Rıza Şah Pehlevi kalmıştır
İzmir Belediyesi 1941 yılında, Atatürk Evi'nin üst katını (Atatürk Müzesi) olarak düzenlemiş, Atatürk'ün ve Rıza Şah Pehlevi'nin yatak odalarını, eşyaları ile birlikte, kullanıldığı şekilde sergilemişti 1952 yılında alt kattaki salon ve odalar (Atatürk Genel kitaplığı) olarak hizmete açılmıştı O günlerde, Atatürk'ün İzmir'de bindiği kayık, girişteki merdiven altında sergilenmiş, üst kat Atatürk Müzesi ise, Atatürk'ün fotoğrafları, konsol ve aynalar, heykeller, tablolar ve halılarla donatılmıştı 1967 yılında Atatürk Kitaplığı, buradan yeni binasına taşındığı zaman Atatürk Evi, yeniden Atatürk Müzesi olarak düzenlenmek üzere Kültür Bakanlığına devredilmiştir
Kültür Bakanlığı binayı onartarak yeniden düzenlemiş, 29 ekim 1978 günü törenle ziyarete açmıştır Binanın alt katında etnoğrafik eserler, üst katında da Atatürk'e ait eşyalar sergilenmektedir
Alt kat vitrinlerinde geleneksel kadın giyimleri, hamam takımları, elişleri peşkir, uçkur ve keseler ve çeşitli mobilyalar yer almaktadır Halı-kilim bölümünde Bergama, Kula, Gördes, Milas, Çanakkale gibi halı merkezlerinden seçkin örnekler, Kilimi ve cicimler, sedef kakma koltuk ve sehpalar ve daha basma etnoğrafik eşya bulunmaktadır Atatürk Müzesi'nin bulunduğu üst katta ise tablolar, büyük boy aynalar, vestiyer, mobilya ve bronz döküm saat salonu süslemektedir Salona açılan soldaki odalar Atatürk'ün banyosu, yatak odası, çalışma odası, kütüphane ve yemek odası olarak düzenlenmiştir Atatürk'ün yatak odası mavi bir yatak takımı ile kadife kanepe ve iki koltukla sergilenmektedir
BURSA ATATÜRK MÜZESİ
Bursa-Atatürk Müzesi Çekirğe'de Çelik Palas bahçesindedir
Atatürk, Bursa'ya çeşitli tarihlerde 13 kez gelmişti Çoğu zaman dinlenmek üzere geldiği Bursa'da gen günlerini hesaplayacak olursak, tamamı 2 ay 20 gün 4 saat tutuyor Bursa bu yönüyle şanslı şehirlerimizden biri Atatürk, İstanbul(Yalova dahil), Ankara, İzmir, Sivas'tan sonra en çok Bursa'da kalıyor
Atatürk'ün Bursa'ya ilk gelişleri, Büyük Zaferden hemen sonra 16 Ekim 1922 tarihine rastlar O tarihte 12 gün kaldığı Bursa'da İsmet (İnönü), Fevzi (çakmak), Kazım (Özalp) paşalarla birlikte Hünkar Köşkü'nde misafir edilmişlerdi Daha sonra 20 Ocak 1923 günü ikinci defa Bursa'ya geldiğinde Çekirge'deki şimdi Atatürk Müzesi olan ve Atatürk Köşkü diye tanınan Köşk'te kaldı Çekirge'deki Celik Palas'ın bitişiğinde bulunan bu Köşkte o güne kadar Miralay Mehmet Bey oturuyordu Atatürk'ün Bursa'ya geleceği günlerde Bursa Belediyesi bu Köşkü sahibinden satın olarak dayayıp döşemiş ve Atatürk'e hediye etmişti Şimdi Atatürk'ün Bursa'da bir Köşkü vardı ve Atatürk kendi köşkünde kalıyordu
Atatürk, Dumlupınar'da düzenlenen Büyük Zafer'in ikinci yıldönümü törenlerinden bir gün sonra 31 Ağustos 1924'te Bursa'ya tekrar geldi Bu kere yanında eşi Latife Hanım da vardı Doğruca kendi Köşküne gitti Eşiyle birlikte yerleşti Latife Hanım, Köşkü çok beğenmişti Köşkte 12 gün dinlendiler
Bundan sonra Atatürk, Bursa'ya 10 kez daha geldi Uzun ve kısa süreler kaldı Her gelişinde Çekirge'deki bu köşkünde kalıyor Çoğu zaman toplantılarını Köşk'te yapıyordu Son gelişi 1 Şubat 1938 tarihi idi, Yalova'daki Otel Termal'in açılışını yapmıştı Yanında Başbakan Celal Bayar, içişleri Bakanı Şükrü Kaya, Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya, ekonomi Bakanı Şakir Kesebir, Orgeneral Fahrettin Altay ve Ali Fuat Cebesoy da vardı O gün Bursalılar ilk defa Atatürk'ü neşesiz gördüler Yüzü soluktu, rahatsız olduğu her halinden anlaşılıyordu Atatürk, doğruca yapımı tamamlanmış ve işletmeye açılmış bulunan Çelik Palas'a gitti Özel dairesine çekildi Ertesi gün Sümerbank Merinos Fabrikası'nın açılış töreni vardı, Törende bulunduktan ve Fabrikayı işletmeye açtıktan sonra, Bursa Belediye Başkanı Neşet Kiper'e bir mektup verdi Mektup'ta Atatürk Bursa'lıların kendisine karşı gösterdikleri sevgi bağlılığa teşekkür ediyor, Çelik Palas'taki hissesi ile Bursalı'ların kendisine hediye ettikleri Köşkü Belediye'ye bağışladığını yazıyordu Belediye Başkanı bu mektubu o gün okudu Salon alkıştan inliyordu
Atatürk, artık bir daha Bursa'ya gelemedi
Atatürk'ün ölümünden sonra Bursa Atatürk köşkü, Çelik Palas'ın ek bir binası olarak Emekli Sandığı'na geçti Daha sonra (Atatürk Müzesi) olarak ziyarete açılmak üzere, 1965 yılında onarıma lalındı Onarımdan sonra, Milli Eğitim Bakanlığına devredildi 1973 yılında da (Atatürk Müzesi) adıyla ziyarete açıldı
Geniş bir bahçe içerisinde bulunan Bursa Atatürk Köşkü, çatısı ile birlikte 3 katlıdır İlk kattaki salon ve odalar bugün Atatürk resimleri ve Atatürk'ün kullandığı eşyalarla sergilenmiştir İkinci katta, Atatürk'ün yatak odası, çalışma salonu, banyosu vardır Buradaki eşyalardan çoğu Atatürk'ün zamanına aittir Üçüncü kat, misafirhane olarak kullanılmaktadır Bursa Atatürk Köşkü, aynı zamanda son devir Köşk mimarisinin seçkin bir örneği olarak da Bursa'yı süslemektedir
ERZURUM - ATATÜRK EVİ
Erzurum-Atatürk Evi, Erzurum'un Yukarı Mumcu mahallesinde, eski vali konağında, 1984 yılında ziyarete açılmıştır Bina 1890 yılında yaptırılmış , eski Erzurum evleri tipinde bir konaktır 1915/1916 yıllarında Alman Konsolosluğu olarak kullanılmış, 1918 yılından sonra Vali Konağı yapılmıştır
19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıkan Atatürk, Amasya Tokat, Sivas, Erzincan yolu ile 3 Temmuz 1919 günü Erzurum'a gelmiş, doğruca Cumhuriyet Caddesinde Cinisli'lere ait bir konak olan Mevki komutanlığına konuk olmuştu Atatürk 9 Temmuz 1919 gününe yani askerlikten ayrılışına kadar bu binada Erzurum Kongresinin hazırlıkları ile uğraşmış Yanı Başındaki Gözübüyüklerin evinde yatıp kalmıştı Askerlikten ayrıldıktan sonra, Vali Münir Akkaya'dan boşalan iki katlı Vali konağına, Hüseyin Rauf Bey ve arkadaşları ile birlikte taşınmış, 29 Ağustos 1919 tarihine yani Sivas'a gidinceye kadar 52 gün bu evde oturmuştur Atatürk'ün Erzurum'dan ayrılışından sonra ev tekrar Vali Konağı olmuştur
Cumhuriyetin ilanından sonra 30 Eylül 1924'te Erzurum'a ikinci kez gelen Atatürk'e Erzurumlular bu evi hediye etmişlerdir Ev, 1930-1934 yılları arasında Kolordu Komutanlığınca da lojman olarak kullanılmıştır Atatürk'ün ölümünden sonra, Çocuk Esirgeme Kurumuna verilmiştir 1984 yılında Kültür Bakanlığına devredilerek, Atatürk Evi halinde düzenlenmiştir
Atatürk Evinin ilk katında, sağda yer alan oda, idare odası olarak kullanılmaktadır Hemen yanındaki odada ise, Erzurum Eski Milletvekili Hoca Raif (Dinç)'in kullanmış olduğu eşyalar sergilenmektedir Bu odanın karşısına düşen odada Anadolu'da yayınlanan ilk gazetelerden Envari Şarkiye ile milli Mücadelenin gazetesi Albayrak'ın ayrıca Erzurum Kongresi bildirilerinin basıldığı (Matbaa Makinası) sergilenmiştir
Üst kat merdiven başı sahanlığından Atatürk'ün Erzurum'a ikinci kez gelişi ile ilgili büyük boy bir fotoğraf ile o yıllara ait iki kanepe ve bir orta sehpa yer almaktadır
Salon toplantı odası olarak düzenlenmiştir Salona üç büyük oda açılır Bu odalar Atatürk'ün çalışma ve yatak odası olarak sergilenmiştir
Odalardan birinde Erzurum Kongresine katılan delegelerin fotoğrafları ile bir çalışma masası ve bir koltuk yer almıştır
Çalışma odasında o yılarda yapılmış ceviz oymalı bir vitrin bir orta masa bir çalar saat ile ceviz koltuk ve sandalyeler vardır Yatak odası, çalışma odasının karşısına düşen odadır Bu odada Atatürk'ün yatmış olduğu sedef kakmalı pirinç karyola, aynalı ceviz bir konsol Ceviz gardırop, bir koltuk, bir sehpa ve bir çalar saat bulunmaktadır
