Şengül Şirin
|
Cevap : Türk Dünyasında İnsan Asıllı Göl Efsaneleri-Human Based Lake Legends in Turkish World
Türk düşünce sistemine göre dağ, su, ağaç, ateş, orman, vb unsurlar kutsal kabul edilir ve bunların iyeleri olduğuna inanılır Bu özelliği göllerle ilgili anlatmalarda da görüyoruz Büyük Kırgız romancısı Cengiz Aytmatov'un Yıldırım Sesli Manasçı adlı hikâyesinden aldığımız bir bölümde, Isık Göl'ün Tanrı'nın yeryüzündeki gözü olduğu belirtilmekte ve kahramanın yaptığı duanın göl tarafından Tanrı'ya ulaştırılacağına inanılmaktadır Şimdi, Isık Göl'le birleştirilen ve kamlık inancının izlerini taşıyan bu Kırgız duasını veriyoruz:
Kertolgo-Zayıp diz çöktü, Eleman da aynı şeyi yaptı Sonra, ne yüksek ne de alçak bir sesle yakarmaya başladı:
"Ey Isık Göl, yeryüzünün gökyüzüne bakan gözü! Sana sesleniyorum, ey suları buz tutmayan göl! Ey kutsal ebedî varlık! Kadere hükmeden Kök Tengri (Gök Tanrı) gözünü köpüklerine çevirdiği zaman, ona ulaştırasın diye, sana sesleniyorum!"
"Ey Tengri, şu korkulu felâket günlerinde, düşmanımız Oyratlar'a karşı dayanma gücü ver bize Bu atalar yurdunu, dağlarında verdikleriyle yaşayan, hayvanlarını orada otlatıp besleyen Kırgızları koru! Oyrat atları toprağımızı çiğnemesin, ocağımızı söndürmesin!"
Anne, coşku ile büyük bir istekle devam ediyordu yakarışına: "Ak sütüm adına sana yalvarıyorum ey Tengri! Buraya, senin yeryüzündeki gözün olan bu kutsal gölün kıyısına sana yakarmak için geldik Ey kadere hükmeden Kök Tengri! En küçük oğlum Eleman' ı da getirdim, ondan başka çocuğum olmayacak artık Çocuk doğurmayacağım Madem ki babasının mesleğiyle ilgileniyor, o sanatın yeteneğini, Senirbay'ın ustalığını ona da ver " (Aytmatov 1995, 7)
Görüldüğü gibi kahraman; Tanrı'dan, oğlu Eleman' ın da babası gibi güçlü bir Manasçı olmasını istemektedir Bunu yaparken de Kırgız mitolojisinde ve folklorunda ölümsüzleşen, vatan anlayışının bir parçası olan Isık Göl'ün kenarını seçiyor Zira göl, Kertolgo-Zayıp'ın duasını Tanrı'ya ulaştıracaktır
Bütün bu bilgilerden sonra, şimdi de insan asıllı göl efsaneleri üzerinde durmak istiyoruz
Göl; adını, hacca gitmek için yola çıkan ve yolda susuz kalınca dua ederek Allah'ın hikmetiyle suya kavuşan Rabiga'dan almıştır: Rabiga Gölü (Tatar)
Göl; adını, Tatar Türkleri'nin tarihî-efsanevî kahramanı Kaban'dan almıştır: Kaban Gölü (Tatar) Kaban Bey, Tatar halkını Rusların zulmünden kurtaran, onları yeniden tek millet olarak etrafında toplayan ve bu gölün çevresini kendilerine yurt tutan bir kahramandır
Göl; adını, kendisini evlâtlık alan zengin adamın, bir tanıdığına satacağını duyan Serbi adlı kızın orada bulunan bir suya atlamasından almıştır: Serbi Gölü (Tatar)
Göl; adını, her gün güzel bir kız şekline giren ve gölde her sabah özene bezene yıkanan iyeden almıştır: İyeli Göl (Başkurt)
Göl; adını, ayrı kentlerden olan ve birbirlerini görebilmek için delikanlının, köyleri arasındaki gölü aşmak zorunda kalan sevgilisi Pervane'den almıştır: Pervane Gölü (Azerbaycan)
