Şengül Şirin
|
Cevap : Psikolojinin Alanı
Yetersiz Uyarılma
Organizmanın alıştığı ya da ihtiyaç duyduğu uyarımların altında bir uyarımla karşılaşmasıdır
Organizmada oluşturduğu etkiler
a) Sıkıntı ve rahatsızlık meydana getirir
b) Zeka düzeyini geriletir
c) Uyumu güçleştirir
d) Yaşama gücünü zayıflatır
e) Düşünmeyi zayıflatır ve hallüsinasyonlara neden olur
Aşırı Uyarılma
Organizmanın alıştığı yada ihtiyaç duyduğu uyarımların üzerinde bir uyarımla karşılaşmasıdır
Organizmada oluşturduğu etkiler
a) Uyumu güçleştirir
b) Direnme gücünü azaltır
c) Fizyolojik rahatsızlıklar meydana getirir
d) Gerilime neden olur
Dengelenme (Uyum)
Aşırı ve yetersiz uyarılma sonucunda organizmanın bozulan uyumunu yeniden sağlama çabasına denir
Örnek : Vücudun aşırı sıcakta terlemesi, soğukta ise titremesi
Duyum ve Algı
Duyum : Çevreden gelen uyarıcıların organizma tarafında duyu organları aracılığıyla alınması sonucu meydana gelen olaya duyum denir
Örneğin , çevreden herhangi bir ses duymamız, ağzımıza koyduğumuz bir maddenin tadını almamız Bir cisme dokunduğumuzda cismin sertliğini almamız, burnumuzun bir koku alması gibi
Duyumun meydana gelmesi için;
-İç ve dış uyarıcılara (ısı, ışık, basınç, açlık, susuzluk vb )
-Sağlıklı duyu organlarına (göz, kulak, burun vb )
-Sağlıklı bir beyne
-Uyarıcıları beyne ulaştıracak duyu sinirlerine
-Uyarıcıların organizmaya ulaşmasına (İletici ortam, hava)
-Uyarıcıların uyarımı oluşturacak şiddete sahip olmasına (duyum eşiği) ihtiyaç vardır
Duyum Çeşitleri
İşitme, Koklama, Görme, Dokunma, Tatma, Soğukluk-Sıcaklık, Denge, Acı-sızı, Organik, Kas
Algı : Duyu organları tarafından alınan duyumların beyinde yorumlanması, onların anlamlandırılması sürecidir
Algı çeşitleri
1 Algıda seçicilik
Dikkatimizi bir nesneye veya olaya yönelterek sadece onunla ilgili uyarıcıları algılamamıza algıda seçicilik denir
Örnek : Spor meraklısı bir gencin gazeteyi aldığında ilk önce spor sayfasını okuması
Algıda seçiciliği etkileyen faktörler
a) Dış faktörler
1 Uyarıcının büyüklüğü : Normalden daha büyük olan uyarıcılar daha önce algılanır
Örnek : Bir gazetede büyük puntolarla yazı-lan yazı diğerlerinden önce algılanır
2 Uyarıcıların kuvvetliliği : Şiddetli uyarıcıların diğerlerine göre daha önce algılanmasıdır
Örnek : Kuvvetli bir patlama daha çok dikkati çeker
3 Tekrar : Tekrar eden uyarıcıların diğerlerinden önce algılanmasıdır
4 Değişiklik : Aynı özellikteki uyarıcılar için-deki farklı uyarıcı daha önce algılanır
5 Hareket : Hareket eden uyarıcılar, sabit olanlara göre daha önce algılanır
6 Zıtlık (kontrast) : Aynı ortamda birbirine zıt olan uyarıcılar algıda seçiciliğe neden olur
Örnek: Kendi aralarında konuşan kişilerden tartışan kişilerin dikkati çekmesi
b) İç faktörler
a İlgi: Bireyler ilgi duydukları alanlara ilişkin uyarıcıları öncelikle algılama eğilimindedir
Örnek : Haberleri izleyen bir öğrencinin üniversite sınavlarıyla ilgili haberleri daha dikkatli bir şekilde dinlemesi
b Meslek: Kişilerin meslekleri algıda seçiciliğe neden olur
Örnek: Sosyoloğun bireyin toplum içindeki davranışlarına diğer kişilerden daha çok dikkat etmesi