SİVAS - ATATÜRK KONGRE VE ETNOĞRAFYA MÜZESİ
Sivas- Atatürk Kongre ve Etnoğrafya Müzesi 1892 yılında Sivas lisesi olarak yaptırılan ve 1981 yılına kadar Sivas Lisesi olarak kullanılan tarihi binada açılmıştır
Bilindiği gibi Atatürk Anadolu'da Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Samsuna çıktıktan sonra, Erzurum Kongresini açmış, Sivas Kongresini açmak üzere 2 eylül 1919 günü Sivas'a gelmiştir Sivas Lisesi binası Kongreye ayrılmış ayrıca Atatürk ve arkadaşları Sivas'tan ayrılıncaya kadar bu binada kalmışlardır
Sivas Kongresi, 4 Eylül 1919-11Eylül 1919 tarihleri arasında çalışmalarını sürdürerek önemli kararlar almış ve dağılmıştır Atatürk Kongresinden sonra, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-I Hukuk Temsil Heyeti Başkanı olarak Sivas'ta çalışmalarını sürdürmüştür Bu çalışmaları 18 Aralık 1919 tarihine kadar uzamış, Temsil Heyeti Ankara'da çalışmayı kararlaştırınca Atatürk'te bu tarihte Sivas'tan ayrılmıştır
Atatürk Cumhuriyetin ilanından sonra 5 kez daha Sivas'a gelmiştir 27 Eylül 1924'te eşi Latife Hanımla birlikte Sivas'a geldiği zaman yine Lisede kalmış, Erzurum döşünü, 12 Ekim 1924'te tekrar Sivas'a geldiği zaman geceyi yine burada geçirmiştir 19 eylül 1928 günü Sivas'a bir daha gelen Atatürk, Lise'de düzenlenen Kongre salonu ve çalışma odalarını görmüş, ilgilere teşekkür etmiştir Daha sonraki gelişlerinde Vali konağında kalmıştır Sivas Lisesinde düzenlenen Kongre ve 4 Eylül Atatürk Müzesi, 1981 yılına kadar ziyarete açık kalmıştır
1981 yılında Sivas Lisesi burada ayrılmış bina onarılarak bütünüyle müze haline getirilmiştir Bugün Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi adına alan binanın bodrumu labaratuvar ve fotoğrafhaneye zemin kat Etnoğrafik eserlere ayrılmış üst kat ( Atatürk ve Kongre Müzesi) olarak düzenlenmiştir Kongre Salonu, Atatürk'ün Yatak odası, Çalışma Odası dışında Telgraf odası ve Belgeler salonu bulunmaktadır Sivas Kongresi tutanaklarının yer aldığı salon merkezi Sivas olan Anadolu Kadınları Müdafaa-I Vatan Cemiyetine ait bildiri ve haberleri sergileyen belgeler ile İrade-I Milliye Gazetesi'nin basıldığı matbaa makinası ve gazete nüshalarının yer aldığı bölümleri ihtiva etmektedir
DİYARBAKIR - ATATÜRK KÖŞKÜ
Diyarbakır Atatürk Köşkü, Diyarbakır surlarının 2, 5 Km güneyindedir
Atatürk, Çanakkale Savaşından sonra 1916 yılı şubat ayı sonlarında 16 Kolordu Komutanı olarak Doğu, cephesinde görevlendirilmiş, 14 Mart 1916 günü Kolordu Karargahı olan Diyarbakır'a gelmiştir Diyarbakır surlarının dışındaki Semanoğlu Köşkü Atatürk'e verilmiştir Atatürk 27 Mart 1917 tarihine kadar bu köşkte kalmıştır 1917 yılı Mart ayında 2 Ordu Komutanı olarak Diyarbakır'a tekrar gelen Atatürk, bu kez Mardin Kapısı dışındaki Pamuk Köşkünde kalmıştır
Diyarbakır Belediyesi 5 Nisan 1926 günü aldığı bir karala Atatürk'ü fahri hemşehrileri olarak seçmiş ve Diyarbakır'a ilk gelişlerinde kaldığı Semanoğlu Köşkünü kendisine hediye etmiştir Köşk o günden sonra Atatürk Köşkü olarak tanınmıştır
Diyarbakır Atatürk Köşkü, Diyarbakır evleri tipinde geniş eyvanlı siyah-beyaz kesme taşlardan yapılmış örneklerinden biridir Eyvanın duvarındaki mermer sebilden havuza dökülen sular, köşke serinlik vermektedir Girişin sağındaki küçük kapı mutfağa solundaki kapı da çay ocağına açılmaktadır Üst katta çalışma ve yatak odaları vardır Atatürk'ün ölümünden sonra, Atatürk Köşkü Diyarbakır belediyesinin korumasında yeniden onarılmış ve ziyarete açılmıştır
KAYSERİ ATATÜRK EVİ VE MÜZESİ
Kayseri Atatürk Evi müzesi, Cumhuriyet Mahallesindeki Raşit Ağa Konağında 1986 yılında düzenlenerek ziyarete açılmıştır
