Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Roma İmparatorluğu - Geniş Anlatım -

Eski 06-10-2009   #7
Verus_TR
Varsayılan

Cevap : Roma İmparatorluğu - Geniş Anlatım -



Roma El Sanatları

Augustus döneminde, seramik üretiminde ve değerli maden işlemeciliğinde en üsütn düzeye gelinmiştir aaaal kapları taklit eden ve onlara kıyasla çok daha ucuza yapılabilen pişmiş toprak örnekler, kabartma figürlerle bezenmiş ve madene daha da çok benzetilebilmek için Batbutin takniği uygulanmıştır Kabartma figürlü ya da bitkisel bezekli gümüş kap türlerinin en güzelleri Pempei kentinde ortaya çıkmıştır
Küçük el sanatları arasında değerli taş oynacılığı Roma’da yaygındır


Roma Dünyasında Ulaşım

Roma İmparatorluğunun dolambaçsız, titizlikle planlanıp yapılmış yolları, en kalıcı anıtları arasındadırİskoçya’dan Suriye çölüne dek bu yolların belirgin izlerine her yerde rastlanmaktadır Bunlar başlangıçta çok kez askeri amaçlarla yapılmışlardır Yerkili memurlarun yararlanacakları imparatorluk kurye hizmetlerini de bu yollar taşıyordu Genel yolcular için, kasabaların birbirlerine bir günlük uzak oldukları yerlerde konaklama yerleri vardı
Yollar çabucak ekonomik kullanımlar kazandı ve büyük bir ticari gidiş geliş oylumu taşımaya başladı Eyelat sınırlarında giriş vergileri alınıyordu; geç imparatorluk dönemimde aşırı yüklemenin önlenmesi için araçları denetlemek üzere memurlar ayrıldıYolların bakım giderleri, bir ölçüde, içinden geçtikleri ve yararlarını paylaşan topluluklara düşüyordu
Yolların ekonomik önemi, özellikle oylumlu malların kara yoluyla taşınmasının yavaşlığı ve yüksek giderleriyle sınırlanmıştı: Roma’ya hububatın Mısır ve Afrika’dan gemiyle getirilmesi, güney İtalya’dan kara yoluyla getirilmesinden daha ucuzdu İmparatorluğun yollarındaki ticari trafiğinçoğu yerel nitelikteydi Yönetim etkinliği de , haberlerin gidebileği hızla kısıtlanmıştı Gene de Roma imparatorluğu ulaşım etkinliği bakımından, kendinden öncekileri geride bırakıyor, uzun mesafe ulaşımı,modern çağlara değin, daha sonraki herhangi bir zaman oranla daha iyi sağlanıyordu


Teknoloji

Roma toplumu hiç bir zaman bir sanayi ekonomisi geliştirmemiş, genel bir ekonomik ilerleme kuramı da oluşturmamıştırSanayi yatırımı içim gerekli mali olanaklardan yoksundu; verimlilik ve tüketici talebi gibi kavramlara da sahip değildi Bu Romalıların teknik yaratıcılık bakımından yetersiz oldukları ya da özel bir gereksinimin bilincine varıldığı zaman bu teknik buluşu uygulamayı başaramadıkları anlamına gelmez Örneğin askeri teknolojide, gülle atma ve kuşatma savaşı yüksek bir etkinlik düzeyine ulaşmıştır Romalılar şaşırtıcı tiyatro efektleri sağlıyabiliyorlardı; yapım ve suyun yönlendirişmesindeki başarıları için söz söylemek gereksizdir Bununla birlikte, imalat, küçük ölçütte, sanayiden çok zanaat düzeyinde sürdürülüyordu
Sanayi teknolojisi geliştirmekteki bu başarısızlık, kimi zaman, makineleşme yoluyla emek maliyetlerini düşürmek için itici gücü ortadan öne sürülen köleliğin varlığına yorulmaktadır Bundan başka şeylerin de sözkonusu olduğu açıktır Birçok toplumlarda kölelik yoktu; ama sanayileşememişlerdirBundan Başka Roma İmparatorluğunda, üzellikle büyük kentlerde, çok kez bir artı işgücü vardı Daha az nüfuslu bölgelerde olduğu gibi, gerek duyulduğunda , işgücünden ekonomi yapma güdüsü vardı
Bazı pratik sınırlamalar vardı Eski toplum ileri bir aaaalurji tekniğinden yoksundu Mekanik araç-gerçleri tahtadan yapılmış olup enerjiyle çalışan makinelerin dayandığı baskıları taşıyacak biçimde donatılmamıştı



Roma’da Siyasal Düşünüş

a Polybios

Polybios, karma anayasa ile ilgili görüşlerini, bir devletin içten dıştan gelecek yıkımlarla iki yoldan çökebileceğini söyleyerek başlatır Bunlardan, dıştan gelecek yıkımların bir yasası yoktu, içten gelebilecek yıkımların bir yasası vardır; yönetimlerin dolaşımı yasasını bilirsek olacakları önceden kestirebiliriz Demirin doğal bir biçimde pasa döüşmesi gibi, her anayasanın içinde doğal olarak onu içten içe kemirecek bir kötülük mutlaka vardır Genel olarak söylenirse, bozulmanın nedeni, artan refah sonucunda, vatandaşların devlet görevlerine geçtiklerinde kendilerini doğru ölçüyü aşan tutkulara kaptırmalarıdır Özel olarak açıklamak gerekirse, bozulmaların nedeni monarşinin özünde mutlakçılığın, aristokrasinin özünde oligarşinin, demokrasinin özünde de yasa tanımayan bir vahşet ve şiddet eğiliminin bulunmasıdır
Polybios’a göre bozulma, evrensel ve kesin bir yasadır Dolayısıyla hiç bir devlet yönetim biçimi kendini ondan tümüyle kurtaramaz Ama bir yönetim biçimi vardır ki, bozulmayı önleyemese bile, çöküşü geciktirebilir Bu karma anayasa, karma yönetim biçimidir Bozulma yöneticilerin kendilerini ölçüyü aşan tutkulara kaptırmalarından doğuyorsa, siyasal güç birbirlerine bu fırsaı vermeyecek, birbirlerini denetleyecek biçimde çeşitli kurumlara ya da kişilere dağıtılırsa, bozulma azaltılabilir
Polybios bu sonucu kafasından değil, tarihten çıkarmıştır Tarihin en kararlı yönetimi olan Sparta yönetiminin kurumlarını incelemiştir Ona göre Spartalılar, anayasayı hazırlarken, siyasal gücü çift kral, yaşlılar meclisi ve halk arasında bölüştürmüştür Romalılar ise bunu, akıl yoluyla değil, tarihlerinde uzun savaşımlar sonucunda gerçekleştirerekSparta anayasasına benzer bir anayasaya sahip olmuşlardır
Roma anayasasında da egemenlik, siyasal güç, konsüller, Senato ve halk arasında paylaştırılmıştır Bu karma anayasa monarşik öğeyi konsüller, aristokratik öğeyi Senato, demokratik öğeyi halk temsil eder
Polybios Roma’nın karma anayasasının bozulmaya en az elverişli bir anayasa olmakla birlikte, onun da genel bozulma yasasından kurtulamıyacağını söyler
Bozulmanın başlamasına yola açana etmenlerle ilgili olarak Polybios, halkın ağır basması eğilimine karşı duyduğu tasaları dile getirir Karma anayasanın bozulması eğillimlerinin yavaşlatılması için, bütün kötülüklerin kaynağı olan “halkı kışkırtma” tutumundan kaçınılmasını ve Roma’nın fetihlerini sürdürmesini öğütler
Polybios’un önemli siyasal düşüncelerinden birisi de, siyasal ideoloji olarak dinin işlevi konusundadır Roma devletini birarada tutan başlıca öğenin tanrılara karşı duyulan korku olduğunu söyleyen Polybios sıradan halkın bu yolla denetlenbileceğini söyleyerek, tanrılara inanaların değil, asıl buna inanmanın aptallık olacağını söyleyenlerin aptalca düşündüklerini belirtip, dinin işlevini açıklamış olur

__________________

Alıntı Yaparak Cevapla