Yalnız Mesajı Göster

Henri Matisse

Eski 06-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Henri Matisse



HENRI MATISSE
( Le Cateau-Cambresis,1869 - Nice,1954)




Fransiz ressam ve heykelci






Hukuk egitimini yarida birakarak Paris'e gitti ve once Julian Akademisi'ne, ardindan 1892 yilinda ENSBA (Ecole Normale Superieure des Beaux-Arts)'a girdi Burada Gustave Moreau'nun atolyesinde calisti Rouault Camoin, Evenepoel, Manguin ve Dekoratif Sanatlar Okulunda Marquet ile tanisti 1899'da CarriËre Akademisi'nde Derain'le dostluk kurdu


1897 yilindan baslayarak Luksemburg Muzesi'nde gordugu izlenimci yapitlar ve ozellikle Monet'nin yapitlarini yakindan tanimasiyla birlikte donuk renk tonlarindan canli tonlara yoneldi Bicimleri yalinlastirarak daha belirginlestirdi 1896'da yaptigi Breton Dokumaci (Art Moderne Ulusal Muzesi) tablosundaki los tarz yerini, 1897'de yaptigi Yemek Sonrasi (ozel kol) tablosunda daha acik renklere birakti Renkteki bu yeni yaklasimi 1898 yilinda Korsika'ya yaptigi yolculukla daha da pekisti Bu etki 1899'da yaptigi Ilk Turuncu Naturmort (Art Moderne Ulusal Muzesi) adli eserinde acikca gorulur


Matisse, 1900-1904 yillari arasinda Cezanne'dan buyuk olcude etkilendi Bu donemde sussuz ve yalin eserler verdi Naturmort dizileri, Atolyede Modeller (1900) ve Carmelina (1903) bunlar arasinda sayilabilir


1904 yilinda Signac sanatciyi Saint-Tropez'e davet etti ve Bagimsizlar Sergisi'nde ondan Luxe, Calme et Volupte (Luks, dinginlik ve sehvet) adli tablosunu satin aldi Bu donemde Matisse, Signac'in etkisiyle noktaci firca darbeleriyle aciga cikan renkler kullandi Bu renkler cesitlenmeye basladi


1903 yilinda Guz Salonu'nun kurulmasina katildi Yontemli ve bilincli olarak resmi renge ve birkac temel cizgiye indirgedi Boylece 1905 yilindaki Guz Salonu Sergisi'nde Fovizm'in oncusu olarak kabul edildi Benimsedigi fov tarziyla her renge en yogun siddetini vermeye calisti 1905 yilinda karisini model olarak yaptigi sapkali Kadin (ozel kol,ABD) da bir bolumu yesil, bir bolumu kirmizi saclari, yesil ve leylak rengi firca vuruslarindan olusan carpici yuzuyle buyuk bir saskinlik ve tepkiyle karsilasti Acik Pencere (1905) ve Kirmizi Halili Naturmort (1906) bu donemin basyapitlaridir



1905'de Colioure'da yeniizlenimcilikten uzaklasti Derain'le birlikte Gauguin tablolarini gormeye Daniel de Monfreid'e gitti 1906'da yaptigi Yasama Sevinci (Barnes Vakfi, Pennsylvania) adli tablosunda cizgisel tarzi daha da belirginlesti ve Signac'tan iyice koptu

1906 yilinda gittigi Cezayir'de halk comlekciliginden esinlenmistir Mavi Nu, B,shra Anisi (Baltimore Muzesi)'nda bu etki gorulur 1908 yilinda La Grande Revue'ye yazdigi makalelerle Matisse, belirledigi estetik ilkelerini aktarma olanagi buldu Bu donem yaptigi eserlerde resim yapisini renklerle kurma ve yalinlastirma gorulur Kirmizi Yemek Sonrasi (1908, Ermitaj, Leningrad), La Dame (1909), koleksiyoncu Ucukin'in 1909'da siparis verdigi Dans ve Muzik, Kirmizi Atolye (1911) gibi tablolari bunlar arasinda sayilabilir 1914-15'de yaptigi Sari Perde (Bruksel)'de ise anlik kubist etkiler gorulur