c Güdü ve ihtiyaçlar: Kişilerin güdü ve ihtiyaçları algıda seçiciliğe neden olur
Örnek : Acıkan birisinin caddeden geçerken lokantadaki yemeklere dikkat etmesi
d Beklenti: Kişinin beklentileri algıda seçiciliğe neden olur
Örnek: Üniversite sınavının sonucunu bekleyen öğrencinin gelen mektuplara herkesten çok önce bakması
e Tutum: Kişinin tutumları algıda seçiciliğe neden olabilir
Örnek : Belirli markadaki elbiselerden hoşlanan bireylerin o elbiseleri öncelikle algılaması
f Geçmiş yaşantı: Deneyim ve tecrübelerin birey hayatında bıraktığı olumlu ya da olumsuz etkiler algıda seçiciliğin gerçekleşmesinde etkili olabilmektedir
Örnek : Daha önceleri trafik kazası geçirdiği bölgeden geçen bireyin bu bölgeyi her seferinde algılaması gibi
2 Algıda değişmezlik
Nesneleri çeşitli nitelikleri ile bir kere öğrendikten sonra, onların içinde bulundukları değişik şartlara rağmen aynı olarak görme eğilimidir
a) Büyüklük değişmezliği : Büyüklükleri önceden algılanan bizden uzaklaştıkça küçülüyor olarak görünmelerine rağmen, biz onları aynı büyüklükte algılarız
b) Şekil değişmezliği : Şekli bilinen bir uyarıcı mekana nasıl yerleştirilirse yerleştirilsin, yine bilinen şekli ile algılanır
c) Renk ve parlaklık değişmezliği : Renkleri bilinen bir uyarıcı loş ışıkta ya da farklı renkli ışık altında yine aynı renkte algılanır
d) Yerel değişmezlik : Yerleri sabit olarak algılanan uyarıcılar başın sallanmasıyla gözbebeklerinin hareket etmesiyle uyarıcıların hareketli görünmesine rağmen , insan tarafından sabit olarak algılanır
3 Algıda organizasyon
Algılanan uyarıcıların bir biçime ya da kalıba sokulmasına algıda örgütleme denir
Örgütlemeyi etkileyen faktörler
a) Nesne-fon ilişkisi : Her nesnenin arkasında bir fon vardır
b) Benzerlik : Zihin birbirine benzeyen uyarıcıları gruplayarak algılar
c) Yakınlık : Birbirine yakın olan nesneler gruplanarak algılanır
d) Süreklilik : Hareket halindeki ve sürekli akan nesneler örgütlenerek algılanır
e) Bütünleme : Tam olmayan şekiller zihinde bütünlenerek algılanır
4 Derinlik Algısı: Nesnelerin üç boyutlu olarak ve belirli uzaklıklarda algılamaya derinlik algısı denir
Örnek: Elektrik direklerinin aynı boyda olmasına rağmen uzaklaştıkça küçülüyor olarak görmemiz, yolculuk ederken yolun gittikçe daraldığını görmemiz
5 Uzay Ve Zaman Algısı:
a) Uzay (Mekân) Algısı: Nesneleri belli bir uzay içinde yerleştirerek algılamaktır Bunun için nesnelerin yeri belirlenirken sağda, yukarıda, önde, arkada, ortada gibi deyimler kullanılır
b) Zaman Algısı: Olaylar belli zaman dilimlerinde örgütlenir Nesne ve olaylardaki süreklilik, değişiklik, zaman algısını kuvvetlendirir Bunun için uzayda meydana gelen her olay veya durum zamanla belirlenir Birçok fizyolojik süreçlerinde zanla bağlantılı olduğu yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır
Örnek: Sabah uyanan insan acıktığını hisseder ve yemek yeme vaktinin geldiğini anlar
Örnek: Aynı süre sınavdaki öğrenci için kısa, sınavdaki çocuğunu bekleyen anne için uzun olarak algılanabilir
Algılamayı etkileyen faktörler
1 Organizmadaki uyaranları gruplama eğilimi
2 Algılamada uyarının içinde bulunduğu ortam
3 Bireyin yaşantılarının etkisi
4 Duyguların, tutumların ve güdülerin etkisi
5 Algılamada ilgi ve ihtiyaçlar
6 Fertlerin zihni tutumları
7 Kültür
8 Telkin
Algı Yanılmaları
A İllüzyon
Dışımızdaki bir nesnenin yanlış olarak algılanmasıdır Nedeni ya fizikseldir yada psikolojiktir
a) Fiziksel illüzyon : Herhangi bir nesnenin, fiziksel özelliklerinden dolayı yanlış olarak algılanmasıdır
Örnek : Suya batırılan bir çubuğun suya değdiği noktada kırık gibi algılanması, hareket eden bir bulutun arkasındaki ayın hareket ediyor olarak algılanması gibi
b) Psikolojik illüzyon : Bireyin o anki psikolojik durumundan kaynaklanan illüzyondur
Örnek : Alaca karanlıkta yerdeki bir ip parçasını yılan olarak algılama, loş ışıkta, çöp bidonunu şişman bir insan olarak algılama gibi
İllüzyonun nedenleri
a) Uyarıcının nitelikleri
b) Duyu organlarının özellikleri
c) Geçmiş yaşantılar
d) Duygular, heyecanlar
e) Kuvvetli istekler
f) Korku ve kaygı
2 Hallüsinasyon
Bireyin, gerçekte varolmayıp uyarıcı varmış gibi algıladığı yanılmalardır Gerçek algı aldanmaları olmayıp tamamen zihnin icadı olan imgelerdir
Örnek : Gece ormanda yalnız kalan birinin olmadığı halde kurt sesleri duyması, çocuğu ölen bir kadının çocuğunun sesini duyduğunu söylemesi gibi
İllüzyon ile Hallüsinasyon arasındaki farklar
1 İllüzyon için mutlaka bir dış uyarıcıya ihtiyaç vardır Hallüsinasyon da ise herhangi bir uyarıcı söz konusu değildir
2 İllüzyon normal olan her bireyde görülebilir Hallüsinasyon ise anormal bireylerde görülür
3 Normal insanlarda aynı durum aynı illüzyonu meydana getirir Hallüsinasyon da ise yanılma farklı farklıdır
Güdülenme
UYARILMA İHTİYACI VE GÜDÜLENME
Uyarılma organizmanın yaşamını sürdürebilmesi için zorunludur Organizma neye ihtiyacı olduğunu uyarılma sonucu fark eder Organizmanın yaşamını sürdürmesi ve mutlu olması için denge durumunu koruması gereklidir İnsanın hem fizyolojik hem de psikolojik yönden bu denge durumunu koruyabilmesi için ihtiyaçlarını gidermesi gerekir
Güdülenme süreci
İhtiyaç→Dürtü→Güdü→Güdülenme→ Rahatlama
a İhtiyaç
Organizmada bir eksiğin ortaya çıkması demektir İnsanın gelişimi ve uyumu için zorunlu olan koşulların eksik olması da bir ihtiyaçtır
b Dürtü
İhtiyacı gidermek için organizmada beliren güç dürtüdür Örneğin, organizmada besin azalması ihtiyacı doğurur Bu ihtiyaçtan doğan açlık duyumuna ise dürtü denir
c Güdü
Organizmanın var olan ihtiyacını gidermek için belli bir yönde etkinlik gösterme eğilimidir Örneğin, her acıkan insan da açlık dürtüsü ortaya çıkar fakat her acıkan insanda açlık güdüsü oluşmaz
Dürtü organizmanın ihtiyacını fark etmesidir Güdü ise organizmanın ihtiyacını giderme davranışıdır
d Güdülenme
Organizmanın ortaya çıkan ihtiyaçlarını karşılamak için harekete geçip ihtiyacını gidermesi ve rahatlaması sürecine güdülenme denir
Örnek: Su organizma için temel bir ihtiyaçtır Susayan insanda su bulmak için ortaya çıkan güç dürtü; dürtü aracılığıyla davranışa yönelme de güdüdür Suya ulaşan organizma suyu içer İhtiyaç giderildiği için rahatlar
e Güdü Çeşitleri:
1-Fizyolojik Güdüler
Doğuştan gelen, organizmanın hayatını sürdürebilmesi için karşılanması zorunlu olan güdülerdir Ör: Annelik, susuzluk, açlık, cinsellik, uyku, boşaltım, solunum vb gibi
Özellikleri
1 Öğrenilmemiş, doğuştandır
2 Organizmayla ilgilidir, yaşamayı sağlar (Açlık gibi)
3 İlk yıllarda davranışlarda etkilidir
4 Çatışma durumunda sosyal motivlerden genellikle üstün gelir
5 Değişmeden aynı biçimde görülür(uyku)
2-Sosyal Güdüler
İnsanların toplu halde yaşamasına bağlı olarak, öğrenmeyle ortaya çıkan güdülerdir
Ör: Bağlılık, güvenlik, kendini gösterme, beğenilme, üstün olma, özgürlük, sosyal onay vb gibi
Özellikleri
1 Daha çok öğrenilmiştir
2 Diğer insanlarla ilgilidir Kendini gerçekleştirmeyi sağlar (Başarı, saygı)
3 Bireylere ve kültürlere göre değişir Avrupa kültüründe bireycilik hâkimken bizim ülkede daha çok kollektiftik hâkimdir
4 Fizyolojik güdülerin tersine, organizmada daha çok ilerleyen yıllarda ortaya çıkar
5 Namus, bağımsızlık, vatan sevgisi gibi yüksek değerler söz konusu olduğunda fizyolojik güdülerden üstün gelebilir
f Güdülenmiş davranışın güdülenmemiş davranıştan farkı
Güdülenmiş bir insan ihtiyacını karşılamak amacıyla çalışma yapar Güdülenmemiş insan ise rasgele davranışlarda bulunur
-Güdülenme organizmaya enerji verir Güdülenmiş davranış yorucudur
- Güdülenme, davranışa yön verir
-- İçgüdü
Doğuştan gelen, organizmanın niçin yaptığı kendisi tarafından bilinmeyen, bir türün bütün fertlerinde aynı şekilde görülen, kalıtıma bağlı davranış şekillerine içgüdü denir
Örnek: İpek böceğinin koza yapması, örümceğin ağ örmesi, bazı kaplumbağaların yumurtlamak için her yıl aynı sahile gitmesi, leyleklerin belli mevsimlerde göç etmesi vb
Özellikleri:
1 İçgüdüler bir türün bütün fertleri için ortaktır
2 İçgüdüler doğuştandır
3 İçgüdüler zaman zaman belirirler
ÖĞRENME
a Öğrenmenin Tanımı
Yaşantı ve tekrar sonucu davranışlarda meydana gelen oldukça kalıcı davranış değişikliklerine öğrenme denir
Buna göre;
Davranış değişikliğinin öğrenme sayılabilmesi için;
1- Davranışın kalıcı olması gerekir
2- Tecrübe ve bilgi yoluyla meydana gelmesi gerekir
Dolayısıyla içgüdü ve refleks davranışları ile olgunlaşmaya bağlı olarak kendiliğinden ortaya çıkan değişmeler öğrenme değildir
b Öğrenme Türleri Ve Süreçleri
1 Klasik koşullanma yoluyla öğrenme
İnsan veya hayvanların önceleri tepkide bulunmadıkları bir uyarıcıya belirli şartlar sonucunda tepki bulunmayı öğrenmesine klasik koşullanma denir Bu öğrenme kısmen veya tamamen irade dışı olarak ortaya çıkmaktadır Bireyin davranışları kendisi tarafından denetim altında tutulamaz
Klasik koşullanmada iki uyaran söz konusudur
a) Koşullu uyaran : Herhangi bir işlem ya da yöntem sonucu tepkiye yol açan uyarıcıdır (Zil)
b) Koşulsuz uyaran: Herhangi bir koşula gerek kalmadan doğal olarak tepkiye yol açan uyarandır (Et)
Birçok öğrenmeler de koşullanma sonucu olmaktadır
Örneğin; ağlayan bir çocuğa biberonla süt verildiğinde susar Sütü her zaman biberonla içen bir çocuk bir süre sonra biberon ağzına deymeden susar ve bekler Buna birincil dereceli koşullanma denir Daha sonra ise çocuk sadece kendisine biberonla süt getiren annesinin sesini duyunca susmaya başlar Buna da ikincil dereceli koşullanma denir Bu şekilde koşullanmalar zinciri devam eder Ancak doğal tepkilerde çevresel koşullara göre değişmeler olur
Klasik koşullanma ile ilgili bazı kavramlar:
a) Genelleme : Belli bir problem durumu karşısında başvurulan herhangi bir davranış istenilen başarılı sonucu verirse çeşitli benzer durumlarda da tekrarlanır
Örnek: Tüylü bir kediyi gören çocuğun bütün tüylü hayvanlara kedi olarak bakması
b) Ayırt etme: Beli bir durumda kendisine başarıya götüren bir davranışın başka benzer bir durumda başarıya götürmediğini görürse bu ikisi arasında bireyin ayırt etmesi söz konusudur
Örnek : Her tüylü canlının kedi olmadığını öğrenme
c) Deneysel çözülme (Sönme): Öğrenilmiş bir tepki tekrar edildiğinde bir süre pekiştirilmez veya ödüllendirilmezse aynı tepki aynı şartlar altında daha az görülür ve gittikçe sönüp kaybolur
d) Kendiliğinde geri gelme: Deneysel çözülen ile sönen davranış tarzları bir süre sonra yeniden canlanır
2 Edimsel koşullanma yoluyla öğrenme
İlk defa Skinner, tepkilerin değil aynı zamanda edimlerinde koşullandırılabileceğini ileri sürmüştür Psikolojide edim, belirli bir iş durumuyla karşılaştığımız zaman içten gelerek yaptığımız davranışlardır Tepkiler belirli çevresel uyarıcılara karşılık yapılır Fakat edimler gözlenebilen çevresel uyarıcılardan bağımsız adeta kendiliğinden yapılan hareketlerdir
Örneğin aç bir fare bir kutu içine bırakıldığı zaman çeşitli edimlerde bulunur Bu sırada rastlantı sonucu mandala dokunduğunda altındaki kaba yiyecek düşer Böylece fare ödüllenmiş olur Bundan sonra tekrar tekrar aynı durumda kutuya bırakılan fare daha kısa zamanda bu edimde bulunur Başlangıçta gelişigüzel hareket eden fare daha sonraki edimlerinde mandala daha çabuk yaklaşmaya başlar Ve nihayet doğrudan doğruya mandala varıp yiyeceği elde eder
Klasik koşullanma ile edimsel koşullanma arasındaki farklar:
I) Klasik koşullanmada organizma edilgin olduğu halde edimsel koşullanmada etkindir
II) Edimsel şartlanma uyarıcılar arsında olmayıp organizmanın edimleri ile elde ettiği sonuçlar arasındadır
III) Edimsel koşullanmada olumlu sonuç veren bir edimin tekrarlanma olasılığını artırmak söz konusudur Bunun için belli bir edimin ödüllendirilmesi gerekir Bu ödüllendirme işi olumlu veya olumsuz şekilde olabilir
a) Olumlu pekiştirme: Ortama davranışın kazanılmasını sağlayan istenen bir uyarıcının katılmasına denir
b) Olumsuz pekiştirme: Ortamda bulunan sıkıntı veren bir uyarıcının ortamdan kaldırılmasını sağlayan davranışın kazandırılmasına denir
c) Davranışın biçimlendirilmesi: Hayvanların tam istediğimiz davranışları yaptığında pekiştirici verilmesiyle davranışlarının biçimlendirilmesidir
Örnek : Aslana ateş çemberinden atlatmayı öğretme
3 Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme:
Tekrarlara dayalı öğrenmedir Tekrar ve denemeler esnasında olumlu nitelikteki davranışlar ( hedefe götürücü ) sürdürülür Olumsuz nitelikteki davranışlar ( hedefe götürmeyen ) terk edilir Deneme sayısı ile hata miktarı arasında ters bir orantı vardır Deneme sayısı arttıkça hata miktarı azalır, yani öğrenme artar
4 Model alarak öğrenme
Bireyin bir başkasını taklit ederek bazı davranışların kazanılmasıdır
Örneğin ; küçük bir kız çocuğunun annesini taklit ederek kendi oyuncak bebeğini giydirmesi ve uyutması gibi
Model alarak öğrenmeyi etkileyen faktörler
a) Modelin benzerliği: Seçilen modelin bireyle olan benzerliği Kız çocuğunun annesini, erkek çocuğun babasını taklit etmesi gibi
b) Modelin önemi: Model alınan bireyin, önemli toplumsal konuma vb özelliklere sahip olması
c) Model alarak öğrenmede pekiştirme süreci : Bir davranış model alınıp öğrenildikten sonra model alınan davranış tekrarlanırsa davranış pekiştirilmiş olur
5 Bilişsel Öğrenme
Biliş, insanın dünyayı tanıma, anlama ve öğrenmeye yönelik zihinsel etkinlikleri ( bilinç, dikkat algı, bellek, düşünme, vb ) anlamında kullanılır Bilişsel öğrenmenin en önemli özelliği, yeni bilgilerin depolanması ve eski bilgilerin yeni anlamlar ve bağlar kazanmasıdır
a) Kavrayış Yoluyla Öğrenme: Olaylar ve durumlar arası ilişkinin bir anda görülmesiyle meydana gelen öğrenme biçimidir Problem bütün halinde algılanarak çözüme kavuşur
Örnek: Bir öğrencinin matematik problemini aniden çözmesi, polisin cinayeti birden çözmesi, Arşimet’ in suyun kaldırma kuvvetini bulması, vb   
b) Sözel Öğrenme: Okumaya, dinlemeye dayalı olarak bir bilginin aktarılmasıyla kazanılır
Örnek: Masa tenisinin nasıl oynanacağını göstermenin yanında sözel olarak da öğretilebilir
c) Yer Öğrenme: Genellikle çevredeki nesnelerin yerleriyle ilgilidir Çevreyle ilgili mekanı belirten bilişsel bir harita oluşturulmuştur
Örnek: Almanya, Türkiye’nin batısında, Afrika’nın kuzeyinde gibi
d) Motor öğrenme: Bu öğrenme türünde psikomotor davranışların kazandırılması sağlanır Psikomotor davranış beyin-kas koordinasyonuyla gerçekleşen davranışları ifade eder Bir hareketin daha iyi nasıl öğrenilebileceği ile ilgili kassal öğrenmedir Bu öğrenme genellikle davranışın yapılmasındaki hız ve hatasızlıkla ölçülür
Örnek: Araba kullanma, daktilo kullanma, yüzme, bağlama çalma vb
c Öğrenmeyi etkileyen faktörler
1 Öğrenen İle İlgili Faktörler:
a) Motivasyon: Organizmanın iç ve dış uyarıcıların etkisiyle davranışa hazır hale gelmesi ve davranışta bulunmasıdır İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, motivasyon olmadıkça öğrenme derecesinin düşük olduğunu, hatta hiçbir şey öğrenmediğini göstermiştir Bunun içindir ki öğrenme için yeterli motivasyon gereklidir
b) Yaş ve Olgunlaşma: bedensel ve zihinsel olarak öğrenme seviyesine ulaşma
c) Zeka: Öğrenmeye yardım eden etmenlerin başında zeka gelir Zekâ ile öğrenme derecesi arasında doğru orantılı bir ilişkinin olduğu söylenebilir Zeka seviyesi yükseldikçe öğrenme derecesi de artar
Öğrenme Düzeyi
Zekâ
d-Genel Uyarılmışlık Hali: Yetersiz ya da aşırı uyarılma öğrenmeyi olumsuz yönde etkiler Öğrenmenin sağlıklı olabilmesi için dikkatin öğrenilecek olayı durum ya da nesne üzerinde yoğunlaşması gerekir Orta uyarılma düzeyinde öğrenme düzeyi en yüksek olur
Öğrenme Düzeyi
Yüksek                                
