Koş, ufkular boyu seninle gelsin dağ, taş, ağaçlarda bekleşen kuşlar

Baharın kokusunu arayan kayıp gönüller,
Yuvasını kaybeden göçmen kuşlar,
Mavisini yitiren iklimler gelsin ardından


Bir destanın yazılamayan cümlelerinde gizliyse tüm sır;
Yaz hadi yazılamayını bulan kâşiflerin sırrına bürünürcesine


Es deli rüzgârın peşinden koşan küheylanların ardı boyu


Denize eşlik eden yunusların gözlerinde bul sonsuz ummanların izini

Ve sen daha ne istersin gönlünde uçan kuşlardan?
Hangi bulutların eteğine takmak istersin uçurtmanı?
Çiçeklerin ayağına dizilen bestelerini yazabilmeyi öğrendiğinden beri,
Gök senin, mavi senin, yeşiller evin ise;
Durma, yaz hadi yazılamayan destanların gizli kalan cümlelerini


Gez dünyayı, gez yeri-göğü, gez her bir adımında kaybettiğin şehri
Dön bir de gez, gör sende gizli nice gizli şehirleri


Yazılamayanı gördün?
Okunamayanı çözdün mü?
Gezilemeyeni buldun, gidilemeyene vardın mı?
O halde bulamadığın nice sırların hazinelerine koş hadi!


Çünkü sen sorabildiğin kadar var,
Cevapları bulabildiğin kadarsın


Hadi koş, yollar senin,
Reşhâ Sahradaesinti