Anadolu'da Milli Mücadeleyi başlatmış olan Atatürk, Sivas Kongresinden sonra (Anadolu ve Rumeli Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliye'sini Ankara'ya nakletmeyi kararlaştırmış, yanında Mazhar Müfit (Kansu) Hüsrev, (Gerede), H Raf (Orbay), Dr Refik (Saydam) Hakkı Behiç, A Rüstem, Şeyh Fevzi Efendi, Yaverleri Cevat Abbas (Gürer) Muzaffer (Kılıç), Bedri ve başkaları olduğu halde, soğuk bir kış günü 19 Aralık 1919 da Kayseri'ye gelmişlerdir Kayserililer Çifte Kümbetler'e kadar yolun sağını ve solunu doldurmuş yüzlerce atlı, onu uzaklardan karşılamak üzere yollara dökülmüştü
19 Aralık 1919 Cuma günü akşama doğru arabası ve yanında arkadaşları ile görünen Atatürk'ü Kayserililer coşkun gösterilerle karşılamış o günler Kayseri'nin en gösterişli konağı olan İmamzade Raşiti Ağa'nın evinde misafir etmişlerdir
Geceyi bu evde geçiren Atatürk, ertesi günü Kayseri ileri gelenleriyle görüşmeler yapmıştı O gece de Konakta kaldı 21 Aralık 1919 sabahı da Kayseri'den ayrılmıştır Atatürk'ün Konuk olduğu ev yaklaşık 1898 yıllarında, iki katı olarak yaptırılmıştır Tavanı ahşap işlemelidir Atatürk'ün kaldığı oda ikinci katta ve evin güney doğusundadır Odanın tavanının ortasında yıldızlı bir göbek süslemesi doğ duvarına yaslanan bir sediri vardır Evin bu katında ayrıca bir hol, dört oda ve banyo bulunmaktadır Atatürk'ün kaldığı odanın duvarına şu plaka asılmıştır (Atatürk, Heyet-i Temsiliye Reisi olarak 20 12 1919 da Kayseri'ye teşriflerinde bu evde misafir kalmışlardır 20 12 1964) Ev, Gayri Menkul Eski Eserlere ve Anıtlar Yüksek kurulu'nun aldığı bir kararla koruması gerekli eski eserlerden sayılmıştır
KONYA- ATATÜRK EVİ VE MÜZESİ
Konya Atatürk Evi ve Müzesi, İstasyon Caddesi üzerindeki eski vali Konağında 1964 yılında düzenlenerek ziyarete açılmıştır
Atatürk, Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Anadolu'ya geçtikten ve Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisini açtıktan sonra 3 Ağustos 1920 tarihinde Konya'ya gelerek bir geçe kalmış, Konyalılarla görüşmeler yapmıştır Bu tarihten ölümüne kadar Konya'ya 12 kez gelen, Atatürk çoğu gelişlerinde, Atatürk evi olarak bilinen Konyalıların kendisine hediye ettiği 2 katlı köşkte kalmıştır
Köşk, 1912 yılında yaptırılmış, 1916 yılından sonra Vali Konağı olarak kullanılmıştır 20 Mart 1923 günü Atatürk eşi Latife Hanımla birlikte Konya'ya geldiği zaman bu köşkte, 4 gün 3 Ocak 1925 te de 11 gün konuk olmuşlardır 1927 yılında Konya Belediyesi, aldığı bir kararla Köşkü Atatürk'e armağan etmiş, Atatürk bundan sonraki Konya'ya gelişlerinde bu köşkte oturmuşlardır Atatürk'ün ölümünden sonra tekrar vali konağı olarak kullanılan köşk, 1963 yılında Konya Valiliğinden Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğüne devredilmiş, bir yıl sonra da (Atatürk Evi ve Müzesi) adıyla ziyarete açılmıştır
Atatürk Evi ve Müzesi'nin alt ve üst salonlarında, Atatürk'ün Konya'ya gelişleri ve yatına ait fotoğraflar, Atatürk'ün kullandığı eşyalar, elbise, pardesü, pabuç gibi giyimleri, sofra takımları, salonları, dinlendiği şezlong oyun masaları sergilenmektedir Müzede ayrıca Atatürk pulları koleksiyonu da bir vitrinde yer almaktadır Atatürk'ün sözlerinden bazıları panolara yazılarak duvarlara asılmıştır Konya Atatürk Evi, Atatürk'ün bu evde kaldığı günlerde kullanıldığı gibi, Atatürk 'ün yatak odası, Çalışma odası, Yaverler Odası, Yemek Salonu olarak da belirlenmiştir
TRABZON - ATATÜRK KÖŞKÜ
Cumhuriyetin ilanından sonra, Sonbahar Gezisi adıyla Atatürk'ün yaptığı büyük yurt gezisi Dumlupınar'dan başlamıştı Buradan Bursa'ya gelen Atatürk 12 Eylül 1924'te Hamidiye, Kruvazörü ile Mudanya'dan hareket etmiş İstanbul Boğazından geçerek Karadeniz'e açılmış, 15 Eylül1924 sabahı saat 11 00 de Trabzon'a gelmişti Atatürk, Trabzonlular tarafından heyecanla karşılandı Yanında eşi Latife Hanım ve yakın arkadaşları vardı Doğruca Belediyeye geldi Öğleden sonra da, kendileri için dayanıp döşenen Soğuksu'daki köşke giderek dinlendiler Köşk 1913 yılında yaptırılmış, Cumhuriyetin ilanından sonra da Özel İdarenin mülkiyetine geçmişti Bodrumu ile birlikte dört katlıydı Üçüncü katın büyük odası Atatürk'ün yatak odası idi
O gün akşam, Köşk'ün alt kat salonunda Trabzon Belediye Başkanı Kazazoğlu Hüseyin, Atatürk'ün onuruna bir yemek vermiş bir de konuşma yapmıştı Atatürk bu konuşmayı cevaplandırdı: (Efendiler, hemen bütün Trabzon halkını yekpare bir samimiyete kitlesi halinde gördüm Kadınların, çocukların, ihtiyarların gözlerinde yaş gördüm Bu ne yüksel duygu bu ne şefkat bu ne asalettir ) dedi Trabzonlulara teşekkür etti
Ertesi gün okulları, hastaneyi, iplik fabrikasını ziyaret ettikten sonra 17 Eylül 1924 sabahı Trabzon'dan ayrıldı Rize'ye yolcu oldu
Atatürk'ün Trabzon'u ziyaretinden sonra özel idareye ait bulunan Köşk, Trabzon Belediyesince satın alınarak Atatürk'e hediye edildi Bir Trabzon heyeti, Ankara'ya gelerek Köşkün tapusunu ve anahtarlarını Atatürk'e teslim etti Atatürk 27 Kasım 1930 günü Ege vapuru ile Samsun'dan Trabzon'a geldiği zaman, geceyi yine bu Köşkte geçirmiş, iki gece kaldıktan sonra, İstanbul'a dönmüştü Köşk artık (Atatürk köşkü) adıyla tanınıyor, Trabzonlular bu Köşkle övünüyorlardı
Atatürk'ün Trabzon'a üçüncü ve son gelişleri 10 Haziran 1937 tarihine rastlar, Ege vapuru ile İstanbul'dan Trabzon'a gelen Atatürk, doğruca kendi Köşküne gelmiş, iki gecesini bu Köşk'te geçirmişti Bu son gelişlerinde: (Mal ve Mülk bana ağırlık veriyor Bunları milletime bağışlamakla ferahlık duyacağım İnsanın serveti kendi manevi kişiliğinde olmalıdır Ben büyük milletime daha çok şeyler vermek istiyorum ) diyerek, bütün mal ve mülk varlığını hazineye bağışladığını noter huzurunda tescil ettirmişti Atatürk 12 Haziran 1937 sabahı Trabzon'dan İstanbul'a döndü
Atatürk'ün ölümünden sonra, Trabzon Belediyesi, Atatürk köşkünü Atatürk Müzesi olarak ziyarete açmağa karar verdi Atatürk 'ün kullandığı eşyaları, fotoğraflarını sergiledi Bugün Köşk'ün girişinde, Atatürk'ün Trabzon'a ilk gelişlerinde yaptığı konuşmanın tam metni asılıdır Sağdaki küçük salon, Atatürk'ün yaptığı konuşmanın tam metni asılıdır Sağdaki küçük salon, Atatürk'ün hayatına ve Trabzon'u ziyaretlerine ait fotoğraflarla donatılmıştır Bitişiğindeki odada ise Atatürk'ün dinlendiği koltuk ve kanepeler bulunmaktadır Bunlardan biri üzerindeki plakada şu cümle yazılıdır (Atatürk, 11 Haziran 1937 tarihinde, şahıslarına ait emval-i gayrimenküllerini millete bıraktıklarına dair muameleyi burada imza buyurdular ) Öteki oda, Atatürk'ün yemek salonu olarak döşelidir
Köşk'ün üçüncü katında Atatürk'ün yatak odası, banyosu, yaver odaları, çalışma salonu vardır Köşk bugün çiçekli geniş bahçesi ile Trabzon'un en güzel evlerinden biri olarak tanımakta, Belediyenin yönetiminde Atatürk Müzesi olarak ziyarete açık bulundurulmaktadır
HAVZA - ATATÜRK ODASI
Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıktıktan 6 gün sonra, 9 Ordu kıtaları Müfettişliği karargahı havza ilçesine nakletmiş, arkadaşlarıyla birlikte Havza'da Mesudiye otelinde 13 Haziran 1919 tarihine kadar kalmıştır
Atatürk'ün iki gün kaldığı mesudiye oteli, cumhuriyet döneminde 1985 yılına kadar Belediye Dairesi olarak kullanılmıştır Büyük değişikliklerle yenilenen binanın ikinci katı Atatürk odası olarak düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır Atatürk odasında, Atatürk'ün çalışma masası ve koltuğu, bir Atatürk büstü ve resmi, 2 halı, ilk cumhurbaşkanlığı forsu, yazı takımı ve bir saat sergilenmektedir Odanın duvarındaki panoda, Atatürk'ün Havzalılara hitabesi yer almaktadır
ADANA - ATATÜRK VE KÜLTÜR MÜZESİ
Adana - Atatürk ve Kültür Müzesi, Eski Suphi paşa konağında 1982 yılında düzenlenerek ziyarete açılmıştır
Atatürk büyük zaferden sonra, Baş komutan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Güney Anadolu'ya ilk gezisini 1923 yılı Mart ayının ortalarında yaptı Yanında, bir buçuk ay önce İzmir'de evlendiği eşi latife hanım, bazı milletvekilleri ve Yaverleri de vardı 13 Mart 1923 günü Ankara'dan kalkan özel tren Konya'da kısa bir duraklamadan sonra, 15 Mart 1923 günü Adana İstasyonuna girdi
Adana, Adana olalı böyle bir Karaballığı bir arada görmemişti Şehir bayrakla donatılmış, Atatürk'ün geçeceği caddeler taklar kurulmuş halılar serilmişti İstasyondaki karşılama töreninden sonra, Atatürk doğruca hükümet konağına buradan da, kendisi için hazırlanan Suphi Paşa konağa gitti
Atatürk evi eşi Latife hanım, Suphi Paşa konağında iki gece konuk oldular Bu konak, Adana'da Seyhan nehri kıyısında, Eski Köprü ile yeni köprü arasındaydı 1982 yılında Reji dairesi ve lojman olarak yaptırılmıştı 1902 yılında Adanalı Suphi Paşa, Konağı satın alarak bazı odalar eklenmişti Atatürk'ün Adana'ya geleceği öğrenilir öğrenilmez, Adana Belediye başkanı Ali Münif (yegane) onun kalabileceği en uygun yer olarak bu konağı seçmişti Nitekim Atatürk 13 Ocak 1925 de Adana'ya tekrar geldiği zaman, yine bu eve misafir edilmişti Artık, bundan sonra Suphi Paşa Konağı Atatürk evi olarak tanınıyordu
Bugün Atatürk ve Kültür müzesi olarak düzenlenen Konağın, nehre bakan kemerli bir kapısından içeri girilir Buradan selamlık adı verilen geniş bir salona geçilir Alt katın üç odası, kiler ve mutfakları vardır Salondaki bir merdivenle üst kata çıkılır Üst katta büyük bir salon, odalar haremlik v s vardır Atatürk, Konağın kuzeyindeki caddeye bakan yönünde ve köşede bulunan cumbalı odada yatmış, bitişiğindeki odayı da çalışma odası olarak kullanmıştır Konağın bu yönde ikinci bir giriş kapısı bulunmaktadır
Üzeri tuğla çatı ile örtülü Suphi Paşa Konağı (Atatürk evinin) güneyinde, havuzlu geniş bir bahçesi bulunmaktadır
İZMİT MÜZESİ VE ATATÜRK EVİ
İzmit Müzesi ve Atatürk Evi, tarihi Av köşkünde, 1966 yılında törenle ziyarete açılmıştır
Atatürk, Büyük Zaferden önce, Kocaeli Grubunu denetlemek üzere 16 Haziran 1922 günü Beypazarı, Nallıhan, Göynük yolu ile Geyve'ye gelmiş, geceyi Belediye Başkanı Rasim (Turhan) ın evinde geçirmişti Ertesi günü, Geyve'lilerle görüştükten sonra, Adapazarı'na gelerek, Askerlik Şubesi Başkanı binbaşı Baha Bey'in evinde konuk olan annesi Zübeyde Hanımla buluşmuş, ana-oğul sarmaş dolaş olmuşlardı Atatürk, o geceyi annesinin yanında geçirdikten sona ertesi 18 Haziran 1922 günü, Türk dostu Fransız yazarı Claude Farrere ile görüşmek üzere İzmit'e hareket etmiştir
İzmit'te Atatürk-Claude Farrere görüşmesi, Milli Mücadele tarihimizde önemli bir olaydır Atatürk, o gün İzmit'te coşkun gösterilerle karşılandıktan sonra, İzmit'tiler tarafından, halkın saray adını verdiği, meşhur Av Köşkü'nde misafir edilmiştir
İzmit Av Köşkü, 1874 yılında Sultan Abdülaziz için yaptırılmış, iki katlı küçük bir saraydı Abdülaziz'in çevrede avlandığı zaman dinlenmesi için yaptırılmıştı Atatürk'ün İzmit'e geleceği duyulunca, İzmit'liler kendisine bu köşkü hazırlamışlardı Atatürk, köşkün üst katında, merdivenin solundaki odada kalmıştı Claude Farrere de, Hafız Rüstü Konağında misafir ediliyordu
Atatürk, Büyük Zaferden sonra 16 Ocak 1923'te İzmit'e tekrar geldi İstanbul gazetelerini bazı başyazarları Atatürk'le görüşmek isteğinde bulunmuşlardı Bu istek üzerine Atatürk, İzmit'te bir basın toplantısı yapmayı kararlaştırdı Doğruca, yine kendisi için hazırlanan Köşk'e geldi Akşam yemeğinden sonra, Basın toplantısı yaptı Toplantı gece yarısından sonra, ertesi günü 17 Ocak 1923 sabah üçe kadar sürmüştü Toplantıdan sonra odasına çekildi Öğleye kadar dinlendi Öğleden sonar, heyetleri kabul etti Ertesi gün Yarımca ve
Hereke'deki askeri birlikleri denetledi 19 Ocak 1923 günü İzmit'ten ayrılarak Bilecik'e uğurlandı
Atatürk, bu tarihten sonra, İzmit'e çok kereler geldi, fakat gecelemedi İzmit'te birkaç saat veya daha az sürelerle kalıyor, İstanbul'a geçiyordu İzmit'teki Av Köşkü de Atatürk'ün anılarıyla baş başa kaldı
Atatürk'ün konuk olduğu İzmit Av Köşkü, Cumhuriyetle birlikte Valilik Konağı olarak kuşanılmağa başlamıştı Köşk'te Valilik makamı ile birlikte bazı resmi daireler bulunuyordu Köşk'ün mimari ve sanat değeri düşünülerek Müze yapılmasına karar verildi Üst katta Atatürk'ün yatak odası düzenlendi Alt kat, arkeolojik eserlere ayrıldı Müze, 1966 yılında ziyarete açıldı
MERSİN - ATATÜRK EVİ
Atatürk'ün Mersin'e ilk gelişinin tarihi 17 Mart 1923'tür Atatürk'ün Büyük Zaferden sonra Güney Anadolu'ya yaptığı bu ilk gezide, yanında eşi latife hanım, milletvekillerinden Kılıç Ali, Damar (Arıkoğlu), Refik (Koraltan), Başyaver Salih (Bozok), yazar İsmail Habib ( Sevük) ve daha başkaları da vardı Atatürk, öne Adana'ya gelmiş, burada birkaç gün kaldıktan sonra, Mersin'e hareket etmiştir Karşılama töreni çok parlak olmuş, Atatürk o gün, millet Bahçesinde, Mersinli'lerle bir konuşma yapmıştır Öğle yemeğini Belediye'de yedikten sonra, Tarsus'a gitmiş ve iki gün Tarsus'ta kalmıştır Atatürk ikinci defa, 20 Ocak 1925'te yine Latife Hanım'la Mersin'e geldikleri zaman, Mersin ve Silifke'de bir hafta dinlenmişti Mersin'deyken kendisine bir konak ayrılmış, bu konak Atatürk için özel olarak döşenmiştir Atatürk o günlerde Mersin'deyken bu Konak'ta Silifke'deyken de Hacı Hulusi'nin, Tabucundayken de Sadık (Taşucu)nun evlerinde misafir edilmişti Atatürk, bu gelişinde Silifke'nin Tekirdağ köyündeki Tekir Çiftliğini de kurmuştur
Atatürk, bundan sonra 6 defa Mersin'e gelmişse de, çoğu zaman geldiği gün geceyi geçirmeden Mersin'den ayrılmıştır Daha çok Tekir köyünde kurduğu Gazi Çiftliğinde kalmıştır
Mersin'e son gelişi olan 20 Mayıs 1938'de, askeri birliklerin geçit törenini izledikten sonra, vali Konağı'nda misafir edilmiş, 23 Mayıs 1938 gününe kadar Mersin'de dinlenmiş, çevrede gezintiler yapmıştır
Mersin'de Atatürk'ün, 20 Ocak 1925'te eşi Latife Hanım'la birlikte bir süre kaldığı Konak, Atatürk'ün ölümünden sonra okul (kolej) olarak kullanılmağa başlamıştır Bugün Mersin'de Atatürk Caddesi üzerinde bulunan Konak; iki katlı olarak 1897 yılında Mersin ileri gelenlerinden Tahinci ailesi tarafından yaptırılmıştır Cumhuriyet döneminde Hazineye geçmiş ve devletin malı olmuştur Konağın cephe yönündeki üst katta bulunan balkonlu oda ve öteki odalar Atatürk'e ayrılmış Atatürk'ün yatak ve çalışma odaları burada düzenlenmiştir
Atatürk Evi olarak tanınan konak Atatürk'ün doğumunun 100 Yıldönümünü kutlama çalışmaları sırasında Kültür Bakanlığınca kamulaştırılmış ve onarımına başlanmıştır Onarımdan sonra Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi olarak yeniden düzenlenecektir
ANTALYA - ATATÜRK MÜZESİ
1930 yılı Mart ayının başlarında Atatürk İzmir'deydi Havalar soğuk gidiyordu Antalya'nın ılık ikliminde bir hafta dinlenmeyi düşündü 5 Mart 1930 günü, karayolu ile, İzmir'den Antalya'ya hareket etti Isparta, Burdur derken, 6 Mart 1930 günü öğleden sonra, Antalya'ya geldi Kepez'den şehre kadar halk, yolun iki yanını doldurmuştu Saat tam 16 00 da Tophane Meydanına gelen Atatürk'e armağan etmişlerdi Köşkün önü mahşerdi Atatürk, kısa bir süre Köşk'te dinlendikten sonra balkona çıktı Halk çılgınca alkışlıyordu Atatürk, burada kısa bir konuşma yaparak Antalyalılara teşekkür etti O akşam Türk Ocağındaki toplantıya katılarak gençlerle memleket sorunları üzerine görüştü Gece yarısına doğru Köşküne çekildi