Düşük                                   
Yetersiz Orta Aşırı
e) Psikolojik Durum: Kişinin öğrenme anındaki kaygı, korku, heyecan, sıkıntı gibi durumu öğrenmeyi etkiler
Örnek: Az ve aşırı heyecan öğrenmeyi olumsuz yönde, normal heyecan ise olumlu yönde etkiler
f) Fiziksel Durum: Organizmanın yeterli fizyolojik özelliklere sahip olup olmaması öğrenmeyi etkiler
Örnek: Kör bir kişiye atıcılığı öğretmeye çalışmak
g-Transfer ( Geçiş ): Eski öğrenilenlerin, yeni öğrenmeleri olumlu ya da olumsuz yönde etkilemesine transfer denir İkiye ayrılır:
I- Pozitif Transfer ( Olumlu geçiş ): Önceki öğrenilenlerin sonraki öğrenmeleri olumlu yönde etkilemesidir
Örnek: Bisiklet kullanan kişinin motosiklet kullanmayı hiç bilmeyene göre daha çabuk öğrenmesi
II-Negatif Transfer ( Olumsuz geçiş ): Önceki öğrenilenlerin sonraki öğrenmeleri olumsuz yönde etkilemesidir
Örnek: İki parmak daktilo yazmasını bilen bir kişinin on parmak daktilo yazmasını hiç bilmeyene göre daha geç öğrenmesi
2 Öğrenme Yöntemleri İle İlgili Faktörler
a) Aralıklı ya da toplu öğrenme: Öğrenmeyi zaman içine yayarak kısa çalışma süreleri ile yapmaya aralıklı öğrenme denir
Bir öğrenmeyi kısa çalışma süresi içinde ara vermeden yapmaya toplu öğrenme denir
Örnek: Son günün gecesi sınava hazırlanma
b) Okuma ya da anlatma: Öğrenmenin okuyarak gerçekleştirilmesinin yanında, okuduktan sonra zihne yerleştirilenleri anlatmak ya da konunun özetini çıkarıp yazmak öğrenmeyi kolaylaştırır
c) Uygulamalara yer verme: Bireyin aktif olarak öğrenmeye katılması halinde öğrenme düzeyi de artmaktadır
Örnek: Öğretmenin sorusuna öğrencinin cevap vermesi
d) Sonucun bilinmesi: Öğrenenin konuyu ne derece öğrendiği veya öğrenme anında yaptığı bir davranışın ne derece isabetli olduğu kendisine bildirilirse veya öğrenen bilirse öğrenmenin derecesi artar
e-Bütün ya da parçalara bölerek öğrenme: Öğrenilen konunun tümünün bütün olarak öğrenilmesine bütün halinde öğrenme, konuyu bölümlere ayırarak, her bölümü tek tek öğrenmeye de parçalara bölerek öğrenme denir
f-Programlı öğrenme: Öğrenilecek konuların çok küçük ünitelere ayrılması öğrenmeyi kolaylaştırır Öğrenen öğrenme sırasında aktif durumdadır
I- Öğrenen birey aktif olduğundan dikkatini konu üzerinde yoğunlaştırabilir
II - Öğrenen kişiler kendi öğrenme hızlarına göre öğrenerek, diğer bireylerden bağımsız olarak ilerleyebilirler
III- Öğrenme malzemesi soru ve problemler şeklinde küçük adımlara ayrıldığından, öğrenme adım adım olur
IV- Öğrenen öğrenme sonuçları hakkında geriye dönük bilgi sahibi olabilmektedir
3 Öğrenilecek Malzemenin Özellikleri:
I- Çağrışımı kolay konular
II- Hoşa giden konular
III- İhtiyaç hisseden konular
IV- Daha önce çalışılmış konular
V- Kolayca ayırt edilebilen konular
VI- Benzer kavram kategorilerine ait konular
VII- Birbirini destekleyici konular
4 ÖğrenmeniYapıldığı Ortam:
a-Fiziki ortam: Gürültü, ışık, koku, darlık, sıcaklık gibi özellikler öğrenmeyi etkiler
b-Sosyal ortam: Kalabalık, aile ortamı, arkadaş çevresi, ekonomik şartlar vs öğrenmeyi etkiler
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|