Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Roma İmparatorluğu - Geniş Anlatım -

Eski 06-10-2009   #2
Verus_TR
Varsayılan

Cevap : Roma İmparatorluğu - Geniş Anlatım -



Cumhuriyetten İmparatorluğa

MS III yüzyılın sonlarına doğru, Yunan uygarlığı Roma’da yayılmaya başladı Romalılar bu uygarlığa büyük bir saygı ve hayranlık duydu Bu nedenle, Makedonya Kralı V Philippos ( MÖ 238 – 179 ) Yunan kentlerini ve Anadolu’yu tehdit edip de, bu kentler Roma’dan yardım isteyince, bu isteğe olumlu yanıt veren Romalılar, Makedonyalılar’la dört yıl çarpıştılar Sonuçta Doğu Akdeniz Roma’nın hakimiyetine girdi; MÖ 146’da Makedonya ve Yunanistan da birer Roma eyaleti oldu Böylece tüm Akdeniz Roma’nın egemenliği altına girdi
Bu zaferler sonucu Roma güçlendi ve zenginleşti Mal ve köle ticareti gelişti Senatörler ve öbür yöneticiler çabuk zengin olmanın yollarını ararken, bazı eyalet yöneticilerinin de vergi toplarken zora başvurmaları halkın tepkisini çekiyordu Kişisel hırslar ve açgözlülük, cumhuriyetin ilk yıllarındaki yurtseverliğin ve özverililiğin yerine geçmişti
MÖ II yüzyılın sonlarına doğru yönetici sınıfın davranışlarını eleştiren Tiberius ve Gaius Gracchus adlarında iki kardeş, halkın daha fazla hak sahibi olması için mücadele etmeye başladılar MÖ 133’te soyluların el koyduğu kamu topraklarını yoksul halka dağıtmak için bi yasa tasarısı hazırladılar Romalılar’ı uyandırmak için canları pahasına mücadele eden bu kardeşlerin ikisi de acımasızca öldürüldü Ama çabaları boşuna olmamış, Romalılar’da haksızlıkların ortadan kalkması için siyasal bir reform gerektiği inancı yerleşmişti
Bu sıralarda Roma ordusunda köklü bir değişiklik oldu Ücretli askerler , yurttaş askerlerin yerini almaya başladı Yurttaş askerler tümüyle ülkelerine bağlı oldukları halde, yeni profesyonel askerler, komutanları her kim ise ona bağlanıyordu Bu durum Roma’nın siyasal yaşamını büyük ölçüde etkiledi O tarihten sonra başarılı generaller ordularının desteğiyle üstün bir güç ve yetki sahibi olmaya başladı
Gaius Marius’un askerlerin desteğiyle nasıl yükseldiği buna örnektir Doğuştan “pleb” olan Marius, kendine sadık ordusunun desteğiyle konsül olmuştu İlk kez MÖ 105’te Kuzey Afrika’da Numidya’nın kralı olan Iugurtha’yı yenerek ünlenen Marius, daha sonra İtaly’nın kuzeyini tehdit eden Germen kabilelerini de üst üste iki kez yenmeyi başarmıştı Bundan sonra patricilerin generali Sulla ile güçlerini birleştirerek Roma ile savaşan komşu halkları yenilgiye uğrattı Sulla, Yunanistan’ı ve doğuyu tehdit eden Mithridates’le savaşmak için Roma’dan ayrıldı
“Mithras” Güneş tanrısının adıydıMithridates ise “Güneş tanrısının soyundan” anlamına geliyordu Karadeniz’in doğusunda bir krallık olan Pontos tahtına geçen VI Mithridates kanlı bir egemenlik kurarak dünyaya korku salmış, annesini hapse attırdıktan başka, kardeşini de öldürtmüştü Üç ayrı zamanda Roma’ya savaş açan Mithridates, sonunda Romalı general Pompeius’a yenildi Sulla doğuda Mithridates’le savaşırken, Marius Roma’da yönetime el koydu Sulla seferden döndüğünde Marius ölmüştü, ama Sulla öcünü Marius’un yandaşlarından ve halktan aldı Sonsuz yetkilerle MS 82’de kendini diktatör seçtirdi
Sulla’dan sonra Roma’da yasadışı olaylar ve siyasetçilerin entrikaları hız kazandı MÖ 73’te Spartaküs adında bir gladyatör kölelerden oluşturduğu ordusuyla Roma’ya baş kaldırdı Çok sayıda Roma lejyonunu yenilgiye uğrattıktan sonra MÖ 71’de yenildi ve öldürüldü
MÖ I yüzyılın ortaları Julius Caesar ile Pompeius arasındaki rekabetle geçti Her ikisi de yetenekli ve değerli önderlerdi Bir süre, zengin bir soyu olan Marcus Crassus’u da aralarına alarak “birinci Triumvirlik” denen üçlü yönetim denemesinde bulundular Crassus , MÖ 53’te öldükten sonra Pompeius Caesar’ın Galya’daki askeri başarılarını eskisinden daha fazla kıskanmaya başladı Caesar’ın geri çağırılması için hükümeti etkiledi Caesar, bu buyruğa uyarak geri dönecek olursa, ordusunu terketmek zorunda kalacağının bilincindeydi Bu yüzden MÖ 49’da ordusunun başında yola çıktı Kendi bölgesi olan Galya Cisalpina ile geri kalan İtalyan toprakları arasında sınır oluşturan Rubicon Irmağı’nı geçtikten sonra, dönüşü olmayan bi noktaya geldi Roma’da güçlü bir destek sağlayamayacağını anlayan Pompeius Yunanistan’a kaçtı
Gücünü kanıtlamak için savaşmayı sürdüren Caesar, MÖ 45’te Roma’ya döndü ve ömür boyu başkanlığa seçildi Ne var ki, bazı senatörler Roma’nın özgürlüğü açısından Caesar’ın planlarını sakıncalı buluyordu Caesar çok geçmeden, bir senato toplantısından sonra hançerlenerek öldürüldü ( MÖ 44 )
Bundan sonra iktidar Marcus Antonius’a geçti Ne var ki Caesar’ın evlat edinmiş olduğu genç Octavius Roma’ya dönünce, aralarında çatışma çıktı Octavius senato tarafından konsüllüğe getirildi Gaius Julius Caesar Octavianus adıyla Caesar’ın evlat edindiği oğlu olarak tanındı Bir süre sonra Octavianus ve Antonius uzlaşmaya vararak, Caesar’ın süvari komutanı Marcus Lepidus’un da katılmasıyla “ikinci Triumvirlik”i kurdular Caesar’a komplo kurarak öldüren Brutus ve Gaius Longinus Cassius’a karşı savaş açarak, onları MÖ 42’de Makedonya’da yendiler Bundan sonra doğuya giden Antonius, orada karşılaştığı Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya aşık oldu ve arkasından Mısır’a gitti Octavianus’la yeniden arası açıldı MÖ 31’de Yunanistan’ın batı kıyılarındaki Aktium Savaşı’nda Octavianus, Antonius’un donanmasını dağıttı ve Roma’nın rakipsiz önderi olarak yönetimi eke geçirdi
Octavianus MS 14’te ölünceye kadar tam 45 yıl Roma’yı yönetti MÖ 27’de kendisine, yüce anlamında Augustus sanı verilmişti Çok büyük bir güce sahip olmasına karşın, Roma’nın eskiden olduğu gibi comhuriyetle yönetildiği izlenimini yaratmaya büyük özen gösterdi O dönemde krallar mutlak egemenliğe sahipti Romalılar böyle bir yönetim istemiyordu
Augustus yönetiminde Roma en parlak dönemini yaşadı Ticaret çok büyük bir gelişme gösterdi Roma yasaları imparatorluğun her yerinde uygulanmaktaydı Güçlü hükümet, lejyonlarca da destekleniyordu İmparatorluğun egemen olduğu bölgelerdeki yerli halkların haklarına saygı gösteriliyordu Yüzyıllardan beri sürmekteolan çekişme ve kargaşanın sona ermiş olması Augustus’un başarısıydı Halk, yasaların güvencesi altında olmanın huzuru içindeydi

Augustus’tan Sonra İmparatorluğun Durumu

Augustus ölmeden önce imparatorluğa üvey oğlu Tiberius’u seçmişti MS 14’te başa geçen Tiberius , yayılmacı bir siyasetten yana değildi Daha yönetimdeyken Tiberius’tan sonra başa kimin geçeceğine ilişkin tartışma ve kavgalar başlamıştı Augustus’un kurmuş olduğu güçlü yönetim ağı bir süre ülkenin gerilemesini önledi Tiberius’tan sonra Caligula 25 yaşında imparator oldu Babası Germanicus asker olduğu için çocukluğu askerler arasında geçmişti Halk babasını sevdiği gibi, onu da benimsedi Caligula başa geçtiği ilk yıllarda iyi bir yönetici izlenimi veriyordu Ama sekiz ay sonra hastalandı, belki de bu hastalığın etkisiyle, daha sonraki yıllarda dengesiz davranışlarda bulunmaya başladı Roma’nın en tanınmış ailelerin yok etti Cumhuriyet döneminin törelerine karşı duyduğu tepkiyi göstermek için sevdiği atını önce rahip, sonra da konsül ilan etti Bir gladyatör gibi dövüştü, akrabalarının çoğunu öldürdü Acımasızlığı dillere destan oldu Dört yıl süren kanlı bir saltanattan sonra, koruma görevlilerinden biri tarafından öldürüldü
Caligula’nın ardından , MS 41-54 arasında hüküm süren Claudius yetkin bir yöneticiydi Roma yurttaşlığını genişleterek, yabancı topluluklara da yurttaşlık hakkı verdi Özgürlüğünü kazanmış Yunanlı köleleri önemli devlet görevlerine getirdi Bu onların güçlenmesine yol atı Üçüncü karısı Valeria Massalina entrikaları yakışıksız davranışlarıyla ün saldı MS 48’de idam edildi Claudius’un dördüncü karısı olan Agrippina, önceki kocasından olan oğlu Neron’u evlat edinmesi için Claudius’a baskı yaptı Oysa Claudius’un Britannicus adında bir oğlu vardı MS 43’te Romalılar Claudius’un komutasında İngiltere’yi işgal ederek, adanın doğusunu Roma İmparatorluğu’na kattılar Caligula’nın ve Claudius’un dönemlerinde eyalet yöneticilerinin yetkin ve güçlü olmaları sayesinde imparatorluk gelişmesini sürdürdü MS 54’te Agrippina Claudius’u zehirleri, böylece yerine oğlu Neron tahta geçti İlk beş yık sorunsuz geçti; ne var ki, sonraki yıllar benzeri görülmemiş bir dehşet yaşandı Neron annesini ve karısını öldürttükten başka, zamanın önde gelen yöneticilerini de birer birer ortadan kaldırdı
Neron atletizm, tiyatro ve şiir yarışmaları da düzenletti Hükümdarlığının 10 yılında Roma’da büyük bir yangın çıktı Neron bunun ilk Hristiyanlar’ın suçu olduğunu ileri sürdü ve onlara eziyet etti Kentin yeniden yapılması için büyük paralar harcadı
Roma İmparatorluğu’nun tarihine bakacak olursak çöküşün Neron zamanında başlamış olduğunu görürüz Vergi yükü altında ezilen insanlar sıkı ve düzenli çalışamaz olmuştu Ordu siyasete karışıyor, hükümet ordunun istemlerine çoğu zaman boyun eğiyordu Neron’un savurganlığı imparatorluğun birçok yerinde ayaklanmalara yol açmıştı Sonunda orduyu da karşısındabulan Neron intihar etti
Çok geçmeden lejyonlar arasında kıran kırana bir iç savaş başladı Bu kargaşanın sonunda Vespasianus adında bir general Flavius hanedanını kurdu Ağır vergilerle ülkenin mali durumunu düzeltti MS 69-79 arasında hüküm süren Vespasianus ve ondan sonra gelen Titus ve Domitianus adlı imparatorlar büyük ölçüde ordunun gücüne dayandılar Askeri düzenlemelerle sınırları koruyabildiler MS 79’da, Titus döneminde patlayan Vezüv Yanardağı bir Roma kenti olan Pompei’yi lavlar ve küller altında bıraktı Bu zamandan kalan kalıntılar , Roma kentindeki yaşam hakkında önemli bilgilere sahip olaya yaramıştır
Domitianus 81’de imparator oldu İmparatorluğunun son üç yılında Romalılar insanlıkla bağdaşmayan korkunç bir terör yaşadılar Domitianus 96’da öldürüldü Ondan sonra tahta geçen Nerve yalnız iki yıl yaşadı Traianus ve yeğeni Hadrianus düzeni yeniden kurmakiçin çok çaba gösterdiler MS 98’de başa geçen Traianus imparatorluğun sınırlarını genişletti Akıllı ve ölçülü yönetimi, halkın yeniden devlete güven duymasını sağladı Hadrianus, ülkeye çoktan özlenen barış ve bolluğu geri getirmekte başarılı oldu 117’de imparator olan Hadrianus, Roma topraklarını baştan başa denetleyerek, zayıf gördüğü yerleri surlarla güçlendirdi 122’de İngiltere’ye kadar gitti Adanın kuzeydoğusunda İskoç saldırılarına karşın kendi adıyla anılan Hadrianus Duvarı’nı yaptırdı Onun başarısı sayesinde bir sonraki imparator Antoninus Pius sanatsal etkinliklere zaman ayırabildi138-161 arasında Pius yönetiminde imparatorluk çok gelişti
Marcus Aurelius’un öğrenmeye hevesli, zeki ve akıllıbir gençolması Pius’un ilgisini çekti Lucius Commodus adında başkabir gençle birlikte onu evlat edindi Amacı tahtını bu gençlere bırakmaktı MS 161’de ikisi birden tahta geçti Lucius 169’da öldü ve Marcus Aurelius tahtta tek başına kaldı

__________________

Alıntı Yaparak Cevapla