Matisse daha sonra Fas'a gitti ve bu yolculuk sanatindaki evrimi hizlandirdi uc Kiz Kardes (1916), Fasli Kadinlar (1916), Piyano Dersi (1915-17, New York, Museum of Modern Art), Saint-Michel Rihtimi Atolyeleri dizisi gibi bircok onemli tuval yapti Burada agirbasli bir yalinlik, sert, kesin bicimler gozlenir
1917-18 yillarinda Renoir'la olan dostlugu Matisse'i daha guclu bir plastik anlayisa goturdu Isigi daha yumusak kulalndi Giderek once herseyin arabeske, renkli hacimlere ve tonlar arasindaki iliskilere bagli oldugu eserler yapti Tuvallerinde fayanslar, cicekli dokumalar ve Dogu halilari goruntuleyerek susleme ozelligi elde etti

1919-1927 yillari arasinda cok sevdigi ve hic bikmadan isledigi konu Odaliklar oldu Bunlar her zaman hoslandigi kumaslar ve duvar kagitlariyla uyum icindedir Susleyici Bir Zemin uzerinde Dekoratif Figur (1925-26, Art Moderne Ulusal Muzesi) bu calismalarina en iyi ornektir
1930 yilinda Tahiti'ye ve Amerika'ya gitti Burada siparis uzerine Dans (1932-33, Merion) adli buyuk boyutlu susleme yapti Rumen Isi Bluz-Rumen onlugu (1940)'nde tonlardaki uyumu siddetle yansitti

1943 yilinda Nice'den ayrilarak Vence'a yerlesti Manolyali Naturmort (1941), Rokay Koltuk (1946), Silence Habite des Maisons (1947, ozel kol), Buyuk Ev Ici (1948) gibi eserlerinde parlak kirmizilar, guclu siyahlar, aydinlik beyazlar kullandi
1947-1951 yillari arasinda Vence'ta hastaligi sirasinda kendisine bakan Dominiken rahibelerinin istegi uzerine Notre-Dame du Rosaire Capellasi'na duvar resimleri yapti Bu suslemelerle Matisse'in deseni doruga ulasti Hasta yatagina uzun bir sopanin ucuna takilmis pastel boyalarla yaptigi bu resimler sanat yasaminin en guzel yapitlari arasindadir Artik daha cok beyaz ve toprak rengi kullaniyordu Bu yalinlik arayisi Matisse'i guvasla boyadigi kesik kagitlari ve unlu yapistirma kagitlari yapmaya yoneltti Zenci Boksor (1947), Kralin Huznu (1952, Paris), Mavi Nuler dizisi (1952), Okyanusya Anisi (1953, New York) bu yapitlari arasinda sayilabilir


Matisse, sanat yasami boyunca onemli bronz heykel dizileri de yapti Jeannette'in Bustleri (1910-1913), Sirttan Gorulen Ciplaklar konulu dort alcakkabartma (1909-1930) bunlar arasindadir Sanatcinin bes yuze yakin gravur calismasi bulunur Bunlar asite yedirme, baskiresim, agac uzerine oyma ve tasbaski teknikleriyle yapilmis eserlerdir Ayrica kitap resimlemeleri bulunmaktadir Mallarme'nin Poesies (1932), Montherlant'in Pasiphae (1944) adli kitaplari, Lettres de la religieuse portugaise (1946), FlorilËge des Amours de Ronsard (1948) bunlar arasinda sayilabilir


Cok yonlu ve son derece uretken bir sanatci olan Matisse, sanat yasami boyunca renklere duydugu tutkuyu surdurdu Ayrintilari yalin firca darbeleriyle bicimlendirdi Mekanlari klasik perspektif kurallarinin disinda duz ve derinliksiz bir bicimde cizdi Resimlerinin tumunde hic elden birakmadigi essiz bir yalinlik ve duyarlilik egemendi Biraktigi sayisiz basyapitlarla bircok sanatciya esin kaynagi olmustur

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla