06-04-2009
|
#3
|
KRDNZ
|
Cevap : Gothic Nedir? Neyi Kapsar?
Kelimenin etimolojik olarak Miladdan sonra 5 yüzyıl civarlarında İskandinavya dolaylarından çıkıp gelen ve Roma imparatorluğu'na bir süre kök söktüren (ve böylece kendi sonlarını da hazırlayan) Germenik ırk Goth'lardan geldiği aşikardır, fakat bu kelime sonraları farklı anlamlar da kazanmıştır İngiliz medeniyeti politik anlamda rakipleri olan Fransa ve İspanya'ya olan köksel ve ruhsal üstünlüğünü kanıtlamak için "gothic"i kendine sıfat bile yapmıştır (Tabi İngiliz ırkının ataları kahraman jutelar ya da gete'lerden de ilham alınmış olabilir burda) ama yine de gotik kelimesi tarihte uzun bir süre "barbar", "yaban", "sivilize olamamış" anlamlarında olumsuz bir sıfat olarak kullanılmıştır İlkel ve dar kafalı insanlarla/ülkelerle özdeşleştirilmiştir Özellikle sonraları 18 yüzyılda rasyonalizm ve sanayileşmeyle beraber gotik artık olumsuzdan da çıkıp küçük düşürücü bir sıfat olarak kullanılmıştır o dönemde kendilerini medeniyetin doruklarında, "biz olduk artık" havalarında gören avrupa toplumları, kendilerini fazla kaptırdıkları bu mantık ve bilim gerçekleriyle gotik edebiyatı (ya da daha genel anlamıyla "romans"ları) yerin yedi kat dibine gömmüştür Okumanın bir insan ihtiyacından ziyade toplumsal sınıflara göre yazıldığı çizildiği bu dönemde burjuvazi, tıpkı kendi akıllarının erdiği tek şey gibi "yararcılık" kokan romanlara yönelmiş, romanlar neredeyse "standart edebi eser"ler konumuna gelmiştir (Hatta ilk dönem romanlarında protagonist bir hana girerken yazar "şu han bilmemne şehrinin bilmem ne sokağında, konaklamak için ideal gidin görün " gibisinden direk okuyucunun gerçek hayatında işine yarayacak notlar yazarmış ) Ama bu aşırı gerçekçilik ve "ne görüyorsam o var"cılık bir süre sonra insanoğlunu tatmin edemeyecek düzeye gelmiştir Çünkü insanlar maneviyatlarını, hayalgüçlerini ve yaratıcılıklarını daha fazla aç bırakamamıştır (Bir nevi sentimentalizm ya da agnostizme yönelme isteği) edebiyat ve genel olarak sanat kendini bu açmazdan kurtaracak yollar ararken romantizm gümbür gümbür gelmiştir Endüstriyel şehir hayatının, bununla beraber doğan toplumsal sınıf ayrılıklarının ve haddinden fazla yararcılığın insan ruhunu bozduğuna, toplumları giderek çürüttüğüne inanan bu edebi akım giderek yayılmış, çoğunluğun genel tavrı haline gelmiştir Hayalgücü ve duyguların tekrar yükseğe çıkmaya başlamasıyla gotik edebiyat da uyarılıp yattığı mezardan çıkmıştır nihayet En fazla Amerika olmak üzere Avrupa'da bu yazına gereken önem verilmeye başlanmıştır artık Bu periyoddan Viktorya dönemine kadar özellikle İngiltere'de çok güzel tadından yenmez eserler çıkmıştır Sonraları yine ait olduğu gölgeye çekilecekken yirminci yüzyılda yeni bir ivme kazanmıştır gotik Çernobiller, kirlilik problemleri, dünya savaşları derken tüm dünya toplumlarının kapıldığı karamsarlık havasından kaynaklanıyor olsa gerektir bu Çünkü gotik bu yaşamı sorguladığı gibi ölümü ve diğer dünyaları da merak eder Meraktan da öte bundan haz duyar İnsanın görünen kısmından ziyade sinik ve kaotik yüzlerini irdeler Bu yüzden yirminci yüzyılda karamsarlığın ve içselliğin sembolu haline gelmiştir gotik Sadece edebiyatla kalmamış, sinemaya (malum, tonlarca gotik film), müziğe (gotik rock, gotik metal, endüstriyel gotik vesaire) ve modaya da (taş gibi gotik hatunlar, kendilerini crow sanan satanist zibidiler) sıçramıştır Günümüzde "Gotik nedir?" sorusuna insanların önce bir afallaması, "nasıl anlatsam?" demesi de bu yüzden zaten
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|
|
|