Göl; adını, kendisini ağırlamayan köylülere beddua edip onları şiddetli yağmurlar altında bırakan misafirin zamanla bozulmuş adından almıştır: Abdülharap Gölü (Adıyaman/Çelikhan) Bu gölümüzün adında, iyilik timsali Abdül  adı ile, meydana gelen olayın sonucuyla ilgili harap kelimesini birleşmiş olarak görüyoruz
Gölün bir bölümü, orada boğulan bir gelinin adıyla anılır: Gelin Boğan (Adıyaman/Çelikhan)
Göl; adını, dokuz burma musluklu çeşmesi bulunan şehirdeki Göyçek adlı kızın, çeşmeleri burmayı unutmasıyla bütün şehrin sular altında kalması ve etraftan da bunu görenlerin çıldıranın gölü, çıldırmışın gölü söyleyişlerinin bozulmasından almıştır: Çıldır Gölü (Ardahan)
Gölün bir bölümü; adını, sevgilisiyle buluşmak için yüzerken orada boğulan Hafız adlı gençten almıştır: Hafız Boğulan (Ardahan)
Göl; adını, bir sefer sırasında gezinti yaparken göldeki ejderhayı gölün dibine bağlayan ve halkın böyle bir zulümden kurtulmasını sağlayan Hz Ali'den almıştır: Hz Ali Gölü (Artvin)
Göl; adını, modern Türk hikâyeciliğimizde (Sabahattin Ali, Hasan Boğuldu hikâyesi) de işlendiği üzere, hazin bir aşk hikâyesine bağlı olarak delikanlının, coşkun akan suların bir bölümünde boğulmasından almıştır: Hasan Boğuldu (Balıkesir)
Göl; adını, hiç insan içine karışmayan, sürekli olarak gölün yanına sırt üstü uzanıp gökdeki yıldızları seyreden, zamanla da bu yıldızlardan birine âşık olan Baho adındaki çobandan almıştır: Baho Gölü (Diyarbakır/Çarıklı köyü)
Göl; adını, kendisine yiyecek vermeyen köylülere beddua edip onları sulara gark eden veliden almıştır: Gölbaba (Edirne/Değirmenyeni köyü) Türk düşünce sistemine göre göllerin iyeleri olduğu düşünülürse gölün adındaki baba kelimesi de bu gölümüzün insan asıllı olduğunu göstermektedir
Göl; adını, Kilise Papazı'nın kızına âşık olan ve onunla buluşmak için her gece Hazar'ın sularını yüzmek zorunda kalan Çoban Hazer'den almıştır: Hazar Gölü (Elâzığ)
Göl; adını, yakınında sürekli olarak ibadet eden, keramet sahibi bir Ş eyh'ten almıştır: Şeyhin Gölü (Elâzığ/Palu)
Göl; adını, arkadaşlarıyla yüzmeye giden Ali adındaki gencin suya dalıp bir daha çıkmaması ve arkadaşlarının, "Ali gelmedi!" söyleyişinin zamanla bozulmasından almıştır: Ali Gelmez Gölü (Elâzığ/Palu)
Göl; adını, bir göl yaptırarak suyu ile orada turfanda sebze yetiştiren bir Ermeni'den almıştır: Gavurun Gölü (Erzincan/Davarlı köyü)
Göl; adını, çok az suyu bulunan bir yerden atıyla geçmek zorunda kalan ve geçerken de orada kaybolan bir kadıdan almıştır: Kadı Gölü (Erzincan/Kemaliye)
Göl; adını, içinde yaşadığına inanılan bir pirden almıştır: Pir Gölü (Erzincan/Palu)
Göl; adını, savaş sırasında gölden kaybolan, savaş bitince de geri dönen rengarenk balıklar bulunan bir havuzun bekçiliğini yapan Balıklı adındaki evliyadan almıştır: Balıklı Göl (Erzurum/Balıklı köyü)
Göl; adını, sevmediği biriyle evlendirilmeye çalışılan bir gelinin, düğün alayının konaklaması sırasında, oradakilerin gözleri önünde sulara doğru dalıp gitmesi, kaybolması ve sulardaki en ufak bir kıpırdamanın da gelinin geleceğine yorulması olan "Gelin geldi!" söyleyişinden almıştır: Gelin Geldi Gölü (Erzurum/Ilıca)
