Yalnız Mesajı Göster

Gelişmiş Ülkelerde Tartışma Ve Düzenlemeler///Telif Hakları Konusunda

Eski 06-18-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Gelişmiş Ülkelerde Tartışma Ve Düzenlemeler///Telif Hakları Konusunda



Gelişmiş Ülkelerde Tartışma ve Düzenlemeler

Dijital ortamdaki eserlerin telif haklarının korunması problemine, şifreleme (encyription), "metering" ve dijital imza gibi metotlarla teknoloji kendi çözümünü getirirken, İnternet'in yaygın ve yoğun kullanıldığı gelişmiş ülkelerde hukuki zeminde bu metotlara destek olan yeni düzenlemelere gidilmiş veya bu yönde çalışmalar yapılmaktadır İnternet'in gelişmesi bütün dünyada büyük bir hızla devam ettiği bir sırada problemin bütünüyle çözülmüş olduğu söylenmez Bu yüzden, söz konusu ülkelerde problem bütün yönleriyle ve taraf olan bütün kesimler (yazarlar ve sanatçılar, yayıncılar ve tabii ki halk) göz önüne alınarak tartışılmaya devam edilmektedir Bu tartışmalarda gözetilen amaç, muhteva yaratanların yani bilimci, yazar ve sanatçıların ve yazılım tasarımcılarının haklarını koruyarak, İnternet'in sadece fiziki açıdan (bağlı bulunan bilgisayar sayısı, kullanılan kablonun uzunluğu vs) değil fakat aynı zamanda yüklü bulunan bilgi açısından da büyümesini, nihai olarak da bilim ve faydalı sanatların gelişmesini temin etmektir



Yazının bu bölümünde, bu alanda gelişmiş ülkelerde özellikle ABD'de yapılan tartışma ve hukuki düzenlemeler ele alınacaktır Türkiye'de hemen hemen hiç gündeme gelmemiş olmasına rağmen, konu ABD'de İnternet'in yaygın olarak kullanılmaya başlandığı 1990'lı yıllardan itibaren kütüphaneciler, eğitimciler, yazarlar, bilimciler ve yayıncılar gibi konuya taraf bütün kesimlerce yoğun olarak tartışılmıştır ABD'de yeni kabul edilen Digital Millennium Copyright Act bu tartışmaların bu bir ürünüdür Bu kanun, ABD’nin önceki Telif Hakları Kanununu İnternet'i dikkate alarak güncelleştirmektedir Bu bölümde esas olarak bu kanunun kabul edilmesine giden süreç ele alınacaktır



İnternet'in yukarıda sıraladığımız bu özellikleri, İnternet’te telif hakları konusunda Batıda özellikle ABD’de iki farklı görüş ortaya çıkarmıştır Birinci görüşe göre, İnternet’le birlikte basım teknolojisine dayalı telif hakkı rejimleri tamamen geçersiz olmuştur İkinci görüşe göre ise, telif hakkı rejimi geçerliliğini korumaktadır, değişen bir şey yoktur; bazı değişikliklerle mevcut telif hakları kanunları yeni duruma uyarlanabilir Bu görüşlerin dayandığı gerekçeler aşağıda kısaca açıklanmıştır



Azınlıkta olan bir grup entelektüel tarafından benimsenen birinci görüş, İnternet'in temel bir değişime yol açtığını ileri sürmektedir Buna göre, basım teknolojisinden kaynaklanan telif hakları ile ilgili yerleşik anlayışlar eskimiştir Telif hakkının kabul edilip, telif ücreti ödenmesi uygulaması basım teknolojisiyle ortaya çıktı Elektronik çoğaltma tekniklerinin ortaya çıkmasıyla bu uygulama işlemez hale geldi Elektronik yayıncılık, 18 yüzyıl matbaalarından çok, telif hakkının hiç uygulanmadığı, sözlü iletişime benzemektedir [Pool 1984, s 214] Bu görüşün savunucularından Electronic Frontier Foundation'ın kurucularından John Perry Barlow’a göre, elektronik bilgi şaraba benzemektedir, telif hakkı rejimi ise şişeyi korumaktadır İnternet'te şişe yoktur Fikirleri fiziki hale getirmeden iletebilme kabiliyeti, korunma sağlanacak sınırları önemli ölçüde belirlemektedir Telif hakkı rejimi, kitap gibi fiziki olarak tespit edilmiş eserleri korumaktadır Barlow'a göre dijital çağda "bilgi özgür olmak istemektedir" İnternet bugün erişmiş olduğu olağanüstü büyüklüğe herhangi bir hukuki düzenleme olmadan gelmiştir; bundan sonra da böyle bir düzenlemeye ihtiyaç yoktur[Barlow 1994]


Amerika'da çoğunlukta olan diğer gruba göre ise mevcut telif hakları rejimi İnternet için de geçerlidir Bu görüşe uygun olarak, ABD hükümeti, uygulamanın nasıl yapılacağına rehberlik yapacak bir kanun hazırlanmasına temel teşkil edecek bir rapor hazırlamak üzere Fikri Mülkiyet Çalışma Grubu (FMÇG) oluşturmuştur Başkanlığını Bruce Lehman'ın yaptığı, 25 kişiden oluşan bu gurup tarafından hazırlanan rapor, 1994 ortalarında taslak olarak, 1995 Eylülünde ise White Paper adıyla yayınlamıştır Yeni kanunlaşan Digital Millennium Copyright Act esas olarak bu rapora dayalıdır


FMÇG raporunu hazırlarken, ABD’nin değişik yerlerinde toplantılar yaparak okuyucular, yayıncılar, kütüphaneciler ve eğitimciler gibi konuyla ilgili herkesten görüş almıştır Ayrıca, isteyenler posta, faks ve elektronik posta yoluyla görüşlerini bildirmişlerdir


FÇMG esas olarak şu sorulara cevap bulmaya çalışmıştı: Elektronik ortamdaki (dijital) bir çalışma ne zaman sabitleşip eser haline gelmektedir? (ABD Telif Hakları Kanunu, somut bir medyada sabitleştirilmiş özgün ifadeyi korumaktadır) Muhtevanın elektronik yoldan iletimi yayım demek midir? Ağ ve servis sağlayıcılar taşıyıcı, dağıtıcı ya da yayımcı olarak mı kabul edilmelidir? İzinsiz çoğaltmayı engelleyen şifreleri ve parolaları çözen teknikler geliştirmek, ithal etmek, dağıtmak yasaklanmalı mıdır?
FÇMG bu sorulara cevap arama sürecinde ilgili bütün kesimlerle görüşmüş ve sonuçta şu tavsiyelerde bulunmuştur (özet olarak):


İletim hakkı Buna göre, iletim (transmission) kopya yapmakla eşdeğerdir; İnternet'te web sayfalarına her erişimde veya bir bağlantı takip edildiğinde bir kopya yapılmaktadır Çünkü, web sayfalarına her erişmede o sayfada bulunan bilginin bir kopyası, o sayfanın bulunduğu bilgisayardan kullanıcının bilgisayarına transfer edilmektedir Yani, eser çoğaltılmaktadır Basılı bir kitap almak isteyen kişi, kitabı almadan önce inceleyebilir, sayfalarını karıştırabilir ve belli kısımlarını ayak üstü okuyabilir Yani, kitabı almadan önce ona bir göz atabilir Ancak, İnternet üzerindeki dijital eserlere bir göz atmak bile o eserin iletimini, yani çoğaltılmasını gerektirmektedir
Telif hakları kanununa göre bir eser, telif hakları sahibinin izni olmadan çoğaltılamaz Öyle ise, her erişimin yani çoğaltmanın bedeli telif hakkı sahibine ödenmelidir


Şifre, parola gibi izinsiz erişimi engelleyen tedbirleri aşmaya yarayan teknolojinin yasaklanması İnternet üzerindeki eserlerin telif hakkı sahipleri, eserlerine izinsiz erişimi, şifreleme (encryrption), parola vs gibi tekniklerle engelleyebilirler Bu koruma engellerini aşmak, telif hakkının ihlalidir Böyle bir ihlalde kullanılabilecek her türlü aracın üretimi, ithali ve dağıtımı yasaklanmalıdır


İlk satış (first sale) doktrininin yalnızca fiziki eserlerle sınırlandırılması İlk satış doktrinine göre, bir eserin nüshasına sahip olan kişi, onu istediğine satabilir, hibe edebilir ve uygun gördüğü biçimde dağıtabilir Rapora göre, dijital bir eserin İnternet üzerinden bir başkasına gönderilmesi, aslı silinse bile, alan kişinin bilgisayarında yeni bir kopya oluşturacaktır Bu yüzden ilk satış doktrini dijital eserlere uygulanmamalıdır


Servis sağlayıcıların potansiyel sorumluluğu Kullanıcılara ücret karşılığında İnternet erişimi sağlayan şirketlere İnternet servis sağlayıcıları (ISS) adı verilmektedir ISS sırf kullanıcıların telif hakkına konu olan bilgileri kendi bilgisayar sistemleri üzerinde saklama ve iletmelerinden dolayı sorumlu olmaları söz konusu olabilecektir


İnternet'te çok sıkı bir telif hakları rejimi öngören raporun bu tavsiyeleri, büyük yayıncı şirketleri memnun etmiştir Onlara göre, sıkı bir telif hakları rejimi olmaksızın, İnternet'te erişilmeye değecek bir muhteva geliştirmek zaten mümkün değildir

Ancak, raporun tavsiyeleri, kütüphaneciler, eğitimciler ve bir kısım hukuk bilimcilerinin eleştirilerine muhatap olmuştur Onlara göre rapor, "iletim" gibi teknik bir olayı kopya yapmak şeklinde yorumlayarak, büyük yayıncı şirketlerin lehine taraf tutmuş, dürüst kullanım doktrinini yok saymıştır Yukarıda da açıklandığı üzere dürüst kullanım doktrini, basitçe, telif hakkına konu olan bir eserin bir kısmını, eğitim, bilim ve ticari olmayan kişisel kullanım amacıyla sahibinin izni olmaksızın çoğaltılmasına imkan vermektedir Dijital eserlerin iletiminin çoğaltma sayılması, pratikte, hem ilk satış doktrinin hem de dürüst kullanım doktrinini yok saymaktadır ABD telif hakları rejimlerinin asıl amacı, sanılanın aksine, yazarları ve yayıncıları zengin etmek değil, yazar ve mucitlerin, yazı ve icatları üzerindeki haklarını sınırlı bir süre için garanti altına alarak, bilim ve faydalı sanatların gelişmesinin temin etmektir Dürüst kullanım, telif hakkı denkleminin diğer tarafıdır: halk, fikri mülkiyet ürünlerini okuyabilir, gözden geçirebilir, iktibas yapabilir, bazı kısımlarını eğitimde veya kişisel kullanım amacıyla çoğaltabilir Dürüst kullanım ilkesi olmadan telif hakkı asıl amacına hizmet edemez İlk satış ilkesi olmadan da kütüphaneler dijital eserleri ödünç vermezler ve fonksiyonlarını kaybederler[Coyle 1996]

__________________


__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla