06-10-2009
|
#1
|
Gözyaşı
|
Romeo Ve Juliyet Hikayesi Gerçek Mi Yoksa Aldatmaca Mı ?
Romeo ve Juliet'e Romeo ve Juliet kim? Aslında hiç kimse ve hiçbir şey   Bunun hikayesi on yedinci yüzyılda ortaya çıktı   Bunun yalan olduğunu, aldatma olduğunu herkes bilir; ancak o yalana dahi ihtiyacımız var   
Böyle bir yazı var sizce? Gerçek mi ? Yoksa Yalan Mı ?

Dünyada bundan daha dramatik bir öykü olmasa gerek  "
Çok eskiden beri Verona'da Montegü ve Kapulet adında, düşman iki zengin aile yaşarmış Tesadüf bu ya, bir gün Kapulet'lerin balosunda Montegü'nün oğlu Romeo genç ve güzel Juliet ile karşılaşır Gençler birbirlerini çok severler
Juliet'in akrabaları Romeo'nun kendi ezeli düşmanlarının oğlu olduğunu öğrenince aşıkları ayırmaya çalışır Romeo ve Juliet, gizlice evlenmeye karar verirler Bu evliliğin, iki aile arasındaki düşmanlığa bir son verebileceği umuduyla Peder Lorenzo tarafından gerçekleştirilen bir törenle evlenirler
Bir sokak kavgasında Romeo'nun arkadaşı Merkutio öldürülür Arkadaşının öcünü almak isteyen Romeo, sevgilisinin kardeşi Tybalt'ı bıçaklar ve Dük tarafından sürgünle cezalandırılır Juliet'in anne - babası da, kızlarını bir an önce genç bir kont olan Paris ile evlendirmeyi istemektedir Sevgilisi Romeo'ya sadık kalmak isteyen Juliet'in tek çaresi hayatına son vermektir ve genç kız ölümü seçer
Aşkı Juliet'in olmadığı bir dünyada yaşamak Romeo için çekilmez bir hal alır ve Romeo da bıçakla intihar eder Romeo ve Juliet'in aşkı bir efsane olarak yüzyıllarca zihinlerde yaşamaya devam eder 
Romeo, Rosalinde’in aşkıyla yanıp tutuşurken, gittiği Capulet’lerin balosunda Juliet’i ilk kez gördüğünde, çarpılır ve “Parıldamayı öğretiyor bütün meşalelere,” demekten kendini alamaz Romeo ise Juliet için, “Gecenin içinde gün ışığıdır” Her iki sevgili de birbirlerini göz kamaştıran bir ışık olarak görür; çünkü her ikisi de hep yarı karanlıktadırlar Romeo için Juliet, “doğudan yükselen güneş”tir Birbirlerini cennetteki parlak yıldızlara benzetirler; Romeo, Juliet’ten söz ederken şöyle der:
“Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
Biz dönünceye dek siz parıldayın diye
Gökleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde;
Utandırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı
Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı ”
Bu sözlerden sonra, sevgisinden gelen büyük bir coşkuyla, duygularını şöyle noktalar:
“Öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte
Gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı ”
Juliet’in Romeo’ya yönelişi de aynıdır Her ikisi de, ay ışığı ile gümüşlenmiş yıldızı bir gecede konuşurlar Juliet balkonda, Romeo balkonun altındadır Ama her ikisi de birbirlerine olan duygularını ışığa duydukları özlemi dile getirecek biçimde imgeler kullanarak açıklarlar Juliet için Romeo hep gece gelen, ama ışık getiren biridir Rahibin hücresinde gizlice evlendikten sonra, Juliet, Romeo’yu beklerken geceye şöyle yönelir:
“Bana Romeo’mu ver; sonra öldüğünde
Al da küçük yıldızlara böl onu;
Onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki,
Bütün dünya gönül verip geceye,
Tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe ”
Romeo, güneşten bile parlak bir ışıktır Juliet için Romeo’ya gönderdiği dadıyı sabırsızlıkla bekleyen Juliet, yine ışıkla ilgili bir imgeye yönelir:
“Loj tepeler üzerinden sürüp dağıtan gölgeleri,
Güneş ışınlarından on kez daha hızlı,
Süzülerek uçup giden düşünceler olmalı ”
__________________
|
|
|