Göl; adını, sevdiği gençle evlenmesine izin verilmeyen ve son arzusu olarak da oraya kendi adının verilmesini isteyen Tortum adlı bir kızdan almıştır: Tortum Gölü (Erzurum/Tortum)
Göl; adını, gözlerini mal hırsı bürümüş iki damadın, o yörede varlıklı biri olan kayın babaları Hekti Ahmet'i göle atmalarından almıştır: Hekti Ahmet Gölü (Giresun)
Göl; adını, her yıl etrafında panayır yapan Rumlar'ın ayrılırlarken bir kişiyi boğup göle atmalarından almıştır: Can Boğ Gölü (Giresun/Kavaklıdere köyü)
Göl; adını, kendisine yardım etmeyen köylülere, saban veya sapancılıkla uğraşan bir dedenin beddua edip onları sulara gark etmesi sonucundan almıştır: Sapanca Gölü (Kocaeli)
Göl; adını, güzelliğiyle dillere destan Sultan'ın, yanık kavalıyla peşinden koşturduğu Külâhçıoğlu'nun aşkından kendini göle atmasından almıştır: Sultan Gölü (Sivas)
Göl; adını, Hz İbrahim'in kâfirler tarafından ateşe atılıp, ateşin göle dönüşmesi sonucunda o peygamberden almıştır: Hz İbrahim Gölü/Balıklı Göl (Urfa)
Göl; adını, İslâma karşı savaşan Nemrut adındaki kâfir bir hükümdardan almıştır: Nemrut Gölü (Van)
Gölün bir bölümü veya göldeki ada; adını, sevdiği Hrıstiyan kızla buluşmak için aralarındaki gölü her gün yüzmek zorunda olan bir gencin, bir gece sulara kapılarak can havliyle bağırdığı sevgilisinin adının zamanla bozulmasından almıştır: Ahtamar, Akdamar (Van)
Göl; genellikle bir aşk hikâyesine bağlı olarak, utanma, kurtuluş veya cezalandırma amacıyla, sevgililerden birinin veya her ikisinin birden değişik şekillerde göle dönüşmesi sonucunda oluşmuştur
Yukarıdaki örnekleri çoğaltabiliriz Görüldüğü gibi göller, efsaneye konu olan bir kahramanın adıyla veya onunla ilgili bir olayla adlandırılmaktadır Biz, bunlardan sonuncu grup üzerinde durmak istiyoruz
Bu grup efsanelerde insanlar, değişik sebeplere bağlı olarak göle (su, göze, bulag, vb ) dönüşmektedirler Her efsanenin kendine has bir mantığı vardır Efsane mantığı bu sebeplerin hepsine haklılık kazandırmaktadır Birinde kahraman kurtarılırken diğerinde cezalandırılmaktadır; birinde bir kargış sonucu göl olurken diğerinde göl olmayı kahraman kendisi istemektedir İncelemiş olduğumuz 32 efsanede göl hâlini alma çok değişik sebeplere bağlı olarak gerçekleşmektedir Bu farklı sebepleri göz önüne alarak bir sınıflandırma yaptık Sınıflandırmayı yaparken bir efsanenin başka bir dalda da yer alabileceğini gördük; ancak sınıflandırmamızı asıl sebeplere göre şekillendirdik Meselâ sınıflandırmamızda kurtuluş amacıyla göl hâline gelme başlığında yer alan Sarı Göl adlı efsane, aynı zamanda kendi duasıyla göl hâline gelme başlığında da değerlendirilebilirdi Yine gözyaşı sonucunda göl hâline gelme başlığı altında yer alan efsaneler; kurtuluş, üzüntü, cezalandırma, intikam, vb konulara göre de sınıflandırılabilirdi Efsaneler okunduğu zaman sınıflandırmanın asıl ve ağırlıklı sebeplere göre yapıldığı rahatlıkla anlaşılacaktır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|