Şengül Şirin
|
Japon Sahne Sanatları
Noh Tiyatrosu


Noh bilinen en eski tiyatrodur Geleneksel Çin sanatından ve geleneksel Japon halk oyunlarından (dengaku) yaptığı alıntılarla sarugaku olarak da bilinen Noh 14 yy çok büyük ilerleme kaydetmiştir Büyük tapınak ve ibadet yerlerince desteklenen oyunlar daha çok dini tören havasında geçmekteydi Ünlü oyuncu ve yazar Kannami ve onun oğlu Zeami nin 14 yy'da yaptıkları değişikliklerle Noh günümüzdeki halini almıştır Shogun Ashikaga Yoshimitsu (1358~1408) için oynanan oyunla , shogun'un da desteğini arkasına almış ve yüksek sosyal sınıf tarafından desteklenmiştir Zeami
günümüzde halen oynanmakta olan birçok eser yazmıştır, bunlara tanınan klasiklerinden Takasago ve Izutsu da dahildir Noh aristokrat kesimi ve Budizm’i işlerken , Kabuki güncel konuları ve Shinto felsefesini işlemektedir
Sivil savaş dönemlerinde (1467~1568) Shogun sanatsal aktivitelere zaman ayıramasa dahi diğer kesim Noh'a sahip çıkmış ve oyunları izlemeye devam etmiştir Barış dönemi geldiğinde Noh tekrardan Shogun tarafından ilgiyle takip edilmiş , ve bu dönemde Hideyoshi ve daha sonra Ieyasu sergiledikleri oyun performansları ile meşhur olmuşlardır
Aristokrat kesime hitap eden Noh oyuncuları yeni oyunculara müzik ve dansları öğretemediler bu da Noh'a olan ilgiyi düşürdü Daha sonraları Edo Dönemi'nin sonuna doğru(1600~1868), askeri sınıfın yavaş yavaş gücünü kaybetmesi ile Noh ve Kabuki Halk tarafından tekrar ilgiyle izlenmiştir 1867' de Shogunluğun kaldırılması ile Noh mâli sıkıntı içerisine girmiştir Fakat Meiji döneminden (1868~1912) sonra yapılan reformlar ile yeni sponsorlar bularak yaşamına devam etmiştir
Çoğu Noh sahnesi kapalı alanda kurulsa da kullanılan dekor ve malzemelerle dışarı havası verilmektedir Sahnede ise, shi-te en önemli oyuncudur ve sahnenin ortasında yer almaktadır, yardımcı roldeki oyuncu tsure sahnenin solunda , diğer oyuncu ise waki sahnenin sağında yer alır
Oyun esnasında 3 veya 4 müzik enstrümanı oyuna parçaları ile eşlik eder Her çalgıcının sahnedeki yeri farklıdır Oyun iki ana oyuncunun sahnedeki rollerini bitirmesi ve yerlerini değiştirmeleri ile son bulur
Ana oyuncunun rolü çeşitli maske ve çok detaylı hazırlanmış kostümlerle desteklenmiştir Başroldeki oyuncu sahneye en son çıkar , karanlığın içinden çıkıp ana sahnede belirir Olduğundan daha iri gözükebilmek için en az 5 kat giysi giymiştir Genellikle oyunun ortalarına doğru kendini göstermek amacıyla maskesini çıkarır Oyun esnasındaki sesler , diyaloglar , müzik ve danslar performansı etkileyen en önemli faktörlerdir Kullanılan dil ve oyun için yazılan şiirler tüm Japon halkının anlayabileceği şekildedir Fakat aynı Kabuki de de olduğu gibi hikayelerin anlatımında estetiklik
kazanması amacıyla daha ağır ve zor bir dil kullanılmaktadır Kyogen Japonya'nın geleneksel komedisidir Noh'dan ayrı olarak kendi gelenekleri vardır, fakat uzun Noh dramalarında seyircilerin sıkılmamalarını sağlamak amacı ile Noh oyunu aralarında gösterildiğinden genellikle Noh ile beraber sınıflandırılarlar