Atatürk, Antalya'da 12 Mart 1930 sabahına kadar tam bir hafta kalmıştı Bu süre içinde Antalya'da geziler yaptı Müzeleri, eski eserleri gezdi Narenciye bahçelerinde üreticilerle görüştü Dinlendi 12 Mart 1930 sabahı saat 10 da arkadaşlarıyla birlikte Ankara'ya döndü
Atatürk, Antalya'ya 10 Şubat 1931 günü öğleye doğru tekrar gelmişse de o gün Antalya'da kalmamış, İzmir'den beri kıyıları tarayarak gelen Ege'de o gün Antalya'da kalmamış, İzmir'den beri kıyıları tarayarak gelen Eğe Vapuru ile Silifke'ye geçmişti Atatürk'ün, Antalya'ya üçüncü ve son gelişi, 1935 yılı Şubat ayına rastlar Atatürk 16 Şubat 1935'te Ege Vapuru ile İzmir'den hareket etmiş, 18 Şubat 1935 Pazartesi günü saat 13 30'da Antalya iskelesine çıkmıştı Yanında kız kardeşi Makbule Atadan, Nebile Hanım, Prof Afet İnan, Fahrettin Altay, Nuri Conker, Cevat Abbas Gürer, yaverler ve başkaları vardır İskeleden faytonlarla doğruca Köşküne gelen Atatürk, burada akşama kadar dinlendi Akşam Erenkuş'a oradan tekrar köşke geldiler Geceyi Köşkte geçiren Atatürk, ertesi günü gece saat 22 30 da Ege Vapuru ile Taşucuna hareket etti
Antalyalıların Atatürk'e hediye ettikleri Atatürk Köşkü, iki katlı, üzeri kiremit çatı, taş bir yapıdır Girişinde uzun bir hol, holün sağında bir salon, bir oda, banyo ve mutfak, solonda da iki oda ve üst kata çıkan merdiveni vardır Üst katta ise, holden ayrı olarak birisi balkonlu olmak üzere yedi odası vardır Atatürk merdivenin karşısındaki odada yatmıştır
Atatürk'ün ölümünden sonra, Antalya Atatürk Köşkü, Özel İdareye geçmiş, 1939 da Akşam Kız Sanat Okulu ve Kız Enstitüsü binası olara kullanılmıştı 1952 yılında Tarım Bakanlığına devredilen Köşk, son yıllara kadar Teknik Ziraat Müdürlüğünün büroları olarak kullanılmıştır 1980 yılından sonra Kültür Bakanlığına devredilin Köşk, onarılmış, Atatürk Müzesi olarak ziyade açılmıştır
SİLİFKE ATATÜRK EVİ
Silifke - Atatürk evi Silifke'nin Saray Mahallesinde Hacı Hulusi Konağındadır Atatürk Ankara'dan Konya- Adana - İçel Yolu İle 20 Ocak 1925 günü trenle Mersinle gelmiştir Yanında eşi Latife hanım ikinci ordu komutanı Fahrettin (Altay) Bayındırlık bakanı Fevzi ( Pirinççizade ) Rize milletvekili Ahmet Kutsi ve yaverleri vardır O günlerde Atatürk orman çiftliğinden ayrı olarak güneyde örnek bir çiftlik kurma kararındadır Böyle bir çiftlik için kendisine Silifke'nin Tekir köyünde boş bir arazi tavsiye edilmiştir Atatürk Latife hanımı Mersinde bırakarak 27 Ocak1925 günü akşamı İçel il merkezi olan Silifke'ye gelmiş, vali vekili Fahri, bey ile kısa bir görüşmeden sonra hacı Hulüsinin iki katlı konağında geceyi geçirmiştir Ertesi 28 Ocak 1925 günü Silifkede Türk Ocağını ve idman yurdu lokalini ziyaret eden Atatürk burada Taşucu'na geçmiş Taşucu'nda Sadık Taşucu'nun konuğu olmuştur Tekir köyünde çiftlik yerini gören Atatürk daha sonra burayı Hazinden bedeli karşılığında almıştır
Atatürk'ü Silifke'de 27 Ocak 1925 gecesi konuk olduğu Hacı Hulusiye ait konağın kamulaştırılarak Atatürk evi halinde düzenlenmesi için 1974 yılında çalışmalara başlanmıştır Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünce 1982 yılında kamulaştırılan konak yeniden onarılmış 1986 yılında Atatürk evi olarak düzenlenmiş 2 Ocak 1987 günüde törenle ziyarete açılmıştır Atatürk evinin alt katı ilçe halk kütüphanesi ve idari bölümü üst katı ise Atatürk müzesi olarak değerlendirilmiştir 1 Katta sofa, misafir ve oturma odaları ile Mutfak bulunmaktadır Silifke ve çevresinin Etnografik eserlerinin sergilendiği salonlarda ayrıca Atatürk'ün Taşucunda Sadık Taşucunun evinde kaldığı zaman yattığı yatak takım, kullandığı yemek takımları " Gazi M Kemal imzalı bir tabanca, Atatürk'ün Tekir Çiftliğine ve kurduğu Tarım Kredi Kooperatifine ait belgeler, fotoğraflar yer almaktadır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|