Kyogen esnasında büyük bir ustalılkla yelpaze kullanılabilir Bunun amacı bıçak, testere, mızrak, Sake şişesi, tabak vb objeleri ifade etmektir
Noh oyunlarında beş karakter bulunmaktadır, bunlar: tanrılar, savaşçılar, güzel bayanlar, diğer tipler(genellikle modern tipler veya deli kadın) ve son olarak cinler En popüler Noh oyunlarından biri 11 yy hikayelerini konu alan Aoi Hanım'dır
Kabuki'de olduğu gibi oyunu baştan sona takip etmek büyük dikkat gerektirmektedir Roller oldukça uzundur, ayrıca oyun çoğu zaman araya Kyogen skeçleri ile kesilmektedir Bazı zamanlar Noh gösterileri özellikle korku verici maskelerden (ör: hannya ) dolayı çocuklar tarafından yadırganmaktadır Fakat Japonya seyahatinizden sonra tanıdıklarınıza iyi bir hediye almak istiyorsanız Noh maskeleri iyi bir tercih olabilir
JAPON ÇAY SERAMONİSİ
Dünyada “çayın babası” olarak bilinen Dharma’dan yola çıkarak yüzyıllar içinde çeşitli evrimler geçirip günümüze kadar ulaşan çay geleneği, Japonya’da çay seramonisi adı altında işlenmeyi sürdürüyor Günlük çay ritüellerini felsefeleriyle harmanlayarak kültürlerine yansıtan Japonlar, çay içme ve ikram etme eylemine, kattıkları estetikle başlı başına bir sanat, düşünsel zenginlikle başlı başına bir ayin boyutu kazandırmışlar
Tipik bir Japon evinin özel dizaynlı bahçesinin en sade bölümünde sadece çay törenlerinde kullanılmak üzere özel tasarlanmış Hoshoan adı verilen küçük bir ev bulunur Alçakgönüllü olma esasını hatırlatmak amacıyla ancak eğilerek girilebilecek kadar küçük tutulmuş kapısından bu eve girerken erkeklerin silah, bayanların da zinet eşyaları ile girmeleri yasaklanmıştır Bu yasak, dünya zenginliği ve gücünden arınarak tevazuya bürünmeyi simgelerken, eşya ve detaya boğulmadan döşenmiş ev de bunu destekler nitelikte son derece sade çizgilere sahiptir
Japon çay seramonilerinde her mevsim için farklı kaseler ve araçlar kullanılmaktadır Törenlerde kama (çaydanlık), chasen (çayı karıştırmak için kullanılan bambu fırça), chawan (çayın sunulduğu kase), chakin (peçete) gibi araçlar kullanılırken sunulan çay en taze çay yapraklarının öğütülmesiyle elde edilen meşhur yeşil çaydır
Ev sahibi ile misafir arasındaki ilişkinin, birbirlerini son görüşleri, birbirlerine son hizmetleriymişçesine özen ve hürmete dayandırıldığı Japon çay seramonisi, Japon inceliğinin hayata gelmiş en güzel örneklerinden biridir
Kaseyi tutuştan çayı karıştırmaya, çay koymadan peçetenin kullanımına kadar her hareketin belli adap ve zerafet kuralları dahilinde vücuda geldiği ve derin bir felsefenin yansıması olan bu seramonileri tekdüzelikten çıkaran en önemli unsur ruhtur
Japon inanışına göre töreni yapacak kişinin tören öncesi ruhen arınması ve konsantre olması gerekmektedir Törene katılan diğer kişilerin de minimalize edilmiş bir dansta bile olduğu gibi bütün varlıklarını katmaları, birlikte törene katıldıkları insanlarla temas kurabilmeleri beklenmektedir Kollektivist yaşam anlayışını benimsemiş bir toplum olan Japonlar, bu uygulamalarla simgesel olarak toplumsal uyumu kutsarken, çayı uygunluğun sanatı olarak yorumlamışlardır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|